AHLAKİ VE POLİTİK TOPLUM BOYUTU (DEMOKRATİK TOPLUM)
AHLAKİ VE POLİTİK TOPLUM BOYUTU (DEMOKRATİK TOPLUM)
0 Yorum
897
17-09-2021

Kapitalist moderniteyi nasıl üç önemli boyut altında düşünmek mümkünse, benzer bir yaklaşım demokratik modernite için de geçerli olabilir. Kapitalist modernite için temel süreksizlik ve özgün nitelikler olarak düşünülen kapitalist üretim toplumu, endüstri toplumu ve ulus-devlet toplumuna karşılık, demokratik modernitenin ahlaki ve politik toplum, eko-endüstriyel toplum ve demokratik konfederalist toplum boyutları öne çıkar. Her iki sistem açısından ayrıntıda boyutlar çoklaştırılabilir. Fakat ana hatlarıyla tanımlanmaları için bu üçlü boyutlar yeterli bir anlam verebilir. Kapitalist modernitenin boyutları önceki bölümlerde kapsamlı çözümlemelere tabi kılınmıştı. Demokratik modernite ise, tarihsel gelişim, klasik uygarlık ve modernite ile mukayese ve ana unsurlarıyla görünür kılınmaya çalışılmıştı. Temel boyutlara ayrıştırıp daha yakından tanımlamak, anlatımı ve pratik yaklaşımları güçlendirecektir.

Ahlaki ve politik toplumu demokratik toplum (demokratik komünalite) olarak sunmak da mümkündü. Kapitalist topluma karşılık verecek en uygun kategorik yaklaşım bu olabilirdi. Fakat ahlaki ve politik toplumun doğasında demokratik toplum da içerilmiş olduğundan, daha temel bir kategorik kavram olan ahlaki ve politik toplumu esas almaktan kaçınmadık. Konu çeşitli bölümlerde işlenmiştir. Burada yapacağım şey ana derleme olacaktır. Ahlaki ve politik toplumu nitelendirmeden önce, özüyle ilgili bir hususu ne kadar tekrarlarsam o kadar yerinde olacaktır. O da ahlaki ve politik toplumun bir yandan iyilik, mutluluk, doğruluk ve güzellik, diğer yandan özgürlük, eşitlik ve demokratiklikle olan özsel ilişkisidir. İyilik, mutluluk zaten ahlakın özüdür. Doğruluk hakikatle ilgilidir. Hakikati ahlaki ve politik toplumun dışında aramak beyhudedir. Ahlaki ve politik olamayan, hakikati bulamaz. Güzellik ise estetiğin amaç kavramıdır. Ahlaki ve politik toplum dışındaki güzelliği güzellik saymıyorum. Güzellik ahlaki ve politiktir! Diğer üçlü olan özgürlük, eşitlik ve demokrasinin ahlaki-politik toplumla ilişkisi oldukça çözümlenmiştir. Hiçbir toplum ahlaki ve politik toplum kadar özgürlüğü, eşitliği ve demokrasiyi üretebilme, sağlayabilme gücünde değildir.

Birinci derleme hususu, ahlaki ve politik toplumun değişebilme ve dönüşebilme kapasitesiyle ilgilidir. Değişme ve dönüşme kapasitesi, ahlaki ve politik boyut temel varoluş olarak ortadan kaldırılmadıkça, en geniş toplum olarak düşünülebilir. Şüphesiz hiçbir toplumda ahlak ve politika tümüyle ortadan kaldırılamaz. Ama işlevleri son derece daraltılabilir. Örneğin kapitalist modernite toplumunda ulus-devlet tahakkümünde ahlak ve politika en aza indirgenmiş, hatta yok edilme sınırlarına kadar daraltılmıştır. Bunun nedenleri ve sonuçları üzerinde uzunca durmuştuk. Bu durumda toplum değişmiş mi oluyor? Hayır. Tersine daraltılmış, değişimi ve farklılaşması durdurulmuş, hatta homojenliğe zorlanmış ve çok sert bir hukuki statü altında boğuntuya getirilmiş oluyor. Değişim kapasitesi şurada kalsın, tek tip kültür ve vatandaş yetiştirmek için homojenleştirme adı altında biz-öteki ikilemine indirgenmiştir, daraltılmıştır. Görünüşte sanki modern toplum sınırsız bir değişimi yaşıyormuş gibi çok renkli bir görüntü sunulur. Bu tamamen medyatiktir ve propaganda görüntüsüdür. Altındaki gerçeklik tek renklidir ya griye yakın veya karadır.

Buna karşılık ahlaki ve politik toplumun çağdaş modernite hali olan demokratik toplum, gerçekten farklılıkları en geniş yaşayan toplumdur. Her toplumsal grup tek tip kültüre ve vatandaşlığa mahkûm kılınmadan, kendi öz kültürü ve kimliği etrafında oluşacak farklılıklar içinde yaşayabilir. Kimlik farklılaşmasından siyasi farklılaşmaya kadar topluluklar potansiyellerini açığa çıkartıp aktif bir yaşama dönüştürebilir. Hiçbir topluluğun homojenleştirilme endişesi yoktur. Tek renklilik çirkinlik, sıkıcılık ve fakirlik olarak görülür. Çok renklilik ise, bağrında zenginlik, hoşgörü ve güzellik taşır. Bu koşullar altında eşitlik ve özgürlük daha çok sağlanmış olur. Ancak farklılığa dayanan eşitlik ve özgürlük değerlidir. Zaten ulus-devlet eliyle sağlanmış olan özgürlük ve eşitlik, tüm dünyadaki deneyimlerde de kanıtlandığı gibi ancak tekeller içindir. Gerçek özgürlükler ve eşitlikler iktidar ve sermaye tekelleriyle verilmez. Ancak demokratik toplumun demokratik siyaset tarzıyla kazanılır, öz savunmayla korunur.

Belki şu soru sorulabilir: Bir sistem bu kadar farklılığı nasıl kaldırabilir? Buna verilecek yanıt, ahlaki ve politik toplum esasında birliktir. Her birey ve grubun ödün vermeyeceği tek değer, ahlaki ve politik toplum olarak kalmaktaki ısrardır. Farklılık için, eşitlik ve özgürlük için tek ve yeterli koşul ahlaki ve politik toplumdur. Demokratik toplum bu tarihsel toplumun modern hali olarak kendini gittikçe daha çok kanıtlamaktadır. Modernizmin resmi sisteminin merkezi ideolojisi olan liberalizm bu gerçeği tersyüz etmek için hayli argüman kullanmaktadır. Neredeyse liberalizmi demokrasi ile özdeşleştirir. Tam bir kavram kargaşası yaratılır. İdeoloji olduğu halde liberalizmin kendisini siyasi bir sistem olan demokrasi ile özdeşleştirmesi bunun tipik örneğidir. Özünde ise liberalizm bireyin toplum karşısındaki dizginsiz tahribatı anlamına gelir ki, bunu da tekellerin toplum üzerindeki egemenliği kanıtlar. Demokratik olmayan her türlü bireycilik, aileden devlete kadar diktatörlük eğilimindedir. Demokratik bireylik ise farklıdır. Ortak seslenmesi, toplumun kararlılığı olarak bireyi önceler. Birey ancak bu sesi, kararlılığı esas aldığında değer taşır. Toplumda saygın yer bulur. O halde liberal bireycilik bir nevi sınırsız ve sayısız tekel olarak antidemokratiktir. Her bir liberal veya neoliberal lafazanlık ve kavram kargaşası bu asli özelliğini değiştiremez. Kelime anlamı itibariyle özgürleşme olarak da kullanılan liberalizm, uygulamada bunu da tekellerin sınırsız gelişmesinin ötesine taşıramadığını kanıtlamıştır. Görünüşte sunulan özgürlük, pratikte tarihte firavun rejimlerinde bile görülmeyen çok yönlü ideolojik ve maddi prangalara vurulmuştur. Gerçek özgürlük bir toplumda ancak toplumsal boyutla desteklendiğinde anlam kazanabilir. Toplumca desteklenmeyen bireysel özgürlükler ancak tekellerin insafına bağlı olarak anlam bulabilir ki, bu da özgürlüğün ruhuna aykırı bir durumu ifade eder. Liberalizmin eşitlik diye bir sorunu zaten yoktur.

Ahlaki toplum kapitalist modernite koşullarında tarihinin en daraltılmış, işlevsiz bırakılmış, kadük halini yaşar. Yine tarihin hiçbir döneminde görülmemiş biçimde ahlaki kurallar yerine hukuk kodları yerleştirilir. Burjuvazi sınıf olarak ahlakı kadükleştirip, hukuk adı altında sınıf egemenliğini en ince ayrıntılarına kadar kodlayarak topluma dayatır. Ahlaki toplum yerine hukuki toplum ikame edilir. Burada çok önemli bir değişiklikle karşı karşıyayız. Tarihte hukukileştirme çabalarına rastlanır. Ama hiçbirinde burjuva modernitesinde olduğu kadar ayrıntıya boğulmamıştır. Aslında gerçekleştirilen, hukuk adı altında sınıf tekelciliğidir, hukuk tekelciliğini yaratmaktır. Toplum gibi son derece karmaşık bir doğayı hukukla yönetmek mümkün değildir. Şüphesiz adil olmak kaydıyla toplumda hukukun yeri vardır bu anlamıyla vazgeçilmezdir. Fakat pozitif hukuk adı altında devletçe topluma dayatılan adil hukuk değil, hukuka içerilmiş hâkim sınıf ve ulus tekelciliğidir, ulus-devlet kuralcılığıdır. Ahlakın tahribi toplumun tahribiyle eşanlamlıdır. Olup bitenler bu gerçeği doğrulamaktadır. Bugün ABD veya Rusya gibi gözde toplumlar bir saat bile statükosuz, yani resmi hukuk kuralları olmadan kendilerini yaşatamazlar. Zaman zaman bunalım dönemlerinde rastladığımız gibi, toplum vahşet alanına döner.

Aslında bu durum bir gerçeği ifade eder. Ulus-devleti tanımlarken, toplumun gözeneklerine kadar dayatılmış savaş hali olarak belirlemiştik. Bunalım dönemlerinde, krizlerde bu gerçek kanıtlanır. En büyük kriz potansiyelini resmi hukuk toplumları taşır. Neden de ahlaki ilkeden yoksunluğudur. Eğer çevre felaket boyutlarında kriz yaşıyorsa, bunun nedeni ahlaki boyutun yoksunluğuna karşılık, çevre hukukunun da henüz geliştirilmemiş olmasıdır. Kaldı ki, çevre hukukla da korunacak bir konu değildir, çünkü sonsuzdur. Hukuki etkinlik ise son derece sınırlayıcıdır. Dolayısıyla ekolojik sorunun temelinde ahlaki toplum ilkesinden düşüş yatar. Ahlaki toplum ilkesine hak ettiği yeri veremeyen bir toplumun ne iç bünyesinde, ne de çevresinde sürdürülebilirliği kalmıştır. Güncel gerçeklik bunu çok iyi açıklıyor. Aynı hususlar politik toplum ilkesi için de geçerlidir. Politika yerine ulus-devletin devasa bürokratik iradesi konulduğunda, toplumların demokratik işlerliği kalmaz. En ince gözeneklerine kadar topluma sızmış ulus-devlet idareciliği bu durumuyla toplumun felçli halini ifade eder. Tüm gerçekleşmelerini, ortak işlerini bürokrasiye terk etmiş bir toplum, gerçekten hem zihin hem irade olarak ağır bir felçlilik hali geçirir. Bunu fark eden Avrupa’nın tüm gücüyle demokratik politik ilkeye sarılışı sebepsiz değildir. Az çok gelişmesini de, sınırlı da olsa, bürokrasinin yanı sıra toplumsal politikaya da saha bırakmış olmasındandır.

Modernitenin ulus-devletine göre, politik toplum kendi varlığına, birliğine ve bütünlüğüne karşı bir tehdittir. Hâlbuki toplumun varoluş hali olarak politik unsuru daraltmanın da ötesinde, fiilen kullanılamaz hale getiren ulus-devlet idareciliği, bürokratizmi sadece toplum üzerinde Demokles’in kılıcı olarak durmuyor, saat saat toplumu doğruyor. Çağımızın en temel politik felsefe sorunu bu olduğu gibi, faşizm olarak da pratikte yaşamın önündeki en büyük engeldir. Şunu belirtmiştim: Hitler şahsen yenildi, ama sistemi zafer kazanmıştır. Ulus-devletçilik politik toplumun ortadan kaldırılması anlamında (Hitler bunu katıksız başaran ilk kişi olmasa da, resmen ilan eden ve sahip çıkan kişidir) Hitler faşizmi ile özdeştir. Politik ilkesi olmayan, işletilmeyen veya ortadan kaldırılan bir toplum bir kadavradır en iyi hali ise sömürge toplumu olarak ifade edilebilir. Bu nedenle demokratik toplumun politik ilkeye kazandırdığı işlerlik hayati öneme sahiptir. Sistem olarak üstünlüğünün en temel kanıtıdır.

Uygarlık tarihi bir anlamda politik toplumun daraltılması, işlevsiz bırakılarak kadükleştirilmesinin tarihidir. Toplumun sınıflaştırılması ancak sert geçen politik mücadelenin devlet lehine bastırılmasıyla mümkün olmuştur. Bu hususa çok dikkat edilmelidir. Sınıf mücadelesi sorunuyla en çok uğraşan Marksistler bile sınıflaşmanın doğasını doğru belirleyememişlerdir. Sanki sınıflaşma bir erdemmiş, uygarlığın ilerleticisiymiş gibi değerlendirmekten kendilerini alıkoyamamışlardır. Tarihin mutlaka üzerinden geçmesi gereken bir aşama, köprüsel ilişkisiymiş gibi yaklaşmayı tarihsel materyalizmin gereği saymışlardır. Uygarlık çözümlememde sınıflaşmayı politik ve ahlaki toplumun daraltılması ve işlevsizleştirilmesi olarak değerlendirdim sınıflaşma geliştikçe toplumun daha çok iktidar ve devlet hegemonyasına geçtiğini önemle belirttim. Tarih bu anlamda sert bir sınıf mücadelesidir. Ama sınıflaşmanın gerçekleştirilmesinin kendisi bir ilerleme, gelişme olmak şurada kalsın, tersine toplumsal bir gerileme ve düşüştür. Ahlaki olarak iyi değil, kötü bir gelişmedir. Sınıflaşmanın ilerleme için kaçınılmaz bir durak olduğunun idea edilmesi, hele bunun Marksist bir ifadeymiş gibi belirlenmesi, özgürlük mücadelesinde düşülen ciddi bir yanlışlıktır.

Politik toplumu sınıfsal toplumlarla karşılaştırdığımızda en doğru tanımlama, kendisinin sınıflaştırmaya karşı sürekli direnmesidir. Kendini en az sınıfsallaştıran toplum en iyi toplumdur. Politik mücadelenin başarısı kendini sınıflaştırmaya uğratmayarak belirlenebilir. Başarılı bir politik mücadele ancak kendi toplumunu sınıflaştırmayarak, dolayısıyla kendini iktidar ve devlet aygıtlarının tek taraflı zoru altına sokmayarak kanıtlanabilir. Gırtlağına kadar iktidar ve devlet zorunun yaşandığı toplumlarda başarılı bir politik mücadeleden bahsetmek ciddi bir yanılgıdır. Kendini iktidar ve devlet zorunun (İç veya dış, milli veya gayri milli olması bu anlamda pek önemli değildir) altına ya hiç sokmamış veya sert mücadeleyle belirlenen bir uzlaşma sonucu karşılıklı rızaya dayanan bir iktidar ve devlet tanınması politik toplum için idealdir.

Kapitalist modernite politik toplumun en daraltıldığı ve işlevsizleştirildiği son uygarlık aşamasıdır. Bu hususun iyi kavranması gerekir. İdeolojik hegemonya olarak liberalizme göre politik mücadele, hatta demokratik siyaset kendi döneminde son derece gelişkindir. Yüzeyden bakıldığında doğru görünen bu idea, özde tersini ifade eder. Ahlaki ve politik toplumun tarihte bireycilik ve tekelciliğin azami geliştirilmesi sonucunda en işlevsiz halini yaşadığı dönemdir. Azami iktidar olarak ulus-devlet, azami politik olmayan toplumdur. Ulus-devlet öylesi bir toplumu doğurur. Hatta ortada toplum diye bir şey kalmaz. Toplum ulus-devlet ve küreselleşen şirketler içinde adeta eritilmiştir. Michel Foucault bu noktada toplumun savunulmasını özgürlüğün temeli olarak görür. Toplumun yitirilmesini (aşırı bireycilik ve tekeller tarafından, modernitenin ta kendisi olarak) sadece özgürlüğü değil, insanın da yitirilmesi olarak değerlendirir.

Demokratik modernite bu anlamda toplum savunulduğu oranda özgürlüğün de kazanılmasında tek çıkış yoludur. Demokratik siyasetle kendini (bireyciliğe, ulus-devlete ve tekellere karşı) savunan toplum, politik dokusunu işlevselleştirerek kendini modern demokratik topluma dönüştürür. Modern demokratik toplum ise, kendi tüm toplumsal işleri üzerinde hem düşünen, söyleyen, hem de kendini kararlaştırarak eyleme geçiren toplum olarak farklılaşmayı, çok kültürlülüğü, bu temelde eşitliği yaşamsallaştırarak üstünlüğünü kanıtlar. Böylelikle demokratik modernite sınıfsal mücadeleyi doğru temelde vermekle kalmıyor yeni bir iktidar veya devletle kendi toplumunu (reel sosyalizmin tarihsel trajik yanlışı) boğmuyor, bu tarihsel tuzağa düşmüyor. Ne kadar iktidarlaşır ve devletleşirse sınıfsallığın da o oranda geliştiğinin, dolayısıyla sınıfsal mücadelenin kaybedildiğinin farkındadır. Bu farkında olmayı temel özelliklerinden biri olarak belirleyebilmelidir.

Anlaşılacağı üzere, demokratik modernite ile ne kapitalizm ne de sosyalizm olarak yeni bir toplum tipi yaratılmıyor. Bu kavramların toplumu nitelendirmekten uzak propaganda kavramları olduklarını belirtiyor. Şüphesiz bir toplum gerçekleştiriliyor. Ama bu toplum ahlaki ve politik ilkenin azami rol oynadığı, sınıfsallaşmanın pek gelişme imkânı bulamadığı, dolayısıyla iktidar ve devlet aygıtlarının ya zorlarını dayatamadıkları ya da karşılıklı uzlaşmayla bir tanımanın gerçekleştiği, farklılık içinde birlik, eşitlik ve özgürlüğün hem bireyselliğin (bireyciliğin değil) hem de toplumsallığın özelliği olarak yaşandığı bir modern demokratik toplumdur. Daha fazla eşitlik, özgürlük ve demokrasi bu toplumun doğası gereği demokratik siyaset kurumunun yol açtığı değişim ve gelişimin sonucudur.

Ekolojik Endüstriyel Toplum Boyutu;

Demokratik modernitenin ekonomik ve endüstriyel boyutunun temeli ekolojiktir. Ekonominin özellikle tanımını doğru yapmak önemlidir. Bu konuda ekonomi-politiğin muazzam bir saptırma ve köreltme aracı olduğunu kavramak öncelik taşır. Özellikle ‘kapitalist ekonomi’ kavramı tam bir propaganda oyunu ve safsatadır. Önceki ciltlerde çözümlediğimiz gibi, kapitalizmin kendisi ekonomi olmayıp, ekonominin can düşmanıdır. Tekel kârı için yeryüzünü yaşanmaz hale (bir avuç Firavun ve Nemrut dışında) getiren ve özünde toplumsal değerleri (sadece artık-değer değil) talan etmeye dayalı sistemli (ideolojik ve maddi kültür hegemonyalı) şebeke örgütlenmesidir. Kırk haramiler ve korsanlardan farkı, bunların kendilerine çok yönlü bir ideolojik meşruiyet, yasal kılıf ve iktidarsal dayanaklar oluşturmalarıdır. Bu araçlarla kendi gerçek yüzlerini ve özlerini gizlemeye çalışırlar. Başta ekonomi-politik olmak üzere, birçok sözde bilimsel disiplinlerle kendilerini hakikatin kendisiymiş gibi sunarlar. Muazzam bir ideoloji ve zordan örülü zırh olmazsa, varlıklarını bir gün bile sürdüremezler. Bu yapısallıklarıyla toplumun temel varoluşu olan çevre anlamını da içeren ekonomik eylemini (ahlaki ve politik toplumun temel faaliyet biçimi) baskı ve sömürü altına alarak hem gelişmesini önlerler, hem de bir avuç azınlığın mutluluk kaynağına dönüştürürler.

Fernand Braudel’in ekonomi tanımlamasında, temel insan ihtiyaçlarını zemin kat, tekel ve fiyat istismarını içermeyen pazar etrafındaki meta faaliyetlerini esas ekonomi alanını belirleyen birinci kat, bu iki katın üzerindeki tekel ağları ve fiyat istismarıyla oluşan üst katı ise asıl kapitalizm alanı olarak belirlemesi ve pazar karşıtı sayması (I. Wallerstein bu saptamayı çok önemli bulur) büyük bir öğretici değere sahiptir. Liberalizmin ısrarla kapitalizmi piyasa-pazar ekonomisi saymasının bu tanımlama ışığında tam bir safsata olduğu açıktır. Kapitalizmin pazarla ilişkisi, ancak fiyat oyunlarıyla tekel kârı elde etmekten, bunun için gerekirse savaşlar ve bunalımlar çıkartmaktan tutalım, tüm ekonomiyi temel ihtiyaçları karşılayan bir faaliyet olmaktan çıkarıp en çok kâr getiren alanlara (azami kâr kanunu) kaydırmasına kadar, her türlü çılgınlığı oynamaktan çekinmeyen vahşi bir oyun sistemidir. Oyun diyoruz, yani insan toplumunu temel varoluş nedenlerinden kopartacak kadar yaşam karşıtı bir eylem, saldırı tarzı olarak oyundur.

Genelde uygarlık tekelleri özelde kapitalist tekeller (tarım, ticaret, finans, iktidar ve ulus-devlet aygıtları) tarih boyunca tüm ekonomik çarpıtmaların, bunalımların, sorunların, açlık ve yoksullukların, çevre felaketlerinin temel etkenidir. Bu temel etken üzerinde ayrıca her tür sosyal-siyasal sınıflaşmalar, iktidarlar, aşırı kentleşmeler (bunlara dayalı tüm hastalıklar), ideolojik saptırmalar (her tür dinsel, metafizik ve bilimci dogmalar), çirkinlikler (sanatın çarpıtılması) ve kötülükler (ahlaki yoksulluk ve bozulmalar) yükselir. Kapitalist modernitenin son dört yüz yılı bu saptamalara ilişkin sayısız örnek sunmaktadır. Demokratik modernitede ekonomi gerçek anlamına kavuşur. Hem zemin katının temel ihtiyaçları olarak kullanım değerlerini (en önemli ihtiyaçları giderme özelliği), hem gerçek bir piyasa-pazar ekonomisi olarak değişim değerini (metaların birbiriyle değişim oranları) ortaya çıkaran anlamlı sistematik yapıyı ifade eder. Ekonomi, üzerinde kâr hesapları yapılan bir alan olmaktan çıkar. Temel ihtiyaçların sınıf ayrımına yol açmadan ve ekolojiye zarar vermeden nasıl ve hangi yöntemlerle en verimli kılınacağı netleşir bir toplumsal eylem alanı olarak ekonomi gerçek anlamına kavuşur. Ahlaki ve politik toplumun hem üzerinde gelişeceği, hem geliştireceği temel faaliyet biçimi olarak anlam kazanır. Marksist ekonomi-politik de dâhil, modernitenin ekonomi anlayışı, sınıfsal bakış açısından (burjuvazinin hegemonik bakış açısı) kurtulamamışlardır. Değeri işçi ve patron ikilisine bağlayarak, tüm tarihsel-toplum zeminini ihmal ve örtbas etme durumunda kalmışlardır. Değer tarihsel toplumun bir ürünüdür. Patron ve tavizci işçi, bu ürünün sağlayıcısı olmalarını bir yana bırakalım, temelde gaspçısı konumundalar. Bunun kanıtı çok açıktır. Ücretsiz kadın emeği olmadan bir tek patron ve tavizci işçisi karnını bile doyuramaz günlük yaşamını çeviremez. Bu örnek bile kapitalizmin gayri-ekonomik çehresini netçe göstermektedir. Kaldı ki, tarihsel-toplum olmadan genelde uygarlığın, özelde resmi modernitenin varlık kazanamayacağını kapsamlıca göstermiş bulunuyoruz.

Demokratik modernitenin ekonomik boyutunda kullanım ve değişim değerlerinin endüstriyel ve ekolojiksel bütünlüğü esastır. Endüstrinin sınırı ekolojiye ve temel ihtiyaçların sınırına dayanır. Bu iki sınırı aşamaz. Bu durumda ortaya çıkacak endüstri eko-endüstridir. Ekolojik olmayan endüstri, ekonomik olmayan endüstridir. Ekoloji ile bağını yitiren endüstrinin makineleşmiş (sürekli çevreyi yiyerek imha eden) bir canavardan farkı yoktur. Yine temel ihtiyaçlar ekonomisiyle bağını yitiren bir endüstrinin kâr amacından başka bir değeri yoktur. Eko-endüstri bu gerekçelerle temel ilke durumundadır. Tüm ekonomik faaliyetlerin bağlı olması gereken ana ilkedir. Bu durumda ekonomik eylem gerçek anlamını bulur işsizlik, fazla ve eksik üretim, az ve çok gelişmiş ülke ve bölgeler, köy-kent zıtlığı, sınıf uçurumları, ekonomik bunalım ve savaşların toplumsal zemini de ortadan kalkmış olur. İşsizlik tamamen kâr amaçlı ekonomik yapılanma çarpıklığının bir sonucudur. Demokratik modernitenin ekonomik boyutunda bu çarpıklığa yer yoktur. İşsizlik en insanlık dışı bir toplumsal durumdur. Fazla ve eksik üretim de yine kâr amaçlı ekonomik yapının çarpıklığının sonucudur. Temel ihtiyaçlar dururken ve endüstri bu kadar gelişmişken, ne eksik üretimin, ne fazladan üretimin bir anlamı vardır. İklimsel, doğal koşullar dışında insan eliyle eksik ve fazla üretimin en az işsizlik kadar insanlık dışı bir durumu ifade ettiğini önemle belirtmek durumundayım. Az veya çok gelişmiş ülkeler ve bölgeler meselesi de yine aynı kâr amaçlı ekonominin oluşturduğu insanlık dışı durumun başka bir ifadesidir. Böylelikle ülkeler ve bölgeler arasındaki her türlü çatışmanın tohumlarını ekerek, bitmez tükenmez yerel, ulusal ve uluslararası bunalım ve savaşlara yol açar. İnsan toplumunun hizmetindeki bir ekonominin asla bu durumlara yol açmayacağı, açmaması gerektiği açıktır.

Tarihsel-toplum boyunca bir uyumun ve işbölümünün üzerine kurulu köy-kent ilişkilerinin gittikçe derinleşen çelişkilere dönüşmeleri ve dengenin köy-tarım toplumunun aleyhine bozulması, yine temelde ekonominin kâr amaçlı düzenlemelere tabi tutulmasıyla bağlantılıdır. Kent ve köyün, tarım, zanaat ve endüstrinin birbirlerini beslemeye dayalı ilişkilerinin yerini birbirlerini tasfiye eden ilişkilere bırakması, azami kâr kanununun vahim sonuçlarından bir başkasıdır. Köy ve tarım toplumu adeta tasfiyenin eşiğine getirilirken, kent ve endüstri kanserolojik bir büyüme sürecine girmiştir. Sadece ekonomi değil, tarihsel-toplumun kendisi tasfiye ile yüz yüze bırakılmıştır. Azami kâr kanununa dayalı ekonominin bu yönlü çarpıtmalara uğratılması beraberinde sınıflaşmayı ve politik çatışmayı getirmiş yerel, ulusal ve uluslararası her tür savaşa yol açmıştır. Uygarlık anlatılarında sanki insanlığın kaderiymiş gibi sunulan tüm bu olumsuzlukların temelinde, açık ki ekonominin ekonomi karşıtı kapitalist bireycilik ve tekelcilik tarafından sömürgeleştirilmesi ve talanı yatmaktadır.

Demokratik modernite ekonomiyi bu karşı eğilimlerden kurtarmakla kalmaz. Daha gelişmiş koşullarla işsizliği ve yoksulluğu tanımayan, fazla ve eksik üretime yer vermeyen, az ve çok gelişmiş ülke ve bölge farklılıklarını asgariye indiren, köy-kent çelişkisini birbirini besleyen ilişkilere dönüştüren bir sistematiğe sahiptir. Kendi sistematiği içerisinde toplumsal ve ekonomik farklılıklar sınıfsal sömürü boyutlarına taşınmaz. Sınıfsal gelişmeler derinleşmez. Bunalım ve savaş nedeni olabilecek ekonomik sömürü ve sosyal çelişkiler boyutlanmaz. Endüstriyalizm ve kentleşmenin sadece köy ve tarımı değil, gerçek, yaşanır boyutlu kent ve endüstri faaliyetlerini yutmasına da demokratik modernite sistemi izin vermez. Bunun mekanizması demokratik modernitenin temel boyutlarında bütünsellik halinde verilidir. Tüm topluluklar ekonomik faaliyetlerinde ahlaki ve politik boyutla bağlantılı olarak, ekolojik ve endüstriyel unsurları bütünlük içinde ele alır. Bunlar birbirlerine kopmaz bağlarla bağlantılıdır. Bireycilik ve tekelciliğin parçalayıcı pençelerine bir şey bırakılmaz. Eko-ekonomi ve eko-endüstri, tüm toplumsal faaliyetlerde göz önünde tutulur. Bu temelde sadece çevreyi yeniden onarma ve tarımı canlandırma, köyü en sağlıklı çevreye sahip yaşam alanına çevirme projeleri bile tek başına tüm işsizliği ve yoksulluğu ortadan kaldırma potansiyeline sahiptir. İşsizlik insanın doğasına aykırıdır. Bu kadar gelişmiş bir zekâya sahip insanoğlunun, kızının işsiz kalması, ancak insanın zoraki eli ile mümkündür ve nitekim öyle olmaktadır. Bir karıncanın bile işsiz görünmediği doğa, nasıl en gelişmiş varoluşunu işsiz ve çaresiz bıraksın? İnsan pratiğinin harika ürünü olan teknoloji ve ona dayalı endüstri çağında nasıl yoksulluk kader olsun?

Açık ki, gerekli olan, sistemik yapısal dönüşümdür. Demokratik modernitenin hem tarihsel hem güncel gerçekliği, insanı kendi pratiğine, emeğine yabancılaştırmayan özelliktedir. Endüstri devrimi, bu pratiğin en büyük aşamalarından biri olarak, toplum ve ekonomisi için bir zaferdir. Sorun kapitalist modernitenin bu eşi görülmemiş zaferi daha başından itibaren kendi kâr kanununun hizmetine koymasıdır. Bunun için eşi görülmemiş bir bireycilik ve tekelcilik (ticari, sınaî, finans, iktidar ve ulus-devlet) inşa ederek, tarihsel toplumu tasfiyenin eşiğine getirmesidir. Demokratik modernite bir anlamda bu çarpık modernite anlayış ve uygulamalarında sistematik ve yapısal devrimin adıdır. Eko-endüstri bu devrimin en temel boyutlarından biridir. Yalnız başına bu gerekçe bile demokratik modernitenin hayatiyetini kanıtlar.

Resmi modernitenin klasik ekonomik birimi, aile ve profesyonel yapılı şirketler olarak sunulsa da, bunlar amacı kâr olan birimlerdir. Hiçbirinin kâr dışında temel bir kaygısı yoktur. Dünya çapında ahtapot gibi kollarını yaymadıkları bir ekonomik alan bırakmamalarına rağmen, ilgilendikleri tek sorun azami kârın nasıl sağlanacağına ilişkindir. İşsizliğin devasa boyutlara ulaşması, yoksulluğun ve gelir uçurumunun çığ gibi büyümesi, bir yandan açlık içinde yüzen yüz milyonlarca insan kırılırken, diğer yandan muazzam üretim potansiyelinin boş bırakılması, fazla ve eksik üretimli bunalımlara yol açılması, tarımın iflas ettirilmesi ve köy toplumunun tasfiyesi hep azami kâr kanununa dayalı şirketleşmenin, ekonomik -daha doğrusu ekonomi dışı- birimlerin faaliyetlerinin sonucudur. Demokratik modernitenin temel ekonomik birimi, zihniyet ve yapı olarak, elbette bu kâr amaçlı şirket birimlerine karşıt olacaktır. Ekonomi tarih boyunca hep hassas bir konu olarak ahlaki ve politik toplumun baş kaygısını teşkil etmiştir. İşin ucunda kıtlık, açlık, ölüm gibi toplumu topyekûn tehdit eden olgular vardır. Birikim gibi kâr da hiçbir zaman toplumlarca meşru kabul edilmemiş, hep kötülüklerin, hırsızlıkların kaynağı olarak görülmüş ve fırsat bulundukça müsadere edilmekten çekinilmemiştir. Böyle bir amaca bağlı olarak ekonominin inşa edilemeyeceği çok açıktır. Zaten açıklandığı gibi, özü gereği ekonomi karşıtı bir faaliyet için ekonomiden bahsetmek çelişkinin ta kendisidir.

Bu çelişkiden kurtulmanın yegâne yolu eko-topluluk ekonomisidir. Binlerce eko-toplum koşullar gereği bir ekonomik birim olarak kendini örgütleyebilir. Tarımda aileler tarafından parçalana parçalana birim özelliğini kaybetmiş toprakların, eko-endüstri ilkesi de göz önüne alınarak yeniden örgütlenmesi, çoktan ivedilik kazanmış bir sorundur. Tarımda eko-toplulukların oluşturulması demokratik modernitenin en esaslı ekonomik ilkelerinden biridir. Bununla bağlantılı olarak serflik ve kölelikten kalma çiftlik anlayışları da gerçekliğini yitirmiştir. Ekolojik ölçekte tarım birlikleri oluşturularak gerçekleştirilecek eko-topluluklar köy modernitesinin de temelidir. Yani köy veya modern köy bir eko-topluluk olarak, ekolojik ölçekli ekonomik birimler olarak varoluşunu yeniden kazanabilir. Şehirlerde de benzer eko-topluluklar oluşturulabilir. Ekoloji eksenli kent planlamasında ekonomi, genel bütünlüğün bir parçası olarak düzenlenir. Tıpkı kenti yutan bürokrasi olmaması gerektiği gibi, kenti yutan ekonomi de olamaz. Her kentin doğasına uygun ekonomik faaliyetler, kâr amaçlı olmayan, şehir halkının işsizliğini, yoksulluğunu ortadan kaldırmayı hedefleyen, optimal büyüklükte birimler olarak örgütlenir. Nüfus yapı ve yeteneklerine uygun olarak bu birimlere dağıtılabilir.

Belki de sosyalist planlı bir ekonomiden bahsediyoruz gibi gelebilir. Fakat bahsettiğimiz model farklıdır. Bu modelin merkezi planlama ve kumanda ekonomisiyle alakası olmadığı gibi, vahşi, kâr amaçlı, ekonomi dışı sözde ekonomik şirketlerle de alakası yoktur. Yerel ahlaki ve politik toplumun karar ve eylemini gerçekleştirdiği bir yapıdır. Elbette ulusal, bölgesel, hatta uluslararası koşulları göz önüne getiren bir koordinasyon her zaman gereklidir. Ama bu, kararın ve eylemin yerel toplumun inisiyatifinde olmasını ortadan kaldırmaz. Tekrarlamalıyım ki, ekonomi teknik bir altyapı sorunu değildir toplumların temel varoluş yapısı olarak toplumun tümünün görüş, tartışma, karar ve örgütsel eylemiyle, çalışmasıyla gerçekleştirilen bir faaliyettir. İnsanın ekonomiden kopartılması bütün yabancılaştırılmaların temelidir. Bunun önlenmesi şart olduğu gibi, yegâne yolu da ekonomiyi tüm topluluklara mal etmekten geçer. “Biri yer, biri bakar dan kıyamet koptuğu gibi, “Biri çalışır, biri boşta gezer den de kıyamet kopar. Ekonomi mutlaka topluluk eksenli, ekolojik ve verimlilik esaslarına bağlı olarak örgütlenmesi gereken toplumun temel varoluş koşuludur. Toplumdan, topluluklardan başka hiç kimse bu varoluş hakkına ne sahip olabilir, ne de ortadan kaldırabilir. Birimler ister ticari, ister sınaî, ister tarım, hatta sadece aracı rol oynamak kaydıyla finansal olsun, bu temel ilkelere uymak durumundadır. Devasa bir fabrikanın da, bir köy-tarım biriminin de temelinde bu ilkeler olmalıdır.

Demokratik modernitede ekonomik birimlerin mülkiyeti önemini yitirir ve ikinci planda kalır. Mülkiyet elbette ilkelere uygun tasarrufta bulunan topluluklara ait olacaktır. Ne aile mülkiyeti, ne devlet mülkiyeti modern ekonomiye yanıt oluşturabilir. Hiyerarşiden kalma devlet ve aile mülkiyeti, kapitalist modernitede bile varlığını sürdüremez durumdadır. Hatta şirketler bile ekonomik gerekçelerin zorlaması nedeniyle gittikçe çalışanların ortak mülkiyetine girmektedir. Fakat yine de mülkiyet normlarını birbirlerinden kalın çizgilerle ayırmamak gerekir. Tıpkı iki uygarlık sistemi iç içe yaşadıkları gibi, mülkiyet sistemleri de uzun süre iç içeliğini koruyacaktır. Topluluk mülkiyetinde bile aile mülkiyeti varlığını koruduğu gibi, devletin de varlığı etkisini ve payını sürdürecektir. Önemli olan çevreye, üretkenliğe, işsizliğe yanıt olabilecek esnek mülkiyet normlarına açık olmaktır. Bireyin varlığına, özgürlüğüne, iyilik ve güzelliğine hizmet edecek her tasarruf mülkiyet de olsa değerlidir. Fakat topluluksuz bu değerler oluşamayacağına göre, yine optimal sınırlarda sorunları çözmek en doğrusudur. Demokratik modernite, tarih boyunca komünal varlığını hiçbir zaman yitirmemiş topluluk temelli mülkiyeti modern koşullarda yeniden ahlaki ve politik toplumun temeline yerleştirerek, tarihsel rolünü bu konuda da başarıyla oynayabilecek durumdadır.

KÜRDİSTAN STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

 

YORUM GÖNDER

ZİYARETÇİ YORUMLARI

BENZER KONULAR

EN GÜZEL YOLDAŞLARI ANARKEN

15 AĞUSTOS DESTANI VE KAHRAMAN EGÎT GERÇEKLİĞİ!

ZİLAN BİR FEDAİ GELENEĞİDİR

BİLGE ÖCALAN BİZLERİ TOPLUMSAL ÖZ SAVUNMAYA ÇAĞIRIYOR

HAKİKAT ARAYIŞI OLAN GENÇLİĞE!

YAŞANAN ŞAHADETLERİ DOĞRU ANLAMLANDIRABİLMEK

HER HAKİKAT ARAYIŞI, HAKSIZLIĞA KARŞI MÜCADELE İLE BAŞLAR

DÜNDEN BUGÜNE AÇLIK GREVLERİ

ZİMANEK

YİĞİTLİK YÜREK İŞİDİR! 

ÖZE YABANCILAŞMA VE İNSANİ DUYARLILIKLAR ÜZERİNE

KÜRT HALKINA KARŞI ULTRA FAŞİZMİN DARBE DİNAMİĞİ DEVREDEDİR

GERASİMOV DOKTRİNİ NEDİR?

OTONOM MÜCADELE-SAVAŞ DÖNEMİ

TÜRKİYE'NİN DİRİ FAŞİZM BELLEĞİ KÜRT HALKINA BİLENİYOR

PKK ÖZGÜRLEŞTİREN BİR ÖZ DİRENİŞ HAKİKATİDİR

DÜŞMAN BİLİNCİ ve DÜŞMANA ÖFKE

ULRİKE MEİNHOF: SİLAHLANMAYAN ÖLÜR, ÖLMEYENLERSE CANLI CANLI CEZAEVLERİNE GÖMÜLÜR

KLASİK SİYASAL AKIMLAR VE DEMOKRATİK TOPLUMCULUK

MAKRO TARİH OLARAK ANNALES F. BRAUDEL VE ABDULLAH ÖCALAN (1. BÖLÜM)

F. BRAUDEL  A. ÖCALAN MEKAN-ZAMAN-SÜRE KAVRAMLARI (2. BÖLÜM)

TEMSİLİ DEMOKRASİ

AFGANİSTAN: KAZANAN KİM KAYBEDEN KİM?

DERSİM'İN TESLİMİYETİ SEÇEN ÇOCUKLARI

DEĞERLER AŞINMASINI ÖZGÜR BİR RUHSAL DİRENİŞ DURDURUR

İMRALI DEMOKRATİK DİRENİŞ ÇİZGİSİ NEYİ İFADE EDİYOR

ŞEHİT CİHAN'I HATIRLAMAK

ISIS started? Turkey attacks Yezidis in Iraq

ÖZEL SAVAŞ TROLLERİNE KARŞI APOCU İDEOLOJİK REFLEKS

ATEŞKES VE ÖCALAN'I SAVUNMAK

TARİHİ TOPLUMSALLIĞIN İSYANI OLARAK HALKLAR ÖNDERİ ÖCALAN

''ADIM ABDULLAH''

AVRASYACI KLİĞİN PKK DÜŞMANLIĞINI DOĞRU KAVRAMAK

ULUS-DEVLETCİLİK VE TOPLUMCULUK

KANLI TOPRAKLARDA BARIŞI YEŞERTEN BİLGE

MİLLİYETÇİLİKTEN DEMOKRATİK ULUSÇULUĞA

DEMOKRATİK SİYASET: TARİHSEL KÖKEN -2-

DEMOKRATİK SİYASET: TARİHSEL KÖKEN -1-

PKK'NİN TASFİYESİ KONSEPTİ - ORTADOĞU

KİTLESELLEŞEN BİR ANTİFAŞİST SOKAK MÜCADELESİ SÜRECİ KARŞILAR

YEREL DEMOKRATİK YÖNETİMLER

DEVLETSİZ YAŞAMAK MÜMKÜN MÜ?

İKTİDAR VE GÜÇ

BİREY TOPLUM ÇELİŞKİSİ VE SÖMÜRGE KİŞİLİK GERÇEKLĞİ (1.BÖLÜM)

BİREY TOPLUM ÇELİŞKİSİ VE SÖMÜRGE KİŞİLİK GERÇEKLİĞİ (2.BÖLÜM)

KUANTUM FİZİĞİNİN SİYASET BİLİMİNE UYARLANMASI (GİRİŞ)

ÖZGÜR YURTTAŞ HAREKETİNİN TEMEL ÖZELLİKLERİ

KÜRTLER VE İHANET

AFGANİSTAN ÜZERİNE

BiREY TOPLUM ÇELİŞKİSİ  VE SÖMÜRGE KİŞİ  GERÇEKLİĞİ (3.BÖLÜM)

“TC JİTEMİ KDP’NİN KÜRDİSTAN DEVRİMİNİ GASP ETME PLANI”

GERÇEK AŞK NEDİR 

KUANTUM FİZİĞİNİN SİYASET BİLİMİNE UYARLANMASI (1.BÖLÜM)

MANKURTLAŞAN TÜRK SİYASETİNİN ÇÖKÜŞÜ

KOMÜNALİTE ÜZERİNE

KUANTUM FİZİĞİNİN SİYASET BİLİMİNE UYARLANMASI 2.BÖLÜM

TÜRKİYE'DE ULUS-DEVLET VE DEMOKRATİK ULUSLAŞMA SÜRECİ -2-

KUANTUM FİZİĞİNİN SİYASET BİLİMİNE UYARLANMASI (3.BÖLÜM)

KUANTUM FİZİĞİNİN SİYASET BİLİMİNE UYARLANMASI (4.BÖLÜM)

TÜRKİYE'DE ULUS-DEVLET VE DEMOKRATİK ULUSLAŞMA SÜRECİ -3-

BAYRAK VE ÇOCUK

KUANTUM FİZİĞİNİN SİYASET BİLİMİNE UYARLANMASI (SONUÇ )

HERKESİN BİLDİĞİ 'SIR' DEĞİLDİR! 

MODERNİTENİN  BİTMEYEN PROJESİ: TALİBAN

PKK’NİN GÖRKEMLİ DEVRİM ÇAĞINDA DİRENİŞLE NEWROZLAŞMAK

DEHAKLAŞAN İLKEL MİLLİYEÇİLİK EN TEHLİKELİ İDEOLOJİDİR

ERBİL SEMALARINDA KAMİKAZE DRONE OYUNLARI

TOPLUMSAL YOZLAŞMANIN PANZEHİRİ GENÇLİK ÖNCÜLÜKLÜ DİRENİŞ ve ÖZ SAVUNMADIR! 

ÇALIŞMALARIMIZDA YANLIŞ SİYASALLAŞMALAR

MEŞRULUĞUN KAYNAĞI: AHLAKİ VE POLİTİK TOPLUM

KAPİTALİZM DÜNYANIN SONUDUR

DEMOKRATİK MODERNİTE EKSENİNDE İDEOLOJİK YERELLEŞME (1)

AHLAKİ VE POLİTİK GÖREVLER

İMRALIDA GUANTANAMO ÖZEL NATO HUKUK REJİMİ UYGULANIYOR

SANATÇI HİSSİ SAVAŞÇI HİSSİ

DEMOKRATİK MODERNİTE EKSENİNDE İDEOLOJİK YERELLEŞME (2)

IRAK SEÇİMLERİ ÜZERİNDE TÜRKİYE GÖLGESİ VE GÜNEY PARADOKSU

MUHTEŞEM YALNIZLIK VE BİZ !

AHLAKİ VE POLİTİK TOPLUM BOYUTU (DEMOKRATİK TOPLUM)

DEMOKRATİK MODERNİTE EKSENİNDE İDEOLOJİK YERELLEŞME (3)

DEVRİMCİ KÜLTÜR ve AHLAK (1. BÖLÜM)

DEVRİMCİ KÜLTÜR ve AHLAK 2.BÖLÜM

HEVAL ŞÜKRÜ'YÜ  UĞURLARKEN

''SOSYALİZMİN KÜRESEL YÜKSELİŞİNDE PKK'NİN ÖNCÜLÜK ROLÜ''

SÖMÜRGE ÜRETİM TARZINDAKİ SINIF ÇELİŞKİSİNİN ANALİZİ 1.BÖLÜM

ANLAM YÜKLÜ ZAMANLARDA 'ÖZGÜR İNSAN'LA DİYALOGLAR

TARİHTEN GÜNÜMÜZE KADININ ÖZ SAVUNMASI 13.BÖLÜM

DEVRİMCİ KÜLTÜR ve AHLAK 3.BÖLÜM

SÖMÜRGE ÜRETİM TARZINDAKİ SINIF ÇELİŞKİSİNİN ANALİZİ 2.BÖLÜM

DEVRİMCİ KÜLTÜR ve AHLAK 4.BÖLÜM

GÜNEŞ ÜLKESİNDE DİRİLİŞİ ÖNDER APO VE ŞEHİTLER GERÇEKLEŞTİRDİ

PSİKOLOJİK SAVAŞ ÜZERİNE

DEVRİMCİ KÜLTÜR ve AHLAK 5.BÖLÜM

“Dijital medya tasfiyeciliğinin zehirleme virüsü”

ÖNDERLİKTE YAŞAM, BİRDEVRİMCİ MÜCADELEDİR

DEVRİMCİ KÜLTÜR ve AHLAK (6.BÖLÜM)

PARASTİNA REWA U PARASTİNA CEWHERİ

DEVRİMCİ KÜLTÜR ve AHLAK (7. BÖLÜM)

KCK'DEN ULUSLARARASI TOPLUMA 'KİMYASAL SİLAH' MEKTUBU

HDP YÜZDE 15 AMA FAŞİZM VAR KİMYASAL SİLAHLAR VAR

DEVRİMCİ KÜLTÜR ve AHLAK 8.BÖLÜM

İSYAN FAŞİZME KARŞI BİR SİVİL ANGAJMAN HAKKIDIR

DEVRİMCİ KÜLTÜR ve AHLAK (9.BÖLÜM)

DEVRİMCİ KÜLTÜR ve AHLAK (10.BÖLÜM)

AN SERKEFTİN AN SERKEFTİN PKK

DEVRİMCİ KÜLTÜR ve AHLAK 11.BÖLÜM (SON)

KATİLLERDEN HESAP SORMA ZAMANI

İLK SÖZ

3.DÜNYA SAVAŞINDAN ÇIKIŞI SAĞLATACAK TEK GÜÇ DEMOKRATİK HALK DEVRİMİDİR

FAŞİZM TOPLUMU ŞİDDETLE YÖNETMEK İSTER

DÖNEMİN GÖREVİ DEVRİMCİ HALK SAVAŞIDIR

DEVRİMCİ HALK SAVAŞI VE DEMOKRATİK SİYASET

DİRİLİŞTEN KURTULUŞA ÖZGÜRLÜK AŞKI EN TEMEL GÖREVİMİZ

“SEÇİMLERE ENDEKSLENMİŞ ÇÖZÜM BEKLENTİLERİ ÜZERİNE”

ZİHNİYET DEVRİMİ HAKİKAT DİYALOGLARINDA SAKLI

İHANETİN BEDELİ, YOK OLUŞA DOĞRU!

ÖZEL SAVAŞ; BİLİNÇLENEREK, ÖRGÜTLENEREK, DAYANIŞMA İÇERİSİNE GİREREK YENİLGİYE UĞRATILABİLİR

TÜRK DEVLETİNİN PSİKOLOJİK SAVAŞ YÖNTEMLERİ

ÜÇÜNCÜ ÖNDERLİKSEL DOĞUŞ

KÜRTLER DEMOKRATİŞLEŞMENİN ÖNCÜSÜDÜR

DEVRİMCİ EN USTA SANATKÂRDIR

9 EKİM KOMPLOSU 24’ÜNCÜ YILINA GİRERKEN

ÖZGÜRLÜKTEN KORKMAK ESARET GETİRİR

DEVRİMCİ AHLAKİ HÜMANİZMANIN SİYASİ TEMSİLİ

YURTSEVER HALKIMIZA VE DEMOKRATİK KAMUOYUNA!

YURTSEVER KÜRDİSTAN HALKINA VE TÜM KAMUOYUNA

ACIMIZ, BİLİNCE DÖNÜŞEN EYLEMDİR

ÜÇÜNCÜ YOLU ÖRGÜTLÜ VE EYLEMLİ KILMAK

ÖNDERLİĞİMİZİN ÖZGÜRLÜĞÜ YEGANE AMAÇ VE HEDEFİMİZDİR

“DEĞERSİZLİK” AYMAZLIĞI

EMEK VE YAŞAM BAĞLARI

ÖNDERLİK ÇİZGİSİNİN BAŞARISI VE HDP

ÖNDERLİK GERÇEĞİ BÜYÜK BİR EMEK YOĞUNLAŞMASIDIR (1.BÖLÜM)

XELİFAN ŞEHİTLERİ ONURUMUZDUR

MİLİTAN DİLSİZ KONUŞANDIR

ÖNDER APO, BİR HALKIN VAROLMA TARİHİ

ÖNDERLİK GERÇEĞİ BÜYÜK BİR EMEK YOĞUNLAŞMASIDIR (2.BÖLÜM-SON)

ŞİMDİ PKK ZAMANI!

PLATFORM MEVZİDİR,TERK ETMEK SUÇTUR!

ORTADOĞU'DA SUNNİ SEÇİM BLOKLARI İNŞASI

AHLAK FELSEFESİ Mİ VİCDAN FELSEFESİ Mİ?

FAŞİST SALDIRILAR KARŞISINDA NE YAPMALIYIZ?

DEVRİMCİ HALK SAVAŞINI BÜYÜTEREK ‘ÖZGÜRLÜK ZAMANI’ HAMLESİNİ ZAFERLE TAÇLANDIRACAĞIZ

“HAKİKAT AŞKTIR AŞK ÖZGÜR YAŞAMDIR”  “Önder APO”

HAKİKAT PENCERESİNDEN KADRO

SİSTEM KARŞITI HAREKETLER

BİLİM İLE İKTİDARIN BİRLEŞTİĞİ SAHA: DEMOGRAFYA (1.BÖLÜM)

KADIN’I ARAMAK VE HAKİKATİN UMUDUNA ERİŞMEK

AİLE SORUNU VE AİLENİN DEMOKRATİKLEŞMESİNİN ÖNEMİ

ANLAMIN HAKİKAT BİLGELİĞİ

BİLİM İLE İKTİDARIN BİRLEŞTİĞİ SAHA  DEMOGRAFYA (2.BÖLÜM)

HAKİKAT PENCERESİNDEN KADRO (2.BÖLÜM)

KENDİ TOPLUMSALLIĞINI BİZZAT YARATMAYA GİRİŞEN ÖNDER APO

ÖZGÜRLÜK ZAMANI HAMLEMİZİ,ÇÖKERTME PLANI'NI ÇÖKERTMİŞTİR

TÜRK DEVLETİNE KİMYASAL SİLAH KULLANMA AYRICALIĞI

PKK VE ÖNDERLİĞİNE KURULAN NATO GLADİOSU KOMPLOSUNUN ŞİFRESİ: OLOF PALME SUİKASTI

HAKİKAT PENCERESİNDEN KADRO (3.BÖLÜM)

ARTIK SAVAŞIN KARAKTERİ DEĞİŞTİ!

KÜRDÜN TARİHİ ACILARININ DERMANIDIR PKK

RADİKAL DEMOKRASİYİ KÜRTLERDEN ÖĞRENECEĞİZ

SOYKIRIMA KARŞI YENİLMEYEN STRATEJİ

ULUSLARARASI KOMPLO VE DEM DEMA AZADİYÊ HAMLESİ

40 YILLIK MÜCADELE TARİHİNİN ZİRVESİ: ROJAVA KADIN DEVRİMİ

PKK SÖMÜRGECİLERİN BÖLDÜĞÜ KÜRDİSTAN SINIRLARINI BİRLEŞTİRİYOR

KAYALARDA KÖK SALMAKTIR GERİLLACILIK (1.BÖLÜM)

KİMYASAL SİLAHLARIN YASAKLANMASI ÖRGÜTÜ NEDEN SESSİZ?

KAYALARDA KÖK SALMAKTIR GERİLLACILIK (2.BÖLÜM)

KİMYASAL SALDIRILAR İÇİN YERİNDE İNCELEME YAPILSIN

ŞEHİT MEHMET TUNÇ

ZEHİRLİ GAZLAR VE KİMYASAL SİLAHLARIN KULLANIMI VE YASAKLANMASINA DAİR DERLEME 

109 AYDINDAN BM’YE KİMYASAL SİLAH KULLANIMI İÇİN SORUŞTURMA ÇAĞRISI

1923’TEN BERİ SÜREN HAKSIZLIĞA SON VERİN!

PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA (1.BÖLÜM)

KOMÜNAL KADIN EKONOMİ DERLEMELERİ – 1

İSYANSIZ YAŞAM KÖLE İNSANI YARATIR

PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA( 2.BÖLÜM)

KOMÜNAL KADIN EKONOMİ DERLEMELERİ – 2

“SOSYAL BİLİMLERDE DEVRİM” YOLUNDA TARİHSEL-TOPLUM AKADEMİLERİ

TÜRK DEVLETİNİİN KİMYASAL SİLAH SALDIRILARINA KARŞI HAREKETE GEÇİLMELİ

YAŞADIĞIMIZ ÇAĞDA ÖZGÜRLÜK PROBLEMİNE BAKIŞ

‘ULUSLARARASI SESSİZLİK TÜRK DEVLETİNİN KİMYASAL SİLAH KULLANIMINAZEMİN SAĞLIYOR’

TANRIÇA STAR'DAN YJA STAR'A KADIN TOPLUMUNU SAVUNUYOR -1-

PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA (3.BÖLÜM)

KİMYASAL SİLAH SALDIRILARININ ARKASINDA HEGOMONİK GÜÇLER VAR

PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA (4.BÖLÜM)

TANRIÇA STAR'DAN YJA STAR'A KADIN TOPLUMUNU SAVUNUYOR -2-

TÜRK İKTİDARININ ÇIKMAZI, CHP'NİN“AÇILIMI” VE HDP

BUGÜNKÜ GERİLLA RUHU BÊRÎTAN'IN RUHUDUR

KÜRT-ARAP İTTİFAKI İÇİN GÜÇLÜ BİR TARİHSEL ZEMİN VAR

ALEVİ İNANÇ ÖNDERLERİNDEN VE 44 IRAKLI AYDINDAN BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'E MEKTUP

PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA (5.BÖLÜM)

TANRIÇA STAR'DAN YJA STAR'A KADIN TOPLUMUNU SAVUNUYOR -3-

ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI VE KÜRT HALKINA YÖNELİK İMHA SALDIRILARI

PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA (6.BÖLÜM)

TANRIÇA STAR'DAN YJA STAR'A KADIN TOPLUMUNU SAVUNUYOR -4-

ORTADOĞU'DA VE TÜRKİYE'DE ÜÇÜNCÜ YOL

KÜRDİSTAN'DA ASIRLIK KİMYASAL KATLİAM DEVAM EDİYOR

'TARİHİ DİRENİŞİN TEMELİ İDEOLOJİK DURUŞ, FEDAİ RUH VE APOCU YOLDAŞLIKTIR'

ROJAVA DEVRİMİ İÇİN SEFERBERLİK ZAMANI

AVRUPA'DAKİ KÜRDİSTANLI KURUMLARDAN OPCW'YE MEKTUP

PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA (7.BÖLÜM)

TANRIÇA STAR'DAN YJA STAR'A KADIN TOPLUMUNU SAVUNUYOR -5-

LÜMPEN KİŞİLİK NEDİR?

ROJEV

ZAFER PERSPEKTİFLERİ (DERLEME)

KİMYASAL TAYİP'TEN HESAP SORMAK

İŞTE TÜRK DEVLETİNİN KİMYASAL SİLAH KULLANDIĞININ BELGELERİ

TANRIÇA STAR'DAN YJA STAR'A KADIN TOPLUMUNU SAVUNUYOR -6-

PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA (8.BÖLÜM)

ORDULAŞAN DİRENİŞ ABİDELERİ

ÖZGÜRLÜKÇÜ KÜRT İLE İŞBİRLİKÇİ KÜRT ARASINDAKİ FARK

SOYKIRIMCI TC’NİN KİMYASAL SALDIRILARI

PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA (9.BÖLÜM)

ÖZGÜR BAHARLARIN BARIŞ BİLGESİ

KÜRT VE KÜRDİSTAN VARLIĞI ÖZ SAVUNMASIZ OLMAZ

KDP’NİN-BARZANİLERİN TARİHİ İHANETLER TARİHİDİR

PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA (10.BÖLÜM)

ZAFER PERSPEKTİLERİ (2.BÖLÜM)

ÖZGÜR KÜRDİSTAN DEMOKRATİK ORTADOĞU'DUR

PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA (11.BÖLÜM)

ROJAVA DEVRİMİ TÜM KADINLAR İÇİN ÖZGÜRCE VAROLUŞ DEVRİMİDİR

ASENA MERAL'İN YÜZÜNDEKİ YENİLGİ HARİTASI

KOBANE DİRENİŞİNDE BİR CUDİ SÖYLENCESİ: GELHAT GABAR

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (GİRİŞ)

PKK'NİN KURULUŞUNUN ANISINA (12.BÖLÜM-SON)

ROJAVA DEVRİMİ KADIN ÖZGÜRLÜKÇÜ PARADİGMAYLA GELİŞİYOR

KÜLTÜREL SOYKIRIMA KARŞI SON İSYAN: APOCU DİRİLİŞ VE PKK

WERXELÊ ABİDELERİNİN KOMUTANI CUMALİ ÇORUM

YOLUN SONUNA DOĞRU

DÜNYA SAVAŞI VE ÇAĞDAŞ KAHRAMANLIK ZAMANI

KÜRT JEOPOLİTİĞİ OLUŞURKEN KARŞI HAMLELER

ÖZÜ ARAYIP İRADELEŞEN VE SAVAŞAN KADININ ADRESİ

KCK'DEN KİMYASAL İÇİN SAHAYA DAVET

PKK AB'NİN TERÖR LİSTESİNDEN ÇIKARILSIN!

EDEP YOLUN IŞIĞIDIR

ERDOĞAN VE MERKEL'İN TRUVA ATI DENİZ YÜCEL

HAKİKAT SOSYOLOJİSİNİN ÖZGÜR BİLGESİ

KENDİ OMUZLARI ÜZERİNDE BAŞKALARININ KAFASINI TAŞIMAK

İMRALI'DAKİ TECRİT VE İŞKENCE SİSTEMİNE KARŞI MÜCADELE DAHA DA BÜYÜTÜLMELİİ

ÇİRKİN İNSAN EN KORKAK İNSANDIR

PKK, GENÇLİK VE ZİHNİYET

BURASI KÜRDİSTAN, BEN DE KÜRT'ÜM

XELÎFAN'IN ORTAYA ÇIKARDIĞI GERÇEKLER

DİJİTAL DÜNYA SANAL KİŞİLİK

GENÇLİK VE DÖNEM GÖREVLERİ

PÊŞWAZİYA XERAB

WERİN CENGA AZADÎYÊ !

KÜRESEL GÜÇLERİN HAMLELERİNİ DOĞRU OKUMAK

HAMLASEL MÜCADELEYİ HER ALANDA ÇOK DAHA GÜÇLÜ GELİŞTİRELİM!

KİM, PKK’Yİ NASIL GÖRÜYOR? (DOSYA-ANALİZ)

ANLAMLI YAŞAM ÖNDERLİĞİN FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAĞLAMAKLA MÜMKÜNDÜR

KÜRT VAR DA KÜRDİSTAN YOK MU?

“KÜRDİSTAN DEVRİMİNİN GÜVENCESİ TOPLUMSAL ÖZ SAVUNMADIR(1.BÖLÜM)

KURULAN BİR PARTİ DEĞİL YAŞAM TARZIDIR

ANLAMA DAİR

BİLMEYE DAİR

SÖZ VE ANLAM ÜZERİNE (1.BÖLÜM)

FAŞİZMİ ZAGROS'A GÖMMEK

“KÜRDİSTAN DEVRİMİNİN GÜVENCESİ TOPLUMSAL ÖZ SAVUNMADIR”(2.BÖLÜM)

PKK 'TERÖR LİSTESİ'NDEN ÇIKARILMALI ÇAĞRILARI

PKK İLE KÖLELİKLER YIKILMIŞ ÖZGÜRLÜKLER KAZANILMIŞTIR

TEK DEĞİL, MİLYONLARIZ

SÖZ VE ANLAM ÜZERİNE(2.BÖLÜM)

ÖZ SAVUNMAYLA ÖZGÜR YAŞAMI AŞKLA ÖRELİM

PKK ÖZGÜRLEŞEN GENÇLİK VE KADINA BİR ÇAĞRIDIR!

ŞİMDİ PKK ZAMANI!

DERSİM SOYKIRIMININ YIL DÖNÜMÜNDE MÜCADELEYİ YÜKSELTELİM

KÜRT YURTSEVERLİĞİ

PKK’NİN ORTAYA ÇIKARDIĞI KÜRT GERÇEKLİĞİ (1.BÖLÜM)

SÖZ VE ANLAM ÜZERİNE (3.BÖLÜM)

PKK’NİN İNSANLIK SAVAŞINA DOĞRU KATILMAK

ÖNDERLİKSEL DOĞUŞ ŞARTLARI (2.BÖLÜM)

SÖZ VE ANLAM ÜZERİNE (4.BÖLÜM)

SÖZ VE ANLAM ÜZERİNE (5.BÖLÜM)

PKK'NİN KIRK DÖRDÜNCÜ YILINDA DAHA FAZLA PARTİLEŞEREK ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLAMAK

PKK NEDEN ANKARA’DA ÇIKIŞ YAPTI (3.BÖLÜM)

GERİLLA BİR İDEOLOJİK KİMLİKTİR (1.BÖLÜM)

HUKUKUN HİÇ OLMADIĞI İKİ YER

SÖZ VE ANLAM ÜZERİNE(6.BÖLÜM)

GERİLLA, FELSEFİ BİR KİMLİKTİR(2.BÖLÜM)

KÜRDİSTAN SÖMÜRGEDİR” (4.BÖLÜM

PKK YASAĞINA KARŞI BERLİN'DE BULUŞMAYA ÇAĞIRDI

GERİLLA KOMÜNAL KİMLİKTİR(3.BÖLÜM)

APOCU HAREKETİN GELİŞİM TARİHİ İÇERİSİNDE PKK'LİLEŞME HAMLELERİ (1.BÖLÜM)

BAĞIMSIZLIK VE BAĞIMSIZLIKÇI DURUŞ (5.BÖLÜM)

PKK GEL E, GEL NAYÊ DARIZANDIN!

PKK HALKTIR HALK YAGILANAMAZ !

MESRUR BARZANİ TÜRK DEVLET AĞZIYLA KONUŞUYOR

APOCU HAREKETİN GELİŞİM TARİHİ İÇERİSİNDE PKK'LİLEŞME HAMLELERİ (2.BÖLÜM)

GERİLLA KÜLTÜREL KİMLİKTİR(4.BÖLÜM)

PKK NEDEN AYRI ÖRGÜTLENMEYE GİTTİ (6.BÖLÜM)

APOCU HAREKETİN GELİŞİM TARİHİ İÇERİSİNDE PKK'LİLEŞME HAMLELERİ (3.BÖLÜM)

GERİLLA CİNS ÖZGÜRLÜKCÜ KİMLİKTİR(5.BÖLÜM)

KADIN, DEVRİM VE ÖZGÜRLÜK ZAMANIDIR!

KUMPASLAR ÜLKESİNDE SON TANGO

PKK’LİLİK DÜZENDEN KOPUŞTUR (7.BÖLÜM)

PKK HALKTIR, HALK YASAKLANAMAZ

PKK HALKTIR HALK YASAKLANAMAZ

PKK HALKTIR HALK YASAKLAMAZ

“PKK'NİN YARATTIĞI İDEOLOJİK BİLİNÇLE NETLEŞMEK”

PKK HALKTIR, HALK YASAKLANAMAZ!

PKK HALKTIR HALK YASAKLANAMAZ

PKK GEL E, GEL NAYÊ QADEXEKİRİN!

GERİLLA HOŞGÖRÜLÜ KİMLİKTİR(6.BÖLÜM)

BİR DİRİLİŞ VE KAHRAMANLIK DESTANI

PKK İLE DİĞER ÖRGÜTLER ARASINDAKİ TEMEL FARKLAR (8.BÖLÜM)

APOCULAR DÜŞÜNDÜ, İNANDI VE YAPTI (1.BÖLÜM)

PKK HALKTIR, HALK YASAKLANAMAZ

GERİLLA ÖZGÜR KÜRDÜN YARATILDIĞI BİR DİRENİŞ DERGAHIDIR

ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLAMA ZAMANI ! (1.BÖLÜM)

PKK’NİN KURULUŞU ŞOVENİZMDEN KOPUŞTUR (9.BÖLÜM)

BELÇİKA ADALETİNDEN TARİHİ PKK KARARI

BARZANİ’NİN YARATTIĞI BELARUS TRAJEDİSİ HERYERDE

PKK’DE ŞEHADETLER, BİR EMİR MAKAMIDIR (2.BÖLÜM)

ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLAMA ZAMANI ! (2.BÖLÜM)

PKK DEMOKRATİK ULUS ÇİZGİSİYLE DAHA DA BÜYÜDÜ

SIFIRDAN İLK SERHİLDANA (10.BÖLÜM)

GERİLLA TÜRK ORDUSUNU DURDURDU (3.BÖLÜM) 

PKK’NİN 43 YILLIK TARİHİ BİR DESTANDIR; BU TARİH KANLA SÜSLENMİŞTİR

EGEMEN ERKEKLİK ÖZÜNDE FAŞİSTTİR

ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLAMA ZAMANI ! (3.BÖLÜM)

SERHİLDANLA YARATILAN EĞİTİM ORTAMI (11.BÖLÜM)

ÖNDER APO SABIRLI, CESUR, YİĞİT KENDİNE VE ÖZGÜRLÜĞE İNANAN KADINI YARATTI

PKK ADINA YAPILAN İLK BESTE (VAYE PKK RABÛ)

''İSTENİRSE BU İKTİDAR BİR HAFTA DURAMAZ'' (4.BÖLÜM)

PKK'NİN 43.KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ KUTLAMALARI

PKK YENİ İNSANLIĞIN DEVRİMCİ TARİH YAZIMIDIR (1.BÖLÜM)

HAKİ KARER YOLDAŞIN ŞAHADETİ VE HAKİ KARER KİŞİLİĞİ (12.BÖLÜM)

ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLAMA ZAMANI ! (4.BÖLÜM)

PKK’NİN 43. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ KUTLAMALARI (2.BÖLÜM)

ONUR DİRENİŞİNDE YER ALIN!

ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLAMA ZAMANI ! (5.BÖLÜM)

PKK YENİ İNSANLIĞIN DEVRİMCİ TARİH YAZIMIDIR (2.BÖLÜM)

26-27 KASIM 1978: I. KURULUŞ KONGRESİ (13.BÖLÜM)

PKK ÖLÜM DÖŞEĞİNDE OLAN BİR HALKI DÜNYANIN UMUDU YAPTI

BİZ BU TOPRAKLARIN ÇOCUĞUYUZ, ONLARIN ANLAYACAĞI DİLDEN ONLARLA KONUŞMALIYIZ! 

1980: 12 EYLÜL ASKERİ DARBESİ VE KENAN EVREN (14.BÖLÜM)

GERİLLADA EĞİTİM, YAŞAMIN KENDİSİDİR(1.BÖLÜM)

İKTİDARIN KORTUĞUNU BAŞINA GETİRECEĞİZ 

“PKK, KÜRT HALKINI DİRİLTEN ÖZGÜRLÜK RUHUDUR”

PKK HALKTIR, HALK YASAKLANAMAZ!

FAŞİZMİ YIKMAK İÇİN DAHA ÇOK CESARET LAZIM

GERİLLADA EĞİTİM, YAŞAMIN KENDİSİDİR(2.BÖLÜM)

“T C FAŞİZMİNİN KAOS PLANI İMRALI'DA DEVREDE”

GERİLLADA EĞİTİM, YAŞAMIN KENDİSİDİR(3.BÖLÜM)

PKK KAYBETTİRİLEN KADIN KÜLTÜRÜNÜN PARTİSİDİR  

PKK İLE REEL SOSYALİSTLER ARASINDAKİ TEMEL FARK (15.BÖLÜM)

SİSTEM ÇALIŞMAMIZ TARİHTE İLKTİR

GERİLLADA EĞİTİM, YAŞAMIN KENDİSİDİR(4.BÖLÜM)

TARİH SAHNESİNDE VAMPİRLER

SALİH KANDAL VE SİVEREK DİRENİŞİ (16.BÖLÜM)

HALKLAR ÖNDERİ SAYIN ABDULLAH ÖCALAN'A UYGULANAN TECRİT İLE İLGİLİ SON GELİŞMELER

İNGİLİZ POLİTİKALARI KÜRTLERİN SIRTINDAKİ HANÇERDİR

LÜBNAN-FİLİSTİN SAHASINA ÇIKIŞ SÜRECİ (17.BÖLÜM)

PKK'NİN 'TERÖR LİSTESİ'NDEN ÇIKARILMASI İÇİN YAPILAN ÇAĞRILAR (1.BÖLÜM)

AKP, HOBBES VE SAVAŞ DURUMU

MAZLUM DOĞAN ARKADAŞIN DİRENİŞ GERÇEĞİ (18.BÖLÜM)

ŞEHİTLER PKK'LİDİR

KDP 21. YÜZYILDA UTANÇLA KÜRT İHANET TARİHİNİ YENİDEN YAZIYOR (1.BÖLÜM)

RÊBER APO'NUN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAĞLAMA MÜCADELESİ BOYUTLANDIRILMALI

HALKLAR ÖNDERİ SAYIN ABDULLAH ÖCALAN'A UYGULANAN TECRİT İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR

KDP 21. YÜZYILDA UTANÇLA KÜRT İHANET TARİHİNİ YENİDEN YAZIYOR (2.BÖLÜM)

PKK SANAT İNCELİĞİNDE ÖRÜLEN BİR HAREKETTİR

AKP-MHP FAŞİZMİ UZATMALARI OYNUYOR

PKK'NİN DÜNYA SİYASET SAHASINDAKİ AVANTAJLARI VE AVANTAJLARINI GÜÇLENDİRME YOLU: ÖZ SAVUNMA

DEVRİM ÖZGÜRLÜĞE AŞIK OLANLARIN YOLUDUR

KCDK-E'DEN GÜNDEME İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

KATILANLARIN ANLATIMIYLA 27 KASIM 1978 FİS KÖYÜ

KÜRDİSTAN'DA GERİLLA ZAMANI

PKK DEĞİŞİMİN VE DÖNÜŞÜMÜN GÜCÜ OLDU

KDP’NİN DERİN DENKLEMİNDE 140'INCI MADDE

KCK VE KONGRA-GEL'İN ŞENGAL AÇIKLAMALARI

FAŞİST DİKTATÖRLÜK YIKILMAYA MAHKUMDUR

GENÇLİKTE ZİHNİYET DEVRİMİNDE FEDAİLİĞİ YAKALAMAK ÖZGÜR TOPLUMUN SARSILMAZ İNŞASIDIR

ÖNDER APO, BİR HALKIN VAROLMA TARİHİ

REJİM YIKILMADAN HİÇBİR KÜRT RAHAT YAŞAYAMAZ

21. YÜZYILDA SOYKIRIM VE TOPLUMSAL DİRENİŞTE GENÇLİĞİN ROLÜ

DEVRİMCİ HALK SAVAŞI RADİKAL BİR CİNS MÜCADELESİYLE KAZANILABİLİNİR

DÜNYA HALKLAR ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN'A ÖZGÜRLÜK GÜNÜ ÇAĞRILARI

KAPRİSLİ VE PASİF SANAL RADİKALİZM

ANTER YOLDAŞ VE ZİNDAN DİRENİŞLERİ

ÖZEL SAVAŞA KARŞI ZİHNİYET VE YAŞAM MÜCADELESİ (1.BÖLÜM)

“APOCU DEVRİMCİ HAMLE TC FAŞİZMİNİ ÇÖKERTİYOR”

“ÇİN MODELİ” TOPLUMA SAVAŞ İLANIDIR...

ÖZEL SAVAŞA KARŞI ZİHNİYET VE YAŞAM MÜCADELESİ (2.BÖLÜM)

TOPLUMSAL SORUNLARIN AŞILMASINDA ÇIKIŞ ÖZGÜRLÜK HAREKETİDİR

1000 İSİMDEN ÇAĞRI: PKK 'TERÖR ÖRGÜTLERİ LİSTESİ'NDEN ÇIKARILSIN

İMRALI KAYALIKLARINA ÇİVİLENEN HAKİKAT (1.BÖLÜM)

KİTLESELLEŞEN BİR ANTİFAŞİST SOKAK MÜCADELESİ SÜRECİ KARŞILAR

İMRALI KAYALIKLARINA ÇİVİLENEN HAKİKAT (2.BÖLÜM)

SOYKIRIM KISKACINDA VARLIK SAVAŞI YÜRÜTMEK

CEZAEVLERİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR VE ÇAĞRILAR

KNK TOPLANTISININ SONUÇ BİLDİRGESİ

ETKİN BİR EKONOMİK SAVAŞ STRATEJİSİ

BİR TÜRKÜNÜN MELODİSİ VE SENFONİSİDİR PKK

KÜRTLERDE DİNSELLİK VE YAŞANAN DEĞİŞİMLER

PREKARYA VE BALDIRI ÇIPLAK KÜRD

TASARLANMIŞ BİR KATLEDİLME DURUMU VAR

AP, TUTSAK VEKİLLER İÇİN KAMPANYA BAŞLATTI 

ZİNDANLARDAKİ ZULME SESSİZ KALMAK !

GARİBE GEZER KÜRT SORUNU'NUN TA KENDİSİDİR

TÜRKİYE’NİN ÇÖZÜLME İŞARETLERİ ARTIYOR

KÜRT KATLEDEREK TÜRK OLACAĞINI SANMAK

'' FAŞİZMLE HESAPLAŞMA OLMADAN HELALLEŞME OLMAZ ''

GARİBE'Yİ KATLEDENLER MUTLAKA HESABINI VERECEKLER

 19 ARALIK 2000 YILINDA ZİNDANLARDA YAPILAN KATLİAM İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR

YOL VE YOLDAŞLIK…

İDEOLİKLİK VE İDEOLOJİKSİZLİK ÜZERİNE BİR KAÇ SÖZ

BİRAZ DA AJİTASYON LAZIM

ÖNDERLİK VE ZİNDANLARDA  REHİN TUTULAN  YOLDAŞLAR  ETRAFINDA KENETLENME ZAMANI

KADININ SESİNDE SAKLIDIR ÖZGÜRLÜK DÜŞÜ

ZINDANLAR İLE İLGİLİ DUYARLILIK ÇAĞRILARI

CEZAEVLERİNDE KATLİAM VAR

TÜRKİYE'NİN AYNASI ZİNDANLAR

KIRIKLAR CEZAEVİ'NDEKİ TUTSAKLAR AÇLIK GREVİNDE

KONGRA-GEL ZİNDANLAR İÇİN 'SEFERBER' OLMAYA ÇAĞIRDI

HEVAL HALİL GÜNEŞ'İN ANISINA

“ÖNDERLİKSEL DEVRİMİN DİRENİŞ RİTMİNİ YAKALAMAK”

PKK DİRENİŞİ 2022 YILINI KÜRDÜN ULUSAL ONUR BAYRAMI YAPACAK

DÖRDÜNCÜ KELEBEK OLMAK

ÖZGÜRLÜK AŞKINA DİRENENLER

ÖZ SAVUNMA MEKANIZMASI OLARAK DUYGULARINI POLİTİKLEŞTİRMEK

ETİK İNSAN VE ETİK EYLEM (1.BÖLÜM)

ETİK İNSAN VE ETİK EYLEM (2.BÖLÜM)

TJK-E, PARİS KATLİAMI'NIN HESABINI SORMAK İÇİN ALANLARAÇAĞIRDI!

KÜLTÜR-SANATA KURULAN TUZAKLAR VE APOCU ESTETİK

SARA YOLDAŞ, ÖNDER APO’NUN YOLDAŞIYDI

NAZİ TOPLAMA KAMPINDAN KAÇAN 9 DİRENİŞÇİ KADININ HİKAYESİ

KADIN DEVRİMİNİN DİRENİŞ SEMBOLÜ

ÖNDER APO’YLA YAŞA, KÜRDİSTAN'I ÖZGÜRLEŞTİR!

GÜNEŞ PARLAKLIĞINDA GÜLÜMSEMEN HEVAL SARA (SAKİNE CANSIZ)

“TC FAŞİZMİ KARŞISINDA KÜRT SİYASETİ NE YAPMALI?”

PKK ÖLÇÜLERİNDE YAŞAMI YARATANLAR

GERÇEKLER ACITMIYOR

KÜRT DÜŞMANLIĞI AÇ VE İŞSİZ BIRAKIR

ŞADİYE MANAP'TAN MEKTUP VAR

ÇÜNKÜ SANA GÖRE O İNSAN DEĞİL

KÜRTLER ZORU BAŞARDI

SOKAK OLMADAN DEMOKRASİ OLMAZ

KÜRDÜN ÖZGÜRLÜK GÜNEŞİ EFRÎN’DEN DOĞACAK

DESTANSI EFRİN FEDAİ DİRENİŞİNE BİR İÇ BAKIŞ

YÜREĞİMİN SESİNİ DİNLEDİM (1.BÖLÜM)

75 RUHU AYAĞA KALK!

FAŞİST ŞEF AMED'E GİREMEZ

YÜREĞİMİN SESSİNİ DİNLEDİM (2.BÖLÜM)

ALLAH'IN DEĞİL, ERDOĞAN'IN KÜRTÇE İLE PROBLEMİ VAR

YÜREĞİMİN SESİNİ DİNLEDİM (3.BÖLÜM)

İSTANBUL, ADANA: DEMOKRATİK ÖZERKLİĞİN ZORUNLULUĞU

APOCU DEVRİMİN YARATTIĞI YENİLMEZLİK TARİHİ

“DOĞA” ZAMANI

ELEŞTİREL DÜŞÜNCENİN EYLEMSELLİĞİ

KADIN OLMAK SUÇ MUDUR?

GÖÇ YOLLARINDA…

KÜRDÜM “TÜRK VARLIĞINA” KURBAN OLMAYACAĞIM!

ATAKAN MAHİR’İ HATIRLAMAK

İSYAN VE İNTİKAM ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN?

KARA GÜNÜN ÇOCUKLARINA!

KOBANE'DEN HESEKE'YE KÜRDÜN DİRENİŞ DESTANI

DEVLET DİNCİDİR VE EN BÜYÜK TARİKATTIR

YÜREĞİMİN SESİNİ DİNLEDİM (4.BÖLÜM)

TÜRK ORDUSUNUN PKK KARŞISINDAKİ TARİHİ YENİLGİSİ

DAĞLAR ÖZGÜRLÜK MEKÂNIDIR…

AYNI DAVANIN YOLCULARI BABA VE KIZ

“KDP KÜRDÜN KÜRDE SOYKIRIM PROJESİDİR”

“HALKIN,ADALETİ DEVRİMDE ARAYAN SOKAKTAKİ İSYANI”

AŞKIN ADI VİYAN OLMUŞTU

İKTİDARDAN UZAK DEMOKRATİK BİR DÜNYA MÜMKÜN: BİNARÊ QENDÎL

VİCDAN KÖRELMESİNE KARŞI SON BÜYÜK İNSANLIK DİRENİŞİDİR PKK

3. YILINA GİRERKEN, 'EV DER HEFTANÎN E' SLOGANININ ÖYKÜSÜ

HAKİKAT YOLDAŞLIĞI (1.BÖLÜM)

HAKİKAT YOLDAŞLIĞI (2.BÖLÜM)

HAKİKAT YOLDAŞLIĞI (3.BÖLÜM)

PKK KÜRDÜN KADİM ÖZGÜRLÜK RUHU VE ULUSAL ONUR BİLİNCİDİR

BİLGE ÖCALAN'IN EVRENSEL VİCDAN FELSEFESİYLE YÜZLEŞMEK.

HAKİKAT YOLDAŞLIĞI (4.BÖLÜM)

BAHARI KOYNUNDA MAYALAYAN GERÇEK, “ŞUBAT”

HAKİKAT YOLDAŞLIĞI (5.BÖLÜM)

HAKİKAT YOLDAŞLIĞI (6.BÖLÜM)

O PKK’NİN YAŞAYAN RUHUYDU

BAŞKALDIRI BİLİNCİ

HAKİKAT YOLDAŞLIĞI (7.BÖLÜM)

HAKİKAT YOLDAŞLIĞI (8.BÖLÜM)

'CÜRET, DAHA FAZLA CÜRET'

DAHA KARARLI OLMAK LAZIM

DAR Lİ SER KOKA XWE MEZİN DİBE

ADI BÊRÎTAN ZAMANIYDI

ÖZELLEŞTİRİLEN BÖLGESEL İÇ SAVAŞLARA DOĞRU

SEZGİLERİN GÜCÜ

ORTADOĞU'YU YENİ KÜRESEL DENKLEM ÜZERİNDEN OKUMAK

ANLAMIN SİYASİ EYLEM KARŞILIĞIDIR POLİTİKA

KÜÇÜK DERSİM’İN EN BÜYÜK ÖZLEMİYDİ BOTAN

ÖZGÜR İRADE, ÖZGÜR DÜŞÜNCE

SİYAJİN İLE ŞİYAR (1.BÖLÜM)

SİYAJİN İLE ŞİYAR (2.BÖLÜM)

SİYAJİN İLE ŞİYAR (3.BÖLÜM)

GAME OVER: OYUN BİTTİ PKK ŞAH TC FAŞİZMİ MAT!

SİYAJİN İLE ŞİYAR (4.BÖLÜM)

28 ŞUBAT’IN İKİ YÜZÜ

SİYAJİN İLE ŞİYAR (5.BÖLÜM)

TOPLUMA İLLÜZYON SATMAK

SİYAJİN İLE ŞİYAR (6.BÖLÜM)

ÖNDER APO ÖZGÜR YAŞAMDA ISRARIN ADIDIR

SİYAJİN İLE ŞİYAR (7.BÖLÜM)

BEDEL RANTÇILIĞI HALKA AİT DEVRİMİ GASP GİRİŞİMİDİR

ALİŞER VE ZARİFE'Yİ GERİLLA OLARAK ANMAK

SİYAJİN İLE ŞİYAR (8.BÖLÜM)

VAKTİNDE KENDİNİ ADAMAK

SİYAJİN İLE ŞİYAR (9.BÖLÜM)

8 MART 1857 DEN 8 MART 2022’YE

SİYAJİN İLE ŞİYAR (10.BÖLÜM)

SİYAJİN İLE ŞİYAR (11.BÖLÜM)

BOMBALARIN ARASINDAKİ“SESSİZ SAVAŞ!”

DAĞIN DUYGUSU

SİYAJİN İLE ŞİYAR (12.BÖLÜM)

HER TÜRLÜ HAKSIZLIĞA DİRENİŞTİR, NEWROZ

AMED DAĞLARININ SEVDA ÇİÇEĞİ

SİYAJIN İLE ŞİYAR (13.BÖLÜM)

NEWROZLAŞAN HALKLA TARİH KAZANILDI

ROJÎN GEVDA KÜRDİSTAN DAĞLARINA İLMEK İLMEK ÖRÜLMÜŞ ÖZGÜR RUHTUR

SİYAJIN İLE ŞİYAR(14.BÖLÜM)

ÇÖLE SU OLMAK

SİYAJIN İLE ŞİYAR(15.BÖLÜM)

YÜZ HATLARINDA GİZLİDİR KÜRDÜN BÜTÜN TARİHİ (1.BÖLÜM)

50. YIL VE ÖNDER APO'YA ÖZGÜRLÜK NEWROZU

SİYAJIN İLE ŞİYAR(16.BÖLÜM)

YÜZ HATLARINDA GİZLİDİR KÜRDÜN BÜTÜN TARİHİ (2.BÖLÜM)

PKK KÜRT İNTİKAM TARİHİNİN TOPLUMSAL BELLEK İNŞASIDIR

SİYAJIN İLE ŞİYAR(17.BÖLÜM)

YÜZ HATLARINDA GİZLİDİR KÜRDÜN BÜTÜN TARİHİ (3.BÖLÜM)

SİYAJIN İLE ŞİYAR(18.BÖLÜM-SON)

NEWROZ VE GENÇLİK MÜCADELESİ

SESSİZ ÇIĞLIĞI DUYABİLMEK

‘SEYYAR GERİLLA’ CİBİNLİ HÜSEYİN

BAHAR ÇAĞLAR, GERİLLA DAĞLAR

KÜRT HALKI PKK ÖNCÜLÜĞÜNDE NEWROZLAŞIYOR!

İNSANIN KENDİNDEN DÜŞMESİDİR SÜRGÜN

YILDIZLAŞAN SURETİNDEN ANIYORUZ SENİ

KORKU CESARETİN KAYNAĞIDIR

JEOPOLİTİK EKSEN KAYMALARININ YARATTIĞI BELİRSİZLİKLER

DİRENİŞ EMSALİ EGİD YOLDAŞ

KIZILDERE SÖZÜ

ÖZERK ZAMAN VE MOR ARAYIŞLAR

DOĞUŞ GERÇEĞİMİZ (1.BÖLÜM)

ANLAMIN HAKİKAT BİLGESİNİ YAŞAMSALLAŞTIRMAK

HERGÜN YENİDEN DOĞMAK

DOĞUŞ GERÇEĞİMİZ (2.BÖLÜM)

DOĞUŞ GERÇEĞİMİZ (3.BÖLÜM)

YAŞAM GEREKÇEME

“ARTTIRILMIŞ SANAL GERÇEKLİK ÇAĞI”

KİNİK ALDANIŞLAR ZAMANI YARALAR

HALKLARA SAVAŞ AÇANLAR BARIŞ GETİREMEZ

ANLAMIN VE HİSSİN YAŞATTIĞI İNSAN RÊBER APO

GÜLBAHAR’IN GÜLÜŞÜ

NEWROZ HALKI VE İSRAİL’İN TUTUMU

DAĞLI EMEKTAR

ÖNDERLİK ÇİZGİSİNDE ÖZGÜRCE DERVİŞÇE MİLİTANLIK

ALIŞMAK İHANETTİR

SEVDANIN GÜZELLİĞİNDE AÇTIM GÖZLERİMİ

PEOPLE OF NEWROZ AND ISRAEL'S ATTITUDE

SORGULANMAMIŞ YAŞAM YAŞANMAYA DEĞMEZ

SÜRECİ KARŞILAYAN DOĞRU BİR DEVRİMCİ ÖNCÜLÜK ZAMANI

YAŞARKEN ADI BİLİNMEZ FEDAİLERİN...

AY IŞIĞI HAYALET DAĞLARIN ARDINDAN YÜKSELMİŞ

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (1.BÖLÜM)

CEZAEVLERİNDEKİ SALDIRI SOYKIRIM SALDIRISIDIR

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (2.BÖLÜM)

KEKİK KOKULU İKİ ÜLKENİN AŞIĞI

“FAŞİZMİN ÖLÜM FERMANINA KARŞI DEVRİMCİ İNTİKAM ZAMANI”

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (3.BÖLÜM)

SANAT ELEŞTİRİSİ “ŞAKA DEĞİL!”

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (4.BÖLÜM)

ÖZLEMEK

KORKU

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (5.BÖLÜM)

ŞEHİTLERİN İZİNDEN

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (6.BÖLÜM)

PKK’NİN FEDAİ DİRENİŞ MELODİSİ İLE AŞK SEMAHINA DURULUR

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (7.BÖLÜM)

ŞEHİT TEKOŞİN

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (8.BÖLÜM)

“MESRUR BARZANİ’NİN YÜZÜNE YANSIYAN YENİLGİ KORKUSU”

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (9.BÖLÜM)

HDP KENDİ ÖNÜNE BARAJ KOYMAMALI!

ÖNDERLİK GERÇEĞİNDE HER ANI ÖZGÜR YAŞAMAK ANLAMLIDIR

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (10.BÖLÜM)

SAVAŞIN KAYBEDENİ KÜRTLER OLMAYACAK

KÜRDÜN ZAFER İDEASININ DAVUDİ SESİ KARAYILAN'DAN TARİHİ ÇAĞRI

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (11.BÖLÜM)

YAŞAMI ÖZÜYLE BULUŞTURMANIN DİLLİ (2.BÖLÜM)

YOLUMUZ UZUN YÜKÜMLÜLÜKLERİMİZ AĞIRDI

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (12.BÖLÜM)

GERİLLA'DAN BİR GÜN (1.BÖLÜM)

PKK KÜRT HALKININ JEOPOLİTİK VE JEOSTRATEJİK ÜST AKLIDIR

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (13.BÖLÜM)

BU 14 NİSAN FARKLIDIR

GERİLLA'DAN BİR GÜN (2.BÖLÜM)

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (14.BÖLÜM)

ÖZGÜRLÜĞE DAHA YAKINIZ

YİĞİT AMED’İN YİĞİT KIZI

BAŞKA DiLDE ANNE OLMAK (15.BÖLÜM)

FAŞİZMİN KARANLIK DOĞASI VE GEZİ DİRENİŞİNİ LİNÇ DAVASI

BAŞKA DiLDE ANNE OLMAK (16.BÖLÜM)

ELEKTRİKSİZ AMA BOL BOMBALI HAFTA!

SİYASAL İSLAM’IN İFLASI

1200 KERE KATİL VE İHANETÇİSİN KDP

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (17.BÖLÜM)

KORKU CESARETİN KAYNAĞIDIR: SIĞINAK

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (18.BÖLÜM)

BİR HALKIN CANLI KALKANI OLMAK

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (19.BÖLÜM)

YENİ YAŞAMI DOĞURANIN HAVARİLERİYİZ...

KÜRT DEMOKRATİK ULUSAL BİRLİĞİNE DOĞRU

ELLİNCİ YILIN ZAFERİ ZAP'TA KAZANILIYOR

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (20.BÖLÜM)

FEDAİ ÇİZGİSİNİN ÖNCÜ KOMUTANI

ŞENGAL VE FERMAN KISKACI

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK (21.BÖLÜM)

YAŞAMI ÖZÜYLE BULUŞTURMA: XWEBUN

TÜM ZAMANLARIN DENKLEMİ

ESPRİSİ VE SEVECENLİĞİYLE YOLDAŞLARIN EN NARİNİ (1.BÖLÜM)

DENİZLERİ ANMAK, İTTİHATCILARI LANETLEMEK

ESPRİSİ VE SEVECENLİĞİYLE YOLDAŞLARIN EN NARİNİ (2.BÖLÜM)

CAHŞ KÜRTLÜK PROJESİ ZAP DİRENİŞİNE GÖMÜLÜYOR

DERSİM İSYANI, İHANET VE KATLİAM

TÜKÜRDÜĞÜNÜ VEYA MEKAP YALATMAK!

UNUTMAK İHANETTİR (1.BÖLÜM)

UNUTMAK İHANETTİR (2.BÖLÜM)

CESARET KÖPRÜSÜYLE DAĞLARA

UNUTMAK İHANETTİR (3.BÖLÜM)

21’İNCİ YÜZYILIN ÖZGÜRLÜK FELSEFESİ

TEK YOL YİNE DAĞLAR

ÖZGÜR YAŞAM İÇİN UMUDA UMUT KATMAK

TC FAŞİZMİNİN KÜRDİSTAN’DA UYGULADIĞI 3-F STRATEJİSİ

SAMİMİYET…

AY IŞIĞININ ALTINDA KISA BİR GEZİ

GERİLLANIN SESİ, SÖZÜ VE EYLEMİ OLMA ZAMANI

GERÇEK SENSİN EGÎD!

BİR YANILSAMANIN SONU

SESSİZ KALMAK, DÜŞMANI CESARETLENDİRİR, KILICINI KESKİNLEŞTİRİR

OKUMUŞUNUN BİLE CAHİL OLDUĞU BİR ÜLKE DÜŞÜNÜN

DEVLETLE MÜCADELEYE DEVAM

TARİHİ İMRALI VE GERİLLA DİRENİŞ YÜKÜNÜ BÖLÜŞMEK

KDP KÜRT HALKININ BAŞINA GELMİŞ EN BÜYÜK BELADIR!

KIZGIN İKLİM (1.BÖLÜM)

HEVAL AYSEL VE MİZGÎN

DOĞU’NUN DÖRTLERİNE!

KIZGIN İKLİM (2.BÖLÜM)

HAKÎ KARER SEMBOLA FEDAKARÎ Û KEDÊ YE

HAKİ KARER GİZLİ RUHUMUZ

KIZGIN İKLİM (3.BÖLÜM)

HAKİLERİ ANLAMAK

ZAP DİRENİŞİNE KÜRESEL DENKLEMDEN BAKMAK

BENİM ÖLDÜRÜLMEMLE BİNLERCE KÜRT UYANACAK

DÖNEM HAKİ’CE YAŞAMANIN VE ÇALIŞMANIN ZAMANIDIR

DEMOKRASİYİ SAVUNMAK, BARIŞI SAVUNMAKTIR

KÜRTLER VE ÖZGÜRLÜK GERİLLASI ZAFERE DOĞRU KOŞUYOR

ZAMAN İLERLİYORDU, BİZ DE İLERLİYORDUK

NATO KÜRT TASFİYE KONSEPTİ DEVREDE

BASKI VE ŞANTAJ FAŞİZMİ KURTARAMAZ

KADIN, ÖZGÜRLÜĞÜ DAĞLARDA ARAR

ÇAKAL POLİTİKASININ İFLASI

GERİLLA DA YAŞAM BİR SERÜVEN

VİCDANLARI RADİKAL DİRENİŞLE AYAKLANDIRMA ZAMANI

ŞEHİT KASIM ENGİN’İN SÖZLERİYLE KISACA HAYATI

1 HAZİRAN HAMLESİ ULUSLARARASI KOMPLOYU YENME BİLİNCİ VE İRADESİDİR

AKP’NİN TERÖR ÖRGÜTLERİ

HAKARETLERE DUR VE VUR DEME ZAMANI

KÜRT HALKI İÇİN NEYİN SEÇİMİ VE KİMLE NE İTTİFAKI (1.BÖLÜM)

1 HAZIRAN’IN YIL DÖNÜMÜNDE

BÊ XÎRETÎ BÊ NAMÛSÎYE

ÖZGÜR YAŞAMDA ISRAR

KÜRT HALKI İÇİN NEYİN SEÇİMİ VE KİMLE NE İTTİFAKI (2.BÖLÜM)

KÜRT KAPANININ EN TEHLİKELİ KOLU

DERSİM’İN ASİ KADININA

ÖZ VAZGEÇİLMEZİMİZDİR

1 HAZİRAN 2004 HAMLESİNİ NASIL OKUYALIM

HAKİKATİ DOYUMSAMAK

DİJİTAL SERMAYENİN YENİ DÜNYA TASARIMI

YASAKTA SINIR YOK

GENÇLİK; TOPLUMUN ÖZGÜRLÜK ŞAFAĞIDIR

HALKIN DİRENİŞİ KİRLİ PLANLARI BOŞA ÇIKARACAK

KOMÜNALİZM VE DEMOKRATİK ULUS OLMADAN ÖZGÜRLÜK OLMAZ

SİHİRLİ KELİME “YOLDAŞ”

ZAGROSLARIN SANATÇI RUHLU KIZI

PKK İNSANLIĞIN ÖZGÜRLÜK MELODİSİDİR

SOYKIRIMCI ZİHNİYET VE SİYASETE KARŞI

KARAR VER!

KOPUŞ TEORİSİYLE ZİNCİRLER NASIL AŞILIR

ÖZLEM DUYARAK YAŞAMAK

GERİLLA ZAMANI

ERDOĞAN DA MALİYE BAKANI DA 'DOĞRULARI' SÖYLÜYOR

ANLAM VE ÖZGÜRLÜK

YOLDAŞ ACISI SEVDA KOKAR

KÜRTLERİN BİR ULUS OLARAK KENDİ KADERLERİNİ TAYİN ETME HAKLARI VAR

KAPİTALİST MODERNİTENİN TRANSHÜMANİZM ÇAĞI

ZERDEŞT VE ZERDÜŞT ÖĞRETİSİ

ÇOK BİLMİŞLERE MÜJDE!..

BERDEEE BİNE TE ERDEEE!

APOCULUK KENDİNİ EĞİTMEKLE BAŞLAR

NE YAPARSA YAPSIN FAŞİZM İÇİN KURTULUŞ YOK

TÜM KENELERE

İŞGALCİ TÜRK DEVLETİ VE İŞBİRLİKÇİ KDP'NİN AMAÇLARI

APOCU KÜLTÜR YENİ YAŞAM DEMEKTİR

PKK’LİLİK EN YÜCE ONURDUR

AŞİKARDIR BRE TERESLER

ORTADOĞU’DA KAOSUN ROTASI YENİDEN İRAN VE IRAK

KİMYASALLARLA KAZANILMAYA ÇALIŞILAN KİRLİ SAVAŞ

GEMLİK YÜRÜYÜŞÜ ÜZERİNE…

İÇİMİZDE SOLMAYAN ŞAHMARANLAR’A

ÖLÜMDEN YAŞAMI YARATANLARIN DÜELLOSU

30 HAZİRAN ARİFESİNDE

DÜŞMANA SALDIRIRKEN BİNEVŞ EGAL’LERİN GÜLÜŞÜNÜ DÜŞÜNÜN!

ŞEHİTLERİN İZİNDEN YÜRÜMEK

HEDEF ÖZGÜR İNSAN

PKK İLE TANIŞMAK ÖZGÜRLÜK İLE TANIŞMAKTIR

PUSUYU YARMAK

BİNLERCE YILA YAYILAN İSİM; ZİLAN

ÖNDER ÖCALAN'A YİNE YALVARACAKSINIZ!

GİZEMDİR DEVRİMCİ OPERASYONLAR…

ARARAT’IN SERHILDANI

ZAP SAVAŞI VE FAŞİST ŞEFLERİN SONU

ZİLAN DERİNLEŞMİŞ BİR BELLEKTİR

CELAL BAŞKALE– MAHİR KOÇ YOLDAŞIN ANISINA

ÖZGÜRLEŞMEKTEN BAŞKA KURTULUŞ YOKTUR

PKK MİLİTANLIĞININ ÖZÜ: SORXWİN

CİHAN VE HÜSNÜ'YÜ HATIRLAMAK

ANILARA YOLCU OLMAK

UMUT ZAP'TA ZİLANCA DİRENEN APOCU FEDAİLİKTİR

IRKÇILIĞIN SIRADANLIĞI

KIZIL ZAMANLAR

AMED’İN ANDOK’U

KÜRDİSTAN’DA GENÇLİĞİN SÖMÜRGE DÜZENİYLE HESAPLAŞMASI; ZAP SAVAŞI

KÜRT HALKI ÖZGÜRLÜĞE/ ZAFERE KOŞUYOR

FEDAİLEŞEN GERİLLA VE HALK YENİLMEZDİR

BAŞKANIM!

SOSYALİZM'DE DEVLETE YER YOKTUR

ZİLANCA FEDAİLİK MİLİTANLAŞIYOR, EYLEMSELLEŞİYOR

BİR ÜLKENİN COĞRAFYASI

KÜRDİSTAN HAVA SAHASI VE TEKNOLOJİK SOYKIRIM ARAÇLARI

PKK HER TÜRLÜ SÖMÜRGECİLİĞE VE İHANETE KARŞI ASLA YENİLMEYEN TARİHİ İNTİKAM HAREKETİDİR (1.BÖLÜM)

ÖZGÜRLÜĞE GİDEN YOL ÖZGÜRLÜĞÜ YARATANDAN GEÇER

PKK HER TÜRLÜ SÖMÜRGECİLİĞE VE İHANETE KARŞI ASLA YENİLMEYEN TARİHİ İNTİKAM HAREKETİDİR (2.BÖLÜM)

ÖZLEMEK

BİR FEDAİ DESTANIDIR ŞEHİTLER

FEDAİLEŞEN KADIN GERÇEKLİĞİNDE ZAFERE DOĞRU

YİNE BİR U DÖNÜŞÜ…

ÖZ SAVUNMA BİLİNCİ TEMELİNDE DÜŞMANA KARŞI SAVAŞMAYAN MANKURTLAŞTIRILMIŞ İNSANDIR

MANEVRA YAPMAK

BİR GERİLLA VURULDUĞUNDA HER ANANIN YÜREĞİNDEN BİR PARÇA KOPAR

ONDA GÜÇLÜ BİR GENÇLİK POTANSİYELİ VARDI

KAPİTALİZMİN ÇÖKÜŞÜNÜ ABD’NİN ÜÇ NATO’SU DA ÖNLEYEMEZ

ÖZEL SAVAŞ OYUNLARI ANCAK GERİLLA ÖNCÜLÜĞÜNDE MÜCADELE EDEREK BOZULUR (1.BÖLÜM)

DAĞLAR AŞKIN ANLAM BULDUĞU MEKANLARDIR

JEOPOLİTİK DENGELER AÇISINDAN KÜRDİSTAN

SİSTEM İÇİ MUHALEFET ÖZEL SAVAŞ HÜKÜMETİNİN KOLTUK DEĞNEĞİDİR (2.BÖLÜM)

ZİLAN ÇİZGİSİNDE TANRIÇALAŞMAK

BAŞKAN APO’NUN YAŞAMI DIŞINDA YAŞAM MÜMKÜN DEĞİLDİR

GERİLLA KİMYASAL SİLAHA DİRENİYOR, YA BİZ!

FEDAKÂR BİR DEVRİMCİ: ŞEHİT HELMET

BU HDP ÇÖZER

DİRENİŞ TARİHİNİN ÖZNESİ DAİMA KADINLAR OLMUŞTUR

HEKİMLİK YEMİNİ DE BİZİMDİR İSTANBUL SÖZLEŞMESİ DE…

KÜRDİSTAN’IN GÜZELLİKLERİ

SUSMAK YOK ARTIK, HAYKIRMAK VAR

KÜRDÜN ÖZGÜRLÜK ATEŞİ İŞGALCİLERİ YAKACAK

RUHU GENÇ, İNANCI SONSUZ APOCU MİLİTAN: BARAN MAWA

MİSAFİR

TÜRKİYE’DE ZİNDANLAR SAVAŞ VE MÜCADELE ALANIDIR

YAŞASIN ÖZGÜR VE BAĞIMSIZ KÜRDİSTAN İÇİN ÖLÜMSÜZLEŞEN ŞEHİTLERİMİZ!

ANLAM, DUYGU VE EMEK GÜCÜNÜ BİRLEŞTİRMEK

14 TEMMUZ RUHU DİRENİŞ RUHUDUR

BÜYÜK KARAR VE DİRENİŞİN KIRKINCI YILDÖNÜMÜ

BİR HALKIN YARASINA KOŞAN YEŞİL GÖZLÜ TÜRKMEN KIZINA…

ÜNİFORMALI ŞİDDET AĞINI ÇÖKERTMEK!

PANAVA NOKTASINDA MEVZİLENME

KISA BİR YOLCULUĞUN SONUNDA

SINIRLARI GEÇERKEN...

DÜN SRİ LANKA RAJAPAKSA, BUGÜN SIRA FAŞİST ŞEF ERDOĞAN'DA

GÜNEŞE ULAŞAN ÇİÇEK

KARANLIĞI ATEŞE VER DAĞLARA GEL!

TC’NİN NATO’DAKİ YENİ GÖREVİ İŞGALCİLİKTİR

UMUT ZAP’TAKİ GERİLLADA

GÜÇLÜ, KARARLI VE CESUR BİR KOMUTANDI

….VE BEN LEYLA’YIM, MECNUN’DAN ÖTE BİR LEYLA!

BİZİ HALAYA ÇAĞIRIR GOVENDÊ

ROJAVA DEVRİMİ ÇEKİM MERKEZİ OLMAYA DEVAM EDİYOR

DEVRİM’İN FIRTINALI KİŞİLİĞİ; ÇİYA AMED

GERİLLADAN ULAŞ ADALI ANISINA…

PKK ŞEHİT AMARA TOLHİLDAN'I ANDI

SRİ LANKA, TÜRKİYE: BİR MÖDELİN İFLASI

VARLIK VE YOKLUK SÜRECİNDE GENÇLİK ÖNCÜLÜK ROLÜNÜ OYNAMALIDIR

VİYAN SORAN’IN İZİNDEN GİDEN AY YÜZLÜ BERFÎN

VE AY IŞIĞI ALTINDA ÖNDERLİK SAHASINA DOĞRU…

KATLİAMLARIN NEDENİ SOYKIRIMCI ZİHNİYET VE SİYASETTİR

ÖNDER APO HAKİKATİ

ÇOK BİLMİŞLERE MÜJDE!..

BU KAÇINCI AMARA?

ÖZGÜR KÜRDİSTAN’I MÜJDELEYEN RUH

BENİ BAĞIŞLAYIN (1.BÖLÜM)

HER İHANETİN BEDELİNİN ÖDETİLECEĞİ KAÇINILMAZ BİR HAKİKATTİR

BENİ BAĞIŞLAYIN (2.BÖLÜM)

GERİLLA VE OPERASYON

BENİ BAĞIŞLAYIN (3.BÖLÜM)

BUGÜNDE YAŞAR ENZİLXALAR (1.BÖLÜM)

SANATÇI UZAKTAN İZLEYEN DEĞİL, HALKININ İÇİNDE BİREBİR YAŞAYAN OLMALIDIR (4.BÖLÜM)

BUGÜN DE YAŞAR ENZİLXALAR (2.BÖLÜM)

ALIŞMAK İHANETTİR

EN GÜZEL YOLDAŞLARI ANARKEN

DAĞLARDA YAŞAMIMIZ AYRILMALAR VE KAVUŞMALARLA VAR OLUYOR (5.BÖLÜM)

BENİ BAĞIŞLAYIN - VE ANLIYORUM Kİ BİR TEK IŞIK AYNI ANDA VE HER YERDE OLABİLİYOR (6.BÖLÜM)

BÊ XÎRETÎ BÊ NAMÛSÎYE

DEVRİMCİ EDEBİYATI AKTİF MÜCADELE İÇİNDE GELİŞTİRDİ

YOL VE YOLDAŞLIK…

AVAŞÎN’DE GERİLLA OLMAK

AKP’NİN SON ÇIRPINIŞLARI

HALKLARIN ÖZ İSYAN GÜCÜ İŞGALCİLERİ DURDURUR!

YAŞAMIYLA HALKINA BÜYÜK MİRAS BIRAKAN KOMUTAN

ASIL EMEK HESAPLANAMAYANDA, ÖLÇÜLEMEYENDE GİZLİ DEĞİLMİDİR? (7.BÖLÜM)

ÖZGÜRLÜĞE VERİLMİŞ BİR ÖMÜR

KADIN SESİNDE SAKLIDIR ÖZGÜRLÜK DÜŞÜ!

KİMİN GÜCÜ TAŞIR DÜNYA VE GÖKYÜZÜNÜ AYRI AYRI? (8.BÖLÜM)

HAKİKAT, PKK’NİN ADALETİDİR!

BİLİYORMUSUN, BEN GÜLMEYİ DAĞLARDA ÖĞRENDİM…(9.BÖLÜM)

İKİ KİŞİYİ BİR ARAYA GETİREMEYEN İKTİDAR

MEMO VE DİLLERE DESTAN CESARETİ

İLK BİNEVŞ'İ TANIDIM… (10.BÖLÜM)

TARİHİN GÖLGESİ VAR ÜSTÜMÜZDE!

YAŞAMIN ADI, İNSANIN ÖZÜ SEVGİNİN YÜREĞİDİR

YENİ BİR 15 AĞUSTOS’A DOĞRU

BİR SIZI GELİP ÇARPTI KALBİME…(11.BÖLÜM)

MOR DAĞLARIN YILDIZINA

ÖLÜMSÜZ KOMUTAN MAHSUN KORKMAZ’IN KALEMİNDEN (1.BÖLÜM)

ÖLÜMSÜZ KOMUTAN MAHSUM KORKMAZ’IN KALEMİNDEN (2.BÖLÜM)

ÖZGÜRLÜK İÇİN SAVAŞMAK

ŞİİR DOSTLUKTAN DOĞAR… (12.BÖLÜM)

İMRALI’DA NATO TASDİKLİ İMHA PLANI DEVREDE

ATAKAN MAHİR’İ HATIRLAMAK

ÇÜNKÜ BU GENÇ HEWRAMAN KALBİMDEN GEÇENİ SÖYLÜYORDU (13.BÖLÜM)

DOST BAHARI

ÖLÜMSÜZ KOMUTAN MAHSUM KORKMAZ’IN KALEMİNDEN ERUH BASKINI (3.BÖLÜM)

‘DAĞLARA KOŞMANIN ZAMANIDIR’

GERİLLA MUCİZESİ

ÖLÜMSÜZ KOMUTAN MAHSUN KORKMAZ’IN KALEMİNDEN ERUH BASKINI (4.BÖLÜM)

EN GİZEMLİ KADINLAR (14.BÖLÜM)

15 AĞUSTOS RUHU ZAMANIN BELİRLEYİCİSİ OLDU

GERÇEKLEŞTİRDİĞİM HER ŞEY SANA ULAŞMAK İÇİNDİ…(15.BÖLÜM)

ÖLÜMSÜZ KOMUTAN MAHSUM KORKMAZ’IN KALEMİNDEN (5.BÖLÜM)

15 AĞUSTOS FEDAİLERİN AGİT’LERİN GÜNÜDÜR

ÇÜNKÜ SESİN BÜTÜN BU ZAMANI DOLDURUYOR (16.BÖLÜM)

MAZLUMU DEĞİL ZALİMİ DURDURUN!

15 AĞUSTOS ATILIMI (1.BÖLÜM)

KALBİME IŞIK TUTACAK İZLER

15 AĞUSTOS ATILIMI (2.BÖLÜM)

MERHABA SANA YOLDAŞIM…

NUSAYBİN’İN İSİMSİZ KAHRAMANI "KÜÇÜK DELAL"

İNSANA DAİR SEZGİSEL YAKARIŞLAR (1.BÖLÜM)

HAKKI VERİLMİŞ BİR YAŞAM–ENGİN SİNCER

KENDİSİNİ EMEKLE VAR EDEN BİR APOCU DERVİŞ; ŞEHİT RİZGAR AMED

DEVRİMCİ TUTUM (1.BÖLÜM)

TECRİT ÖZGÜR İNSANI VE ÖZGÜRLÜĞÜ ÖLDÜRMEKTİR (1.BÖLÜM)

EN SEVDİĞİMİZ OYUN SAKLAMBAÇTI

‘ZAMANA DAİR’ ÜÇLEME

OTUZ DOKUZUNCU YIL VE GENÇLİK

KÜRT HALKINA YÖNELMİŞ JEOPOLİTİK TEHDİTLER

TECRİT ÖZGÜR İNSANI VE ÖZGÜRLÜĞÜ ÖLDÜRMEKTİR (2.BÖLÜM)

21.YÜZ YILLIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ VERENLERE

ÖZGÜRLÜK SİLAHI HEPİMİZİN ELİNDEDİR

TECRİT ÖZGÜR İNSANI VE ÖZGÜRLÜĞÜ ÖLDÜRMEKTİR (3.BÖLÜM)

İNSANA DAİR SEZGİSEL YAKARIŞLAR (2.BÖLÜM)

TECRİT ÖZGÜR İNSANI VE ÖZGÜRLÜĞÜ ÖLDÜRMEKTİR (4.BÖLÜM)

YİTİRMİŞ İNSANLIĞINI ARAYAN BİR MARATONCU…..

DENİZİNİ DAĞLARA AKITAN GÜLNAZ!

SEVDA SERÜVENİ

TÜM ZAMANLARDA ÇOĞALARAK EVREN OLDU

KÜRDİSTAN GENÇLİĞİ ÜZERİNDE BÜYÜK BİR ETKİ BIRAKAN ŞEHİT ALİ ÇİÇEK ANISINA

TECRİT ÖZGÜR İNSANI VE ÖZGÜRLÜĞÜ ÖLDÜRMEKTİR (5.BÖLÜM)

HAVRİTA: IRKÇI-TÜRKCÜ ZİHNİYETİN ANATOMİSİ

ADAR EFRÎN VE ARKADAŞLARI

WELAT’IN YÜREĞİ

ZAMANİ NİYE GÜZELDİR?

KIMILDA DA KURTAR ŞU ONURUNU

BARIŞ YOKSA DEMOKRASİDE YOK

ŞEHİRLER BANA BİR TUZAK

İNSANA DAİR SEZGİSEL YAKARIŞLAR (3.BÖLÜM)

YAŞAM OLURDU SENİN ADININ KARŞILIĞI; TOPRAK

ORTADOĞU’DAKİ KRİZLERİ KÜRT ÖZGÜRLÜĞÜ ÇÖZER

KOMUTAN İSLAM VE GEVER

SEVDA SERÜVENİ (2.BÖLÜM)

DİRENGEN REFLEKS SERDEM AMED YAZILARI (1.BÖLÜM)

HEVAL ALİ’Yİ KURTARIN!

KÜRDİSTAN DAĞLARININ GÜLER YÜZLÜ YOLDAŞI

SEYYİD NESİMİ,ZAHİDİN BİR PARMAĞINI KESSEN DÖNER HAKK'DAN KA

ÖZLEM TAŞIYICILARI…

FİLİPİNLER’DE BİR EFSANE: MAİTA GOMEZ

BARIŞ MÜCADELESİNİN ACİLLİĞİ

TÜM SINIRLARI YIKARAK KUZEY'E DOĞRU

GERİLLA FAŞİZMİN BURNUNU SÜRTÜYOR

CENG MEYDANINDA DOKTOR OLMAK

ELİN NAMLUDA VE UMUTSUN

DİRENGEN REFLEKSLER SERDEM AMED YAZILARI (2.BÖLÜM)

HALLAC-I MANSUR

BİLDİK BAKIŞLAR DEĞİLDİ 14 TEMMUZ

BİTMEYEN DARBE; BASTIRILAMAYAN DİRENİŞ: 12 EYLÜL

VURDUKÇA KAZANMA İNANCI

İNSANA DAİR SEZGİSEL YAKARIŞLAR (4.BÖLÜM)

TOPRAK DA BİLİR, GERİLLA BASTIĞINDA ÇİÇEKLER BİTER

HER YERDE EYLEM

SOYTARINIZI SEVİN

SEVDA SERÜVENİ (3.BÖLÜM)

GERİLLAYI BAHARDA GÖRMEK

ZİRA DEVRİMSEL SÜREÇLERİN OLMAZSA OLMAZI

DİRENGEN REFLEKS SERDEM AMED YAZILARI (3.BÖLÜM)

YAŞAM KENDİ İPEK TENİNDE ÖZENLE DOKUMUŞTU ONUN YÜREĞİNDE

TÜRKİYE’NİN ÖZETİ: İSTANBUL-CUDİ

DİSTOPYALARI YIKAN KADINLAR

TOPRAĞIN BEREKETİ

UMUT, DOĞU'DA VE KADINDA

İRAN İSLAM DEVRİMİNİN SON KAVŞAĞI

İKİ KAHRAMANIN YOLDAŞLIĞI

SERDEM AMED YAZDI/ İŞGALE UĞRAMIŞ ÜLKEDE İSYAN EN BÜYÜK İBADETTİR!

ÜÇ ZEYNEP’İN MİRASIYLA YÜRÜYOR

HALK BAHRINDA YEŞEREN ÇİÇEK

FEDAİ EYLEM LİBERAL GAFLETİ NETLEŞTİRMİŞTİR

KAVGAMI PAYLAŞAN YÜREĞE

İÇİNDEKİ SEVDA ATEŞTEN BİR KIVILCIMDIR

HER BİR ADIMDA FEDAİLİĞE YÜRÜRKEN

ÖNDER APO’YU ZİLANCA SAVUNMAK

GELİYE ZİLANDA DİRENİŞ TOHUMLARI

FEDAİ EYLEM PARADİGMA ÇİZGİ SAVAŞI ÇAĞRISIDIR

GÜNEŞE YOLCULUK

DAĞLAR AŞKIN ANLAM BULDUĞU MEKANLARDIR

ROZALARIN, SARALARIN İZİNDE NAGİHAN AKARSEL

HALK BAHR’INDA YEŞEREN ÇİÇEK (2.BÖLÜM)

ÖNDER ÖCALAN DEVRİM ÇAĞINI DOĞRU ANLAMAK

9 EKİM KOMPLOSUNA KARŞI MÜCADELE ÇİZGİMİZ

DEVRİMCİLİĞİN VE YURTSEVERLİĞİN TEMEL İLKESİ

ÖZGÜRLÜK ZAMANINDAYIZ

BİR YERDEN BAŞLAMALI

DAİMİ BİR BAHARDIR GERİLLA

SERDEM AMED ARKADAŞIN VEDA YAZISI

DAĞLARI GİBİ YÜREĞİ DE İNANÇ MABETİDİR

GAZETECİLİK, BASIN VE HABERCİLİK ÜZERİNE...

SONUCU KADINLAR VE HALKLAR BELİRLEYECEK

KÜRT KADINININ GÖRKEMLİ VE DESTANSI DİRENİŞİNE TANIKLIK ETMEK

KERKÜK'TE YENİ OYUNLAR

HALK BAHR’INDA YEŞEREN ÇİÇEK (3.BÖLÜM)

HER ŞEY MAVİ OLACAK…

BİR TÜRKÜDÜR BERİTAN EZGİSİ DİLDEN DİLE DOLAŞAN

UĞUR BÖCEĞİ OLMAK

UMUT YOKSA, GERİ KALAN“KADERİN” PLANIDIR…

ŞEHİTLERİMİZİN VASİYETİ…

ÖNDER APO VE GERİLLAYLA BÜTÜNLEŞME ZAMANI

GÜLÜŞÜN ASILI ÇARÇELLA ŞAFAĞINDA

DİYARBAKIR CEZAEVİ’Nİ “KAPATMAK”

GERİLLA YAŞAMINDAN KESİTLER

DEMOKRASİ“AĞAYA BELEŞ”

TC ÇETE DEVLETİ ÖRGÜTLÜ KÖTÜLÜK YUVASIDIR

BOYUN EĞMEMEK VE DİK DURUŞ ÜZERİNE

DAHA FAZLA CESARET DAHA ÇOK ÇABA

HÜZÜNLÜ BAHARIN ERKEN YOLCULARI

​​​​​​​1 KASIM İNSANLIĞA MAL OLMUŞ BİR GÜNDÜR

PRATİĞE DOĞRU ANLAYIŞ VE YARATICI TARZLA YAKLAŞARAK BAŞARMAYI MUTLAKA ESAS ALMALIYIZ! (1.BÖLÜM)

PRATİĞE DOĞRU ANLAYIŞ VE YARATICI TARZLA YAKLAŞARAK BAŞARMAYI MUTLAKA ESAS ALMALIYIZ! (2.BÖLÜM)

PRATİĞE DOĞRU ANLAYIŞ VE YARATICI TARZLA YAKLAŞARAK BAŞARMAYI MUTLAKA ESAS ALMALIYIZ! (3.BÖLÜM)

HALK BAHR’INDA YEŞEREN ÇİÇEK(4.BÖLÜM)

PRATİĞE DOĞRU ANLAYIŞ VE YARATICI TARZLA YAKLAŞARAK BAŞARMAYI MUTLAKA ESAS ALMALIYIZ! (4.BÖLÜM)

PRATİĞE DOĞRU ANLAYIŞ VE YARATICI TARZLA YAKLAŞARAK BAŞARMAYI MUTLAKA ESAS ALMALIYIZ! (5.BÖLÜM)

DEVRİMİN AKTİF RİTMİ VE PASİF RADİKALİZM FURYASI

PRATİĞE DOĞRU ANLAYIŞ VE YARATICI TARZLA YAKLAŞARAK BAŞARMAYI MUTLAKA ESAS ALMALIYIZ! (6.BÖLÜM)

ÖZGÜRLÜK FELSEFESİNİN FEDAİSİ

FEDAİ BİR RUH, BÜYÜK BİR FEDAKARLIKLA TARİHİ BİR SAVAŞ YÜRÜTÜYORUZ (1.BÖLÜM)

KADIN ORDULAŞMASININ ÖNCÜLERİNDEN

FEDAİ BİR RUH, BÜYÜK BİR FEDAKARLIKLA TARİHİ BİR SAVAŞ YÜRÜTÜYORUZ (2.BÖLÜM)

BERİTAN; İHANETE BOYUN EĞMEYEN ÇİZGİDE YÜRÜMEKTİR

KİMYASAL SİLAH KULLANAN DEVLETÇİ SİSTEM VE KÜRTLER

FEDAİ BİR RUH, BÜYÜK BİR FEDAKARLIKLA TARİHİ BİR SAVAŞ YÜRÜTÜYORUZ (3.BÖLÜM)

KÜRT SOYKIRIM SAVAŞININ FİNALİNE DOĞRU

ADANMIŞLIĞIN EN GÜZEL TİMSALİNE…

GERİLLA YAŞAMINDAN KESİTLER

HEVAL Û HIRÇ

KÜRDİSTAN DEVRİMCİ GENÇLİĞİ TOPLUMSAL DİRENİŞİN VE SAVAŞIN ÖNCÜSÜ OLACAK (1.BÖLÜM)

KÜRDİSTAN DEVRİMCİ GENÇLİĞİ TOPLUMSAL DİRENİŞİN VE SAVAŞIN ÖNCÜSÜ OLACAK (2.BÖLÜM)

IŞIK HÜCRESİNDEN BİR PARÇA

BEDENLEŞEN RÊBER APO HAKİKATİ

DEVRİMİN AKTİF RİTMİ VE PASİF RADİKALİZM FURYASI

KÜRDİSTAN DEVRİMCİ GENÇLİĞİ TOPLUMSAL DİRENİŞİN VE SAVAŞIN ÖNCÜSÜ OLACAK (3.BÖLÜM)

CEJNA VEJÎNÊ Lİ ME TEVA PÎROZ BE!

KÜRDİSTAN DEVRİMCİ GENÇLİĞİ TOPLUMSAL DİRENİŞİN VE SAVAŞIN ÖNCÜSÜ OLACAK (4.BÖLÜM)

HALKIN DOĞAL ÖNDERLERİ ÖLMEMELİDİR

MAZLUM DOĞAN’IN BATMAN GÜNLERİ

AYRI BİR ZAMANDA YAŞAM

EN ANLAMLI DEĞERLERİN PARTİSİ OLAN PKK

HALKIN BAHR’INDA YEŞEREN ÇİÇEK (5.BÖLÜM)

21.YÜZYILI KADIN DEVRİM ÇAĞINA DÖNÜŞTÜRMEK İÇİN ÖNERMEMİZ

PKK KÜRDÜN İNSANLIKLA KURDUĞU VİCDAN KÖPRÜSÜDÜR

İNSANLIĞIN UMUDU PKK

GÜZELLİĞİ VE ANLAMI SAVAŞARAK YARATAN SOYLU KADINLAR

PATLAYAN BOMBA, ÇATIRDAYAN İKTİDAR

SAÇLARIMIZ İSYAN BAYRAĞIMIZDIR, AHLAKIMIZ ÖZGÜRLÜĞÜMÜZDÜR

AZİZ’LİĞİNLE GÜÇ VE AYDINLIK KATTIN BİLİNCİMİZE

KURULUŞ GÜNLERİ

KADININ ZİNDAN DİRENİŞ TARİHİ

YERYÜZÜNE KONMUŞ BİR MELEK

YAŞAYAN RUHUMUZ, KAVGA İÇİN ÇARPAN YÜREĞİMİZ

SEFERBERLİK ZAMANI

DEVRİMCİLERİN FAŞİSTLERDEN KORKTUKLARI TARİHTE GÖRÜLMEMİŞTİR

DOST BAHARI (2.BÖLÜM)

ÖNDERLİĞİ YAŞA VE YAŞAT

KAMP YAŞAMI ÜZERİNE

ERDOĞAN'IN FAŞİST TOPLUM YARATMA PROJESİ

SEVGİ

CESARETLİ YÜREKLER

BOTAN’IN GÜZEL KIZI EVİN

DİRENİŞ YILINDAN DEVRİME (1.BÖLÜM)

KÜRDİSTAN’DA GERİLLA SAVAŞ TARZI İLK KEZ PKK İLE ORTAYA ÇIKTI

DİRENİŞ YILINDAN DEVRİM YILINA (2.BÖLÜM)

GÜNEŞİ YÜREĞİNE ALMAK

MARAŞ’IN İNTİKAM SAVAŞ'I