GLOBAL SİSTEMSEL KRİZ VE KUZEY KÜRDİSTAN YEREL SEÇİMLERİ
Son dönemde Rusya Ukrayna savaşında açığa çıkan küresel hegemonik güçlerinin hamleleri şimdide yeni taktik ve stratejilerle İsrail – İran- Hamas üçgeninde çapını geliştiriyor. İsrail – Hamas savaşı aslında yakın dönemde alevlenmesi beklenen İran- İsrail savaşının bir ön provasıdır. Bu savaş fay hatları Suriye ve Irak’ı da içerisine alacak şekilde derinlik kazanacak bir duruma işaret ediyor. Yakın dönemde bu hamlelerin Ortadoğu özgününde yeni krizleri daha da derinleştirmesi söz konusudur. Yeni jeo ekonomik dengelerin de oluşması söz konusudur. Bu küresel hamleler yerleşimci sömürgecilik temelinde Kürdistanı da kapsamına almış durumda. TC Kürt halkına karşı “Asur-Pers” imha stratejisini bire bir uyguluyor. Kendilerine tabi kıldıkları yeni Hamidiye Alayları kuruyor. Kürdistan’ın stratejik il ve ilçelerinde ihale tarikatçıları ve Kürt haması zihniyetinin varyantlarını yerel yönetim seçimlerinde piyasaya tekrar sürüyor. Dinci ve milliyetçi safsatalarla yığınsal bağnaz taraftarlarını ötekilere ve Kürtlere karşı efsunlamak için kan siyaseti yürütüyorlar. Ama Türkiye iç dinamiklerini dışsal faktörler belirliyor. Abbas için çanlar çalıyor.
Tüm bu küresel hamlelere karşın Ortadoğu'da demokratik devrim temsili taktik ve strateji açıdan Kürdistan Özgürlük Hareketi'nin öncülüğünde gerçekleşiyor. Önder APO paradigması ışığında gelişen, Öz gücü ve yeterliliği esas alan ve bu çağı tümden karşılayan temsil: Küresel ve bölgesel güçlerin her türlü imkanla kurmak istedikleri sistemi işlevsiz kılıyor. Her türlü yöntem ve yönelime rağmen bu sistem Kürdistan Özgürlük Hareketi'nin olağanüstü hamleleri karşısında tökezliyor. Kürt halkı ve yürüttüğü efsanevi özgürlük mücadelesi kendisini zindanlarda, şehirlerde ve varoluşsal sigortası dağlarda direnişle sürekli var ediyor.
Değişim ve dönüşüm Kürdistan Özgürlük Hareketi'nin doğru politik çizgide gelişiyor. Şimdiden Ortadoğu halklarının umudu Devrimci Halk Savaşı çizgisi ezilen tüm halkların umudu ve yol göstericisi oluyor. Kapitalist Modernite ve ulus-devlet krizi derinleştikçe Demokratik Modernite sistemi daha da güçlü bir alternatif olarak açığa çıkmaktadır. Demokratik Ulus Paradigması ve Demokratik Konfederalizm temelinde yeni yaşam anlayışı tüm ezilen halklarda filizleniyor. Yerel halklar demokrasisi Rojava devrimiyle kendisini yüzyılımızın umudu olarak görünür kılıyor.
Bunca büyük direnişler eşliğinde yılı görkemli kazanan özgürlük mücadelesi tabanında faşizme ders vereceği yerel seçimlere umutlu bir hazırlık var. Geçmişteki ahbap çavuş brokratizminin yarattığı tahribatlardan özeleştiri temelinde arınarak çıkma irade beyanında bulunan Kürt demokratik siyaseti içinde bu süreç yeni çıkışlara vesile olabilir. Fakat ülkede hayata geçirilmesi elzem olan parti siyaset merkez okulundan mezun olunmadan eski alışkanlıkta tekrarlar büyük kırılmalara da adaydır. Kürdistan şehir rantlarından palazlanan kimi yurtsever geçinen yap- sat, imar lobileri halkımızın özgür iradesiyle eğilimini belirleme önündeki en büyük engellerdir. Bu çevreler kendi çıkarları lehine kimi belediye başkan aday adayları için lobi çalışmaları yürüterek halkımızın eğilimini yönlendirecek bir tehdide dönüşüyorlar. Özgürlük devriminin adaletli paradigmasının halka ulaşmasını engelleyecek bir pozisyonda ısrarla duruyorlar. Bu faşizm tarafından ötekileşitirilenlerin eşit hizmet görme haklarını bir gasp kalkışmasıdır. Halkımızın mücadele değerleri üzerinde gasp ettikleri edimler mutlaka günü geldiğinde halkımıza geri dönecek hesap mekanizmaları devreye girecektir. Kuzey Kürdistan’ın kalbi ve stratejik kentleri Amed, Elih, Wan ve Mardin başta olmak üzere düşman özel savaş politikalarını devreye koyarken geçmişte seçilmiş kimi belediye başkanlarının tüzük ve programdaki ilkeleri ve alınan kararları delmeleri ve tekrar aday olmak için kendilerini dayatmaları hiç şık olmamıştır. Bu sürecin ruhunun iyi içselleştirilmediğini de gösteriyor. Kürt siyaset yapıcıları bilindik kısır tartışmalarla dipten gelen kitle enerjisini pasivize ederken kanımca süreci iyi okuyamıyorlar.
Siyasi partimizin önemli kademelerinde görev alan bir yoldaşımızın şu çarpıcı değerlendirmesine kulak verelim;
Son dönemde bir çok çevrede siyaseti bir “bedel tahsil” yeri olarak görme ve bu temelde kendisini ısrarla dayatma var. Bu kendince “bedeli siyasette tahsil edemeyince de küsüyorlar ve parti aleyhine karalayıcı bir anti propogandaya başvuruyorlar. Diğer kurumlarımızda yer alan bir çok arkadaş oradaki mevzileri bırakarak siyasete koşuyorlar. Kurumlar işlevsiz kalıyor o kurumların yükü de siyaset alanına biniyor. Herkes bulunduğu kurumda boşluk yaratmadan emek vermeye devam ederse işin rengi başka olacak. Yükü bölüşeceklerine siyasetin cazibesine koşma pek hayırlara alamet değil.
Siyasal ve sosyal alan halkın toplumsal dip dalgaya ruh veren özgürlük paradigmasının ideolojisiyle bütünleşme duygusu önündeki bütün küçük hesaplardan arındırılmalıdır. Devrimci ideolojinin manevi bilinci genç kuşakta sürekli kendisini diri ideolojik reflekslerle yenilemelidir. Devrimci yaşam ve radikal değişim bununla mümkündür. Bu hayati süreçte Kürt siyaseti için en temel handikap Sayın Öcalan’ın alternatif paradigmasına girmede ve örgütleme/inşa noktasında yetersiz kalmasıdır. Kürt siyaset yapıcıları için en temel tıkanma noktası bu olmuştur ve olmaya da devam ediyor.
Kürt direniş kültür ruhunu yeniden canlandırmak için dipten gelen Kürt Kültürel uyanış devrim ruhunu duyumsamak gerekiyor. Kendisini direniş ve eylemde yenileyen bu ruh demokratik komünal devrim inşasını beraberinde getirecek. Sözde değil özde bir değişim şart. Devrimci ruha derinlik kazandırmak gerek. Apocu halk devrimi halklar demokrasisini inşa seferberliğidir. Gençlikte bu devrimi idealleştirecek öncü modelleri açığa çıkarma zamanıdır. Köklerini tarihsel bir direniş ve isyan geleneğinden alan bir siyasi mücadele var sahada. Kimliğini yitirmiş bir ülke ve aynı kaderi paylaşan sakinleri karşısında özellikle gençlik sosyal militan politik bilinç reflekslerini her türlü kirli amaçlar ve küçük hesaplara fırsat vermeyecek şekilde diri tutmalıdır. Devrim okyanusuna bir temiz damla olabilmek için canını devrime katık yapanlara selam olsun!
TOLA WELAT
YORUM GÖNDER