HİZBUL-DAİŞ KÜRT HALKINA KARŞI SAVAŞA HAZIRLANIYOR
"Maktulü katiline, katili maktulüne taptıran, riyakar bir çarktı işleyen.(...) Hilkat garibesi maskeli kralların işkencesi, tahayyül sınırlarını zorluyordu.(...) Uğruna ölünecek değerleri olanlar, ölüme asla aldırmadı!.."İskan Amed // Kutsalın ve lanetin düellosu.
Kürdün yeniden doğuş umudunu öldürmek için tüm lanetliler tayfası birleşmiş. Dağlar da süren kora kor savaşın bir benzerini Kürdistan şehirleri için planlıyorlar. Yargısız infazlar, kitlesel tutuklanmaların rutinleşeceği bir darbe dinamiği devreye konmuş durumda. Şurası nettir rejim ülkeye terörü bir yönetim erki olarak yerleştiriyor. Doğu Perinçek ve ekibi MİT ile birlikte hükümetin yeni ortağı olarak bu paramiliter yapılanmaların organizatörüdür. Kürt halkına ve demokrasi güçlerine karşı Sarayda oluşturulan bu terör örgütleri dünyanın da birçok ülkesinde konumlanmış durumdadırlar tetikçi yetiştirmede ustalaşmış bu derin devlet terör geleneği tekrar devrededir. Ve bu terör hücreleri tüm Kürdistan kentlerinde konumlandırılmış vaziyettedir.
Kürdün celladını Kürde siyasi temsilci ve muhatap kılma özel savaş senaryosu en baştan çökmüştür. Katiller sürüsünü özel savaş yasalarıyla piyasaya yeniden sürenlerin ilk senaryosu Kobane serhildan süreciydi. Yasin Börü üzerinden geliştirilmek istenen algı operasyonları ile Kobane kumpas davasına zemin oluşturuldu. Peki özel savaş katilleri Hizbul- Daişin domuz bağlı korkunç cinayet tarihi Kürdün toplumsal hafızadan öylece kolay silineceğini mi sanıyorlar? Tabi yaptıkları yanlarına kar kalınca daha da azgınlaştılar!
Uzun süredir ekonomik olarak palazlandırılan ve kontra silahlı milis olarak hazırlanan Huda- Par Daişist unsurları tekrardan piyasaya sürülüyorlar. Kürt halkı açısından tarihi bir yüzleşme eşliğinde yarına bırakılmış bir hesabı sorma zamanı gelip çattı. Erdoğan ve paramiliter çeteleri seçim kaosu için Kürt halkına karşı büyük saldırı dalgasına hazırlanıyorlar. Toplumsal öz savunma tedbirleri almadan sürece yaklaşılırsa yeni felaketler kapıda demektir. Kürt halkı mutlaka teyakkuz halinde olmalıdır!
Mafyalaşmış ve çeteleşmiş devlet aygıtı seçimlerde ve sandıklarda halkın iradesini gasp etmeyi hedefliyor. Kürdistan da Kürt halkının seçimlerde açığa çıkan iradesine kayyum atayan Türk ırk faşizmi şimdi de Hizbul-Daiş kontralarını şiddet ve zor yöntemleriyle Kürdün özgür ve hür iradesini bastırmakta kullanmak istiyor. Seçimlerle startı verilen kaos planının çok önemli bir ayağıdır kontra Hüda-Par veya bilinen adıyla Hizbul-Daiş!
Türkiye'deki seçimler özgür bir irade beyanından ziyade bir savaş arenasıdır. Hizbul-Daiş HDP tabanı için sahaya sürülmüş bir savaş aygıtıdır. Koruculara da bölgede Huda-Parla işbirliği içerisinde kendilerine biçilen ihanet misyonunu icra ediyorlar. AKP-MHP terör örgütleri SADAT, Osmanlı ocakları ve ülkücü kontra milisleri ve çeteleri de bu kaos planı çerçevesinde aktifleştirilmiş durumdalar. Sokak muhalefetini kanla bastırmanın bütün yol ve yöntemleri denenecek!
Rojava'da onlarca terör örgütünü Kürt halkına karşı savaştıran AKP-MHP faşizmi yine de yenilmekten kurtulamamıştır. Binlerce Kürt gencinin kanında bu faşist rejimin ve kurdurduğu terör örgütlerinin kanlı-kirli elleri vardır. Anadolu'nun kadim halklarının katliamında rol alan bu kirli çete yapılanmaları Ermeni soykırımını gerçekleştirmiş, 90’lı yıllarla birlikte KÖH’ne karşı ve Kürt halkına yönelik kirli işlerde aktif kullanılmışlardır bugünde Kürt halkına karşı bu çete devlet mantığının hiçte değişmediği görülmektedir. O halde toplumsal öz savunma seferberliği hayati bir gereksinimdir!
TOLDAREN TOLA MEZİN
YORUM GÖNDER