PKK ÖZGÜRLEŞTİREN BİR ÖZ DİRENİŞ HAKİKATİDİR
“Sizi sömürgeleştiren yabancıların sizde yarattığı en büyük yıkım, zamanla sizin kendinize onların gözüyle bakmanızı sağlamalarıdır.” Frantz Fanon
İnsanın özgür ve adil bir dünyada kendi öz hakikatiyle yaşama kararlılığı onu tümden özgürleştirici toplumsal arayışlara iter. Bu yüzden sorgulayan ve eleştirel bir bakış açısı kazanan bilinçlenmiş/aydınlanmış sosyopolitik bireyler ahlaki politik toplumların güvenceleridirler. Herkesin Kürt halkına akıl vermeye çalıştığı böylesi tehlikeli bir süreçte bazı önemli kalemşörlerin eksen kayması temelinde bir yönlendirme içinde olduklarını hayretle izliyoruz. Tüm kirli ve tecrübeli tilkiler salınmış ortalığa demokratik direnişi esas alan PKK’ ye ve Kürt halkına akıl verme derdindeler. Sahte verilerle, ısmarlama manipülasyonlarla ortalığı bulandıranların bini bir para oysa Kürdistan demokratik devrim öncülüğü kendi gündemini ve planlamasını çoktan yapmıştır burada toplumsallığa ait direniş ve inşa iç içe birbirini besliyor!
Newroz diriliş bayramında politize olmuş dinamik Kürt halkının kamusal alanda görürlülüğü karşısında büyük panik yaşayan faşizm korku, şiddet ve ölümün Kürde işlemediğinin şaşkınlığını yaşıyor. Tekelinde bulundurduğu faşizmin kullanışlı oyuncağı ve manipülasyon aracı medyası milyonları adeta yok sayıyor. Kürt halkının PKK’yi varlığının güvencesi ve onurunun bir parçası olarak içselleştirmesi ve bu temelde ideolojik dönüşüm kazanması faşist devlet politikalarının iflasını da newroz meydanlarında ilan ediyor. AKP faşist diktatörlük rejiminin kontrolünde bulunan medya ve diyanet dahil tüm kurumları Kürt halkı ve demokratik çevrelere karşı kötücül değer yargıları üreterek bir iç savaş provası yapıyor. Kürt toplumuna karşı yürütülen bu operasyonel faşist ırkçılığın boyutları ve kökleri derindir aman dikkat! Kara mizahı bile gölgede bırakan ahlaki değerleri aşındıran bu faşist kalkışma sentetik gerçeklilikler yaratarak demokrasiyi kötüleyen ve hedef gösteren kendi bakış açısını kara propaganda gücünü de kullanarak meşrulaştırmak istiyor.
Faşizan rejime hizmet eden kitle iletişim araçları olağan dışı bir terör estirerek birey ve toplum iradesine ipotek koyma peşinde koşuyor. Gerici bir yozlaşma temelinde toplum biçimlendiriliyor ve kamusal alanda kullanılıyor. Faşizmin oluşturduğu bu örgütlü yığınsal yobaz topluluk depresyonu dipten his edilen bir yıkımın sonuçlarıyla yüzleşmemiz kaçınılmaz bir hal alıyor. İç karartıcı bataklık gündemler ve zehirli medyanın salgıladığı manipülasyon amaçlı kendini sürekli tekrarlayan yalanlar da bir iç savaşı körüklüyor. Tüm sivil özel savaş örgütlenmeleri de bu hazırlığa işaret ediyor! Faşist diktatörlüğün yeni savaş doktrini Kuzey Kürdistan Kürtleri başta olmak üzere, Rojava, Güney ve Rojhılat belluci Kürtlerine kadar geniş bir saldırı konseptini de içeriyor. Son T.C-İran gizli operasyon görüşmelerinin amacıda budur. Türk faşizminin kendisini Kürt düşmanlığı üzerinden yeniden kurguladığı ve kurumlaştırdığı bir özel savaş rejiminden söz ediyoruz. Kimse ham hayal kurmasın ufukta seçimlerde çıkacak sonuç ne olursa olsun daha da saldırgan bir faşist yönelim dalgası gelecek.
Bu son süreçte gelişen açlık grevi öz irade eylemselliğine ilişkin ucube bir gaflet dilini kullanan liberal entelektüellerde bir çift söz söylemek gerek (“Nazi Almanya’sından göç etmiş sosyalist bir hocamın vaktiyle dediği gibi “Liberaller o kadar açık kafalılar ki, beyinleri yere akıyor”). Destek yerine köstek olmak bu olsa gerek. PKK’nin yarattığı bu direniş kültürü olmasa çoktan soykırım kapınızı çalmış olacaktı buda iyi biline! PKK tek başına Türk faşizminin elindeki tüm kozları tüketti hem içte hem de dışta maskesini düşürerek onu her açıdan çöküşün eşiğine getirdi. Yinede hala 100 yıllık Gladio Türk ırkçı toplum mühendisliği dünyada ve Ortadoğu da yeni felaketlere sonuna kadar kapı aralıyor. Tarihi soykırım pratiğine bakıldığında bu kurumsal faşizm karşısında en ufak bir yılgınlık ve tedbirsizlik ölümle eş değerdedir. PKK özgürleştirici bir mücadele hakikati olduğu kadar tarihi tecrübelerin ve politik idrak gücünün eşlik ettiği aktif öz savunmaya dayalı bir tedbir hareketidir de. Kendi özgür iradesinden yarattığı hakikate dayalı bakış açısı eşliğinde başlattığı“ Devrimci zaman” eylem hamleselliği dondurulmuş kronik yaşamsallığı da çözüyor!
Devrimci zamana geçmİş deneyimlerden süzülmüş bal kıvamında anlam biçmek tedbiri elden bırakmadan toplumsal direnişe dayalı çok ciddi bir taktik ve stratejik çabanın sahibi olmayı da gerektiriyor çünkü pozitif devrim inşacılığı başarıya inanan ve inandıran kendine özgü bir tarz ve yönteme sahiptir.
KEREM ÇİFTÇİ
YORUM GÖNDER