KADININ ZİNDAN DİRENİŞ TARİHİ
KADININ ZİNDAN DİRENİŞ TARİHİ
0 Yorum
252
30-11-2022

Tarih boyunca egemenler kendilerine muhalif olan, itiraz eden, başkaldıran; kısaca kurdukları sistemle uyuşmayan kişileri cezalandırmak, hizaya getirmek, terbiye etmek adına ya fiziki imhasını gerçekleştirmiş ya da toplumdan soyutlayarak bir yerlere hapsetmiştir. Böylelikle korku iklimi yaratarak otoritelerinin tartışılmaz olduğunu kanıtlamak için toplum sindirilmek istenmiştir. Daha ilk çağlardan beri geliştirilen bu politikalar birçok kültürün yaratılış mitlerinde de yansımasını bulmuştur. Tanrıya başkaldıran Lilit cennetten kovulup ceza olarak dünyaya yollanır. Her ne kadar tanrının sevgili kulları olsalar da Adem ile Havva da aynı akibeti paylaşmaktan kurtulamaz ve cennetin nimetlerinden men edilip dünyayla cezalandırılırlar. Benzer bir hikaye de Yunan mitolojisinde karşımıza çıkar. Bu defa yasaları çiğneyen Prometheus’tur ve cezası ömür boyu kayalıklara zincirlenmektir. Tarihin seyri bu ve benzeri hikayelerle örülmüştür. Böylece tüm ideolojiler egemenlerin cezalandırma kudretini meşrulaştırarak topluma kabul ettirmeyi birincil görevleri saymıştır. Özgürlük eğilimi daha fazla olan kadınlar ise tarih boyunca bu ideolojilerin kurbanları olmuşlardır. Engizisyon mahkemelerinde en çok onlar yargılanmış, en çok onlar yakılmıştır. Jan Dark gibi Fransız surlarında en çok hapsedilenler de onlardır. Çünkü Marduklardan Erdoğan’a kadar erkek egemenlikli düzene en fazla kadınlar baş kaldırmış, isyan etmiş ve zalimlere geçit vermemiştir.

Devletli uygarlıkla birlikte sistemleşen baskı ve soykırım uygulamaları

Tarihte insanları hapsetmek için ilkin surlar, kaleler, kuleler, manastırlar, tımarhaneler vb yerler kullanılıyordu. Zaman içerisinde bu yapıların yerine sadece hapsetme işlevini gören özel mekanlar inşa edildi. Devletli uygarlıkla birlikte sistemleşen talan, katliam, taciz, tecavüz, baskı ve soykırım olgularına karşı direnen demokratik modernite güçleri bu mekanlarda ‘ıslah’ ve imha edilmeye çalışılmıştır. Bu yüzden zindanların tarihi çok eskilere dayanır. Günümüzde de egemenlerin hala başat sindirme ve “cezalandırma” kurumları olarak zindanlar geçerliliğini koruyor. Tabi günümüzde daha çok sistemli ve inceltilmiş politikalarla uygulanıyor.

TC Devleti, ulus devlet esaslarına göre kurulduğundan Sünni İslam ve Türklük dışında kalan tüm halkları, inanç ve kültürleri soykırıma uğratmaya endeksli bir devlet olmuştur. Haliyle zindanlar bu soykırım politikalarının yegane mekanları olarak önemini hep korumuştur. Bir tehdit unsuru olarak zindanları Demokles’in kılıcı gibi halkların başında sallandırmış ve zulüm kaleleri haline getirmiştir. Dolayısıyla zindanlar birçok hakikat arayışçısının yaşamının belli bir kısmını geçirmek zorunda kaldığı veya işkencelerle yaşamını yitirdiği mekanlar olagelmiştir. Bu gerçeklik en çok kadın ve Kürtler şahsında somutlaşmıştır.

Kendi varlığını Kürt soykırımı üzerinden gerçekleştiren TC Devleti, bunu sürdürmek için Kürtlük adına ne varsa tarihten silmeye yeminli politikalarla günümüze kadar varlığını sürdürebilmiştir. Kuruluş yıllarını takiben gerçekleşen Kürt isyanlarını büyük katliamlarla tasfiye etmiştir. Ağrı isyanından sonra “muhayyel Kürdistan burada meftundur” diyerek bir bütünen Kürtlüğü bitirmeyi amaçladıysa da, Ankara’da bir grup öğrencinin kıt kanat imkanlarla başlattığı devrim yürüyüşünün önünü alamadılar. Günden güne kitleselleşen bu hareketin daha fazla yayılmadan, önceki isyanlar gibi bastırılması için soykırım politikalarını devreye koydular. 12 Eylül faşist darbe rejiminin ön hazırlığı niteliğinde özellikle Apocu Hareketin ilk örgütlendiği Dersim, Maraş, Malatya ve Elazığ gibi yerlerde katliamlar gerçekleştirdiler. Her ne kadar Türkiye sol, sosyalist ve demokrasi güçleri de bu hedef kapsamında olduysa da asıl ezilmesi, yok edilmesi gereken Kürt Ulusal Mücadelesi ve Hareketiydi. Özgürlük Hareketi çıkış yaptığı andan itibaren hareket ve eylem tarzıyla tüm dikkatleri üzerine çekmişti. Devlet bir türlü diğer örgütlerde yaptığı gibi bu hareketi denetimi altına alamamıştı. O yüzden faşist sömürgeci düzenin varlığına kasteden Apocu Hareket bir an önce tasfiye edilmeliydi. Bunun için 1979 yılında başta Elazığ ve Diyarbakır olmak üzere Kürdistan’ın birçok kentinde aralarında parti öncü kadrolarının da olduğu geniş çaplı tutuklamalar yapıldı. Tutuklananlar arasında birçok devrimci kadın da yer alıyordu. Böylece Kürdistan’da kadın devrimcilerinin günümüze kadar süren zindan direniş geleneği de başlamış oldu. Elazığ grubunda tutuklananlar arasında yer alan Sara (Sakine Cansız) gözaltından başlayarak düşmanın faşist işkencelerine karşı sergilediği devrimci duruşuyla PKK’de kadın direnişçiliğinin sembolü haline geldi.

12 Eylül faşist cuntasının Kürt soykırımının yeni adresi Diyarbakır Zindanı

Sakine Cansız (Sara) arkadaş daha grup aşamasındayken Apocu Hareketle tanışır ve 1977 yılında tereddütsüz bir şekilde devrimci çalışmalara aktif olarak katılır. 27 Kasım 1978 yılında yapılan PKK’nin Kuruluş Kongresi’ne Elazığ delegesi olarak katılır. 22 kişilik kongrede yer alan iki kadından biridir. Elazığ’da örgütsel çalışmalar yürüttüğü esnada 1979 Mayıs ayında birçok arkadaşı ile beraber tutuklanır. Günlerce süren ağır işkenceli sorgulamalarda devrimci duruşundan taviz vermeyerek düşmana karşı müthiş bir direniş geliştirir. Gözaltı sürecinden sonra tutuklanarak Elazığ cezaevine götürülür. Kısa süre içerisinde zindandaki aktifliği düşman tarafından fark edilir ve tek başına arkadaşlarından koparılarak Malatya’ya sürgün edilir. Diyarbakır Zindanı’na götürülene kadar da Malatya’da adli tutsak kadınlarla beraber kalır. Malatya cezaevinden kaçar, fakat talihsiz bir şekilde tekrar yakalanır. Kadın ve zindan olgularının tezatlığını derinden hisseden Sara arkadaş 12 yıllık zindan yaşamı boyunca hep firar etme arayışında olmuştur.

12 Eylül 1980’de Türkiye’de NATO Gladiosu tarafından askeri faşist darbe gerçekleştirilir. Öncesinden bunun hazırlıkları yapılmış, toplumsal yarılmalar körüklenmişti. Türkiye rejiminin başına Orgeneral Kenan Evren geçmişti. 12 Eylül faşist darbesiyle birlikte kent, köy, dağ, bayır, Kürdistan baştan başa toplumun bütün kesimleri baskı ve işkenceden geçirilmiş, Diyarbakır ve çevresi başta olmak üzere Kürdistan’ın her yerinden tutuklamalar gerçekleşmişti. Yurtsever, sempatizan, kadro, PKK ile bir biçimde ilişkisi olan ve hatta hiç politikaya bulaşmamış binlerce insan tutuklanıp zindanlara tıka basa doldurulmuştu. Diyarbakır Zindanı 12 Eylül faşist cuntası tarafından Kürt soykırımının yeni adresi olarak seçilmişti.  Bunun için her şey soykırımcı faşist rejimin planları dahilinde işliyordu. Diyarbakır Zindanı’nda zulüm ve işkencenin yürütücüsü olarak Binbaşı Esat Oktay Yıldıran özel olarak görevlendirilmişti. İnsanlık namına herhangi bir emare bulundurmayan bu şahıs daha önce Kıbrıs işgali sırasında masum Rum halkına karşı geliştirdiği katliamlarla rüştünü ispatlayan biriydi.

Sakine Cansız ve Elazığ grubu PKK ana davası kapsamında 1980 Mart başlarında Diyarbakır Zindanı’na götürülür. Zindana varır varmaz daha giriş kapısından itibaren işkenceler başlar. Gözaltında ve   savcılıkta sergilediği tutumla düşmanın çoktan hedefi haline gelmişti. Onu cezaevine girişte işkenceci Esat Oktay karşılar ve herkese sorduğu soruyu sorar “Türk müsün?” der.  Sara, kendinden emin bir şekilde Türk olmadığını, Kürt olduğunu ama her şeyden önce devrimci bir kadın olduğunu söyler. Böylelikle ardı arkası kesilmeyen işkenceler başlar. Uzun bir süre tek başına bir hücrede tutulduktan sonra kadın arkadaşların bulunduğu koğuşa gönderilir. Koğuşta yaşlılar, gençler, anneleriyle getirilen çocuklar, farklı Kürt örgüt taraftarları, Türkiye sol sosyalist partili kadınlar bulunur. Hepsi de devletin işkence ve baskılarından geçmiş, yıpranmış kadınlardır. Korku, tedirginlik, inançsızlık, kararsızlık ve karamsarlık ortama hakimdir. Sara arkadaş bu psikolojik havayı dağıtmak, güven ortamı yaratmak için hemen yaşamı komün ekseninde örgütlemeye başlar. Zorlu çabalarla yaratılan ortak yaşam manevi duyguları harekete geçirir. Böylece yaşamın bütününde ortaklaşmak daha kolay hale gelir.

Sara arkadaş düşmanın bu politikalarla neyi hedeflendiğini çok iyi çözümlüyor. Sonrasında kaleme aldığı kitabında o günlere ilişkin şunları belirtiyor: “Herkes çok açık görmüştü, sorun sadece ‘Türküm’ demek ya da yemek yemeden önce dua etmek ‘Bismillahirrahmanirahim… Afiyet olsun… Allahımıza hamd olsun, ordu-millet var olsun…’ demek değildi. Çünkü önce güvenlik gerekçesiyle ‘sayım alacağız’ dan başlanmıştı. Sayımlar ayakta ve sıra şeklinde alınmaya başlamış, ardından herkes kendi sayısını sesli söylemiş. Ayağa kalkışlar vb ardından And, İstiklal Marşı ve arkası gelecekti… Düşman bununla seni önce zorla hizaya getiriyor, sonra adım adım hükmetmeye başlıyor. Sen Kürtlükten çıkıyorsun, ‘asker’leşiyorsun, Türkleştiriliyorsun, yönlendiriliyorsun. Sen olmaktan çıkmanın henüz nüveleridir. (…) Düşman, onu senin iradeni kırma ve seni teslim almanın bir aracı olarak kullanıyor.” İşte bu bilinçle direnmek ve düşmanın politikalarını boşa çıkartmak gerektiğine inanıyor. Teslimiyet, ihanet, inançsızlık ve güvensizliğin kol gezdiği bu ortamda heval Sara kendi kendine söz veriyor; “düşman bu yapı içinde istediğini elde edemeyecek, en sorunlu en yaramaz kadına bile el atamayacak, devrime karşı kullanamayacak!” diye belirtiyor. Ve bunun için tüm gücüyle ortamda kararsızlık, inançsızlık yaşayan zayıf ve zaaflı kadınlarla ilgilenmeye başlar. Günlerce her biriyle tek tek ilgilenip kadın iradesini açığa çıkarmaya çalışır. Böylece tüm zindanda yaşanan teslimiyet kadın yapısında yaşanmıyor. Sadece düşmanın yönelimleriyle mücadele etmiyor, kadına dayatılan geri, geleneksel yaklaşımlarla da savaşıyor.

O yıllarda devrimci de olsa kadının zindanda olması toplum tarafından hatta genel arkadaş yapısı tarafından da çok kabul görür veya anlaşılır, anlam verilir bir  durum değildir. Kadın kimliğini, bedenini, biyolojisini hedef alan yönelimler, işkenceler bir silah olarak kullanılıyor. “PKK’nin kızları yakında askerlerden hamile kalır” söylemi bilinçli geliştiriliyor ve bu erkek egemen bakış açısının dışa vurumu oluyor. Bu konuda en duyarlılarının tepkileri bile “keşke bu kadınlar içerde olmasaydı” şeklinde oluyor. İşte bu ataerkil, direnişi kendinde makul gören akla, zihniyete karşı da heval Sara amansız bir mücadele yürütüyor.

PKK her şeyi yaşayarak öğreniyordu

Her ne kadar Kürt halkı ezelden beri en çok tutuklanan ve zindanlara doldurulan bir halk olsa da ilk defa bu kadar kitlesel tutuklamalar gerçekleştiriliyordu. Bu, PKK’nin zindanla ilk sınavıydı. Daha önce tek tük tutuklanan arkadaşların deneyimi vardı fakat mevcut PKK’nin somut zindan pratiği, tecrübesi yoktu. Her şeyi yaşayarak öğreniyordu. Gün geçtikçe vahşet derecesine varan işkencelerle, genel yapıdaki örgütlülük dağılmış, nerdeyse tüm yapı düşmanın uygulama ve dayatmalarına büyük oranda fiziki olarak teslim olmuştu. Mücadeleden düşen kişiler birer birer itirafçılaşıyor, ajanlaşıyordu. Mevcut gidişata dur demek için heval Sara sürekli genel yapıya not yazarak eylem yapma önerisinde bulunuyor. Fakat o koşullarda koğuşlar arası haberleşme imkansız olduğundan 1981 Mayıs’ında başlatılan 1. Ölüm Orucu’ndan çok sonraları haberleri oluyor. Çoğunlukla öncü kadroların girdiği bu eylemde Ali Erek arkadaş şehit düşüyor. 35-40 gün süren eylemde temel talep işkencenin kaldırılmasıdır. Heval Sara, “Hep Kavgaydı Yaşamım” kitabında o süreci şöyle değerlendiriyor: “Hasmın, bütün saldırı araçlarıyla devrede, başka bir yaşam hakkı tanımıyor. Yaşamın tüm hücrelerine inmiş, vahşice yönelmiş, işkenceler yaşamın kendisi olmuş. Bu durumda düşmanı caydıracak, onu dizginleyecek, tutsaklara biraz olsun nefes aldırtacak en etkili eylem biçimi ölüm orucu oluyor. Ölümü mü dayatıyorsun? Al sana onurlu ölüm! Yaşamda hava almaktan, normal bir insan ihtiyacının karşılanmasına kadar her şeyin işkence aracı haline getirildiği bir ortamda irade ve bedenin her hücresini ortaya koyarak direnmek düşmanın hiçbir şekilde hesaplayamadığı bir eylemdi. Açlığı, susuzluğu, uykusuzluğu, konuşmamayı hatta bakmamayı, görmemeyi dayatan düşmana günlerce, haftalarca, aylarca sadece bir su ve hava alarak nasıl yaşandığını, nasıl iradenin çelikleştiğini öğreten bir ölüm orucu eylemi sergilenmişti.”

Bir yandan haddi hesabı olmayan işkenceler, diğer yandan günlük sadece bir çay bardağı tatlı su -çoğu zaman o bile bulunmazdı- ile sürdürülen ölüm orucu… Günler ilerledikçe bu ağır koşulları kaldıramayan insanlar teker teker eylemden düşüyor. En son eylemi sadece PKK öncü kadroları sürdürüyor. Ölüm orucu eylemi yaptıkları için bu arkadaşları genel yapıdan ayırıp hücrelere koyuyorlar. Arkadaşlar da genel yapıyla bir araya gelip mücadeleyi daha güçlü örgütlemek için bazı uygulamaları kabul ederek 1. Ölüm Orucu’nu sonlandırıyorlar. Direniş kırılıp bazı uygulamalar kabul edilince baskının, işkencenin önü alınamıyor. Teslimiyetin genelleştiği, ihanetin normalleştirilmeye çalışıldığı bu ortamda Mazlum Doğan 20 Mart 1982 gecesi hücresinde üç kibrit çöpüyle Newrozu kutladıktan sonra “Direnmek yaşamaktır! Teslimiyet ihanete, direniş zafere götürür” diyerek tarihi eylemini gerçekleştiriyor. Karanlığa çakılan üç kibrit çöpü tüm zindanda kısa sürede etkisini gösteriyor. 17 Mayıs’ı 18 Mayıs’a bağlayan gecede Ferhat Kurtay, Necmi Öner, Eşref Anyık, Mahmut Zengin arkadaşlar bedenlerini ateşe vererek Mazlum arkadaşın çağrısına cevap oluyorlar. Artık fedai düzeyde direnişlerin ardı arkası kesilmiyor. Bu defa benliğini, yüreğini ortaya koyan 14 Temmuz Direnişçileri oluyor. Mehmet Hayri Durmuş 14 Temmuz’da yapılan duruşma esnasında işkencelerin durdurulması, savunma hakkının tanınması talebi ile ölüm orucuna başladığını açıklıyor. Onun hemen ardından Kemal Pir ve diğer arkadaşlar da ölüm orucuna başladıklarını açıklayarak bedenlerini ölüm orucuna yatırıyorlar. Yaklaşık iki ay süren Büyük Ölüm Orucu Direnişi düşmanın talepleri kabul etmesiyle sonlandırılıyor. Mehmet Hayri Durmuş, Kemal Pir, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz büyük bir inanç, irade ve kararlılıkla bu eylemin şehitleri oluyorlar. Her ne kadar daha sonra düşman verdiği sözleri tutmasa da Büyük Ölüm Orucu 12 Eylül faşist askeri rejimine büyük bir darbe vuruyor. Düşmanın “fiziki olarak yaşat ama ideolojik olarak öldür, ulusal olarak imha et” politikası boşa çıkarılıyor. Ölüm orucu direnişçileri fiziki olarak kendilerini ölüme yatırıyorlar ama ulusal değerlerine ve ideolojik çizgilerine bağlı kalarak sonuna kadar direniyorlar. Bu direniş zindan geneli üzerinde de büyük bir etkiye yol açıyor. Daha önce teslim olmuş birçok kişi bu eylemden sonra tekrardan direnişe geçiyor. Mahkemelerde çoğu tutsak siyasi savunma yapıyor. Tüm bunlar, 12 Eylül faşist soykırımcı rejiminin başarısız kalması ve yenilgiye uğramasıdır.

Esat Oktay kadın yapısından bir “itirafçı” çıkaramamıştı

Büyük Ölüm Orucu’nun başlamasını; Hayri, Kemal, Akif ve Ali arkadaşların şehadetini kadın tutsaklar ancak eylem sonuçlandıktan sonra öğrenebiliyorlar. Böylesi bir eylemde yer almaması ve yine arkadaşların şehadeti Sara arkadaşta büyük bir öfke ve üzüntüye sebep oluyor. Büyük Ölüm Orucu sonrasında zindanda gözle görülür değişimler yaşanıyor ve işkenceci başı Esat Oktay görevden alınıp başka yere gönderiliyor. Oysa heval Sara uzun süre ona karşı eylem yapma hazırlığı içindedir. Esat Oktay ölümü hak eden biriydi ve yaptığı bunca zulüm yanına bırakılamazdı. Heval Sara bu fırsatı kaçırmıştı, ama Esat Oktay’ın da kadın koğuşundan itirafçı çıkarma çabasını boşa çıkarmıştı. Esat Oktay, Sakine’ye baş eğdirememiş, onca insanlık dışı işkenceye, tehdide rağmen tek bir “PKK’li itirafçı kadın” çıkaramamıştı.

Büyük Ölüm Orucu ile beraber elde edilen kazanımlar zaman içerisinde düşman tarafından tekrardan gasp edilmeye çalışılınca tekrardan direniş ve eylem kararı alınıyor. Bu defa eylemler ortak planlanıyor ve kadın yapısı da eylemdeki yerini alıyor. 1983 Eylül’ünde başlayan ve 27 gün süren ölüm orucunun ilk grubunda heval Sara da  yerini alıyor. Yine 1 Ocak 1984 direniş barikatlarında da heval Sara en öndedir. 18 Ocak 84 ölüm orucunda 50 gün kalarak ölüme meydan okuyor. Mahkemelerde korkusuzca PKK’yi savunarak herkese devrimcilik ve insanlık dersi veriyor. Düşman karşısındaki tavizsiz duruşu mahkeme kararlarında yansımasını buluyor. 12 Eylül faşist mahkemeleri tarafından  24 yıl hapis cezasına çarptırılıyor. Mahkeme heyeti, “iyi hal ve pişmanlık göstermediği gibi, ısrarla örgütünü savunduğundan ceza indirimine gidilmemiştir” diyor.

Soykırımcı faşist rejim zindan direnişlerini kıramayınca 1988 yılında Diyarbakır’daki tutsakları farklı farklı cezaevlerine sürgün ederek intikam almaya çalışır. Birçok arkadaşla birlikte heval Sara  da sürgün edilenler arasında yer alır. Amasya Zindanı’na götürülür. Burada firar etmek için yaptığı tünel yakalanınca bu defa Çanakkale Zindanı’na sürgün edilir. Diyarbakır’da olduğu gibi bu zindanlarda da aynı kararlılıkla mücadele ve kavgasına devam eder.  

Heval Sara, 12 yıllık zindan direnişinin her anında devrimci iradenin, kararlılığın ve inancın simgesi olur. Görkemli direnişi daha hayattayken halk arasında efsaneye dönüşür. Diyarbakır işkence sistemini yenilgiye uğratan ve PKK kadın direniş cephesinin zafer kazanmasında heval Sara’nın direnişi tarihi önemdedir. Sadece Kürdistan Kadın Özgürlük Mücadelesi’nin değil, dünya kadınlarının özgürlük mücadelesinin de yılmaz bir savaşçısı olarak tarihe adını yazdırmıştır. Önderlik Sara arkadaş için “Sakine’nin mücadelesi, kadın özgürlük hareketinin mücadelesidir” belirlemesiyle heval Sara’nın tüm kadınlar için ne kadar hayati değer teşkil ettiğini ifade etmiştir.

Diyarbakır Zindanı, dünya üzerinde geliştirilen işkence ve imha politikasının uygulandığı en vahşi merkezlerden birisidir. Bu yüzden orda açığa çıkan direniş de dünya üzerinde benzeri olmayan bir direniştir. PKK’den daha çok güce sahip olan örgütler ne zindanlarda ne de 12 Eylül faşist soykırımcı rejime karşı dışarıda direnmediler ve hepsi böylelikle tarihin tozlu sayfalarına gömüldüler.

PKK’nin zindan direnişi her şart ve koşulda zafer elde edebileceğinin umut ve inancını açığa çıkarmıştır. Önder Apo Diyarbakır Zindan Direnişi’ni “Ölümden özgür yaşama köprü kurmak” olarak değerlendirmiştir. Önderlik, zindandaki PKK militanlarının sağlam bir köprü kurduğunu, bu köprü üzerinden halkın rahatlıkla geçeceğini değerlendirerek tüm halkı yürümeye çağırdı. Bu çağrıya yanıt veren Kürdistan halkı PKK direnişi etrafında birleşti. Özellikle Sara’nın zindan direnişinden etkilenen kadınlar akın akın mücadele saflarına katıldılar. Özellikle 1990’larda Kürdistan’da gelişen serhildanlarla birlikte kadın katılımları zirveye ulaştı. Katılımlar artıkça düşmana esir düşüp tutuklanan kadın arkadaşların sayısı da günden güne artış gösterdi. Özellikte 1990’larda Zeki tasfiyeciliği sürecinde partiye katılan kadın arkadaşları, dağda mücadele edemezler bahanesiyle metropol çalışmaları için şehirlere yollaması bu arkadaşları düşmanın yönelimlerine açık hale getirmişti. Tecrübesiz olan çoğu kadın arkadaş bu süreçte tutuklanır. Böylelikle 1990’lara gelindiğinde TC zindanlarında tarihte hiç olmadığı kadar PKK’li kadın tutsak yer alır. 90’lı yıllarda da, 80’li yılları aratmayan uzun ve işkenceli gözaltı süreleri söz konusudur. Bu süreçte tutuklanan kadın arkadaşlar, heval Sara’dan devraldıkları direniş geleneğini sürdürerek düşmanın tüm işkence ve baskılarına karşı müthiş bir direniş sergilerler. 90’lı yıllara kadar siyasi davalardan tutsak olan kadınların sayısı az olduğundan ayrı bir cezaevine konma durumları söz konusu değildir. 94’lere kadar da çoğunlukla kadın ve erkek tutsakların beraber kaldığı karma cezaevleri vardı. Kadın özgürlük bilincinin derinleşmediği o yıllarda kadın iradesini tanımama, kadını güç olarak görmeme gibi erkek egemen yaklaşımlar cezaevlerinde de yaşanıyordu. Örneğin kadınların kendi koğuş yönetimleri olsa da genel cezaevinin yönetiminde istisnalar dışında kadın arkadaşlar yer almıyordu. Genel cezaevi yönetimi erkek arkadaşlardan oluşuyordu.

1994’le birlikte düşmanın zindan politikaları daha da ağırlaşmıştı. Yapıyı parçalamak, genelden koparıp izole etmek için kadınlar için ayrı cezaevi uygulamasına geçildi. Bunun için Sivas cezaevi pilot bölge olarak seçilmiş ve yüzleri aşan sayıda kadın tutuklu bu cezaevinde tecride alınmıştı. Daha sonra Sakarya, Uşak gibi cezaevlerinde de kadın tutsaklar bu uygulamalara maruz kaldılar. Erkek yapısından ayrılan kadın arkadaşlar ilk defa özgün örgütlenme zeminini de yakalamış oldu. Bu da beraberinde önemli bir bilinç ve gelişim düzeyini açığa çıkardı. Zindanda düşmana karşı siyasal kimliğini kabul ettirme de bu süreçte yaşandı. Gelişen mücadele ile birlikte kendisine, cinsine inançsız, güvensiz, kaynağını erkek egemenlikli zihniyetten alan önyargılar kırılmış, kendi başına örgüt ve yaşam kültürünü yaratacak güçte olduğunu geç de olsa kanıtlamıştı.

Zindanda yaşanan iç sorunlar ve düşman politikalarının sonuçları

1998’e kadar genel cezaevlerinde olduğu gibi kadın tutsaklar arasında da iç sorunlar yaşanıyor. Belli tasfiyeci kişilikler ortamda bilinçli bir şekilde güvensizlik yaratıyorlar. Bu şahsiyetlerin en azılılarından olan Zübeyde, kadın yapısı içerisinde “ajan” veya kişilik çözümlemesi adı altında özellikle yeni gelenlere  ağır baskılar uyguluyor. Güvensizlik ortamı yaratarak iç huzursuzluğu körüklüyor. Baskı ve şiddetle otoritesini sağlama almaya çalışıyor. Düşman bilinçli bir şekilde sürgün havası vererek Zübeyde’yi cezaevi cezaevi dolaştırıp, kadın yapısının iradesini kırmaya çalışıyor. Yine Batman zindanında Ciran adlı bir şahıs da Zübeyde’yi taklit edip benzer pratikler geliştiriyor. Düşman bu süreçte tutsakları direkt hedef almaktansa bu tasfiyeciler eliyle zindanın örgütlü yapısını dağıtma, mücadeleden düşürme politikaları yürütüyor. Hatta bazı şahısları özel olarak yetiştiriyor. Bu tasfiyecilere karşı militan duruşundan taviz vermeyen birçok kadın arkadaş çizgiyle oynayan, yapı üzerinde her türlü baskı uygulayan kişilere karşı her koşulda mücadele ediyor. Kadın arkadaşlar bu durumu genel zindan yönetimine bildirmesine rağmen pek işe yaramıyor. Çünkü bu kişilerin erkeksi özellikleri güç olarak görüldüğü için çoğu zindanda yönetim yapılıyor. O dönemde böylesine çarpık anlayışlar   yaşanıyor.

Aynı eğilim Çanakkale Zindanı’nda M. Can Yüce ve Meral Kıdır tarafından da geliştiriliyor. Düşman, zindan genelinde M.Can Yüce’yi örgütte ikinci adam olarak hazırlıyordu. M.Can Yüce şahsında tasfiyeciler eliyle zindanda PKK’nin tasfiyesi edilmesi amaçlanıyordu. Bu kişilere özel ayrıcalıklar, imkanlar tanınıyor. M.Can Yüce kendisini bir kadın önderi gibi lanse etmeye çalışıyordu. Kadın yapısına kendisini kabul ettirmek için her türlü şeyi yapıyordu. Tam bir “ajitatör” olan bu şahıs, kadın özgürlüğü hakkında ideolojik yazılar yazarak kadından daha fazla perspektif oluşturacağını göstermeye çalışıyordu. Dergilere bu temelde yazılar yazıyor, kadın arkadaşlara yaygın mektuplar yazıyordu. Meral Kıdır da örgütün Türkiye cephesinin önderi gibi davranıp en çirkin iktidar anlayışlarının pratikçisi oluyordu. Özelde kadın yapısı üzerinde egemenlik kurmaya çalışıyordu. Aynı süreçte Çanakkale Zindanı’nda kalan Sema Yüce arkadaş, Meral Kıdır tasfiyeciliğine karşı amansız bir mücadele yürütüyor. Meral’in örgüt dışı, iktidarcı yaklaşımlarını kabul etmiyor ve “ne düşen ne de düşürülen bir kadın olmayacağım” diyor. Ve ikisi arasında çok yoğun çatışmalar gelişiyor. Sema arkadaş, düşman ve içteki uzantılarının gerçekliğini çözerek, bu tasfiyeciliğin bertaraf edilmesi için arayış içerisine giriyor.

Heval Sema, yıllardır zindanda olduğu halde, örgüt gündeminden hiçbir zaman kopmuyor. Özellikle Önderliği çok yakından takip ediyor. 1996 yılında Önderliğe karşı Şam’da gerçekleştirilen suikasta cevap olarak Heval Zîlan’ın bedenini bomba haline getirerek Dersim’de fedai eylem gerçekleştirmesinden çok etkileniyor. Heval Sema radyodan Önderliğin 8 Mart’a ilişkin tüm kadınlara yaptığı konuşmasında açıkladığı Kadın Kurtuluş İdeolojisi’ni dinleyince yüreği yüreğine sığmıyor. Bir yandan yanı başındaki tasfiyeciler tarafından dayatılan, kölece bağlarla kadını kendi iktidarına bağlama çabası, diğer yandan Önderliğin kadını tüm kölece bağlardan arındırıp, kurtuluşunu, özgürlüğünü müjdeleyen ideoloji… Heval Sema, Önderliği dinledikten sonra aradığı cevabı buluyor. Ardından manifesto niteliğinde beş mektup yazıp  bırakıyor. Mektubunda “Çağdaş Kawa Mazlum Doğan’ın ve diğer tüm şehitlerimizin iyi bir öğrencisi olmak istiyorum” diyerek 21 Mart 1998’de bedenini ateşe veriyor. Böylece Mazlumların, Sakinelerin direniş geleneğinin bir neferi ve heval Zîan’ın ardılı olmayı başarıyor. Bıraktığı mektuplarda düşmana ve onun işbirlikçilerine de seslenerek; “Ne yaparsanız yapın bu haklı mücadeleyi yenemeyeceksiniz” diyor. Heval Sema, eylemini gerçekleştirip 17 Haziran’da şehitler kervanına katılana kadar da Önder Apo’ya ve onun ideolojisine sadık kalıyor. Mektubunda yazdığı gibi ‘kadının yaşam ve zafer gücünün olduğunu, kadının da yoldaş olabileceğine olan inancını’ soylu bir eylemle taçlandırır. Sema arkadaşın eylemini çağrı niteliğinde ele alan Önderlik arkadaşın mektuplarından hareketle M.Can Yüce’nin tasfiyeci bir eğilimde olduğunu belirtir. Heval Sema’nın “gökyüzünde iki güneş olmaz” belirlemesi üzerine Önderlik çözümleme yaparak tasfiyecileri teşhir eder. Sema’nın eylemi için Önder Apo: “Sosyalizmi ilerleteceksek, ulusal kurtuluşta çok ciddi engelleri ortadan kaldıracaksak, örgütü bir yıkılma ve çözülme nedeni olmaktan çıkarıp bir sürükleme nedeni haline getireceksek cins savaşımının yoğunlaşmış ifadesi olmaktan başka çaremiz yoktur. Önderlik öğretisinin kadın boyutuyla anlaşılması gereken bir yanı da budur. Sema yoldaşın bahsettiği nokta da yine budur” değerlendirmesini yapıyor.

Heval Sema’nın eylemine aynı zindanda bulunan Fikri Baygeldi arkadaş üç gün sonra “Sema yoldaş benim komutanımdır ve ben, bu eylemiyle komutanlaşan Kürt kadının sadece bir askeriyim. Asker komutanının talimatı doğrultusunda hareket etmek zorundadır. Ve ben bu zorunluluğun bilincindeyim. Bu eylemimle Sema yoldaşın eylemini daha da görkemli kılacağım ve düşmanın beyninde bir bisiving roketinin patladığı gibi patlayacağım” diyerek fedai eylemi gerçekleştiriyor. 24 Mart 1998’de bedenini ateş topuna çevirerek heval Sema’nın ardılı oluyor.  Fikri Baygeldi bu eylemiyle içindeki erkeği öldürmüş, kadının eylem anlayışını kendisinde pratikleştirerek, kadınla duyguda ve düşüncede yüce bir birliktelik kurmayı başarmıştır. Önderlik heval Fikri için; “Fikri’de tutarlı bir erkek kişiliğinin yeniden şekillenmesi gerektiğine dair çok duyarlı, anlamlı bir yanıt var.” değerlendirmesini yapıyor. Böylece heval Sema ve heval Fikri zindanda gerçekleştirdikleri eylemleriyle, Kadın Özgürlük İdeolojisi ve Kopuş Teorisi’ne erkek ve kadın cephesinden en güçlü cevabı vermiş oluyorlar.

 Uluslararası Komplo’ya karşı zindanlarda gelişen direniş

Aynı yıl içerisinde Uluslararası Komplo süreci başlamış, Önder Apo 9 Ekim 1998’de Suriye’den çıkartılmıştı. Önderliğin esaretiyle sonuçlanan bu komploya ilk olarak zindanlardan tepki gelişti. Önder Apo Suriye’den çıkartıldığı ilk gün Maraş Zindanı’nda kalan Halit Oral, komplonun derinliğini hissetmiş, Güneşimizi Karartamazsınız! diyerek bedenini ateşe vermişti. Böylece  Mazlum ve Semaların direniş geleneği bir kez daha zindanlarda can buluyordu. Komplonun önünü almak için zindanlar öncülüğünde başlatılan eylemler gün geçtikçe, dört parça Kürdistan, Türkiye, Avrupa ve dünyanın her yerine yayılıyordu. Önderliğin etrafında ateşten bir çember oluşturan bu yoldaşlarımız uluslararası güçleri şaşkına çevirmiş, komployu farklı boyutlara taşımalarının önünü almışlardı. Güneşimizi Karartamazsınız eylemini zindanda büyüten Kurdê ve Rotinda arkadaşlar Midyat Zindanı’ndan 23 Ekim 1998 tarihinde bu ateş dansına dahil oluyorlardı. Bu çember öyle güçlü olmalıydı ki hiç kimse Önderliğe yaklaşamamalı, yaklaşma gafletinde bulunanlar da bu tanrıçaların ‘zafer tutkularının ateşi ile küle dönmeliydi.’  Kurdê (Selamet Menteş) ve Rotinda (Aynur Artan) arkadaşlar  bıraktıkları mektuplarında, düşmanın zindan politikalarını da değerlendiriyorlardı.  “Zindan alanında geliştirilen rehabilitasyon politikaları biz tutsakların iradelerini eritmek ve parçalamaya yöneliktir. Düşman çıkardığı sahte af yasaları ve sözde demokratik adımlarla zindanda bireyin kafasındaki PKK’yi muğlaklaştırarak reforme etme politikalarını güdüyor. Yaşamda ölçüleri daraltarak, bireyi salt güdüleriyle düşünen ve güdüsel yaşayan bir konumda, insanlığı özünden boşaltmak istiyor; buna karşı özgürlük tutsakları tek vücut olup, buna karşı durabileceğimizi göstereceğiz” diyorlar.

Uluslararası Komployla Önderliğimizin 15 Şubat 1999’da siyasi rehine olarak tutsak edilip, İmralı Zindanı’na alınmasıyla zindanların önemi de değişmeye başlamıştır. Önderliğimiz şahsında Kürt Özgürlük Hareketi’ni tasfiye etmek ve böylece Kürt soykırımını nihayete erdirmek isteyen uluslararası komplocu güçler, Önder Apo’nun İmralı’da geliştirdiği benzersiz direnişe çarpmıştır. Önder Apo alışılagelen direniş tarzından ziyade, üçüncü doğuşum dediği yeni bir paradigmayla kapitalist moderniteyi çözmüş, alternatifini geliştirerek tüm dünya halklarına umut olmuştur. Mutlak tecrit ve ağır zindan koşullarına rağmen Önderliğimiz, insanüstü çabasıyla İmralı’da yeni bir direniş geleneği açığa çıkardı. Normal bir insanın bir gün bile dayanamayacağı İmralı Zindan koşullarında Önderliğimiz 24 yıldır amansız bir mücadele yürütüyor. İmralı Zindanı’nı bir akademiye dönüştüren Önderlik, egemenlerin binlerce yıllık ‘ceza-evi’ mantığını alt üst etmiştir. Önder Apo İmralı Zindanı’na götürüldükten sonra faşist soykırımcı TC Devleti’nin de zindan politikası değişmiştir. 2000’li yıllarda uygulamaya sokulan F-Tipi cezaevleri sistemiyle birlikte İmralı’dakine benzer bir tecrit tüm zindanlara yayılmıştır. O zamana kadar zindanlarda tutsaklar kalabalık koğuşlarda birlikte kalabiliyorken bundan böyle tekli hücrelere konulmuştur. İnsan soyunun en ağır ‘ceza’ sistemi olan tecrit sistemi böylece genişletilmiştir. Buna karşı birçok zindanda direniş gelişmesine rağmen düşman katliamlar gerçekleştirerek bu sistemi hayata geçirmiştir. Şu anda yüzlerce siyasi tutsak tekli hücrelerde direnmektedir. Bu anlamda Önder Apo’nun direnişi sadece PKK ve PAJK’lı tutsaklara değil, dünyada tüm devrimci tutsaklara örnek olmuştur.

Kadın Özgürlük Mücadelemiz zindanlarda bitirilmek isteniyor

PKK Hareketi  kitlesel olarak 80’li yıllarla birlikte zindanlarla tanışmıştır. O yıllardan günümüze kadar gelen direniş geleneği hala geçerliliğini korumaktadır. Dönem dönem cüzi farklılıklar gösterse de TC Devleti’nin zindan politikası hep imha ve tasfiyeye dayalı gelişmiştir. Faşist AKP rejimi ile birlikte ise zindanlar zamana yayarak öldürme mekanları haline gelmiştir. Son yıllarda tırmandırılan savaşla birlikte zindanlarda psikolojik ve fiziki işkencenin her türlüsü tutsaklar üzerinde uygulanmaktadır. Nerdeyse her şehre birkaç zindan yapılarak, tutsaklar sistemli bir şekilde zindan zindan dolaştırılıp sürgün edilmektedir. Tutsaklar özellikle ailelerinden uzak zindanlara bilinçli bir şekilde sürgün edilerek, onlar üzerinden aileler de cezalandırılmak istenmektedir. Cezaevi girişlerinde insanlık onurunu hiçe sayan çıplak arama işkencesi hala çok yaygınca uygulanmaktadır. Yeni yapılan tüm zindanlarda süngerli oda adıyla işkenceler için özel odalar yapılarak işkence meşrulaştırılmıştır. Yine uyduruk gerekçelerle ‘cezası’ biten yoldaşlarımızın tahliyeleri ertelenmekte, infazları yakılmakta, açılan yeni dosyalarla zindandan çıkışları imkansız hale getirilmektedir. Düşman son birkaç yıldır tüm zindanlarda tecridi kurumsallaştırmaya yönelik sistemli politikalar geliştirerek, tutsakların kendi aralarında ve dışarısıyla ilişkilerini bitirme noktasına getirmiştir. Tutsakların yaşam alanları gittikçe daraltılmakta ve kaldıkları odalara kameralar yerleştirilerek tutsaklar nefessiz bırakılmaya çalışılmaktadır. Bu uygulamalara karşı gelişen en ufak itirazda ise tutsaklara disiplin cezaları yağdırılmaktadır.

Tüm bunların yanı sıra hasta tutsakların durumuna ilişkin ayrı bir parantez açmak gerekmektedir. Toplumun kanayan yarası haline gelen hasta tutsaklar içerde çok zor koşullarda yaşam mücadelesi vermektedir. Son yıllarda artan baskı ve işkenceler sonucunda neredeyse her gün zindanlardan tabutlar çıkmaktadır. Faşist intikamcı AKP rejimi özelde hasta tutsaklar üzerinden çok kirli hesaplar yapmaktadır. Hasta tutsakların bilinçli bir şekilde ölmelerini sağlayarak, toplumun vicdanlarında gedikler açma planlanmaktadır. Böylece gelişen ölümlere karşı toplumsal refleksler yok edilmek, bir bütünen toplumsal değerler hiçleştirilmek istenmektedir. Özelde 90’lı yıllardan beri zindanda olan arkadaşların birçoğu, yapılan işkence ve zindanların sağlıksız koşullarından kaynaklı ciddi sağlık problemleri yaşamaktadır. Hal böyle olunca hasta tutsaklar hem düşman politikalarıyla hem de sağlık problemleriyle mücadele etmek zorunda kalıyor.

Kadın Özgürlük Mücadelemizin yıllar içinde kitleselleşmesiyle bugün sistem tarafından en fazla Kürt kadınları ve bu mücadeleden etkilenen kadınlar hedef haline gelmiştir. Faşist Süleyman Soylu’nun “PKK’yi kadınlar yönetiyor” söylemi bu gerçeği doğrulamaktadır. Bu yüzden son yıllarda hiç olmadığı kadar kadınlar tutsak alınarak toplumsal mücadele kadınlar şahsında yok edilmek istenmektedir. Akademisyeninden gazetecisine, ekolojistinden feministine, militanından yurtseverine, milletvekilinden eş başkanlarına kadar toplumsal yaşamın öncü kadınlarının hepsi şu an zindanlardadır. Kadın düşmanı fasişt AKP-MHP ittifakının Kadın Özgürlük Mücadelemizi zindanlarda bitirmeye yönelik geliştirdiği soykırım politikalarına karşı, kadınlar Saraca, Semaca direnmeye devam ediyor. Zindanların her bir hücresini kadın özgürlük akademisi haline getirerek; yürekte, beyinde özgür Önderlikle buluşmanın umut, inanç ve kararlılığını büyütüyorlar.

Biz ‘dışardaki’ kadınlara düşen görevse, büyük bedeller ödenerek elde edilen 43 yıllık kadın zindan direnişi geleneğinin günümüz temsilcileri olan yoldaşlarımızı doğru temelde sahiplenmek ve onların bir an önce aramıza katılması için mücadeleyi büyütmektir. Kuşkusuz bunun en olmazsa olmaz koşulu Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü önceleyen, hedefleyen bir biçimde mücadeleye katılım düzeyimiz ve eylemselliklerimiz belirleyici olacaktır. En çok biz kadınlar olarak biliyoruz ki, İmralı Zindanı’nda ağırlaştırılmış tecritte tutulan Önderlik şahsında biz kadınların özgür iradesidir. Unutmayalım ki, 15 Ağustos eylemiyle nasıl idamların önü alınmışsa, günümüzde de dışarda açığa çıkartacağımız her türlü mücadele, zindanlar üzerindeki baskı ve işkence uygulamalarını bertaraf edecek, fiziki olarak onları özgürleştirecektir.

ZİLAN KAYA

YORUM GÖNDER

ZİYARETÇİ YORUMLARI

BENZER KONULAR

EN GÜZEL YOLDAŞLARI ANARKEN

15 AĞUSTOS DESTANI VE KAHRAMAN EGÎT GERÇEKLİĞİ!

ZİLAN BİR FEDAİ GELENEĞİDİR

BİLGE ÖCALAN BİZLERİ TOPLUMSAL ÖZ SAVUNMAYA ÇAĞIRIYOR

HAKİKAT ARAYIŞI OLAN GENÇLİĞE!

YAŞANAN ŞAHADETLERİ DOĞRU ANLAMLANDIRABİLMEK

HER HAKİKAT ARAYIŞI, HAKSIZLIĞA KARŞI MÜCADELE İLE BAŞLAR

DÜNDEN BUGÜNE AÇLIK GREVLERİ

ZİMANEK

YİĞİTLİK YÜREK İŞİDİR! 

ÖZE YABANCILAŞMA VE İNSANİ DUYARLILIKLAR ÜZERİNE

KÜRT HALKINA KARŞI ULTRA FAŞİZMİN DARBE DİNAMİĞİ DEVREDEDİR

GERASİMOV DOKTRİNİ NEDİR?

OTONOM MÜCADELE-SAVAŞ DÖNEMİ

TÜRKİYE'NİN DİRİ FAŞİZM BELLEĞİ KÜRT HALKINA BİLENİYOR

PKK ÖZGÜRLEŞTİREN BİR ÖZ DİRENİŞ HAKİKATİDİR

DÜŞMAN BİLİNCİ ve DÜŞMANA ÖFKE

ULRİKE MEİNHOF: SİLAHLANMAYAN ÖLÜR, ÖLMEYENLERSE CANLI CANLI CEZAEVLERİNE GÖMÜLÜR

KLASİK SİYASAL AKIMLAR VE DEMOKRATİK TOPLUMCULUK

MAKRO TARİH OLARAK ANNALES F. BRAUDEL VE ABDULLAH ÖCALAN (1. BÖLÜM)

F. BRAUDEL  A. ÖCALAN MEKAN-ZAMAN-SÜRE KAVRAMLARI (2. BÖLÜM)

TEMSİLİ DEMOKRASİ

AFGANİSTAN: KAZANAN KİM KAYBEDEN KİM?

DERSİM'İN TESLİMİYETİ SEÇEN ÇOCUKLARI

DEĞERLER AŞINMASINI ÖZGÜR BİR RUHSAL DİRENİŞ DURDURUR

İMRALI DEMOKRATİK DİRENİŞ ÇİZGİSİ NEYİ İFADE EDİYOR

ŞEHİT CİHAN'I HATIRLAMAK

ISIS started? Turkey attacks Yezidis in Iraq

ÖZEL SAVAŞ TROLLERİNE KARŞI APOCU İDEOLOJİK REFLEKS

ATEŞKES VE ÖCALAN'I SAVUNMAK

TARİHİ TOPLUMSALLIĞIN İSYANI OLARAK HALKLAR ÖNDERİ ÖCALAN

''ADIM ABDULLAH''

AVRASYACI KLİĞİN PKK DÜŞMANLIĞINI DOĞRU KAVRAMAK

ULUS-DEVLETCİLİK VE TOPLUMCULUK

KANLI TOPRAKLARDA BARIŞI YEŞERTEN BİLGE

MİLLİYETÇİLİKTEN DEMOKRATİK ULUSÇULUĞA

DEMOKRATİK SİYASET: TARİHSEL KÖKEN -2-

DEMOKRATİK SİYASET: TARİHSEL KÖKEN -1-

PKK'NİN TASFİYESİ KONSEPTİ - ORTADOĞU

KİTLESELLEŞEN BİR ANTİFAŞİST SOKAK MÜCADELESİ SÜRECİ KARŞILAR

YEREL DEMOKRATİK YÖNETİMLER

DEVLETSİZ YAŞAMAK MÜMKÜN MÜ?

İKTİDAR VE GÜÇ

BİREY TOPLUM ÇELİŞKİSİ VE SÖMÜRGE KİŞİLİK GERÇEKLĞİ (1.BÖLÜM)

BİREY TOPLUM ÇELİŞKİSİ VE SÖMÜRGE KİŞİLİK GERÇEKLİĞİ (2.BÖLÜM)

KUANTUM FİZİĞİNİN SİYASET BİLİMİNE UYARLANMASI (GİRİŞ)

ÖZGÜR YURTTAŞ HAREKETİNİN TEMEL ÖZELLİKLERİ

KÜRTLER VE İHANET

AFGANİSTAN ÜZERİNE

BiREY TOPLUM ÇELİŞKİSİ  VE SÖMÜRGE KİŞİ  GERÇEKLİĞİ (3.BÖLÜM)

“TC JİTEMİ KDP’NİN KÜRDİSTAN DEVRİMİNİ GASP ETME PLANI”

GERÇEK AŞK NEDİR 

KUANTUM FİZİĞİNİN SİYASET BİLİMİNE UYARLANMASI (1.BÖLÜM)

MANKURTLAŞAN TÜRK SİYASETİNİN ÇÖKÜŞÜ

KOMÜNALİTE ÜZERİNE

KUANTUM FİZİĞİNİN SİYASET BİLİMİNE UYARLANMASI 2.BÖLÜM

TÜRKİYE'DE ULUS-DEVLET VE DEMOKRATİK ULUSLAŞMA SÜRECİ -2-

KUANTUM FİZİĞİNİN SİYASET BİLİMİNE UYARLANMASI (3.BÖLÜM)

KUANTUM FİZİĞİNİN SİYASET BİLİMİNE UYARLANMASI (4.BÖLÜM)

TÜRKİYE'DE ULUS-DEVLET VE DEMOKRATİK ULUSLAŞMA SÜRECİ -3-

BAYRAK VE ÇOCUK

KUANTUM FİZİĞİNİN SİYASET BİLİMİNE UYARLANMASI (SONUÇ )

HERKESİN BİLDİĞİ 'SIR' DEĞİLDİR! 

MODERNİTENİN  BİTMEYEN PROJESİ: TALİBAN

PKK’NİN GÖRKEMLİ DEVRİM ÇAĞINDA DİRENİŞLE NEWROZLAŞMAK

DEHAKLAŞAN İLKEL MİLLİYEÇİLİK EN TEHLİKELİ İDEOLOJİDİR

ERBİL SEMALARINDA KAMİKAZE DRONE OYUNLARI

TOPLUMSAL YOZLAŞMANIN PANZEHİRİ GENÇLİK ÖNCÜLÜKLÜ DİRENİŞ ve ÖZ SAVUNMADIR! 

ÇALIŞMALARIMIZDA YANLIŞ SİYASALLAŞMALAR

MEŞRULUĞUN KAYNAĞI: AHLAKİ VE POLİTİK TOPLUM

KAPİTALİZM DÜNYANIN SONUDUR

DEMOKRATİK MODERNİTE EKSENİNDE İDEOLOJİK YERELLEŞME (1)

AHLAKİ VE POLİTİK GÖREVLER

İMRALIDA GUANTANAMO ÖZEL NATO HUKUK REJİMİ UYGULANIYOR

SANATÇI HİSSİ SAVAŞÇI HİSSİ

DEMOKRATİK MODERNİTE EKSENİNDE İDEOLOJİK YERELLEŞME (2)

IRAK SEÇİMLERİ ÜZERİNDE TÜRKİYE GÖLGESİ VE GÜNEY PARADOKSU

MUHTEŞEM YALNIZLIK VE BİZ !

AHLAKİ VE POLİTİK TOPLUM BOYUTU (DEMOKRATİK TOPLUM)

DEMOKRATİK MODERNİTE EKSENİNDE İDEOLOJİK YERELLEŞME (3)

DEVRİMCİ KÜLTÜR ve AHLAK (1. BÖLÜM)

DEVRİMCİ KÜLTÜR ve AHLAK 2.BÖLÜM

HEVAL ŞÜKRÜ'YÜ  UĞURLARKEN

''SOSYALİZMİN KÜRESEL YÜKSELİŞİNDE PKK'NİN ÖNCÜLÜK ROLÜ''

SÖMÜRGE ÜRETİM TARZINDAKİ SINIF ÇELİŞKİSİNİN ANALİZİ 1.BÖLÜM

ANLAM YÜKLÜ ZAMANLARDA 'ÖZGÜR İNSAN'LA DİYALOGLAR

TARİHTEN GÜNÜMÜZE KADININ ÖZ SAVUNMASI 13.BÖLÜM

DEVRİMCİ KÜLTÜR ve AHLAK 3.BÖLÜM

SÖMÜRGE ÜRETİM TARZINDAKİ SINIF ÇELİŞKİSİNİN ANALİZİ 2.BÖLÜM

DEVRİMCİ KÜLTÜR ve AHLAK 4.BÖLÜM

GÜNEŞ ÜLKESİNDE DİRİLİŞİ ÖNDER APO VE ŞEHİTLER GERÇEKLEŞTİRDİ

PSİKOLOJİK SAVAŞ ÜZERİNE

DEVRİMCİ KÜLTÜR ve AHLAK 5.BÖLÜM

“Dijital medya tasfiyeciliğinin zehirleme virüsü”

ÖNDERLİKTE YAŞAM, BİRDEVRİMCİ MÜCADELEDİR

DEVRİMCİ KÜLTÜR ve AHLAK (6.BÖLÜM)

PARASTİNA REWA U PARASTİNA CEWHERİ

DEVRİMCİ KÜLTÜR ve AHLAK (7. BÖLÜM)

KCK'DEN ULUSLARARASI TOPLUMA 'KİMYASAL SİLAH' MEKTUBU

HDP YÜZDE 15 AMA FAŞİZM VAR KİMYASAL SİLAHLAR VAR

DEVRİMCİ KÜLTÜR ve AHLAK 8.BÖLÜM

İSYAN FAŞİZME KARŞI BİR SİVİL ANGAJMAN HAKKIDIR

DEVRİMCİ KÜLTÜR ve AHLAK (9.BÖLÜM)

DEVRİMCİ KÜLTÜR ve AHLAK (10.BÖLÜM)

AN SERKEFTİN AN SERKEFTİN PKK

DEVRİMCİ KÜLTÜR ve AHLAK 11.BÖLÜM (SON)

KATİLLERDEN HESAP SORMA ZAMANI

İLK SÖZ

3.DÜNYA SAVAŞINDAN ÇIKIŞI SAĞLATACAK TEK GÜÇ DEMOKRATİK HALK DEVRİMİDİR

FAŞİZM TOPLUMU ŞİDDETLE YÖNETMEK İSTER

DÖNEMİN GÖREVİ DEVRİMCİ HALK SAVAŞIDIR

DEVRİMCİ HALK SAVAŞI VE DEMOKRATİK SİYASET

DİRİLİŞTEN KURTULUŞA ÖZGÜRLÜK AŞKI EN TEMEL GÖREVİMİZ

“SEÇİMLERE ENDEKSLENMİŞ ÇÖZÜM BEKLENTİLERİ ÜZERİNE”

ZİHNİYET DEVRİMİ HAKİKAT DİYALOGLARINDA SAKLI

İHANETİN BEDELİ, YOK OLUŞA DOĞRU!

ÖZEL SAVAŞ; BİLİNÇLENEREK, ÖRGÜTLENEREK, DAYANIŞMA İÇERİSİNE GİREREK YENİLGİYE UĞRATILABİLİR

TÜRK DEVLETİNİN PSİKOLOJİK SAVAŞ YÖNTEMLERİ

ÜÇÜNCÜ ÖNDERLİKSEL DOĞUŞ

KÜRTLER DEMOKRATİŞLEŞMENİN ÖNCÜSÜDÜR

DEVRİMCİ EN USTA SANATKÂRDIR

9 EKİM KOMPLOSU 24’ÜNCÜ YILINA GİRERKEN

ÖZGÜRLÜKTEN KORKMAK ESARET GETİRİR

DEVRİMCİ AHLAKİ HÜMANİZMANIN SİYASİ TEMSİLİ

YURTSEVER HALKIMIZA VE DEMOKRATİK KAMUOYUNA!

YURTSEVER KÜRDİSTAN HALKINA VE TÜM KAMUOYUNA

ACIMIZ, BİLİNCE DÖNÜŞEN EYLEMDİR

ÜÇÜNCÜ YOLU ÖRGÜTLÜ VE EYLEMLİ KILMAK

ÖNDERLİĞİMİZİN ÖZGÜRLÜĞÜ YEGANE AMAÇ VE HEDEFİMİZDİR

“DEĞERSİZLİK” AYMAZLIĞI

EMEK VE YAŞAM BAĞLARI

ÖNDERLİK ÇİZGİSİNİN BAŞARISI VE HDP

ÖNDERLİK GERÇEĞİ BÜYÜK BİR EMEK YOĞUNLAŞMASIDIR (1.BÖLÜM)

XELİFAN ŞEHİTLERİ ONURUMUZDUR

MİLİTAN DİLSİZ KONUŞANDIR

ÖNDER APO, BİR HALKIN VAROLMA TARİHİ

ÖNDERLİK GERÇEĞİ BÜYÜK BİR EMEK YOĞUNLAŞMASIDIR (2.BÖLÜM-SON)

ŞİMDİ PKK ZAMANI!

PLATFORM MEVZİDİR,TERK ETMEK SUÇTUR!

ORTADOĞU'DA SUNNİ SEÇİM BLOKLARI İNŞASI

AHLAK FELSEFESİ Mİ VİCDAN FELSEFESİ Mİ?

FAŞİST SALDIRILAR KARŞISINDA NE YAPMALIYIZ?

DEVRİMCİ HALK SAVAŞINI BÜYÜTEREK ‘ÖZGÜRLÜK ZAMANI’ HAMLESİNİ ZAFERLE TAÇLANDIRACAĞIZ

“HAKİKAT AŞKTIR AŞK ÖZGÜR YAŞAMDIR”  “Önder APO”

HAKİKAT PENCERESİNDEN KADRO

SİSTEM KARŞITI HAREKETLER

BİLİM İLE İKTİDARIN BİRLEŞTİĞİ SAHA: DEMOGRAFYA (1.BÖLÜM)

KADIN’I ARAMAK VE HAKİKATİN UMUDUNA ERİŞMEK

AİLE SORUNU VE AİLENİN DEMOKRATİKLEŞMESİNİN ÖNEMİ

ANLAMIN HAKİKAT BİLGELİĞİ

BİLİM İLE İKTİDARIN BİRLEŞTİĞİ SAHA  DEMOGRAFYA (2.BÖLÜM)

HAKİKAT PENCERESİNDEN KADRO (2.BÖLÜM)

KENDİ TOPLUMSALLIĞINI BİZZAT YARATMAYA GİRİŞEN ÖNDER APO

ÖZGÜRLÜK ZAMANI HAMLEMİZİ,ÇÖKERTME PLANI'NI ÇÖKERTMİŞTİR

TÜRK DEVLETİNE KİMYASAL SİLAH KULLANMA AYRICALIĞI

PKK VE ÖNDERLİĞİNE KURULAN NATO GLADİOSU KOMPLOSUNUN ŞİFRESİ: OLOF PALME SUİKASTI

HAKİKAT PENCERESİNDEN KADRO (3.BÖLÜM)

ARTIK SAVAŞIN KARAKTERİ DEĞİŞTİ!

KÜRDÜN TARİHİ ACILARININ DERMANIDIR PKK

RADİKAL DEMOKRASİYİ KÜRTLERDEN ÖĞRENECEĞİZ

SOYKIRIMA KARŞI YENİLMEYEN STRATEJİ

ULUSLARARASI KOMPLO VE DEM DEMA AZADİYÊ HAMLESİ

40 YILLIK MÜCADELE TARİHİNİN ZİRVESİ: ROJAVA KADIN DEVRİMİ

PKK SÖMÜRGECİLERİN BÖLDÜĞÜ KÜRDİSTAN SINIRLARINI BİRLEŞTİRİYOR

KAYALARDA KÖK SALMAKTIR GERİLLACILIK (1.BÖLÜM)

KİMYASAL SİLAHLARIN YASAKLANMASI ÖRGÜTÜ NEDEN SESSİZ?

KAYALARDA KÖK SALMAKTIR GERİLLACILIK (2.BÖLÜM)

KİMYASAL SALDIRILAR İÇİN YERİNDE İNCELEME YAPILSIN

ŞEHİT MEHMET TUNÇ

ZEHİRLİ GAZLAR VE KİMYASAL SİLAHLARIN KULLANIMI VE YASAKLANMASINA DAİR DERLEME 

109 AYDINDAN BM’YE KİMYASAL SİLAH KULLANIMI İÇİN SORUŞTURMA ÇAĞRISI

1923’TEN BERİ SÜREN HAKSIZLIĞA SON VERİN!

PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA (1.BÖLÜM)

KOMÜNAL KADIN EKONOMİ DERLEMELERİ – 1

İSYANSIZ YAŞAM KÖLE İNSANI YARATIR

PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA( 2.BÖLÜM)

KOMÜNAL KADIN EKONOMİ DERLEMELERİ – 2

“SOSYAL BİLİMLERDE DEVRİM” YOLUNDA TARİHSEL-TOPLUM AKADEMİLERİ

TÜRK DEVLETİNİİN KİMYASAL SİLAH SALDIRILARINA KARŞI HAREKETE GEÇİLMELİ

YAŞADIĞIMIZ ÇAĞDA ÖZGÜRLÜK PROBLEMİNE BAKIŞ

‘ULUSLARARASI SESSİZLİK TÜRK DEVLETİNİN KİMYASAL SİLAH KULLANIMINAZEMİN SAĞLIYOR’

TANRIÇA STAR'DAN YJA STAR'A KADIN TOPLUMUNU SAVUNUYOR -1-

PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA (3.BÖLÜM)

KİMYASAL SİLAH SALDIRILARININ ARKASINDA HEGOMONİK GÜÇLER VAR

PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA (4.BÖLÜM)

TANRIÇA STAR'DAN YJA STAR'A KADIN TOPLUMUNU SAVUNUYOR -2-

TÜRK İKTİDARININ ÇIKMAZI, CHP'NİN“AÇILIMI” VE HDP

BUGÜNKÜ GERİLLA RUHU BÊRÎTAN'IN RUHUDUR

KÜRT-ARAP İTTİFAKI İÇİN GÜÇLÜ BİR TARİHSEL ZEMİN VAR

ALEVİ İNANÇ ÖNDERLERİNDEN VE 44 IRAKLI AYDINDAN BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'E MEKTUP

PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA (5.BÖLÜM)

TANRIÇA STAR'DAN YJA STAR'A KADIN TOPLUMUNU SAVUNUYOR -3-

ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI VE KÜRT HALKINA YÖNELİK İMHA SALDIRILARI

PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA (6.BÖLÜM)

TANRIÇA STAR'DAN YJA STAR'A KADIN TOPLUMUNU SAVUNUYOR -4-

ORTADOĞU'DA VE TÜRKİYE'DE ÜÇÜNCÜ YOL

KÜRDİSTAN'DA ASIRLIK KİMYASAL KATLİAM DEVAM EDİYOR

'TARİHİ DİRENİŞİN TEMELİ İDEOLOJİK DURUŞ, FEDAİ RUH VE APOCU YOLDAŞLIKTIR'

ROJAVA DEVRİMİ İÇİN SEFERBERLİK ZAMANI

AVRUPA'DAKİ KÜRDİSTANLI KURUMLARDAN OPCW'YE MEKTUP

PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA (7.BÖLÜM)

TANRIÇA STAR'DAN YJA STAR'A KADIN TOPLUMUNU SAVUNUYOR -5-

LÜMPEN KİŞİLİK NEDİR?

ROJEV

ZAFER PERSPEKTİFLERİ (DERLEME)

KİMYASAL TAYİP'TEN HESAP SORMAK

İŞTE TÜRK DEVLETİNİN KİMYASAL SİLAH KULLANDIĞININ BELGELERİ

TANRIÇA STAR'DAN YJA STAR'A KADIN TOPLUMUNU SAVUNUYOR -6-

PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA (8.BÖLÜM)

ORDULAŞAN DİRENİŞ ABİDELERİ

ÖZGÜRLÜKÇÜ KÜRT İLE İŞBİRLİKÇİ KÜRT ARASINDAKİ FARK

SOYKIRIMCI TC’NİN KİMYASAL SALDIRILARI

PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA (9.BÖLÜM)

ÖZGÜR BAHARLARIN BARIŞ BİLGESİ

KÜRT VE KÜRDİSTAN VARLIĞI ÖZ SAVUNMASIZ OLMAZ

KDP’NİN-BARZANİLERİN TARİHİ İHANETLER TARİHİDİR

PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA (10.BÖLÜM)

ZAFER PERSPEKTİLERİ (2.BÖLÜM)

ÖZGÜR KÜRDİSTAN DEMOKRATİK ORTADOĞU'DUR

PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA (11.BÖLÜM)

ROJAVA DEVRİMİ TÜM KADINLAR İÇİN ÖZGÜRCE VAROLUŞ DEVRİMİDİR

ASENA MERAL'İN YÜZÜNDEKİ YENİLGİ HARİTASI

KOBANE DİRENİŞİNDE BİR CUDİ SÖYLENCESİ: GELHAT GABAR

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (GİRİŞ)

PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA (12.BÖLÜM-SON)

ROJAVA DEVRİMİ KADIN ÖZGÜRLÜKÇÜ PARADİGMAYLA GELİŞİYOR

KÜLTÜREL SOYKIRIMA KARŞI SON İSYAN: APOCU DİRİLİŞ VE PKK

WERXELÊ ABİDELERİNİN KOMUTANI CUMALİ ÇORUM

YOLUN SONUNA DOĞRU

DÜNYA SAVAŞI VE ÇAĞDAŞ KAHRAMANLIK ZAMANI

KÜRT JEOPOLİTİĞİ OLUŞURKEN KARŞI HAMLELER

ÖZÜ ARAYIP İRADELEŞEN VE SAVAŞAN KADININ ADRESİ

KCK'DEN KİMYASAL İÇİN SAHAYA DAVET

PKK AB'NİN TERÖR LİSTESİNDEN ÇIKARILSIN!

EDEP YOLUN IŞIĞIDIR

ERDOĞAN VE MERKEL'İN TRUVA ATI DENİZ YÜCEL

HAKİKAT SOSYOLOJİSİNİN ÖZGÜR BİLGESİ

KENDİ OMUZLARI ÜZERİNDE BAŞKALARININ KAFASINI TAŞIMAK

İMRALI'DAKİ TECRİT VE İŞKENCE SİSTEMİNE KARŞI MÜCADELE DAHA DA BÜYÜTÜLMELİİ

ÇİRKİN İNSAN EN KORKAK İNSANDIR

PKK, GENÇLİK VE ZİHNİYET

BURASI KÜRDİSTAN, BEN DE KÜRT'ÜM

XELÎFAN'IN ORTAYA ÇIKARDIĞI GERÇEKLER

DİJİTAL DÜNYA SANAL KİŞİLİK

GENÇLİK VE DÖNEM GÖREVLERİ

PÊŞWAZİYA XERAB

WERİN CENGA AZADÎYÊ !

KÜRESEL GÜÇLERİN HAMLELERİNİ DOĞRU OKUMAK

HAMLASEL MÜCADELEYİ HER ALANDA ÇOK DAHA GÜÇLÜ GELİŞTİRELİM!

KİM, PKK’Yİ NASIL GÖRÜYOR? (DOSYA-ANALİZ)

ANLAMLI YAŞAM ÖNDERLİĞİN FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAĞLAMAKLA MÜMKÜNDÜR

KÜRT VAR DA KÜRDİSTAN YOK MU?

“KÜRDİSTAN DEVRİMİNİN GÜVENCESİ TOPLUMSAL ÖZ SAVUNMADIR(1.BÖLÜM)

KURULAN BİR PARTİ DEĞİL YAŞAM TARZIDIR

ANLAMA DAİR

BİLMEYE DAİR

SÖZ VE ANLAM ÜZERİNE (1.BÖLÜM)

FAŞİZMİ ZAGROS'A GÖMMEK

“KÜRDİSTAN DEVRİMİNİN GÜVENCESİ TOPLUMSAL ÖZ SAVUNMADIR”(2.BÖLÜM)

PKK 'TERÖR LİSTESİ'NDEN ÇIKARILMALI ÇAĞRILARI

PKK İLE KÖLELİKLER YIKILMIŞ ÖZGÜRLÜKLER KAZANILMIŞTIR

TEK DEĞİL, MİLYONLARIZ

SÖZ VE ANLAM ÜZERİNE(2.BÖLÜM)

ÖZ SAVUNMAYLA ÖZGÜR YAŞAMI AŞKLA ÖRELİM

PKK ÖZGÜRLEŞEN GENÇLİK VE KADINA BİR ÇAĞRIDIR!

ŞİMDİ PKK ZAMANI!

DERSİM SOYKIRIMININ YIL DÖNÜMÜNDE MÜCADELEYİ YÜKSELTELİM

KÜRT YURTSEVERLİĞİ

PKK’NİN ORTAYA ÇIKARDIĞI KÜRT GERÇEKLİĞİ (1.BÖLÜM)

SÖZ VE ANLAM ÜZERİNE (3.BÖLÜM)

PKK’NİN İNSANLIK SAVAŞINA DOĞRU KATILMAK

ÖNDERLİKSEL DOĞUŞ ŞARTLARI (2.BÖLÜM)

SÖZ VE ANLAM ÜZERİNE (4.BÖLÜM)

SÖZ VE ANLAM ÜZERİNE (5.BÖLÜM)

PKK'NİN KIRK DÖRDÜNCÜ YILINDA DAHA FAZLA PARTİLEŞEREK ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLAMAK

PKK NEDEN ANKARA’DA ÇIKIŞ YAPTI (3.BÖLÜM)

GERİLLA BİR İDEOLOJİK KİMLİKTİR (1.BÖLÜM)

HUKUKUN HİÇ OLMADIĞI İKİ YER

SÖZ VE ANLAM ÜZERİNE(6.BÖLÜM)

GERİLLA, FELSEFİ BİR KİMLİKTİR(2.BÖLÜM)

KÜRDİSTAN SÖMÜRGEDİR” (4.BÖLÜM

PKK YASAĞINA KARŞI BERLİN'DE BULUŞMAYA ÇAĞIRDI

GERİLLA KOMÜNAL KİMLİKTİR(3.BÖLÜM)

APOCU HAREKETİN GELİŞİM TARİHİ İÇERİSİNDE PKK'LİLEŞME HAMLELERİ (1.BÖLÜM)

BAĞIMSIZLIK VE BAĞIMSIZLIKÇI DURUŞ (5.BÖLÜM)

PKK GEL E, GEL NAYÊ DARIZANDIN!

PKK HALKTIR HALK YAGILANAMAZ !

MESRUR BARZANİ TÜRK DEVLET AĞZIYLA KONUŞUYOR

APOCU HAREKETİN GELİŞİM TARİHİ İÇERİSİNDE PKK'LİLEŞME HAMLELERİ (2.BÖLÜM)

GERİLLA KÜLTÜREL KİMLİKTİR(4.BÖLÜM)

PKK NEDEN AYRI ÖRGÜTLENMEYE GİTTİ (6.BÖLÜM)

APOCU HAREKETİN GELİŞİM TARİHİ İÇERİSİNDE PKK'LİLEŞME HAMLELERİ (3.BÖLÜM)

GERİLLA CİNS ÖZGÜRLÜKCÜ KİMLİKTİR(5.BÖLÜM)

KADIN, DEVRİM VE ÖZGÜRLÜK ZAMANIDIR!

KUMPASLAR ÜLKESİNDE SON TANGO

PKK’LİLİK DÜZENDEN KOPUŞTUR (7.BÖLÜM)

PKK HALKTIR, HALK YASAKLANAMAZ

PKK HALKTIR HALK YASAKLANAMAZ

PKK HALKTIR HALK YASAKLAMAZ

“PKK'NİN YARATTIĞI İDEOLOJİK BİLİNÇLE NETLEŞMEK”

PKK HALKTIR, HALK YASAKLANAMAZ!

PKK HALKTIR HALK YASAKLANAMAZ

PKK GEL E, GEL NAYÊ QADEXEKİRİN!

GERİLLA HOŞGÖRÜLÜ KİMLİKTİR(6.BÖLÜM)

BİR DİRİLİŞ VE KAHRAMANLIK DESTANI

PKK İLE DİĞER ÖRGÜTLER ARASINDAKİ TEMEL FARKLAR (8.BÖLÜM)

APOCULAR DÜŞÜNDÜ, İNANDI VE YAPTI (1.BÖLÜM)

PKK HALKTIR, HALK YASAKLANAMAZ

GERİLLA ÖZGÜR KÜRDÜN YARATILDIĞI BİR DİRENİŞ DERGAHIDIR

ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLAMA ZAMANI ! (1.BÖLÜM)

PKK’NİN KURULUŞU ŞOVENİZMDEN KOPUŞTUR (9.BÖLÜM)

BELÇİKA ADALETİNDEN TARİHİ PKK KARARI

BARZANİ’NİN YARATTIĞI BELARUS TRAJEDİSİ HERYERDE

PKK’DE ŞEHADETLER, BİR EMİR MAKAMIDIR (2.BÖLÜM)

ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLAMA ZAMANI ! (2.BÖLÜM)

PKK DEMOKRATİK ULUS ÇİZGİSİYLE DAHA DA BÜYÜDÜ

SIFIRDAN İLK SERHİLDANA (10.BÖLÜM)

GERİLLA TÜRK ORDUSUNU DURDURDU (3.BÖLÜM) 

PKK’NİN 43 YILLIK TARİHİ BİR DESTANDIR; BU TARİH KANLA SÜSLENMİŞTİR

EGEMEN ERKEKLİK ÖZÜNDE FAŞİSTTİR

ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLAMA ZAMANI ! (3.BÖLÜM)

SERHİLDANLA YARATILAN EĞİTİM ORTAMI (11.BÖLÜM)

ÖNDER APO SABIRLI, CESUR, YİĞİT KENDİNE VE ÖZGÜRLÜĞE İNANAN KADINI YARATTI

PKK ADINA YAPILAN İLK BESTE (VAYE PKK RABÛ)

''İSTENİRSE BU İKTİDAR BİR HAFTA DURAMAZ'' (4.BÖLÜM)

PKK'NİN 43.KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ KUTLAMALARI

PKK YENİ İNSANLIĞIN DEVRİMCİ TARİH YAZIMIDIR (1.BÖLÜM)

HAKİ KARER YOLDAŞIN ŞAHADETİ VE HAKİ KARER KİŞİLİĞİ (12.BÖLÜM)

ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLAMA ZAMANI ! (4.BÖLÜM)

PKK’NİN 43. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ KUTLAMALARI (2.BÖLÜM)

ONUR DİRENİŞİNDE YER ALIN!

ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLAMA ZAMANI ! (5.BÖLÜM)

PKK YENİ İNSANLIĞIN DEVRİMCİ TARİH YAZIMIDIR (2.BÖLÜM)

26-27 KASIM 1978: I. KURULUŞ KONGRESİ (13.BÖLÜM)

PKK ÖLÜM DÖŞEĞİNDE OLAN BİR HALKI DÜNYANIN UMUDU YAPTI

BİZ BU TOPRAKLARIN ÇOCUĞUYUZ, ONLARIN ANLAYACAĞI DİLDEN ONLARLA KONUŞMALIYIZ! 

1980: 12 EYLÜL ASKERİ DARBESİ VE KENAN EVREN (14.BÖLÜM)

GERİLLADA EĞİTİM, YAŞAMIN KENDİSİDİR(1.BÖLÜM)

İKTİDARIN KORTUĞUNU BAŞINA GETİRECEĞİZ 

“PKK, KÜRT HALKINI DİRİLTEN ÖZGÜRLÜK RUHUDUR”

PKK HALKTIR, HALK YASAKLANAMAZ!

FAŞİZMİ YIKMAK İÇİN DAHA ÇOK CESARET LAZIM

GERİLLADA EĞİTİM, YAŞAMIN KENDİSİDİR(2.BÖLÜM)

“T C FAŞİZMİNİN KAOS PLANI İMRALI'DA DEVREDE”

GERİLLADA EĞİTİM, YAŞAMIN KENDİSİDİR(3.BÖLÜM)

PKK KAYBETTİRİLEN KADIN KÜLTÜRÜNÜN PARTİSİDİR  

PKK İLE REEL SOSYALİSTLER ARASINDAKİ TEMEL FARK (15.BÖLÜM)

SİSTEM ÇALIŞMAMIZ TARİHTE İLKTİR

GERİLLADA EĞİTİM, YAŞAMIN KENDİSİDİR(4.BÖLÜM)

TARİH SAHNESİNDE VAMPİRLER

SALİH KANDAL VE SİVEREK DİRENİŞİ (16.BÖLÜM)

HALKLAR ÖNDERİ SAYIN ABDULLAH ÖCALAN'A UYGULANAN TECRİT İLE İLGİLİ SON GELİŞMELER

İNGİLİZ POLİTİKALARI KÜRTLERİN SIRTINDAKİ HANÇERDİR

LÜBNAN-FİLİSTİN SAHASINA ÇIKIŞ SÜRECİ (17.BÖLÜM)

PKK'NİN 'TERÖR LİSTESİ'NDEN ÇIKARILMASI İÇİN YAPILAN ÇAĞRILAR (1.BÖLÜM)

AKP, HOBBES VE SAVAŞ DURUMU

MAZLUM DOĞAN ARKADAŞIN DİRENİŞ GERÇEĞİ (18.BÖLÜM)

ŞEHİTLER PKK'LİDİR

KDP 21. YÜZYILDA UTANÇLA KÜRT İHANET TARİHİNİ YENİDEN YAZIYOR (1.BÖLÜM)

RÊBER APO'NUN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAĞLAMA MÜCADELESİ BOYUTLANDIRILMALI

HALKLAR ÖNDERİ SAYIN ABDULLAH ÖCALAN'A UYGULANAN TECRİT İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR

KDP 21. YÜZYILDA UTANÇLA KÜRT İHANET TARİHİNİ YENİDEN YAZIYOR (2.BÖLÜM)

PKK SANAT İNCELİĞİNDE ÖRÜLEN BİR HAREKETTİR

AKP-MHP FAŞİZMİ UZATMALARI OYNUYOR

PKK'NİN DÜNYA SİYASET SAHASINDAKİ AVANTAJLARI VE AVANTAJLARINI GÜÇLENDİRME YOLU: ÖZ SAVUNMA

DEVRİM ÖZGÜRLÜĞE AŞIK OLANLARIN YOLUDUR

KCDK-E'DEN GÜNDEME İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

KATILANLARIN ANLATIMIYLA 27 KASIM 1978 FİS KÖYÜ

KÜRDİSTAN'DA GERİLLA ZAMANI

PKK DEĞİŞİMİN VE DÖNÜŞÜMÜN GÜCÜ OLDU

KDP’NİN DERİN DENKLEMİNDE 140'INCI MADDE

KCK VE KONGRA-GEL'İN ŞENGAL AÇIKLAMALARI

FAŞİST DİKTATÖRLÜK YIKILMAYA MAHKUMDUR

GENÇLİKTE ZİHNİYET DEVRİMİNDE FEDAİLİĞİ YAKALAMAK ÖZGÜR TOPLUMUN SARSILMAZ İNŞASIDIR

ÖNDER APO, BİR HALKIN VAROLMA TARİHİ

REJİM YIKILMADAN HİÇBİR KÜRT RAHAT YAŞAYAMAZ

21. YÜZYILDA SOYKIRIM VE TOPLUMSAL DİRENİŞTE GENÇLİĞİN ROLÜ

DEVRİMCİ HALK SAVAŞI RADİKAL BİR CİNS MÜCADELESİYLE KAZANILABİLİNİR

DÜNYA HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN'A ÖZGÜRLÜK GÜNÜ ÇAĞRILARI

KAPRİSLİ VE PASİF SANAL RADİKALİZM

ANTER YOLDAŞ VE ZİNDAN DİRENİŞLERİ

ÖZEL SAVAŞA KARŞI ZİHNİYET VE YAŞAM MÜCADELESİ (1.BÖLÜM)

“APOCU DEVRİMCİ HAMLE TC FAŞİZMİNİ ÇÖKERTİYOR”

“ÇİN MODELİ” TOPLUMA SAVAŞ İLANIDIR...

ÖZEL SAVAŞA KARŞI ZİHNİYET VE YAŞAM MÜCADELESİ (2.BÖLÜM)

TOPLUMSAL SORUNLARIN AŞILMASINDA ÇIKIŞ ÖZGÜRLÜK HAREKETİDİR

1000 İSİMDEN ÇAĞRI: PKK 'TERÖR ÖRGÜTLERİ LİSTESİ'NDEN ÇIKARILSIN

İMRALI KAYALIKLARINA ÇİVİLENEN HAKİKAT (1.BÖLÜM)

KİTLESELLEŞEN BİR ANTİFAŞİST SOKAK MÜCADELESİ SÜRECİ KARŞILAR

İMRALI KAYALIKLARINA ÇİVİLENEN HAKİKAT (2.BÖLÜM)

SOYKIRIM KISKACINDA VARLIK SAVAŞI YÜRÜTMEK

CEZAEVLERİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR VE ÇAĞRILAR

KNK TOPLANTISININ SONUÇ BİLDİRGESİ

ETKİN BİR EKONOMİK SAVAŞ STRATEJİSİ

BİR TÜRKÜNÜN MELODİSİ VE SENFONİSİDİR PKK

KÜRTLERDE DİNSELLİK VE YAŞANAN DEĞİŞİMLER

PREKARYA VE BALDIRI ÇIPLAK KÜRD

TASARLANMIŞ BİR KATLEDİLME DURUMU VAR

AP, TUTSAK VEKİLLER İÇİN KAMPANYA BAŞLATTI 

ZİNDANLARDAKİ ZULME SESSİZ KALMAK !

GARİBE GEZER KÜRT SORUNU'NUN TA KENDİSİDİR

TÜRKİYE’NİN ÇÖZÜLME İŞARETLERİ ARTIYOR

KÜRT KATLEDEREK TÜRK OLACAĞINI SANMAK

'' FAŞİZMLE HESAPLAŞMA OLMADAN HELALLEŞME OLMAZ ''

GARİBE'Yİ KATLEDENLER MUTLAKA HESABINI VERECEKLER

 19 ARALIK 2000 YILINDA ZİNDANLARDA YAPILAN KATLİAM İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR

YOL VE YOLDAŞLIK…

İDEOLİKLİK VE İDEOLOJİKSİZLİK ÜZERİNE BİR KAÇ SÖZ

BİRAZ DA AJİTASYON LAZIM

ÖNDERLİK VE ZİNDANLARDA  REHİN TUTULAN  YOLDAŞLAR  ETRAFINDA KENETLENME ZAMANI

KADININ SESİNDE SAKLIDIR ÖZGÜRLÜK DÜŞÜ

ZINDANLAR İLE İLGİLİ DUYARLILIK ÇAĞRILARI

CEZAEVLERİNDE KATLİAM VAR

TÜRKİYE'NİN AYNASI ZİNDANLAR

KIRIKLAR CEZAEVİ'NDEKİ TUTSAKLAR AÇLIK GREVİNDE

KONGRA-GEL ZİNDANLAR İÇİN 'SEFERBER' OLMAYA ÇAĞIRDI

HEVAL HALİL GÜNEŞ'İN ANISINA

“ÖNDERLİKSEL DEVRİMİN DİRENİŞ RİTMİNİ YAKALAMAK”

PKK DİRENİŞİ 2022 YILINI KÜRDÜN ULUSAL ONUR BAYRAMI YAPACAK

DÖRDÜNCÜ KELEBEK OLMAK

ÖZGÜRLÜK AŞKINA DİRENENLER

ÖZ SAVUNMA MEKANIZMASI OLARAK DUYGULARINI POLİTİKLEŞTİRMEK

ETİK İNSAN VE ETİK EYLEM (1.BÖLÜM)

ETİK İNSAN VE ETİK EYLEM (2.BÖLÜM)

TJK-E, PARİS KATLİAMI'NIN HESABINI SORMAK İÇİN ALANLARAÇAĞIRDI!

KÜLTÜR-SANATA KURULAN TUZAKLAR VE APOCU ESTETİK

SARA YOLDAŞ, ÖNDER APO’NUN YOLDAŞIYDI

NAZİ TOPLAMA KAMPINDAN KAÇAN 9 DİRENİŞÇİ KADININ HİKAYESİ

KADIN DEVRİMİNİN DİRENİŞ SEMBOLÜ

ÖNDER APO’YLA YAŞA, KÜRDİSTAN'I ÖZGÜRLEŞTİR!

GÜNEŞ PARLAKLIĞINDA GÜLÜMSEMEN HEVAL SARA (SAKİNE CANSIZ)

“TC FAŞİZMİ KARŞISINDA KÜRT SİYASETİ NE YAPMALI?”

PKK ÖLÇÜLERİNDE YAŞAMI YARATANLAR

GERÇEKLER ACITMIYOR

KÜRT DÜŞMANLIĞI AÇ VE İŞSİZ BIRAKIR

ŞADİYE MANAP'TAN MEKTUP VAR

ÇÜNKÜ SANA GÖRE O İNSAN DEĞİL

KÜRTLER ZORU BAŞARDI

SOKAK OLMADAN DEMOKRASİ OLMAZ

KÜRDÜN ÖZGÜRLÜK GÜNEŞİ EFRÎN’DEN DOĞACAK

DESTANSI EFRİN FEDAİ DİRENİŞİNE BİR İÇ BAKIŞ

YÜREĞİMİN SESİNİ DİNLEDİM (1.BÖLÜM)

75 RUHU AYAĞA KALK!

FAŞİST ŞEF AMED'E GİREMEZ

YÜREĞİMİN SESSİNİ DİNLEDİM (2.BÖLÜM)

ALLAH'IN DEĞİL, ERDOĞAN'IN KÜRTÇE İLE PROBLEMİ VAR

YÜREĞİMİN SESİNİ DİNLEDİM (3.BÖLÜM)

İSTANBUL, ADANA: DEMOKRATİK ÖZERKLİĞİN ZORUNLULUĞU

APOCU DEVRİMİN YARATTIĞI YENİLMEZLİK TARİHİ

“DOĞA” ZAMANI

ELEŞTİREL DÜŞÜNCENİN EYLEMSELLİĞİ

KADIN OLMAK SUÇ MUDUR?

GÖÇ YOLLARINDA…

KÜRDÜM “TÜRK VARLIĞINA” KURBAN OLMAYACAĞIM!

ATAKAN MAHİR’İ HATIRLAMAK

İSYAN VE İNTİKAM ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN?

KARA GÜNÜN ÇOCUKLARINA!

KOBANE'DEN HESEKE'YE KÜRDÜN DİRENİŞ DESTANI

DEVLET DİNCİDİR VE EN BÜYÜK TARİKATTIR

YÜREĞİMİN SESİNİ DİNLEDİM (4.BÖLÜM)

TÜRK ORDUSUNUN PKK KARŞISINDAKİ TARİHİ YENİLGİSİ

DAĞLAR ÖZGÜRLÜK MEKÂNIDIR…

AYNI DAVANIN YOLCULARI BABA VE KIZ

“KDP KÜRDÜN KÜRDE SOYKIRIM PROJESİDİR”

“HALKIN,ADALETİ DEVRİMDE ARAYAN SOKAKTAKİ İSYANI”

AŞKIN ADI VİYAN OLMUŞTU

İKTİDARDAN UZAK DEMOKRATİK BİR DÜNYA MÜMKÜN: BİNARÊ QENDÎL

VİCDAN KÖRELMESİNE KARŞI SON BÜYÜK İNSANLIK DİRENİŞİDİR PKK

3. YILINA GİRERKEN, 'EV DER HEFTANÎN E' SLOGANININ ÖYKÜSÜ

HAKİKAT YOLDAŞLIĞI (1.BÖLÜM)

HAKİKAT YOLDAŞLIĞI (2.BÖLÜM)

HAKİKAT YOLDAŞLIĞI (3.BÖLÜM)

PKK KÜRDÜN KADİM ÖZGÜRLÜK RUHU VE ULUSAL ONUR BİLİNCİDİR

BİLGE ÖCALAN'IN EVRENSEL VİCDAN FELSEFESİYLE YÜZLEŞMEK.

HAKİKAT YOLDAŞLIĞI (4.BÖLÜM)

BAHARI KOYNUNDA MAYALAYAN GERÇEK, “ŞUBAT”

HAKİKAT YOLDAŞLIĞI (5.BÖLÜM)

HAKİKAT YOLDAŞLIĞI (6.BÖLÜM)

O PKK’NİN YAŞAYAN RUHUYDU

BAŞKALDIRI BİLİNCİ

HAKİKAT YOLDAŞLIĞI (7.BÖLÜM)

HAKİKAT YOLDAŞLIĞI (8.BÖLÜM)

'CÜRET, DAHA FAZLA CÜRET'

DAHA KARARLI OLMAK LAZIM

DAR Lİ SER KOKA XWE MEZİN DİBE

ADI BÊRÎTAN ZAMANIYDI

ÖZELLEŞTİRİLEN BÖLGESEL İÇ SAVAŞLARA DOĞRU

SEZGİLERİN GÜCÜ

ORTADOĞU'YU YENİ KÜRESEL DENKLEM ÜZERİNDEN OKUMAK

ANLAMIN SİYASİ EYLEM KARŞILIĞIDIR POLİTİKA

KÜÇÜK DERSİM’İN EN BÜYÜK ÖZLEMİYDİ BOTAN

ÖZGÜR İRADE, ÖZGÜR DÜŞÜNCE

SİYAJİN İLE ŞİYAR (1.BÖLÜM)

SİYAJİN İLE ŞİYAR (2.BÖLÜM)

SİYAJİN İLE ŞİYAR (3.BÖLÜM)

GAME OVER: OYUN BİTTİ PKK ŞAH TC FAŞİZMİ MAT!

SİYAJİN İLE ŞİYAR (4.BÖLÜM)

28 ŞUBAT’IN İKİ YÜZÜ

SİYAJİN İLE ŞİYAR (5.BÖLÜM)

TOPLUMA İLLÜZYON SATMAK

SİYAJİN İLE ŞİYAR (6.BÖLÜM)

ÖNDER APO ÖZGÜR YAŞAMDA ISRARIN ADIDIR

SİYAJİN İLE ŞİYAR (7.BÖLÜM)

BEDEL RANTÇILIĞI HALKA AİT DEVRİMİ GASP GİRİŞİMİDİR

ALİŞER VE ZARİFE'Yİ GERİLLA OLARAK ANMAK

SİYAJİN İLE ŞİYAR (8.BÖLÜM)

VAKTİNDE KENDİNİ ADAMAK

SİYAJİN İLE ŞİYAR (9.BÖLÜM)

8 MART 1857 DEN 8 MART 2022’YE

SİYAJİN İLE ŞİYAR (10.BÖLÜM)

SİYAJİN İLE ŞİYAR (11.BÖLÜM)

BOMBALARIN ARASINDAKİ“SESSİZ SAVAŞ!”

DAĞIN DUYGUSU

SİYAJİN İLE ŞİYAR (12.BÖLÜM)

HER TÜRLÜ HAKSIZLIĞA DİRENİŞTİR, NEWROZ

AMED DAĞLARININ SEVDA ÇİÇEĞİ

SİYAJIN İLE ŞİYAR (13.BÖLÜM)

NEWROZLAŞAN HALKLA TARİH KAZANILDI

ROJÎN GEVDA KÜRDİSTAN DAĞLARINA İLMEK İLMEK ÖRÜLMÜŞ ÖZGÜR RUHTUR

SİYAJIN İLE ŞİYAR(14.BÖLÜM)

ÇÖLE SU OLMAK

SİYAJIN İLE ŞİYAR(15.BÖLÜM)

YÜZ HATLARINDA GİZLİDİR KÜRDÜN BÜTÜN TARİHİ (1.BÖLÜM)

50. YIL VE ÖNDER APO'YA ÖZGÜRLÜK NEWROZU

SİYAJIN İLE ŞİYAR(16.BÖLÜM)

YÜZ HATLARINDA GİZLİDİR KÜRDÜN BÜTÜN TARİHİ (2.BÖLÜM)

PKK KÜRT İNTİKAM TARİHİNİN TOPLUMSAL BELLEK İNŞASIDIR

SİYAJIN İLE ŞİYAR(17.BÖLÜM)

YÜZ HATLARINDA GİZLİDİR KÜRDÜN BÜTÜN TARİHİ (3.BÖLÜM)

SİYAJIN İLE ŞİYAR(18.BÖLÜM-SON)

NEWROZ VE GENÇLİK MÜCADELESİ

SESSİZ ÇIĞLIĞI DUYABİLMEK

‘SEYYAR GERİLLA’ CİBİNLİ HÜSEYİN

BAHAR ÇAĞLAR, GERİLLA DAĞLAR

KÜRT HALKI PKK ÖNCÜLÜĞÜNDE NEWROZLAŞIYOR!

İNSANIN KENDİNDEN DÜŞMESİDİR SÜRGÜN

YILDIZLAŞAN SURETİNDEN ANIYORUZ SENİ

KORKU CESARETİN KAYNAĞIDIR

JEOPOLİTİK EKSEN KAYMALARININ YARATTIĞI BELİRSİZLİKLER

DİRENİŞ EMSALİ EGİD YOLDAŞ

KIZILDERE SÖZÜ

ÖZERK ZAMAN VE MOR ARAYIŞLAR

DOĞUŞ GERÇEĞİMİZ (1.BÖLÜM)

ANLAMIN HAKİKAT BİLGESİNİ YAŞAMSALLAŞTIRMAK

HERGÜN YENİDEN DOĞMAK

DOĞUŞ GERÇEĞİMİZ (2.BÖLÜM)

DOĞUŞ GERÇEĞİMİZ (3.BÖLÜM)

YAŞAM GEREKÇEME

“ARTTIRILMIŞ SANAL GERÇEKLİK ÇAĞI”

KİNİK ALDANIŞLAR ZAMANI YARALAR

HALKLARA SAVAŞ AÇANLAR BARIŞ GETİREMEZ

ANLAMIN VE HİSSİN YAŞATTIĞI İNSAN RÊBER APO

GÜLBAHAR’IN GÜLÜŞÜ

NEWROZ HALKI VE İSRAİL’İN TUTUMU

DAĞLI EMEKTAR

ÖNDERLİK ÇİZGİSİNDE ÖZGÜRCE DERVİŞÇE MİLİTANLIK

ALIŞMAK İHANETTİR

SEVDANIN GÜZELLİĞİNDE AÇTIM GÖZLERİMİ

PEOPLE OF NEWROZ AND ISRAEL'S ATTITUDE

SORGULANMAMIŞ YAŞAM YAŞANMAYA DEĞMEZ

SÜRECİ KARŞILAYAN DOĞRU BİR DEVRİMCİ ÖNCÜLÜK ZAMANI

YAŞARKEN ADI BİLİNMEZ FEDAİLERİN...

AY IŞIĞI HAYALET DAĞLARIN ARDINDAN YÜKSELMİŞ

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (1.BÖLÜM)

CEZAEVLERİNDEKİ SALDIRI SOYKIRIM SALDIRISIDIR

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (2.BÖLÜM)

KEKİK KOKULU İKİ ÜLKENİN AŞIĞI

“FAŞİZMİN ÖLÜM FERMANINA KARŞI DEVRİMCİ İNTİKAM ZAMANI”

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (3.BÖLÜM)

SANAT ELEŞTİRİSİ “ŞAKA DEĞİL!”

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (4.BÖLÜM)

ÖZLEMEK

KORKU

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (5.BÖLÜM)

ŞEHİTLERİN İZİNDEN

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (6.BÖLÜM)

PKK’NİN FEDAİ DİRENİŞ MELODİSİ İLE AŞK SEMAHINA DURULUR

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (7.BÖLÜM)

ŞEHİT TEKOŞİN

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (8.BÖLÜM)

“MESRUR BARZANİ’NİN YÜZÜNE YANSIYAN YENİLGİ KORKUSU”

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (9.BÖLÜM)

HDP KENDİ ÖNÜNE BARAJ KOYMAMALI!

ÖNDERLİK GERÇEĞİNDE HER ANI ÖZGÜR YAŞAMAK ANLAMLIDIR

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (10.BÖLÜM)

SAVAŞIN KAYBEDENİ KÜRTLER OLMAYACAK

KÜRDÜN ZAFER İDEASININ DAVUDİ SESİ KARAYILAN'DAN TARİHİ ÇAĞRI

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (11.BÖLÜM)

YAŞAMI ÖZÜYLE BULUŞTURMANIN DİLLİ (2.BÖLÜM)

YOLUMUZ UZUN YÜKÜMLÜLÜKLERİMİZ AĞIRDI

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (12.BÖLÜM)

GERİLLA'DAN BİR GÜN (1.BÖLÜM)

PKK KÜRT HALKININ JEOPOLİTİK VE JEOSTRATEJİK ÜST AKLIDIR

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (13.BÖLÜM)

BU 14 NİSAN FARKLIDIR

GERİLLA'DAN BİR GÜN (2.BÖLÜM)

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (14.BÖLÜM)

ÖZGÜRLÜĞE DAHA YAKINIZ

YİĞİT AMED’İN YİĞİT KIZI

BAŞKA DiLDE ANNE OLMAK (15.BÖLÜM)

FAŞİZMİN KARANLIK DOĞASI VE GEZİ DİRENİŞİNİ LİNÇ DAVASI

BAŞKA DiLDE ANNE OLMAK (16.BÖLÜM)

ELEKTRİKSİZ AMA BOL BOMBALI HAFTA!

SİYASAL İSLAM’IN İFLASI

1200 KERE KATİL VE İHANETÇİSİN KDP

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (17.BÖLÜM)

KORKU CESARETİN KAYNAĞIDIR: SIĞINAK

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (18.BÖLÜM)

BİR HALKIN CANLI KALKANI OLMAK

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (19.BÖLÜM)

YENİ YAŞAMI DOĞURANIN HAVARİLERİYİZ...

KÜRT DEMOKRATİK ULUSAL BİRLİĞİNE DOĞRU

ELLİNCİ YILIN ZAFERİ ZAP'TA KAZANILIYOR

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (20.BÖLÜM)

FEDAİ ÇİZGİSİNİN ÖNCÜ KOMUTANI

ŞENGAL VE FERMAN KISKACI

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (21.BÖLÜM)

YAŞAMI ÖZÜYLE BULUŞTURMA: XWEBUN

TÜM ZAMANLARIN DENKLEMİ

ESPRİSİ VE SEVECENLİĞİYLE YOLDAŞLARIN EN NARİNİ (1.BÖLÜM)

DENİZLERİ ANMAK, İTTİHATCILARI LANETLEMEK

ESPRİSİ VE SEVECENLİĞİYLE YOLDAŞLARIN EN NARİNİ (2.BÖLÜM)

CAHŞ KÜRTLÜK PROJESİ ZAP DİRENİŞİNE GÖMÜLÜYOR

DERSİM İSYANI, İHANET VE KATLİAM

TÜKÜRDÜĞÜNÜ VEYA MEKAP YALATMAK!

UNUTMAK İHANETTİR (1.BÖLÜM)

UNUTMAK İHANETTİR (2.BÖLÜM)

CESARET KÖPRÜSÜYLE DAĞLARA

UNUTMAK İHANETTİR (3.BÖLÜM)

21’İNCİ YÜZYILIN ÖZGÜRLÜK FELSEFESİ

TEK YOL YİNE DAĞLAR

ÖZGÜR YAŞAM İÇİN UMUDA UMUT KATMAK

TC FAŞİZMİNİN KÜRDİSTAN’DA UYGULADIĞI 3-F STRATEJİSİ

SAMİMİYET…

AY IŞIĞININ ALTINDA KISA BİR GEZİ

GERİLLANIN SESİ, SÖZÜ VE EYLEMİ OLMA ZAMANI

GERÇEK SENSİN EGÎD!

BİR YANILSAMANIN SONU

SESSİZ KALMAK, DÜŞMANI CESARETLENDİRİR, KILICINI KESKİNLEŞTİRİR

OKUMUŞUNUN BİLE CAHİL OLDUĞU BİR ÜLKE DÜŞÜNÜN

DEVLETLE MÜCADELEYE DEVAM

TARİHİ İMRALI VE GERİLLA DİRENİŞ YÜKÜNÜ BÖLÜŞMEK

KDP KÜRT HALKININ BAŞINA GELMİŞ EN BÜYÜK BELADIR!

KIZGIN İKLİM (1.BÖLÜM)

HEVAL AYSEL VE MİZGÎN

DOĞU’NUN DÖRTLERİNE!

KIZGIN İKLİM (2.BÖLÜM)

HAKÎ KARER SEMBOLA FEDAKARÎ Û KEDÊ YE

HAKİ KARER GİZLİ RUHUMUZ

KIZGIN İKLİM (3.BÖLÜM)

HAKİLERİ ANLAMAK

ZAP DİRENİŞİNE KÜRESEL DENKLEMDEN BAKMAK

BENİM ÖLDÜRÜLMEMLE BİNLERCE KÜRT UYANACAK

DÖNEM HAKİ’CE YAŞAMANIN VE ÇALIŞMANIN ZAMANIDIR

DEMOKRASİYİ SAVUNMAK, BARIŞI SAVUNMAKTIR

KÜRTLER VE ÖZGÜRLÜK GERİLLASI ZAFERE DOĞRU KOŞUYOR

ZAMAN İLERLİYORDU, BİZ DE İLERLİYORDUK

NATO KÜRT TASFİYE KONSEPTİ DEVREDE

BASKI VE ŞANTAJ FAŞİZMİ KURTARAMAZ

KADIN, ÖZGÜRLÜĞÜ DAĞLARDA ARAR

ÇAKAL POLİTİKASININ İFLASI

GERİLLA DA YAŞAM BİR SERÜVEN

VİCDANLARI RADİKAL DİRENİŞLE AYAKLANDIRMA ZAMANI

ŞEHİT KASIM ENGİN’İN SÖZLERİYLE KISACA HAYATI

1 HAZİRAN HAMLESİ ULUSLARARASI KOMPLOYU YENME BİLİNCİ VE İRADESİDİR

AKP’NİN TERÖR ÖRGÜTLERİ

HAKARETLERE DUR VE VUR DEME ZAMANI

KÜRT HALKI İÇİN NEYİN SEÇİMİ VE KİMLE NE İTTİFAKI (1.BÖLÜM)

1 HAZIRAN’IN YIL DÖNÜMÜNDE

BÊ XÎRETÎ BÊ NAMÛSÎYE

ÖZGÜR YAŞAMDA ISRAR

KÜRT HALKI İÇİN NEYİN SEÇİMİ VE KİMLE NE İTTİFAKI (2.BÖLÜM)

KÜRT KAPANININ EN TEHLİKELİ KOLU

DERSİM’İN ASİ KADININA

ÖZ VAZGEÇİLMEZİMİZDİR

1 HAZİRAN 2004 HAMLESİNİ NASIL OKUYALIM

HAKİKATİ DOYUMSAMAK

DİJİTAL SERMAYENİN YENİ DÜNYA TASARIMI

YASAKTA SINIR YOK

GENÇLİK; TOPLUMUN ÖZGÜRLÜK ŞAFAĞIDIR

HALKIN DİRENİŞİ KİRLİ PLANLARI BOŞA ÇIKARACAK

KOMÜNALİZM VE DEMOKRATİK ULUS OLMADAN ÖZGÜRLÜK OLMAZ

SİHİRLİ KELİME “YOLDAŞ”

ZAGROSLARIN SANATÇI RUHLU KIZI

PKK İNSANLIĞIN ÖZGÜRLÜK MELODİSİDİR

SOYKIRIMCI ZİHNİYET VE SİYASETE KARŞI

KARAR VER!

KOPUŞ TEORİSİYLE ZİNCİRLER NASIL AŞILIR

ÖZLEM DUYARAK YAŞAMAK

GERİLLA ZAMANI

ERDOĞAN DA MALİYE BAKANI DA 'DOĞRULARI' SÖYLÜYOR

ANLAM VE ÖZGÜRLÜK

YOLDAŞ ACISI SEVDA KOKAR

KÜRTLERİN BİR ULUS OLARAK KENDİ KADERLERİNİ TAYİN ETME HAKLARI VAR

KAPİTALİST MODERNİTENİN TRANSHÜMANİZM ÇAĞI

ZERDEŞT VE ZERDÜŞT ÖĞRETİSİ

ÇOK BİLMİŞLERE MÜJDE!..

BERDEEE BİNE TE ERDEEE!

APOCULUK KENDİNİ EĞİTMEKLE BAŞLAR

NE YAPARSA YAPSIN FAŞİZM İÇİN KURTULUŞ YOK

TÜM KENELERE

İŞGALCİ TÜRK DEVLETİ VE İŞBİRLİKÇİ KDP'NİN AMAÇLARI

APOCU KÜLTÜR YENİ YAŞAM DEMEKTİR

PKK’LİLİK EN YÜCE ONURDUR

AŞİKARDIR BRE TERESLER

ORTADOĞU’DA KAOSUN ROTASI YENİDEN İRAN VE IRAK

KİMYASALLARLA KAZANILMAYA ÇALIŞILAN KİRLİ SAVAŞ

GEMLİK YÜRÜYÜŞÜ ÜZERİNE…

İÇİMİZDE SOLMAYAN ŞAHMARANLAR’A

ÖLÜMDEN YAŞAMI YARATANLARIN DÜELLOSU

30 HAZİRAN ARİFESİNDE

DÜŞMANA SALDIRIRKEN BİNEVŞ EGAL’LERİN GÜLÜŞÜNÜ DÜŞÜNÜN!

ŞEHİTLERİN İZİNDEN YÜRÜMEK

HEDEF ÖZGÜR İNSAN

PKK İLE TANIŞMAK ÖZGÜRLÜK İLE TANIŞMAKTIR

PUSUYU YARMAK

BİNLERCE YILA YAYILAN İSİM; ZİLAN

ÖNDER ÖCALAN'A YİNE YALVARACAKSINIZ!

GİZEMDİR DEVRİMCİ OPERASYONLAR…

ARARAT’IN SERHILDANI

ZAP SAVAŞI VE FAŞİST ŞEFLERİN SONU

ZİLAN DERİNLEŞMİŞ BİR BELLEKTİR

CELAL BAŞKALE– MAHİR KOÇ YOLDAŞIN ANISINA

ÖZGÜRLEŞMEKTEN BAŞKA KURTULUŞ YOKTUR

PKK MİLİTANLIĞININ ÖZÜ: SORXWİN

CİHAN VE HÜSNÜ'YÜ HATIRLAMAK

ANILARA YOLCU OLMAK

UMUT ZAP'TA ZİLANCA DİRENEN APOCU FEDAİLİKTİR

IRKÇILIĞIN SIRADANLIĞI

KIZIL ZAMANLAR

AMED’İN ANDOK’U

KÜRDİSTAN’DA GENÇLİĞİN SÖMÜRGE DÜZENİYLE HESAPLAŞMASI; ZAP SAVAŞI

KÜRT HALKI ÖZGÜRLÜĞE/ ZAFERE KOŞUYOR

FEDAİLEŞEN GERİLLA VE HALK YENİLMEZDİR

BAŞKANIM!

SOSYALİZM'DE DEVLETE YER YOKTUR

ZİLANCA FEDAİLİK MİLİTANLAŞIYOR, EYLEMSELLEŞİYOR

BİR ÜLKENİN COĞRAFYASI

KÜRDİSTAN HAVA SAHASI VE TEKNOLOJİK SOYKIRIM ARAÇLARI

PKK HER TÜRLÜ SÖMÜRGECİLİĞE VE İHANETE KARŞI ASLA YENİLMEYEN TARİHİ İNTİKAM HAREKETİDİR (1.BÖLÜM)

ÖZGÜRLÜĞE GİDEN YOL ÖZGÜRLÜĞÜ YARATANDAN GEÇER

PKK HER TÜRLÜ SÖMÜRGECİLİĞE VE İHANETE KARŞI ASLA YENİLMEYEN TARİHİ İNTİKAM HAREKETİDİR (2.BÖLÜM)

ÖZLEMEK

BİR FEDAİ DESTANIDIR ŞEHİTLER

FEDAİLEŞEN KADIN GERÇEKLİĞİNDE ZAFERE DOĞRU

YİNE BİR U DÖNÜŞÜ…

ÖZ SAVUNMA BİLİNCİ TEMELİNDE DÜŞMANA KARŞI SAVAŞMAYAN MANKURTLAŞTIRILMIŞ İNSANDIR

MANEVRA YAPMAK

BİR GERİLLA VURULDUĞUNDA HER ANANIN YÜREĞİNDEN BİR PARÇA KOPAR

ONDA GÜÇLÜ BİR GENÇLİK POTANSİYELİ VARDI

KAPİTALİZMİN ÇÖKÜŞÜNÜ ABD’NİN ÜÇ NATO’SU DA ÖNLEYEMEZ

ÖZEL SAVAŞ OYUNLARI ANCAK GERİLLA ÖNCÜLÜĞÜNDE MÜCADELE EDEREK BOZULUR (1.BÖLÜM)

DAĞLAR AŞKIN ANLAM BULDUĞU MEKANLARDIR

JEOPOLİTİK DENGELER AÇISINDAN KÜRDİSTAN

SİSTEM İÇİ MUHALEFET ÖZEL SAVAŞ HÜKÜMETİNİN KOLTUK DEĞNEĞİDİR (2.BÖLÜM)

ZİLAN ÇİZGİSİNDE TANRIÇALAŞMAK

BAŞKAN APO’NUN YAŞAMI DIŞINDA YAŞAM MÜMKÜN DEĞİLDİR

GERİLLA KİMYASAL SİLAHA DİRENİYOR, YA BİZ!

FEDAKÂR BİR DEVRİMCİ: ŞEHİT HELMET

BU HDP ÇÖZER

DİRENİŞ TARİHİNİN ÖZNESİ DAİMA KADINLAR OLMUŞTUR

HEKİMLİK YEMİNİ DE BİZİMDİR İSTANBUL SÖZLEŞMESİ DE…

KÜRDİSTAN’IN GÜZELLİKLERİ

SUSMAK YOK ARTIK, HAYKIRMAK VAR

KÜRDÜN ÖZGÜRLÜK ATEŞİ İŞGALCİLERİ YAKACAK

RUHU GENÇ, İNANCI SONSUZ APOCU MİLİTAN: BARAN MAWA

MİSAFİR

TÜRKİYE’DE ZİNDANLAR SAVAŞ VE MÜCADELE ALANIDIR

YAŞASIN ÖZGÜR VE BAĞIMSIZ KÜRDİSTAN İÇİN ÖLÜMSÜZLEŞEN ŞEHİTLERİMİZ!

ANLAM, DUYGU VE EMEK GÜCÜNÜ BİRLEŞTİRMEK

14 TEMMUZ RUHU DİRENİŞ RUHUDUR

BÜYÜK KARAR VE DİRENİŞİN KIRKINCI YILDÖNÜMÜ

BİR HALKIN YARASINA KOŞAN YEŞİL GÖZLÜ TÜRKMEN KIZINA…

ÜNİFORMALI ŞİDDET AĞINI ÇÖKERTMEK!

PANAVA NOKTASINDA MEVZİLENME

KISA BİR YOLCULUĞUN SONUNDA

SINIRLARI GEÇERKEN...

DÜN SRİ LANKA RAJAPAKSA, BUGÜN SIRA FAŞİST ŞEF ERDOĞAN'DA

GÜNEŞE ULAŞAN ÇİÇEK

KARANLIĞI ATEŞE VER DAĞLARA GEL!

TC’NİN NATO’DAKİ YENİ GÖREVİ İŞGALCİLİKTİR

UMUT ZAP’TAKİ GERİLLADA

GÜÇLÜ, KARARLI VE CESUR BİR KOMUTANDI

….VE BEN LEYLA’YIM, MECNUN’DAN ÖTE BİR LEYLA!

BİZİ HALAYA ÇAĞIRIR GOVENDÊ

ROJAVA DEVRİMİ ÇEKİM MERKEZİ OLMAYA DEVAM EDİYOR

DEVRİM’İN FIRTINALI KİŞİLİĞİ; ÇİYA AMED

GERİLLADAN ULAŞ ADALI ANISINA…

PKK ŞEHİT AMARA TOLHİLDAN'I ANDI

SRİ LANKA, TÜRKİYE: BİR MÖDELİN İFLASI

VARLIK VE YOKLUK SÜRECİNDE GENÇLİK ÖNCÜLÜK ROLÜNÜ OYNAMALIDIR

VİYAN SORAN’IN İZİNDEN GİDEN AY YÜZLÜ BERFÎN

VE AY IŞIĞI ALTINDA ÖNDERLİK SAHASINA DOĞRU…

KATLİAMLARIN NEDENİ SOYKIRIMCI ZİHNİYET VE SİYASETTİR

ÖNDER APO HAKİKATİ

ÇOK BİLMİŞLERE MÜJDE!..

BU KAÇINCI AMARA?

ÖZGÜR KÜRDİSTAN’I MÜJDELEYEN RUH

BENİ BAĞIŞLAYIN (1.BÖLÜM)

HER İHANETİN BEDELİNİN ÖDETİLECEĞİ KAÇINILMAZ BİR HAKİKATTİR

BENİ BAĞIŞLAYIN (2.BÖLÜM)

GERİLLA VE OPERASYON

BENİ BAĞIŞLAYIN (3.BÖLÜM)

BUGÜNDE YAŞAR ENZİLXALAR (1.BÖLÜM)

SANATÇI UZAKTAN İZLEYEN DEĞİL, HALKININ İÇİNDE BİREBİR YAŞAYAN OLMALIDIR (4.BÖLÜM)

BUGÜN DE YAŞAR ENZİLXALAR (2.BÖLÜM)

ALIŞMAK İHANETTİR

EN GÜZEL YOLDAŞLARI ANARKEN

DAĞLARDA YAŞAMIMIZ AYRILMALAR VE KAVUŞMALARLA VAR OLUYOR (5.BÖLÜM)

BENİ BAĞIŞLAYIN - VE ANLIYORUM Kİ BİR TEK IŞIK AYNI ANDA VE HER YERDE OLABİLİYOR (6.BÖLÜM)

BÊ XÎRETÎ BÊ NAMÛSÎYE

DEVRİMCİ EDEBİYATI AKTİF MÜCADELE İÇİNDE GELİŞTİRDİ

YOL VE YOLDAŞLIK…

AVAŞÎN’DE GERİLLA OLMAK

AKP’NİN SON ÇIRPINIŞLARI

HALKLARIN ÖZ İSYAN GÜCÜ İŞGALCİLERİ DURDURUR!

YAŞAMIYLA HALKINA BÜYÜK MİRAS BIRAKAN KOMUTAN

ASIL EMEK HESAPLANAMAYANDA, ÖLÇÜLEMEYENDE GİZLİ DEĞİLMİDİR? (7.BÖLÜM)

ÖZGÜRLÜĞE VERİLMİŞ BİR ÖMÜR

KADIN SESİNDE SAKLIDIR ÖZGÜRLÜK DÜŞÜ!

KİMİN GÜCÜ TAŞIR DÜNYA VE GÖKYÜZÜNÜ AYRI AYRI? (8.BÖLÜM)

HAKİKAT, PKK’NİN ADALETİDİR!

BİLİYORMUSUN, BEN GÜLMEYİ DAĞLARDA ÖĞRENDİM…(9.BÖLÜM)

İKİ KİŞİYİ BİR ARAYA GETİREMEYEN İKTİDAR

MEMO VE DİLLERE DESTAN CESARETİ

İLK BİNEVŞ'İ TANIDIM… (10.BÖLÜM)

TARİHİN GÖLGESİ VAR ÜSTÜMÜZDE!

YAŞAMIN ADI, İNSANIN ÖZÜ SEVGİNİN YÜREĞİDİR

YENİ BİR 15 AĞUSTOS’A DOĞRU

BİR SIZI GELİP ÇARPTI KALBİME…(11.BÖLÜM)

MOR DAĞLARIN YILDIZINA

ÖLÜMSÜZ KOMUTAN MAHSUN KORKMAZ’IN KALEMİNDEN (1.BÖLÜM)

ÖLÜMSÜZ KOMUTAN MAHSUM KORKMAZ’IN KALEMİNDEN (2.BÖLÜM)

ÖZGÜRLÜK İÇİN SAVAŞMAK

ŞİİR DOSTLUKTAN DOĞAR… (12.BÖLÜM)

İMRALI’DA NATO TASDİKLİ İMHA PLANI DEVREDE

ATAKAN MAHİR’İ HATIRLAMAK

ÇÜNKÜ BU GENÇ HEWRAMAN KALBİMDEN GEÇENİ SÖYLÜYORDU (13.BÖLÜM)

DOST BAHARI

ÖLÜMSÜZ KOMUTAN MAHSUM KORKMAZ’IN KALEMİNDEN ERUH BASKINI (3.BÖLÜM)

‘DAĞLARA KOŞMANIN ZAMANIDIR’

GERİLLA MUCİZESİ

ÖLÜMSÜZ KOMUTAN MAHSUN KORKMAZ’IN KALEMİNDEN ERUH BASKINI (4.BÖLÜM)

EN GİZEMLİ KADINLAR (14.BÖLÜM)

15 AĞUSTOS RUHU ZAMANIN BELİRLEYİCİSİ OLDU

GERÇEKLEŞTİRDİĞİM HER ŞEY SANA ULAŞMAK İÇİNDİ…(15.BÖLÜM)

ÖLÜMSÜZ KOMUTAN MAHSUM KORKMAZ’IN KALEMİNDEN (5.BÖLÜM)

15 AĞUSTOS FEDAİLERİN AGİT’LERİN GÜNÜDÜR

ÇÜNKÜ SESİN BÜTÜN BU ZAMANI DOLDURUYOR (16.BÖLÜM)

MAZLUMU DEĞİL ZALİMİ DURDURUN!

15 AĞUSTOS ATILIMI (1.BÖLÜM)

KALBİME IŞIK TUTACAK İZLER

15 AĞUSTOS ATILIMI (2.BÖLÜM)

MERHABA SANA YOLDAŞIM…

NUSAYBİN’İN İSİMSİZ KAHRAMANI "KÜÇÜK DELAL"

İNSANA DAİR SEZGİSEL YAKARIŞLAR (1.BÖLÜM)

HAKKI VERİLMİŞ BİR YAŞAM–ENGİN SİNCER

KENDİSİNİ EMEKLE VAR EDEN BİR APOCU DERVİŞ; ŞEHİT RİZGAR AMED

DEVRİMCİ TUTUM (1.BÖLÜM)

TECRİT ÖZGÜR İNSANI VE ÖZGÜRLÜĞÜ ÖLDÜRMEKTİR (1.BÖLÜM)

EN SEVDİĞİMİZ OYUN SAKLAMBAÇTI

‘ZAMANA DAİR’ ÜÇLEME

OTUZ DOKUZUNCU YIL VE GENÇLİK

KÜRT HALKINA YÖNELMİŞ JEOPOLİTİK TEHDİTLER

TECRİT ÖZGÜR İNSANI VE ÖZGÜRLÜĞÜ ÖLDÜRMEKTİR (2.BÖLÜM)

21.YÜZ YILLIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ VERENLERE

ÖZGÜRLÜK SİLAHI HEPİMİZİN ELİNDEDİR

TECRİT ÖZGÜR İNSANI VE ÖZGÜRLÜĞÜ ÖLDÜRMEKTİR (3.BÖLÜM)

İNSANA DAİR SEZGİSEL YAKARIŞLAR (2.BÖLÜM)

TECRİT ÖZGÜR İNSANI VE ÖZGÜRLÜĞÜ ÖLDÜRMEKTİR (4.BÖLÜM)

YİTİRMİŞ İNSANLIĞINI ARAYAN BİR MARATONCU…..

DENİZİNİ DAĞLARA AKITAN GÜLNAZ!

SEVDA SERÜVENİ

TÜM ZAMANLARDA ÇOĞALARAK EVREN OLDU

KÜRDİSTAN GENÇLİĞİ ÜZERİNDE BÜYÜK BİR ETKİ BIRAKAN ŞEHİT ALİ ÇİÇEK ANISINA

TECRİT ÖZGÜR İNSANI VE ÖZGÜRLÜĞÜ ÖLDÜRMEKTİR (5.BÖLÜM)

HAVRİTA: IRKÇI-TÜRKCÜ ZİHNİYETİN ANATOMİSİ

ADAR EFRÎN VE ARKADAŞLARI

WELAT’IN YÜREĞİ

ZAMANİ NİYE GÜZELDİR?

KIMILDA DA KURTAR ŞU ONURUNU

BARIŞ YOKSA DEMOKRASİDE YOK

ŞEHİRLER BANA BİR TUZAK

İNSANA DAİR SEZGİSEL YAKARIŞLAR (3.BÖLÜM)

YAŞAM OLURDU SENİN ADININ KARŞILIĞI; TOPRAK

ORTADOĞU’DAKİ KRİZLERİ KÜRT ÖZGÜRLÜĞÜ ÇÖZER

KOMUTAN İSLAM VE GEVER

SEVDA SERÜVENİ (2.BÖLÜM)

DİRENGEN REFLEKS SERDEM AMED YAZILARI (1.BÖLÜM)

HEVAL ALİ’Yİ KURTARIN!

KÜRDİSTAN DAĞLARININ GÜLER YÜZLÜ YOLDAŞI

SEYYİD NESİMİ,ZAHİDİN BİR PARMAĞINI KESSEN DÖNER HAKK'DAN KA

ÖZLEM TAŞIYICILARI…

FİLİPİNLER’DE BİR EFSANE: MAİTA GOMEZ

BARIŞ MÜCADELESİNİN ACİLLİĞİ

TÜM SINIRLARI YIKARAK KUZEY'E DOĞRU

GERİLLA FAŞİZMİN BURNUNU SÜRTÜYOR

CENG MEYDANINDA DOKTOR OLMAK

ELİN NAMLUDA VE UMUTSUN

DİRENGEN REFLEKSLER SERDEM AMED YAZILARI (2.BÖLÜM)

HALLAC-I MANSUR

BİLDİK BAKIŞLAR DEĞİLDİ 14 TEMMUZ

BİTMEYEN DARBE; BASTIRILAMAYAN DİRENİŞ: 12 EYLÜL

VURDUKÇA KAZANMA İNANCI

İNSANA DAİR SEZGİSEL YAKARIŞLAR (4.BÖLÜM)

TOPRAK DA BİLİR, GERİLLA BASTIĞINDA ÇİÇEKLER BİTER

HER YERDE EYLEM

SOYTARINIZI SEVİN

SEVDA SERÜVENİ (3.BÖLÜM)

GERİLLAYI BAHARDA GÖRMEK

ZİRA DEVRİMSEL SÜREÇLERİN OLMAZSA OLMAZI

DİRENGEN REFLEKS SERDEM AMED YAZILARI (3.BÖLÜM)

YAŞAM KENDİ İPEK TENİNDE ÖZENLE DOKUMUŞTU ONUN YÜREĞİNDE

TÜRKİYE’NİN ÖZETİ: İSTANBUL-CUDİ

DİSTOPYALARI YIKAN KADINLAR

TOPRAĞIN BEREKETİ

UMUT, DOĞU'DA VE KADINDA

İRAN İSLAM DEVRİMİNİN SON KAVŞAĞI

İKİ KAHRAMANIN YOLDAŞLIĞI

SERDEM AMED YAZDI/ İŞGALE UĞRAMIŞ ÜLKEDE İSYAN EN BÜYÜK İBADETTİR!

ÜÇ ZEYNEP’İN MİRASIYLA YÜRÜYOR

HALK BAHRINDA YEŞEREN ÇİÇEK

FEDAİ EYLEM LİBERAL GAFLETİ NETLEŞTİRMİŞTİR

KAVGAMI PAYLAŞAN YÜREĞE

İÇİNDEKİ SEVDA ATEŞTEN BİR KIVILCIMDIR

HER BİR ADIMDA FEDAİLİĞE YÜRÜRKEN

ÖNDER APO’YU ZİLANCA SAVUNMAK

GELİYE ZİLANDA DİRENİŞ TOHUMLARI

FEDAİ EYLEM PARADİGMA ÇİZGİ SAVAŞI ÇAĞRISIDIR

GÜNEŞE YOLCULUK

DAĞLAR AŞKIN ANLAM BULDUĞU MEKANLARDIR

ROZALARIN, SARALARIN İZİNDE NAGİHAN AKARSEL

HALK BAHR’INDA YEŞEREN ÇİÇEK (2.BÖLÜM)

ÖNDER ÖCALAN DEVRİM ÇAĞINI DOĞRU ANLAMAK

9 EKİM KOMPLOSUNA KARŞI MÜCADELE ÇİZGİMİZ

DEVRİMCİLİĞİN VE YURTSEVERLİĞİN TEMEL İLKESİ

ÖZGÜRLÜK ZAMANINDAYIZ

BİR YERDEN BAŞLAMALI

DAİMİ BİR BAHARDIR GERİLLA

SERDEM AMED ARKADAŞIN VEDA YAZISI

DAĞLARI GİBİ YÜREĞİ DE İNANÇ MABETİDİR

GAZETECİLİK, BASIN VE HABERCİLİK ÜZERİNE...

SONUCU KADINLAR VE HALKLAR BELİRLEYECEK

KÜRT KADINININ GÖRKEMLİ VE DESTANSI DİRENİŞİNE TANIKLIK ETMEK

KERKÜK'TE YENİ OYUNLAR

HALK BAHR’INDA YEŞEREN ÇİÇEK (3.BÖLÜM)

HER ŞEY MAVİ OLACAK…

BİR TÜRKÜDÜR BERİTAN EZGİSİ DİLDEN DİLE DOLAŞAN

UĞUR BÖCEĞİ OLMAK

UMUT YOKSA, GERİ KALAN“KADERİN” PLANIDIR…

ŞEHİTLERİMİZİN VASİYETİ…

ÖNDER APO VE GERİLLAYLA BÜTÜNLEŞME ZAMANI

GÜLÜŞÜN ASILI ÇARÇELLA ŞAFAĞINDA

DİYARBAKIR CEZAEVİ’Nİ “KAPATMAK”

GERİLLA YAŞAMINDAN KESİTLER

DEMOKRASİ“AĞAYA BELEŞ”

TC ÇETE DEVLETİ ÖRGÜTLÜ KÖTÜLÜK YUVASIDIR

BOYUN EĞMEMEK VE DİK DURUŞ ÜZERİNE

DAHA FAZLA CESARET DAHA ÇOK ÇABA

HÜZÜNLÜ BAHARIN ERKEN YOLCULARI

​​​​​​​1 KASIM İNSANLIĞA MAL OLMUŞ BİR GÜNDÜR

PRATİĞE DOĞRU ANLAYIŞ VE YARATICI TARZLA YAKLAŞARAK BAŞARMAYI MUTLAKA ESAS ALMALIYIZ! (1.BÖLÜM)

PRATİĞE DOĞRU ANLAYIŞ VE YARATICI TARZLA YAKLAŞARAK BAŞARMAYI MUTLAKA ESAS ALMALIYIZ! (2.BÖLÜM)

PRATİĞE DOĞRU ANLAYIŞ VE YARATICI TARZLA YAKLAŞARAK BAŞARMAYI MUTLAKA ESAS ALMALIYIZ! (3.BÖLÜM)

HALK BAHR’INDA YEŞEREN ÇİÇEK(4.BÖLÜM)

PRATİĞE DOĞRU ANLAYIŞ VE YARATICI TARZLA YAKLAŞARAK BAŞARMAYI MUTLAKA ESAS ALMALIYIZ! (4.BÖLÜM)

PRATİĞE DOĞRU ANLAYIŞ VE YARATICI TARZLA YAKLAŞARAK BAŞARMAYI MUTLAKA ESAS ALMALIYIZ! (5.BÖLÜM)

DEVRİMİN AKTİF RİTMİ VE PASİF RADİKALİZM FURYASI

PRATİĞE DOĞRU ANLAYIŞ VE YARATICI TARZLA YAKLAŞARAK BAŞARMAYI MUTLAKA ESAS ALMALIYIZ! (6.BÖLÜM)

ÖZGÜRLÜK FELSEFESİNİN FEDAİSİ

FEDAİ BİR RUH, BÜYÜK BİR FEDAKARLIKLA TARİHİ BİR SAVAŞ YÜRÜTÜYORUZ (1.BÖLÜM)

KADIN ORDULAŞMASININ ÖNCÜLERİNDEN

FEDAİ BİR RUH, BÜYÜK BİR FEDAKARLIKLA TARİHİ BİR SAVAŞ YÜRÜTÜYORUZ (2.BÖLÜM)

BERİTAN; İHANETE BOYUN EĞMEYEN ÇİZGİDE YÜRÜMEKTİR

KİMYASAL SİLAH KULLANAN DEVLETÇİ SİSTEM VE KÜRTLER

FEDAİ BİR RUH, BÜYÜK BİR FEDAKARLIKLA TARİHİ BİR SAVAŞ YÜRÜTÜYORUZ (3.BÖLÜM)

KÜRT SOYKIRIM SAVAŞININ FİNALİNE DOĞRU

ADANMIŞLIĞIN EN GÜZEL TİMSALİNE…

GERİLLA YAŞAMINDAN KESİTLER

HEVAL Û HIRÇ

KÜRDİSTAN DEVRİMCİ GENÇLİĞİ TOPLUMSAL DİRENİŞİN VE SAVAŞIN ÖNCÜSÜ OLACAK (1.BÖLÜM)

KÜRDİSTAN DEVRİMCİ GENÇLİĞİ TOPLUMSAL DİRENİŞİN VE SAVAŞIN ÖNCÜSÜ OLACAK (2.BÖLÜM)

IŞIK HÜCRESİNDEN BİR PARÇA

BEDENLEŞEN RÊBER APO HAKİKATİ

DEVRİMİN AKTİF RİTMİ VE PASİF RADİKALİZM FURYASI

KÜRDİSTAN DEVRİMCİ GENÇLİĞİ TOPLUMSAL DİRENİŞİN VE SAVAŞIN ÖNCÜSÜ OLACAK (3.BÖLÜM)

CEJNA VEJÎNÊ Lİ ME TEVA PÎROZ BE!

KÜRDİSTAN DEVRİMCİ GENÇLİĞİ TOPLUMSAL DİRENİŞİN VE SAVAŞIN ÖNCÜSÜ OLACAK (4.BÖLÜM)

HALKIN DOĞAL ÖNDERLERİ ÖLMEMELİDİR

MAZLUM DOĞAN’IN BATMAN GÜNLERİ

AYRI BİR ZAMANDA YAŞAM

EN ANLAMLI DEĞERLERİN PARTİSİ OLAN PKK

HALKIN BAHR’INDA YEŞEREN ÇİÇEK (5.BÖLÜM)

21.YÜZYILI KADIN DEVRİM ÇAĞINA DÖNÜŞTÜRMEK İÇİN ÖNERMEMİZ

PKK KÜRDÜN İNSANLIKLA KURDUĞU VİCDAN KÖPRÜSÜDÜR

İNSANLIĞIN UMUDU PKK

GÜZELLİĞİ VE ANLAMI SAVAŞARAK YARATAN SOYLU KADINLAR

PATLAYAN BOMBA, ÇATIRDAYAN İKTİDAR

SAÇLARIMIZ İSYAN BAYRAĞIMIZDIR, AHLAKIMIZ ÖZGÜRLÜĞÜMÜZDÜR

AZİZ’LİĞİNLE GÜÇ VE AYDINLIK KATTIN BİLİNCİMİZE

KURULUŞ GÜNLERİ

KADININ ZİNDAN DİRENİŞ TARİHİ

YERYÜZÜNE KONMUŞ BİR MELEK

YAŞAYAN RUHUMUZ, KAVGA İÇİN ÇARPAN YÜREĞİMİZ

SEFERBERLİK ZAMANI

DEVRİMCİLERİN FAŞİSTLERDEN KORKTUKLARI TARİHTE GÖRÜLMEMİŞTİR

DOST BAHARI (2.BÖLÜM)

ÖNDERLİĞİ YAŞA VE YAŞAT

KAMP YAŞAMI ÜZERİNE

ERDOĞAN'IN FAŞİST TOPLUM YARATMA PROJESİ

SEVGİ

CESARETLİ YÜREKLER

BOTAN’IN GÜZEL KIZI EVİN

DİRENİŞ YILINDAN DEVRİME (1.BÖLÜM)

KÜRDİSTAN’DA GERİLLA SAVAŞ TARZI İLK KEZ PKK İLE ORTAYA ÇIKTI

DİRENİŞ YILINDAN DEVRİM YILINA (2.BÖLÜM)

GÜNEŞİ YÜREĞİNE ALMAK </