TARİHİ İMRALI VE GERİLLA DİRENİŞ YÜKÜNÜ BÖLÜŞMEK
“Dilsize dil takan, ölüyü canlandıran, kurumuşu yeşerten bir mücadele yürüttük… “
PKK Önderlik gerçekliğinde ahlaki tutum ideolojik, politik ve örgütsel çizgi temelinde oluşan yeni toplumsallığa kanun ve kurallardan da öte tutkuyla bağlanmayı ifade eder. Bu yeni toplumsallığı yaşamın varoluş biçimi olarak algılar. Yaşam yeni toplumsallığımızdır. Bunun dışındaki yaşam arayışları, kaçamakları boşluk, kayıp anlamına gelmektedir. Mümince bir yaşamdan ziyade bilimselliği esas alan, politik özgürlüğü yeni yaratımların çabası olarak gören bir yaşam ustalığı, bilgeliğidir; çağdaş müminliktir. Bu ahlaki gücü gösteremeyenin her çabası sapmalara uğramaktan kurtulamaz. Ahlaki yaşam özünde insan toplumunun varoluş tarzına sürekli zihniyet ve özgür irade ile katılım gücünü göstermeyi ifade eder. PKK’nin gerçek büyük değerleri bu ahlaki tutuma sahip olanlarca gerçekleştirilmiştir. Gerçekten PKK çizgisinde bir yaşam çizgisine sahip olmak isteyenler bu ahlaki gücü göstermek durumundadır.” Önderlik
Biliniyor 21’inci Yüzyılın asi ve asil ruhu özgürlüğe meyillidir. Kürt halkı ve Ortadoğu halkları için özgürlük adına zafere giden stratejik yol Zaptan geçiyor. Zapta yoğunlaşan savaş Kürdistan ve Kürt halkının kaderini yeniden tayin edecek boyuttadır. Zapta yüzlerce yıllık bölgesel statükoya meydan okuyor PKK fedai direnişi. Türkiye ve içinde yaşayan halkların da kaderi üzerinde Zap direnişinin belirleyici etkisi olacak. Ortadoğu’da tüm halkların kalbi şuan Zapta atıyor. Her inançtan ve dilden halkların duaları Kürt özgürlük gerillası ile birlikte. Kürt özgürlük Gerillası Kürt soykırım konseptini boşa çıkarmak ve ortaya çıkarılan kazanımları korumak için tarihi bir direniş hamlesi içerisinde. Bu onurlu direniş yükünü Kürt toplumunun devrim mirası sahibi gençlik başta olmak üzere herkes bölüşürse ve layıkıyla bu süreçte sırtlarsa işte siz o zaman ortaya çıkacak zaferin büyüğünü görün!
PKK’nin şu anda insanlığa Zap’ta ki tarihi direnişle verdiği mesaj; Önder Öcalan’ın ömrünü adadığı halkının haklı ve meşru davası için tüm insanlığın vicdanına bir adalet çağrısıdır aynı zamanda. Önder Öcalan ideolojisini yaşamıyla da doğrulamış ve tarihe yön vermiş Önderliklerden biridir. Yine fedakar ve fedai dava yoldaşlarının o ideolojiye adanmışlıkları ve örnek yaşamlarıyla da doğrulamış olmaları açısından da belki de tarihte bir ilktir. Din, iman davasından dem vuran ve milyonlarca insanı bu sahte mağduriyet anlatısıyla peşine takan diktatör Erdoğan ve şürekası takiyeci kişilikleriyle davalarını satmakla ve yalanlamakla kalmadılar aynı zamanda kişilik olarak lanetliler sıfatına düştüler. Şimdi Tarihin yeniden yazıldığı bu hayati süreçte Apocu paradigma inşasına sadık kalmak ve ilkelerine bağlılık sorumluluğunu her koşulda yerine getirmek kendisine onurluyum diyen her Kürdün şeref borcudur.
Düşman ve lanetli kontra işbirlikçileri Önder Öcalan ve PKK’nin kusursuz ideolojisi ve paradigması karşısında ürettikleri şiddet ve yalanlarla her türlü kirlilikle mücadele etme namertliğini gösteriyor. Tarih şunu çok net göstermiştir; hakikati dik duruşlarıyla halk adına temsil eden yıkılmaz Önderliklerin asla yenilmediğini fakat karşıtlarının çöktüğüne ve hatırlanmadıklarına şahitlik eden olaylarla doludur. Önderlik ve PKK'yi doğrudan paradigmasal çizgiden kavrama gerekliliği bir kere daha kendisi bir gereklilik olarak güncelde ortaya koyuyor. Devrimci mücadele yükünü bölüşmesi gereken politik temsilde bilgisizlik ve yanlış kavramak vahim sonuçlara yol açar. Bildiğini sanma gafleti siyaset tarihinde en trajik olayların nedenidir. Düşman Önderlik ve PKK hakikatinin etkisini kırmak için büyük bir çarpıtma peşinde. Olay ve olguları gerçek bağlamından koparıp onları çarpıtmak ve yanlış-yalanlarla kendi amaçları doğrultusunda yorumlamak bilinen bir psikolojik özel savaş yöntemidir. Herkesin bunun ağırlığını bilerek sürece yaklaşması gerekiyor.
Kürt halkının bağrından çıkardığı Önderliksel çağdaş zihniyetinin yarattığı mucizenin adıdır PKK. Yine insanlığın umudu PKK’den darbe üstüne darbe alan faşist diktatörlük ve küresel efendileri Önderliğe hücre içinde hücre cezası üzerinden Kürt halkına yeni soykırım mesajları veriyorlar. 25 Mart 2021’den beri Önderlikten haber alamıyor Kürt halkı. TC faşist rejimi Önder Öcalan’a 6 aylık yeni bir avukat görüş yasağı daha verdi. Avukatlardan da tarihi bir duyarlılık çağrısı var. Zira TC faşizminin en yoğun yönelim gerçekleştirdiği yer İmralı'dır. Faşizme karşı en büyük direniş de Önderlik tarafından yine İmralı da veriliyor. Bu yönelimler kesintisiz bir direniş seferberliğiyle aşılabilir. Topyekun saldırı ancak Topyekun direnişle kırılır!
Var olan radikal demokratik direnişi her alanda birleştirmek gerekiyor. Direnişi liberal yöntemlerle parçalı ele almak ve yaklaşmak gündemi bölüyor. Buda düşmana yarıyor. İmralı, Zap, Zindanlar, Şengal ve HDP direnişleri bir bütün ele alınmalı. Faşizme karşı her türlü taktik ve stratejik mücadele yöntemleri iç içe kullanılmalıdır. Bu varlık yoklu sürecinde acil bir gündem birliği yaratmak hayati değerdedir. Basınımızın da Kürt ve dünya kamuoyunu bu temelde kanalize etmesi gerekiyor. Zihniyet birliği, dilde, eylemde, gündemde açığa çıkmalı ki Kürt ve dünya kamuoyu doğru temelde sürece müdahil olabilsin.
Bu tarihi seferberlik sürecinde her Kürdün evi direnişi örgütleyen bir dil, kültür ve devrim akademisi olabilmelidir. Direniş gündemi her eve mutlaka taşırılmalıdır. Şunda bir çok Kürdün evinde temel gündem sanal medya ve düşmanın asimilasyon okulu TV dizileridir. Her evde düşman dili ve gündemi konuşuluyor. Direniş geleneğinin gazeteleri ve televizyonları bir çok Kürt evinde yok. Devrimin sesi evimizde, çocuklarımızın kulaklarında çınlamıyorsa büyük sorun vardır. Düşmanın propaganda araçları evlerimizde rahatça izleniyorsa durup düşünmemiz lazımdır. Var olan kurumlarımızı dönemin ruhuna denklikte bir çekim merkezi haline de getiremiyoruz. Bu hayati süreçte tüm kurumlarımız birer direniş örgütleyen devrim akademisi görevi görmelidir. Kimi direnişi geri çeken tali, tıkayıcı ve dayatıcı pratiklerin tarihi vebali çok ağırdır. Bir toplumsal öz savunma tedbiri olarak düşmanın Kürt halkına dayattığı gündemle mücadele etmek ve onun yerine devrimin gündemiyle buluşmak için seferberlik ruhuyla çalışmalıyız.
Asıl Kürdü onurlu Kürt yapan onu direniş ruhundan yoksun bırakmak için oynanan oyunların bini bir para. Kürdün varoluşsal özgürlük bilincinin dışa vurumudur asil direniş ruhu. Faşizan çetecilik çok fazla cüretkar oysa faşizme karşı oldukça somut tavır sahibi olan devrim mirasçısı günümüz gençliği çok fazla mülayim ve tavizkar. Zapta Kürt halkının ve insanlığın onurunu barbarlara karşı canlarıyla koruyan Şehitlerin gözlerinin içine bir bakın! İşte biz o fedai ve fedakar gözlerdeki son zafere kitlenmiş bakışın nihai zaferi getirmek zorunda olan borçlularıyız!
Kürdistan sadece Kürdistan coğrafyasında savunulmaz, Kürdistan aslında düşmanın kalbinde savunulur. Yiğitliğin en temel ölçüsü eğer düşman kapına gelecek kadar azgınlaşmışsa sende onun kalbinde her yol ve yöntemle karşısına çıkacak kadar yürekli olmalısın. Nitekim görüyoruz yüreği devrim ateşiyle tutuşmuş devrimci gençlik ateş olup düşmanı can evinde yakıyor. Artık her yerde kutsal Gerilla misyonunu sahiplenmek için saflara akın akın cesurca katılım yarışına girişmeliyiz. Zap'ın bize verdiği direktif şudur; Devrim anını yaşayanlar ve yaşamsallaştıranlar mutlaka kazanacaklar!
SERDEM AMED
YORUM GÖNDER