KİMYASAL SİLAH SALDIRILARININ ARKASINDA HEGOMONİK GÜÇLER VAR
Türk devletinin bütün dünyanın gözleri önünde Kürt halkına yönelik kimyasal silahlarla katliamlar gerçekleştirdiğini vurgulayan KCDK-E Eş Başkanı Yüksel Koç, “Türk devleti uluslararası devletlerin desteğiyle gerillaya karşı kimyasal silah kullanıyor” dedi. “Dem Dema Azadiyê” hamlesinin birinci yılını ve işgalci Türk devletinin Başûrê Kurdistan’a yönelik işgal saldırılarını değerlendiren Avrupa Demokratik Kürdistanlılar Toplum Kongresi (KCDK-E) Eş Başkanı Yüksel Koç, Türk devletinin 2014 yılındaki MGK toplantısında aldığı karar sonrası Kürt halkına ve mücadelesine karşı yoğun saldırılar gerçekleştirdiğini belirtti. “Dem Dema Azadiyê hamlesini ele alırken işgalci Türk devletinin saldırılarından ve buna karşı verilen mücadeleden bağımsız değerlendiremeyiz” diyen Yüksel Koç, Türk devletinin 2015 yılında savaşı ilk olarak İmralı tecridini derinleştirerek başlattığını ifade etti. Yüksel Koç, “İşgalci Türk devleti hem tecridi derinleştirmek hem de Medya Savunma Alanları’na dönük saldırılarla Kürt halkının iradesini teslim almak istedi. Fakat bunu başaramadı. Ayrıca Başûr, Rojava ve Bakur’a yönelik saldırılarını aralıksız bir biçimde sürdürdü. Türk devleti, kendi varlığını sürdürmek için Kürt özgürlük hareketini ve halkını karşı soykırımcı saldırı başlattı” diye kaydetti. ‘KÜRT HALKI HER YERDE ALANLARDAYDI’ Faşizm saldırılarının artarak devam ettiği dönemde KCK’nin başlattığı “Dem Dema Azadiyê” hamlesinin Kürdistan ve Avrupa’da büyük karşılık bulduğunu dile getiren Yüksel Koç, “Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünün sağlanması için yeni dönemde kampanya başka bir boyuta evirildi. Kürt halkı ve dostları geçen bir yılda her alanda hamle kapsamında alanlarda oldular. Hamleyle birlikte önder Apo’nun fiziki özgürlüğünün sağlanması için her yerde eylemler gerçekleştirildi. 1 Ekim’de alanlara çıkan Kürdistanlılar ve dostları 1 Ekim’i Önder Öcalan günü olarak ilan ettiler. Bu hamle kapsamında önder Öcalan’a özgürlük inisiyatifi kuruldu” dedi “Önder Apo’nun demokratik ulus paradigması bu kampanya kapsamında halkla buluştu” diyen Yüksel Koç konuşmasının devamında şunları kaydetti; “1998 yılında başlatılan komplo ile Önder Apo’nun felsefesinin dünyaya ulaşmasını engellemek istediler. 21’inci yüzyılda görülüyor ki Önder Apo’nun felsefesi ve mücadelesi bütün dünyada karşılık buldu. Bugün herkes Önder Apo’nun Kürt sorununda çözüm gücü olduğunu, Türkiye’nin demokratikleşmesinde, Ortadoğu krizinin çözümünün en önemli aktörlerinden biri olduğu herkes tarafından kabul görüyor. Kapitalist modernitenin içerisine girdiği krizi gören herkes Önder Apo’nun demokratik ulus paradigmasıyla sorunun çözümünü sağlaya bileceğine inanıyor. Bu duygu bütün dünya halkları tarafından benimseniyor.” ‘HAMLE SONRASI SALDIRIALR DAHA FAZLA ARTTI’ ‘Dem Dema Azadiyê’ hamlesi sonrası saldırılarını her alanda daha fazla artırdığına dikkat çeken Yüksel Koç, “İşgalci Türk devleti Garê’de gerilla direnişi karşısında aldığı yenilgi sonrası Metina, Zap ve Heftanine yönelik saldırı başlattı. Bu saldırılara karşı barışı savunun birçok aktivist Başûrê Kurdistan’a gitti. Burada KDP ve Alman hükümetleri tarafından engellendiler. Çeşitli ziyaretler devam etti. Kürdistan’ı savun inisiyatifi ilan edildi. Kürt halkı ve dostları her yerde işgale karşı birleşik mücadele başlattı” ifadelerini kullandı. KDP’nin ihanetçi tutumuna da değinen Yüksel Koç, Türk devletinin gerilla direnişi karşısında ilerleyememesi sonrasında KDP eliyle Kürtler arası bir savaş çıkartmaya çalıştığına vurgu yaparak konuşmasını şu şekilde sürdürdü; “KDP içerisindeki güçler kendi çıkarları ve menfaatleri için işgalcileri destekliyorlar. Kürt halkı ve dostları bu kapsamda defalarca açıklamalar yaparak KDP’nin işbirlikçi tutumundan vazgeçmesi çağrıları yaptıklarını söyledi.” ‘GERİLLA KÜRT HALKI İÇİN DİRENİYOR’ Gerillanın bütün Kürt halkının özgürlüğü için sömürgecilere karşı direndiğinin altını çizen Yüksel Koç, “Türk devleti saldırılarıyla her daim Misakı Milli hedeflerini dile getiriyor. Halep, Kerkük, Musul, yine Rojava ve Başûrê Kurdistan’ı işgal etmek istiyor. Bu saldırılar karşısında direnen tek güç özgürlük hareketidir. Türk devleti bu direniş karşısında her türlü silahı devreye soktu. Karadan gerilla karşısında ilerleyemeyen Türk ordusu, kimyasal silah kullanmaya başladı. Gerillalar sadece Kürt halkı için değil bölge halkların özgülük içinde yaşaması için direniş ortaya koyuyor. Özgürlüğü ve demokrasiyi savunan herkes bu kapsamda gerilla direnişini sahiplenmeli ve onlara desteklerini her fırsatta dile getirmeliler” ifadelerini kullandı. Gerillaların Kürdistan dağlarında direnişle tarihi bir irade ortaya koyduğunu dile getiren Yüksel Koç, Kürdistan tarihinde unutulmayacak bir direnişin gerçekleştirildiğini vurgulayarak konuşmasını şöyle sürdürdü; “Türk devleti, bütün Kürdistan’ı işgal etmek istiyor. Fakat Kürdistan gerillası direnişiyle onların amaçlarına ulaşamayacaklarını direnişleriyle ortaya koyuyorlar. Gerilla direnişi karşısında ilerleyemeyen Türk devleti bütün dünyanın gözleri önünde kimyasal silah kullanıyor. Kimyasal silah kullanımı uluslararası yapılan anlaşmalarla yasak ve bu kapsamda Türk devleti de bu anlaşmaya imza atan ülkeler arasında. Bu silahı kullanan ülkelere karşı savaşlar açıldı. Saddam Hüseyin’e karşı kimyasal kullandığı için savaş açıldı. Bugün Türk devleti bu yasaklı silahları Kürt halkına karşı kullanıyor. Fakat bütün uluslararası insan hakları kurumları bu yaşananlar karşısında sessiz. Devletlerin saldırılar karşısındaki tutumundan güç alan BM insan hakları örgütü ve bu kapsamda araştırma yapan kurumlar, devletlerden aldıkları güçle Kürt halkının katledilmesine gözlerini yumuyor.” ‘TÜRK DEVLETİNİN KİMYASAL SALDIRISININ ARKASINDA HEGOMONİK GÜÇLER VAR’ Türk devletinin Başûrê Kurdistan’da gerillaya karşı kimyasal silah kullanma kararını tek başına almasının mümkün olmadığını, uluslararası hegomonik güçlerin bu saldırıların arkasında olduğunu vurgulayan Yüksel Koç, “Kürt halkı ve onun dostları bu kirli siyasetin teşhiri için eylemler gerçekleştirmeli ve bu konuda çalışma yürüten kurumların harekete geçmelerini sağlamalılar. Ayrıca ‘Dem Dema Azadiyê’ hamlesinin ikinci yılında kimyasal silah kullanımının yasaklanması kapsamında birçok kurumla birlikte çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye belirtti. Bakurê Kurdistan başta olmak üzere dört parça Kürdistan’da AKP- MHP faşist iktidarının geriletilmesi için herkesin aktif çalışmada yer alması gerektiği çağrısı yapan Yüksel Koç, “Ortadoğu’da her geçen gün artarak devam eden krizin çözümü Önder Apo’nun fiziki özgürlüğüdür. Yeni süreçte demokrasi ve özgürlük talebini güçlendiren halklar Önder Apo’nun demokratik ulus paradigması etrafında daha güçlü kenetlenmeliler. 2 Ekim’de hamlenin yıl dönümü dolayısıyla alanlara çıkan on binler hamlenin yeni dönemdeki izlemesi gerektiği yolu gösterdi. Kürt halkı ve dostları yeni dönemde pratik kazanımları savunmak için daha fazla mücadele verecek” vurgusunu yaptı. ZANA DENÎZ (ANHA) |
YORUM GÖNDER