PARTİMİZİN RESMİ KURULUŞUNUN 45. YILINDA DEVRİMCİ GÖREVLERİMİZİ BAŞARIYLA YERİNE GETİRELİM -4.BÖLÜM
Üçüncü Dünya Savaşı yaygınlaşarak devam edecek
Bazılarının büyük hevesle beklediği gibi, iki kutuplu dünyanın ortaya çıkması biçimindeki bir gelişme mevcut haliyle belirgin değildir. Tersine çok kutupluluk sürmekte ve kapitalist modernite sistemi içindeki çelişki ve çatışma durumu daha da derinleşmektedir. Bu çerçevede, sürmekte olan 3.Dünya Savaşı’nın daha da derinleşerek ve yaygınlaşarak devam edeceği açıktır. Özellikle Rusya’nın izlediği politikalar, Almanya’nın askeri gücünü artırma kararı temelinde ABD liderliğine ortak olma talebi, Çin’in ekonomik ve askeri gücünü büyütme kararı önümüzdeki süreç açısından dikkat çekici olmaktadır. Bu durum, ABD’nin süper lider olma arayışları açısından büyük engellerin bulunduğunu açıkça göstermektedir.
Bazılarının büyük hevesle beklediği gibi, iki kutuplu dünyanın ortaya çıkması biçimindeki bir gelişme mevcut haliyle belirgin değildir. Tersine çok kutupluluk sürmekte ve kapitalist modernite sistemi içindeki çelişki ve çatışma durumu daha da derinleşmektedir. Bu çerçevede, sürmekte olan 3. Dünya Savaşı’nın daha da derinleşerek ve yaygınlaşarak devam edeceği açıktır. Özellikle Rusya’nın izlediği politikalar, Almanya’nın askeri gücünü artırma kararı temelinde ABD liderliğine ortak olma talebi, Çin’in ekonomik ve askeri gücünü büyütme kararı önümüzdeki süreç açısından dikkat çekici olmaktadır. Bu durum, ABD’nin süper lider olma arayışları açısından büyük engellerin bulunduğunu açıkça göstermektedir.
Ortadoğu bölgesi açısından, öncelikle bölgenin çatışma merkezi olma durumunun devam ettiğini belirtmemiz gerekir. Zaten bu durumun değişeceği de beklenmemelidir. Zira hem toplumsallaşmanın ve hem de devletçi uygarlığın merkezi olması, Ortadoğu bölgesine bu rolü vermektedir. Yine başta petrol olmak üzere zengin enerji kaynaklarına sahip bulunması da günümüzün enerji savaşı açısından bölgeyi etkili kılmaktadır. Yine Kürt halkının ve kadınların Apocu çizgide geliştirdikleri özgürlük mücadelesi giderek Ortadoğu bölgesini derinden etkilemekte ve sarmaktadır. Kürtlerin ve kadınların özgürlüğü temelinde bölgede yeni bir demokratik uygarlığın gelişmesi ve tüm dünyayı etkisi altına alması çok büyük bir olasılıktır. Bölgenin farklı alanlarındaki olay ve gelişmeleri bunlar temelinde değerlendirmek ve anlamak gerekir.
Arap sahası açısından kayda değer yeni bir gelişme yok. Bu sahada derinden yeni patlama hazırlıklarının yaşandığını söylemek de bir abartı olmaz. Hem Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’nin ve hem de Kadın Özgürlük Devrimi’nin Arap toplumu üzerinde derin ve kapsamlı bir etkisinin olduğunu belirtmek gerekir. Yeni olay ve gelişmelerin zamanını ve düzeyini propaganda ve örgütleme çalışmaları belirleyecektir.
Diğer yandan, Suriye’deki Esat yönetimi bazı güçlere dayanarak ve dengelere oynayarak ayakta kalmaya çalışmaktadır. Irak’ta seçimden bir yıl sonra yeni bir hükümet kurulabilmiş olsa da etkisinin ne kadar fazla ve ömrünün ne kadar uzun olacağı henüz belli değildir. Filistin-İsrail sorunu yer yer çatışmalara varan gerginlikle devam etmektedir. İsrail’de yeni bir Netenyahu hükümetinin kurulması bu gerginliği ve çatışmaları artıracaktır. Zaman zaman ateşkes durumu yaşansa da Libya ve Yemen’in gergin, çatışmalı ve çözümsüz durumu sürmektedir. Mısır yönetimi, başta Almanya olmak üzere bazı devletlerle Doğu Akdeniz üzerinde yeni anlaşmalar yaparak, bu krizli süreçte etkinlik kazanmaya çalışmaktadır. Suudi yönetimi, izlediği politikalarla sistem açısından dikkate alınır güç olduğunu göstermektedir.
Büyük enerji kaynakları nedeniyle dış güçlerin sürekli müdahale etmesi ve Arap siyasetinin parçalı ve işbirlikçi konumda bulunması, demokratik bilinç ve örgütlülük bakımından yaşanan zayıflıklar nedeniyle tarihi Arap toplumsallığının da güncele cevap verememesi, Arap sahasını daha dikkatli değerlendirmeyi gerektirmektedir. Dış müdahalenin ve işbirlikçi siyasetin parçalı ve zayıf olduğu bu koşullarda Arap toplumu içinde yeni demokratik çıkışlar gerçekleştirme ortamı ve imkanı vardır. Bunun için de Kürt-Arap ilişkilerinin her alanda ve her düzeyde daha çok geliştirilmesi ve Kürdistan’daki özgürlük ve demokrasi bilincinin ve mücadelesinin Arap toplumuna daha yaygın taşırılması gerekir. Bu konuda yapılanlar henüz çok dar bir çerçevede ve sadece aydınlar düzeyinde olmaktadır. Oysa söz konusu ilişki ve etkilemeleri başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm toplumsal kesimlere yöneltmek, aynı zamanda ideolojik, siyasi, kültürel, propaganda ve sanatsal boyutlara kavuşturmak gerekir. Öyle bir durumda, neolitik devrimde ve devletçi uygarlığın gelişiminde olana benzer yeni bir uygarlıksal çıkışın Kürt-Arap ilişkileri temelinde gelişmesi muhtemeldir.
PKK YÜRÜTME KOMİTESİ
YORUM GÖNDER