YÜCELTECEK TUTUMLARA KARARLARA ULAŞMAK (2.BÖLÜM)
Kabul ettiği, fakat imkan olanaklarının sınırlı olduğu, düşmanın da çok kahredici bir tarzda yüklendiği, çarenin kaçış, teslimiyet olamayacağı, çarenin çok kahramanca bir direnmeyle onun halk savaşım tarzını çok derinliğine, çok yönlü kılarak örülmesi gerektiği biçimindedir. Ve bu gerçek bir savaş imkanıdır. Partinin de yakalamış olduğu bu önemli imkandır. Tarihimiz açısından en güzel yaşam anı oluyor. Dolayısıyla zorluklar şöyledir, işte olanaksızlıklar şöyledir diye kendi kendimizi yersiz durumlara düşürmenin de gereği yoktur. Bu tarihin kendisi böyledir, gerçekleriyle böyledir. PKK’nin de tarihi özgürlük gerçekleştirmesiyle, onun savaşımıyla böyledir. Belirleyici Önderlik kurumunun da gerçekleşmesi, bu biçimde olmuştur. Bunu, şunun için vurguluyorum; çizgiye, taktiğe gelememenin bireysel, sübjektif tutumla ilişkisi vardır. Amansız zorluklar kadar, yaşama kolayca yaklaşım, bireysel sübjektif tutum sayesindedir. Bu tutumun da yetmediği, fazla bir şey kurtarmadığı, ne kadar kahramanca da olsa, ne kadar düşkünce de olsa, kolektif Büyük tartışma özgürlüğünü sağladık, büyük bir demokrasiyi yaşadık. Herkes yüz yıllardan beri içinde birikmiş ne vara, onu ortaya serdi, toplantı süreçlerinde ortaya koydu ve koyuyor. Eleştirilmeyen hiçbir yan bırakılmadı, gözden geçirilmeyen hiçbir ayıplı yan kalmadı. Böyle özgür tartışmaya imkan veren bir partinin tabii bununla yetinmeyeceği, daha fazla yapması ve tamamlanması gerekenin büyük kararlılık ve disiplin gücüne ulaşmak için bunun yapıldığı, bir geveze, bir boşboğaz, sürekli itiraz eden, şikayet eden tutuma yol açmak, bunu alışkanlık haline getirmek için değil, tam tersine doğruya karara ulaştıktan sonra keskin bir bıçak gibi disiplinli olmayı bildiği, yürümede, eylemde en büyük karar, disiplin gücünün sahibi olduğu bir tutumla tartışmayı tamamladığımız, böyle tamamlamak gerektiğimiz açıktır.
Yaşadığınız sürecin de bu yönlü olduğu ilk defa deli toplu bir tartışmayla birlikte kendini tam bir ordulaşmanın, her düzeyde ordulaşmanın ve savaşı geliştirmenin eri, komutası haline getirdiğiniz, getirmek durumunda olduğunuz, bundan başka ne kabulün, ne de başka gereklerin olmadığına tam emin olduğumuz, bundan sonraki yürüyüşün, ordulaşma ve savaşımın bu tutumla karşılanacağı kesinleşmiştir.
Yürüttüğünüz en son çabaların da olumlu yönde, geleceği her zamankinden daha fazla fethetmek için ordulaşmaya çok sağlam yaklaşma, onun savaşım tarzına en yaratıcı, düşmanın asla ulaşamayacağı, ulaşıp da yenemeyeceği savaş tarzına, onun asker ve komutanına ulaştığınızı, ulaşmak zorunda olduğunuzu çok iyi görüyor, belirliyoruz.
Bu, olumlu bir fırsat, bir şanstır. Buna kavuşmanın başlı başına kişiye sunulacak en değerli yıl armağanı olduğu da vurgulanmıştır. Bu şansla oynanmaması, mükemmel kullanılması gerektiği, sıradan bir savaşçının bile geçmişle kıyaslanmayacak derinlikle savaştığı, belki de bire yüz kat bir gelişmeyi yaşadığını, bu değerlendirmenin bir gereği olarak söyleyebiliriz. Öncü, komutan odur ki savaş tarzının döneme göre böyle yakalar ve ilerletmeyi böyle sağlar. Yaratıcı savaşçı, devrimci savaşçı, böyle olmasını bilen savaşçıdır. Bu anlamda büyük bir şanstır diyoruz. Yoksa “kendimizi düne göre daha iyi yaşarız, durumu bu sene de kurtardık” deyip de tekrarlamanın bizim savaşçılığımızla fazla ilişkisinin olmadığını iyi biliyoruz. PKK Önderlik gerçeğinin bunun çok ötesinde olduğu, her günün, her ayın, her yılın öncekinin oldukça üzerinde ve aritmetik diziyle değil, geometrik diziyle ilerleme olduğunu, bu vesileyle bir kez daha belirtiriz. Zaten bu temelde bir hız, bir tempoya ulaşmazsak, mevcut düşman gerçeğiyle çok başarıyla savaşamayacağımızı da çok iyi biliyorsunuz.
Yaşadığınız süreç bu anlamda büyük öneme sahiptir. Hepiniz ilk defa böylesi bir çalışmaya, onun temposuna ulaşıyorsunuz. Bunun üzerinde çok durduk ve fakat sınırlı bir anlayışla karşılık verildi. Sanıyorum, yaşadığınız ağır savaş koşulları ve yaşadığınız doğasal zorluklarla birlikte bizzat savaşımın kendisi sizi olgunlaştırdı, daha gerçekçi olmaya itti. Dolayısıyla geçmişte söylenenin daha iyi kavranılması şartını koydu. Eğer ulaşılmışsa, bu iyi bir şeydir. Doğru doğrudur. Üzerinden aşılarak, örtbas edilerek kaçınılamayacağını sanıyorum iyi idrak ettiğiniz. Özellikle dar, yüzeysel köylü yaklaşımın pek ciddi bir yaklaşım olmadığı, yine küçük burjuva kurnazlığıyla fazla sonuç alınamayacağını iyi görüyorsunuz. Daha başlangıçta görmenizi umardık, çok iyi dinleyip çok iyi sonuç çıkarmayı çok önceleri örneğin çok önemli hamle yıllarımız vardı o zaman göreydiniz. O zaman çok bekliyorduk, maalesef PKK’nin bütün tarihi ve hemen hemen her yılına dayattığımız o büyük çıkışın nasıl olmasın gerektiğini kavramayışınız, çok yüzeysel, sıradan ele alışınız benden daha fazla, sizi zorladı. Büyük zorluklarla karşı karşıya bıraktı., tabii bunu sorumlusu ben değil siz oluyorsunuz. Şimdi daha iyi görüyorsunuz ki doğru doğrudur, bunu yüz yıl önce de yaşasaydık, ona bağlı kalsaydık özgürleşirdik, yüz yıl sonra da geçse yine de özgürlüğe götürecek olan doğrudur. Doğru neyse odur.
Dolayısıyla en doğru olanı, en akıllı olanı şimdi işte biraz da “nereden dönülse kardır” hesabıyla da zarardan, yanlıştan, uygun olmayan her şeyden, radikal devrimsel bir dönüş yaparak bizi her bakımdan kazandırmaya götürecek olana kesin yönelmedir. Bu yılı bu temelde karşılamadır.
Bu anlamda diyorum ki çekilen zorluklar, eğer sizleri bu noktaya getirmişse, özellikle de şehitlerin anısına ciddi bir bağlılıktan söz ediyorsak, bu şansı başarıyla kullanabilirsiniz. Hiç şüphesiz hepimizin zorlukları vardır, ama zorluklar devrim doğasının bir gereğidir. Bunlarla boğuşula boğuşula özgürlüğe ulaşılır, yaşama ulaşılır. Bizim de böyle bir yaşam sorunumuz var. bunu artık bırakalım öncünün, halkın ezici bir çoğunluğunun iradeye, kolektif taktiğe gelememenin, davranışa ulaşamamanın başarıya götürmeyeceği anlaşılmıştır. Dolayısıyla o muazzam yaşadığınız bireyci, keyfiyetçi tutum ilk def önemli oranda aşılabilir. Yani yaşadığınız büyük zorluklar sizi bu temelde kurtarıcı iradeye ki bu parti iradesi oluyor, yine onun en somut ifadesi de taktik savaşım olanakları, ona uyma ki bu da örgütlenme, eylemlilik oluyor, bir halkın eylemliliği oluyor, buna ulaşmış oluyorsunuz. Savaşı böylece bireysellikten çıkarıyor, gerçek bir halk savaşına dönüştürüyoruz. Unutmayalım ki yaşanılan büyük oranda bireycilikti. Yüksek kolektivizm, planlama, örgütlenme, bir türlü hayata geçirilememişti. Bunu şimdi daha iyi değerlendiriyorsunuz. Teorik olarak söyleseniz de pratikte gerçekleştiremediğiniz çok önemli, eğitim, örgütleme, savaş taktikleri, güç düzenleme, gücü mevzilendirme, onu her düzeyde alt yapısıyla, üst yapısıyla en iyi bir biçimde düzenlemeye ulaşamadığınızı iyi biliyorsunuz. Aslında bu anlamda kendinizi yenilemenin büyük önemini ve imkanını kazanmış oluyorsunuz diyoruz.
Halen yürütülmekte olan bu çalışmaların da bu temel örgüt gerçekleriyle, militan gerçeklerle bağlantılı geliştiği açık, biz hu hususları daha önce çözümlemiştik, sunmuştuk, fakat gereken sonuçları çıkaramadınız, çıkardıysanız da hayata geçiremediniz. O çok bilinen nedenlerle ve sıkça, çokça öne sürdüğünüz izahlarla birlikte artık atılması gerektiğinin, yılın bu anlamda güçlü karşılanması gerektiğinin, bu şansın bir kez daha geçmişteki gibi kullanılmaması gerektiğinin büyük öneme sahip olduğunu söylüyoruz. Büyük akıllı olmanın, büyük davranış sahibi olmanın tercih edileceği açıktır. Bireysel inatlaşma, bozgunculuktan ve her türlü kuralsızlığa yol açmaktan öteye bir duruma yol açmamış tutumda ısrarın, ancak ve ancak düşmana yarayabileceği ortadadır. bundan birey olarak bile fazla bir kazanımın elde edilemeyeceği, yani keyfiyetçi tutumun keyfiliğe ulaşamayacağı, en kahırlı bir azabın onu bulacağı da ortaya çıkmıştır. En keyfi diyenin en büyük keyfiyetsizliği yaşadığı, bireysel olarak ben en iyi kendimi kurtarırım diyenin kendini asla kurtaramadığı, kendimi örtbas ederim diyenin asla örtbas edemediği ve böylelikle rahatlığı, mutluluğu yakalarım diyenin rahatlığı, mutluluğu, onuru asla yakalamadığı çok açıkça ortaya çıkmıştır. Ve bu da aslında köklü bir felsefi hesaplaşmadır, dünya bakış açısıyla hesaplaşmadır.
Kısaca bu konularda da derinlikli sağlanmıştır ve bu tutum sahipleri, hiç olmazsa bundan sonra radikal dönüşümü yaparlar, hiçbir bahaneye sığınmadan ve büyüklüğün ölçütünün gerekirse kişiliğini, böyle bıçağa yatırır gibi operasyona yatırıp olumsuzluklarını bir tarafa bırakarak yiğitçe büyütecek, yiğitleştirecek, kazandıracak olan tutuma yatırmasıdır, buna çok güçlü bir kararla birlikte uygulama gücü göstermesidir diyoruz ve umuyoruz ki bütün savaşçılar, çalışanlar, partililer, cepheliler bunun anlam ve önemini iyi kavramış ve yeni yılın, Newroz’un öngününde kişiliklerinde zafer sağlayarak büyük bir başarıya atılmanın heyecanı içindedirler.
İnanıyoruz ki, her çalışma alanımız bu temelde bir yoğunlaşma içindedir. Halen yürüttüğünüz çeşitli çalışmalar bunu başarıyla ilerletiyor. Yine, en son atılması gereken neyse, yine alınması gereken neyse, onlarla uğraşıyor, sonuca tam ulaşmayı biliyorsunuz. Şimdiye kadar daha çok olumsuzlukların hesabı verildi ve onlar aşıldı, bugünlerde ise olumluluklara nasıl ulaşılır sorusuna daha ayrıntılı karar ve planlamalarla yaklaşılıyor. Özellikle silahlı savaşımın içinde bulunan yapımız, ordulaşma ve savaş gerçeğine, onun çok kapsamlı ve ayrıntılı karar ve uygulama esaslarına yöneliyor. Biz de bu konularda kendi çapımızda bazı perspektiflerle birlikte, bizzat pratik hazırlıkları her sahaya ulaştırma çabası içinde olduk, bazıları ulaştı. Ve halen de bu nedenle sizlerle bu konuşmayı bir kez daha yapıyorum.
Çalışmaların düzeyi bizi biraz daha aydınlatabilir. Aydınlattıktan sonra özellikle önümüzdeki döneme ilişkin temel taktik hususlara bir kez daha değinebiliriz. Tarihi bir hamlenin öngününde yaşadığınız gerçekleri özce de olsa vurgularsanız, kendi tecrübelerinizin ışığında yıla daha hükmedici, oldukça doğru ve kazandırıcı yönelime birlikte yönelebiliriz.
Başlarken vurguladığım gibi, baharı, o her güzelliği fışkırttığı kadar biz de devrimci güzellikle yakaladık. Düşmanın emelleri önemli oranda kursağında kalmıştır ve daha başlarken de söylediğimiz gibi o yemeye çalıştığı insanlığımızı kursağında patlatarak, bu yılı büyük bir özgürlük yılı haline getirebiliriz.
Şimdilik kısaca bunları belirtiyoruz. Biraz sizleri dinlemeye çalışacağız. Tabii özce yansıtmak isteyebileceğiniz, düşmanın da dinleme durumunu hesaba katarak, fazla sakıncalı olmayacak bir biçimde durumlarınızı aktarabilirsiniz. Sorulacak bazı sorulara cevapları verebilirsiniz. Sözü şimdilik size bırakıyoruz.
HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN
YORUM GÖNDER