GURBETELLİ'DEN HERO VE GÜLİSTAN'A KESİNTİSİZ BİR MÜCADELE
Gurbetelli'den Hero ve Gülistan'a Kesintisiz Bir Mücadele
Gazetecilik, gerçeğin izini sürmek, adaleti savunmak ve halkın sesini duyurmak için verilen bitimsiz bir mücadeledir. Bu kutsal mesleği icra edenler, bazen kelimelerini silah yapar, bazen de sözcüklerini kalkan gibi kullanarak karanlığa karşı savaş açarlar. Ancak bu savaş, her zaman güvenli bir şekilde sona ermez. Kalemlerini devraldıkları arkadaşlarının izinden giden cesur gazeteciler, zaman zaman en ağır bedeli, canlarını vererek öderler.
Gurbetelli, Hero ve Gülistan gibi cesur gazetecilerin yürüdüğü bu yol, sadece onların değil, özgürlüğe ve hakikate adanmış bir mücadelenin yoludur. Bu yolda ilerleyen her bir gazeteci, karanlığı aydınlatmak için kendi ışığını feda etmiştir. Onlar, sadece birer gözlemci değil, aynı zamanda insanlık tarihinin kaydını tutan sessiz kahramanlardır. Savaşın acımasızlığı içinde, gerçeği tüm çıplaklığıyla ortaya koymak için en ön safta yer almışlardır. Ancak bu görev, kimi zaman geriye dönülemeyecek kadar tehlikelidir.
Şehit düşen bu gazeteciler, sadece bireysel kahramanlıkların değil, toplumsal bir mücadelenin de simgesidir. Onlar, özgürlüğün, demokrasinin ve hakikatin savunucuları olarak, meslektaşlarının ve geleceğin gazetecilerinin omuzlarında taşınacak bir miras bırakmışlardır. Bu miras, yalnızca cesaretin değil, inancın, azmin ve kararlılığın da bir göstergesidir.
Bu sessiz kahramanların her biri, gazetecilik mesleğinin yüce değerleri uğruna, gerçeğin peşinden gitmenin ne denli önemli olduğunu bizlere bir kez daha hatırlatır. Kalemlerini devraldıkları arkadaşları gibi, onlar da gerçeğin savunucusu oldular ve onların ardından gelen gazeteciler, bu kutsal görevi sürdürecekler. Şehit düşen gazetecilerin anısı, yalnızca geçmişin değil, geleceğin de yolunu aydınlatacaktır.
Bu kutsal mirası devralan yeni nesil gazeteciler, öncüllerinin izinden giderek, gerçeği savunmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstereceklerdir. Onlar, sessiz kahramanların açtığı yolda ilerleyecek ve onların bıraktığı emaneti onurla taşıyacaklardır. Gazetecilik, özgürlüğün ve adaletin bekçisi olarak, her zaman savunulmaya ve korunmaya değer olacaktır.
Şehit düşen gazeteciler, tarihe adlarını yazdırmış özgürlüğün sessiz kahramanlarıdır. Onların bıraktığı miras, yalnızca bir saygı ifadesi değil, aynı zamanda bir sorumluluktur. Bu sorumluluk, gazeteciliğin kutsal görevini sürdüren her bireyin omuzlarında taşınır. Kalemleri devralanlar, aynı cesaret ve inançla, onların mücadelesini sürdüreceklerdir.
Onların anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Geçmişin izlerini geleceğe taşırken, kalemleri devralanların da aynı cesaretle bu yolda yürümeye devam edeceklerini biliyoruz. Hakikat uğruna verilen bu mücadele asla sona ermeyecek.
Varsın devletler, varsın işbirlikçi hainler kısa bir sevinç yaşasınlar; ama unutmasınlar ki, güneşe aşık olanlar, ateşin sıcaklığında yanmazlar.
Celalettin Güngen
YORUM GÖNDER