HAKİLERİ ANLAMAK
Mayıs ayı şehitlerinden söz ederken tabii ki büyük devrimciler olan Deniz Gez...
Mayıs ayı Kürdistan devriminde şehitler ayıdır. Mayıs şehitlerinin Kürdistan'da gerçekleşen ulusal demokratik devrimdeki rolü çok önemlidir. Mayıs şehitleri denilince ilk akla gelen Haki Karer’dir. Bu Karadenizli büyük Türkiyeli devrimcinin Kürdistan halkının özgürlük mücadelesinde önemli bir yeri vardır. Kişiliği ve karakteriyle PKK ruhunun esası olmuştur. PKK militanlığının mütevaziliği de Haki Karer mütevaziliğidir.
Mayıs ayı şehitlerinden söz ederken tabii ki büyük devrimciler olan Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan ve İbrahim Kaypakkaya’yı unutamayız. Bu büyük Türkiyeli devrimciler de Kürdistan özgürlük mücadelesinin militanlığının şekillenmesinde etkili olmuşlardır. Zaten Kürt Halk Önderi bunların anılarına bağlılığın gereği ve özlemlerini gerçekleştirmek için Özgürlük Hareketi'ni başlattığını söyler. Her fırsatta bu devrimcilerin anısına ve özlemlerine bağlılığını ifade eder. Bu açıdan Kürt halkının bu devrimcileri unutması mümkün değildir. Zaten bu devrimcilerin içinde Kürt gençleri de bulunmaktadır.
Mehmet Karasungur, İbrahim Bilgin, Halil Çavgun, Ozan Mızgin başta olmak üzere binlerce Mayıs şehidi vardır. Kuşkusuz bu büyük şahadetler içerisinde İran’da idam edilen devrimcileri de anmak gerekir. Kürt Özgürlük Hareketi yirmi bine yakın şehit vermiştir. Bunun yanında binlerce halk şehidi de vardır. Kırk yıllık özgürlük mücadelesinin zorlukları fedai şehitlerinin mücadelesiyle aşıla aşıla bugünlere ulaşmıştır. Kırk yıllık mücadele bugünkü Kürt Halk gerçekliğini yaratmıştır. Bir toplumu kırk yıl mücadele içinde tutmak, tüm baskılara karşı direnmesini sağlamak tarihi başarı öykülerinden birisidir. Türk devleti ve arkasındaki sisteme karşı bu kadar uzun soluklu direnmek ancak farklı karakterdeki biri mücadeleyle olabilirdi. Bu mücadeleye farklı karakterini veren de şehitlerde somutlaşan fedailiktir.
Kürt haklı bugün şehitleriyle onur duymaktadır. Çünkü bu şehitlerin mütevazi bir yaşamı olduğunu ve halkından başka hiçbir şey düşünmediğini çok iyi bilmektedir. bu nedenle şehitlerimize bir kutsala bağlanır gibi bağlanmış ve değer vermiştir. Bu açıdan Kürdistan halkı sonuna kadar bu şehitlerini unutmayacak, bu şehitlerde somutlaşan değerleri yaşatacaktır. Her direnme ihtiyacı duyduğunda bu değerlerle fedai direnişi yürütecektir. Bu şehitlerin karakteri Kürdistan tarihine yazılmış ve bir toplumun ulusal karakteri haline gelmiştir. Özgürlük Mücadelesi yenilmezliğini bu karakterlerden almıştır. Özgürlük mücadelesinin kırk yıllık Kürt halk tarihine kazandırdığı en büyük değer budur. Bu büyük değerin anlamı her geçen yıl daha fazla anlaşılacaktır.
Bu değerlerin kazanılmasında Haki Karer ve Kemal Pir gibi Türkiyeli devrimcilerin büyük katkısı olması da hiçbir zaman unutulmayacaktır. Özgürlük mücadelesine yapılan bu büyük katkılar görülmeden bu değerleri doğru anlamak ve anlamlandırmak mümkün değildir. Çünkü bunların kişilikleri destan kişiliklerdir. Böyle kişiliklere tarihte az rastlanır. Zaten böyle kişilikler olmadan da büyük değerler yaratılamaz.
Haki Karer şahsında özgürlük militanları gerçeğinde somutlaşan mütevazilik çok büyük bir değerdir. Böyle bir değerin gerçek anlamda sembolü olmak ve bunu Kürt halkının mücadelesi ve şekillenmesine yansıtmak tarihsel bir büyüklüktür. “Yaşamı uğruna ölecek kadar seviyoruz” diyerek özgür yaşama büyük anlam veren büyük devrimci Kemal Pir bugün Kürdistan'da özgür yaşam bilinci ve iradesinin abidesidir. Kürt halkının özgür yaşama tutkusu ve fedaice bağlılığı Kemal Pir devrimciliğiyle mayalanmıştır. Bu büyük devrimci anılmadan, hatırlanmadan bugünkü Kürt gerçeği anlaşılabilir mi? Kürt halkı bu devrimcilere kendini borçlu hissetmeden kendini tanımlayabilir mi?
Haki Karer’in şahadeti PKK'nin kuruluş gerekçesi olmuştur. PKK'yi bu şahadet, bu şahadetin kimliği ve ruhu yaratmıştır. 15 Ağustos gerilla hamlesini de Kemal Pir’de somutlaşan zindan direnişçiliği yaratmıştır. Bu açıdan Kürdistan'daki kırk yıllık özgürlük mücadelesinde bu büyük Türkiyeli devrimciler her zaman hatırlanmalıdır. Türkiye halklarıyla birlikte yaşamanın köprüsü yapılmalıdırlar. Kürt Halk Önderinin Türkiye halklarıyla birlikte yaşama arzusu ve bu yönlü politikasında bu yoldaşların anısına bağlılığın büyük etkisi vardır. Deniz Gezmiş’in idama giderken Türk ve Kürt halklarının kardeşliğinden söz etmesi de eşit ve özgür birlikteliğin temel taşlarındandır. Bu açıdan Kürt Halk Önderinin Newroz’da verdiği mesajın böyle tarihsel temelleri vardır.
Gerillanın demokratik çözüm ve Türkiye'yi demokratikleştirme yürüyüşü başta Haki, Kemal, Hayri, Mazlum, Karasungur, Halil Çavgun, Ferhat Kurtay, büyük komutan Agit, Şehit Mızgin, Zilan ve Nuda Karker başta olmak üzere on binleri bulan özgürlük hareketi şehitlerinin emeği ve kanıyla gerçekleşmektedir. Kuşkusuz Türkiyeli devrimciler ve demokrasi güçleri de bu yürüyüşün gerçekleşmesinde emek vermişlerdir. Bu açıdan bu yürüyüşü herhangi bir yürüyüş olarak görmemek gerekir. Nitekim Kürtler ve Türkiye halkları da bu yürüyüşü büyük bir özgürlük ve demokrasi yürüyüşü olarak görmektedirler. Bu yürüyüşün Türkiye gündemine oturması bu nedenledir.
Kürt halkının özgürlüğünü ve Türkiye'yi demokratikleştirmeye yakınlaştıran bu şehitleri bir kere daha minnetle anıyor, gerillanın demokratik çözüm yürüyüşünün bu şehitlerin özlemlerini gerçekleştireceğin i görüyoruz. Bu süreç başlamıştır; yeter ki şehitlerimizin izinde bu özgürlük yürüyüşünün parçası olalım.
CUMA RONAHİ
YORUM GÖNDER