KDP KÜRT HALKININ BAŞINA GELMİŞ EN BÜYÜK BELADIR!
Barzanî ailesinin, Kürt düşmanlığı tarihten günümüze kadar devam ediyor. Hewlêr’den, Zendûra’ya Zendûra’dan Zap’a…
Anlatmaya başlasak sonu gelmeyecek bir Kürt düşmanlığı güden KDP ve Barzanî ailesinin son işgal saldırıları ile, işbirliği yine ayyuka çıkarken, Hewlêr’de vahşice katletttileri 52 PKK militanının yıldönümünden geçiyoruz.
Kürtlerin tarihine kara bir dönem olarak geçen 1990’lı yıllar da KDP, işgalci Türk devleti ve Saddam’ın Irak’ı ile anlaşarak diğer Kürt güçlerine karşı savaştı. Ama bu dönem içinde de bazı tarihler var ki Kürtlerin tarihinde sürekli kara bir leke olarak anılacak. Bunlardan bir tanesi de 16 Mayıs 1997 günü KDP güçlerinin Hewlêr’de, hastanede yatan yaralı gerillaları ve birçok kurumda çalışan sivilleri katlettiği olaydır.
16 Mayıs Hewlêr Katliamı’nın üzerinden 25 yıl geçti. Türk devleti katliamdan 2 gün önce 14 Mayıs 1997 günü Başûrê Kurdistan’a yönelik işgal saldırısı başlattı. KDP de işgal saldırısına aktif katıldı. 2 helikopterin düşürüldüğü, aralarında generallerinde bulunduğu çok sayıda üst rütbeli askerin öldürüldüğü işgal saldırısı başarısızlıkla sonuçlandı.
14 Mayıs operasyonunun başlamasından 2 gün sonra işbirlikçi KDP, Hewlêr’de tedavi altında olan PKK gerillaları ile yurtseverlere saldırdı. Tedavi gören gerillaların olduğu hastene, birçok yurtsever kurum ve kuruluş, KDP tarafından kuşatılarak ağır silahlarla tarandı. Hastanede 9 PKK gerillası kurşuna dizilirken, gözaltına alınan birçok yaralıdan da bir daha haber alınamadı.
Sonraki süreçte KDP, elinde bulunan 18 PKK gerillası savaş esirini de katletti. Kürt halkının tarihinde kara bir leke olan Hewlêr katliamında çoğu sakat, gazi ve yaralı olmak üzere 52 PKK kadro ve çalışanı katledilirken, tutuklanan birçok kişiden de bir daha haber alınamadı.
KDP Kürt halkının başına gelmiş en büyük beladır. Kürtçe bir söz vardır, Kurme darê ne ji darê be dar kurmî nabe (Ağacı kemiren kurt ağaçtan olmasa ağaç kurtlanmaz)
KDP defalarca kez bu sözün hakkını vermiş, adeta Kürt halkının başında bir leş yiyici olarak beklemektedir. Bugün Kurdistan özgürlük gerillasının, ortaya koyduğu direniş ile yenilen sadece işgalci TC değil, yüzyılların ihanet ve işbirliği tarihidir de. Barzanî ailesi ve KDP çıktığı ilk günden bugüne, teslimiyet çizgisini temsil etmektediler. Barzanî ailesi, kapitalist hegemonlar tarafından oluşturulmuş, desteklenen ve sahaya sürülen Kürtlük ve Kurdistanilikle alakası olmayan bir yapılanmadır. Kürt halkının düşmanıdır.
KDP pisliği ile Kurdistan’ı kirletmeye meyil etmiş, sömürgecilerin projesidir KDP. Öyle ki Musatafa Barzanî Kürt katili saddamla poz vermekten nasıl çekinmemişse, Mustafa, Mesrur Barzanî’de Kürt katili, AKP ile poz vermekten geri durmadılar. Yani Kürt düşmanlığı saltanat misali babadan oğula geçmekte.
Konu KDP’nin Kürt düşmanlığından açılmışken sizlere kısa bir bilgi de vereyim bazı kaynaklarda Barzani ailesinin Mason olduğuna dair bilgiler de geçiyor. Bunlardan bir kaçını paylaşacak olursak;
Barzani ailesi ile ilgili ilk iddiaları da Amerika’da yaşayan ve kendisi Kürtçe konuşan bir Yahudi olmakla kalmayıp bu konuda uzman olan Prof. Yona Sabar’ın bir kitabında rastladım. Prof. Sabar, Barzani ailesinden gelen hahamların bölgede dini çalışmalar yaptıklarını söylüyordu. Bunun üzerine ben Barzani ailesinin kökenlerini araştırmaya başladım.
“Barzani adıyla bilinen tek bir aile var. Bu aile, Kuzey Irak’taki Barzan köyünde yaşıyor. Osmanlı Arşivi’nde çalışırken, bu aile ilgili bir belge buldum. Bu belgede, 1855-56 yılında bu köyün mensuplarından Sallum Barzani adlı bir hahamın önce İstanbul’a, arkasından Selanik’e sürgün edildiği belirtiliyor. Molla Mustafa Barzani, ilk kez 1967 yılında İsrail’e gidiyor. Kendisini kabul eden İsrail Savunma Bakanı Moşe Dayan’a, hediye olarak bir ‘Kürt hançeri’ ile birlikte, Kerkük petrol rafinelerinin planlarını da getiriyor. Mart 1969’da yapılan bir operasyonda da Barzani-Mossad işbirliğiyle Kerkük rafinerileri bombalanıyor ve çalışamaz hale getiriliyor.”
Bir diğer bilgi ise şu şekilde; “Ünlü Amerikalı gazeteci Jack Anderson, Washington Post’taki bir makalesinde şöyle yazıyordu: “Her ay kimliği belli olmayan bir İsrail yetkilisi İran sınırından Irak’a gizlice girerek Kürt lider Molla Mustafa Barzani’ye 50 bin Amerikan doları veriyor. Bu para Kürtler’in, İsrail karşıtı olan Irak hükümetine karşı faaliyetlerini sürdürmelerini sağlıyor.”
Anderson’ın o sıralarda yayınlanan bir CIA raporuna dayanarak verdiği bilgiler arasında, Molla Mustafa Barzani ile dönemin Mossad şefi Zvi Zamir arasındaki yakın ilişki de vardı.
Söz konusu rapora göre, Zamir, Barzani’yi Kuzey Irak’taki karargahında en azından bir kez ziyaret etmiş ve ondan Bağdat hükümetine karşı yürütülen saldırı ve sabotajların dozunu artırmasını istemişti. Bunun yanında, Irak’taki Yahudilerin İsrail’e gizlice göç edebilmeleri için de Barzani’den yardım istenmişti. Bu tür “rica”ların hepsi, Barzani tarafından olumlu karşılanıyor, İsrailliler de her ay düzenli verilen 50 bin dolarlık yardımların dışında, ekstra ödemeler yapıyorlardı.”
Bilgileri paylaşmak istedim çünkü bugün Kürd’e ve Kurdistan’a hizmet etmeyen, daha çok Kurdistan özgürlük gerillası üzerindeki işgal saldırıları-katliamlar ile kendini yaşatan bu aileye dair derin bir araştırmaya-bilinçlenmeye ihtiyaç vardır.
Bu temeller üzerinden, KDP eliyle şehit düşen Hewlêr özgürlük gerillaları başta olmak üzere, şehit düşen tüm yoldaşları minnet ve sevgiyle bir kez daha anıyor, mücadelelerine zafer sözümüzü yineliyoruz.
NUCAN FARAŞİN
YORUM GÖNDER