1 HAZİRAN 2004 HAMLESİNİ NASIL OKUYALIM
“Hakki Karer'le partileştik, Agit'le ordulaştık, Zilan'la özgürlüğe yürüyoruz.” Diyen Önderliğimiz. Yaşayıp yaşatılan bir hakikate dikkat çekiyordu. 18.yy ve 19.yy soykırımından geçirilen halklar ve Kürtler PKK ile 20.yy yarısında bir dirilişi yaşıyorlardı. Soykırımın açmış olduğu yaraları direnişlerle kırıyor. Mazlum’un “teslimiyet ihanete, direniş zafere götürür” sözünü kendilerine yol pusulası yaparak her nefesini Önderlik felsefesiyle bütünleştirerek yaşamı onurlu taşlarıyla örüyordu. Bu anlamlı yaşamanın kararıydı ve sahte yaşam yaşanmışlıklara karşı bir tavır, başkaldırı ve direnişti. Sahte yaşama, sahte Kürt’e ölüm hükmü verildiği gibi, yaşamın asimilasyon politikalarına stop işareti koyuluyordu. Elbette ki Mazlum’un ruhu tüm devrimcilerin yürüşünde, düşüncelerinde, sohbetlerinde ve iliklerinde motif motif işleniyordu.
12 eylül cuntasına karşı gelişen bu anlamlı soylu duruş Kürdistan’ın savunma kalesi olan dağlarında Agit öncülüğünde 15 Ağustos 1984 yılında Eruh’ta, Şemdinli’de cuntanın beyninde bomba olup patlıyorlardı ve patlama yankısı tüm Kürdistan da yankılanarak Kürt’ün gaflet uykusundan uyandırılıyor ve gençlerin dağlara çıkma, direnme, direniş cesaretini örgütlüyor. Bu örgütle fırtına hızıyla bir fedai ordusuna dönüşüyordu. Kürt’ü ölüm uykusundan uyandıran Mazlum’un direnşçi ruhu ve Agit’in örgütlü mücadele tarzı düşmana büyük bir korku ve paniğe yol açarak Kürdistan dağlarını baştanbaşa operasyonların şiddetini tırmandırarak denetiminden çıkan özgür kürdü dizginlemeye çalışsa da nafile. Kürdistan gerillası yeni bir yaşamın doğuşu adı ve kimliğiydi. Silip, süpürmek ve sindirmek düşmanları için o kadar da kolay olmamaktaydı. Direnişi kırmaya gücü yetmeyen özel savaş kadroları olan Tansu Çiler ve Doğan Güreş özel operasyonlar örgütleyerek direnişin yol haritası olan, Özgür ruh ve düşünceye sahip olan Önderliğe yöneldiler.
1996 yılında Önderliğin Şam’da kaldığı eğitim alanına bomba yüklü arabayla saldırdılar. Ama nafile Önderliğin eğittiği fedai ruhlu olan Zilan arkadaş bedenini bombalarla süsleyerek “başkanım canımdan başka vereceğim bir şey olsaydı verirdim” diyerek zılgıtlarla Dersim Özgürlük Meydanında sömürgeci ve komplocu lanetli düşmanda bedenini patlatarak fedai ruhlu örgütlü, planlı ve kapsamlı bir saldırı stratejisine dönüştürdü. “Fedailik PKK’in yaşayan özüdür” gerçeğini gözler önüne serdi. Mücadele ve özgür ahlakın oluşturduğu özgürlük ilkeleri keskinleştikçe örgüt içi yaşam anlayışı da şeffaflaşıyordu. Elbette bu fedai ruhtan korkan özel savaş güçleri yani Türkiye Gladyosu devreye girerek 1998 yılında uluslar arası komployu başlatmışlardı. Bu komployla Önderliği tamamen kaldırmak ve hareketi dağıtmak için tüm hegemon güçler iş birliği yaptı. 15 şubat 1999 tarihinin anlamı her zaman Kürtler de lanetli bir tarih olarak düşüncelere kazındı. Özel savaş güçleri için bir başarı gücü olup, Önderliği ellerinde hep rehin tutarak harekete karşı bir şantaj olarak kullanmayı planladılar. Ama yaşanılan bu komployu Önderlik şöyle ifadelendirdi “benim burada bulunmamın nedeni yetersiz yoldaşlık ve sahte dostların olmasıydı. Yani düşman başarısı değil.”
AKP hükümeti ABD’nin Ortadoğu projesi olarak 2002yılında Türkiye de iktidara getirildi. Önderlik AKP şahsında ABD politikasının çözümünü anlatmak için mektup yollamış. Önderliğin niyet beyanına politik yaklaşan AKP ve onun kurucuları kendilerince ılımlı politikalarla çözüm sürecini zamana yayarak özgürlük hareketini bitireceklerinin yanılgısına girdiler. Yine bu politikalara kanan örgüt içindeki ilkel milliyetçilerde içten özgürlük hareketini reformlarla ABD çizgisine çekeceklerini ve kendilerine verilen sahte yaşam sözlerine kandılar. Bu şekilde özgürlük hareketinden 2004 yılında yollarını ayırarak maskeli ve sahtece bir yaşamı yaşamayı tercih ettiler.
1 Haziran 2004 hamle kararı, ABD projesi olan AKP’ye karşı ve onlara inanan tasfiyeci kişiliklere karşı devrimci bir hamleydi. Yani Gladyoya ve tasfiyecilere Ferhat-Botan şahsında reformistlere karşı geliştirilen ikinci 15 Ağustos niteliğini taşıyan bir hamledir. Özgürlük hareketi kendini her anlamda arındırarak APOCU çizgi temelinde yeniden örgütledi. Mazlum, Agit ve Zilan direnişçi zinciri temelinde şahlandırarak zirveye ulaştı. O zirve ile Rojava’da devrim gerçekleşti. Bakur’da serhıldanlar daha da radikalleşti ve Avrupa’da ki Kürtler ve dostları ise daha fazla örgütlendi. Ortadoğu’da demokratik ulus projesine dönüşerek emperyalistleri çıkmaza sürekledi. İlkel milliyetçi işbirlikçi Kürt’e ölüm hükmü vererek yürümez hale getirdi ve dünyada meşruiyet kazandı. 1 haziran 2004 hamlesi hale devam etmekte ve herkesi devrimci halk savaşına çağırmaktadır. Duygularında düşüncelerinde ruhunun tüm derinliklerinde özgür bir yaşam arayışı olan her genç kadın ve erkeği bu özgürlüğe ve direnişe davet etmekte. Gerilla halayının cenginde düşmana karşı savaşmaya ve tüm hücrelerini özgürlük tutkusuyla ayaklandırmaya ve sizleri tüm faşist güçlere karşı dağda, şehirde ve ovada her anı haykırış şarkısı olan intikam savaşına ve onun kutsal şiarı olan Kürdistanı Savun savaşçılarının yanında yer almaya davet ediyoruz. Onurlu bir yaşamın temellerini özgürlük mücadelesi ile anlamlı kılmaya bekliyoruz.
Yaşasın 1 haziran hamle ruhu
Yaşasın devrimci halk savaşı
Kahrolsun emperyalist işbirlikçi güçler
KÜRDİSTAN BOTAN
YORUM GÖNDER