KÜRD'ÜN SON ÖZGÜRLÜK KAVŞAĞI VE T.C’NİN SAVAŞ TAMTAMLARI
Erdoğan tıpkı haçlı seferleri mantığında olduğu gibi Kürt soykırımını sonuçlandırmak için kendisine tüm dünyada müttefik arıyor. Kürt halkına ve kazanımlarına dönük çok büyük bir askeri, diplomatik, ekonomik ve politik saldırı hazırlığı var. Avrupa’dan tutalım Kürdistan coğrafyasının tümünü kapsayacak ve dünyada Kürt halkının yaşadığı her yerde yansımasını bulacak paramiliter yapıların devreye sokulacağı topyekün bir yönelim hazırlığı söz konusu. Rojava, Şengal, Maxmur, Gare, Metina ana hedefler. İşbirlikçi Kürt unsurlarının da yer aldığı küresel ölçekte kirli pazarlıklar yapılıyor. ABD- İsrail- İran ve İngiltere denkleminde yoğun bir trafik işliyor. Özgürlüğe giden bu son virajda Kürt halkının kapısında çok büyük bir savaş riski var. TC savaş tamtamları Kürt halkı için çalıyor!
T.C Ortadoğu'nun kaos ve savaş ihracatçısıdır. Saf ırk, sosyal hijyeni savunan dinci- milliyetçi ırkçı gelenek tarafından Kürt halkına ulusal aşağılanma kıskacı ve bölünmüş bir toplumsal bellek dayatması var. Son viraja girilirken seçimlerde ulusal bilinç ve tutum dersi veren Kürt halkına karşı Kürt illerindeki futbol gündemi de bu kitlesel bölünmüş bellek projesinin bir parçasıdır. Operasyonlarla birlikte güç getirebilirse kayyum rejimini geri getirme, DEM partiyi kapatma hazırlıkları da alttan alta yapılıyor. Provokasyonlar içinde akıl almaz senaryolar yazılıyor. Tarihsel tecrübe uyanık olmamız gerektiğini ısrarla kendisini hatırlatıyor. Zira devrimci refleksleri ve toplumsal sinerjiyi farklı mecralara yönlendirmede mahirdir Türk özel savaş rejimi.
İçinden geçilen çağın ve yaşadığımız toplumun düşünsel atmosferini de iyi anlamak gerekiyor. Toplumu yeniden kurma yerine belki de onu yeniden anlamaya çalışmak gerekiyor. Aşırı uçlar toplumu oluşturulmuş. Savaşa ve soykırıma güdümlenmiş şizofrenik bir güruh gerçekliği var karşımızda. İçselleştirilmemiş demokrasi, derin bir zihniyet donmuşluğu ve durgunluğu göze çarpıyor. Çözüm yerine herkes tanı koyma derdinde. Siyasetin kendisini tekrara düşürmesi, klasik bilindik mağduriyet siyaset anlatışı günümüz Türkiye'sinde hiçbir derde deva olamıyor.
Türkiye toplumu sosyokültürel açıdan da tarihi bir birikimsizlik toplum inşasıdır. Derinlikten, özgün dilden yoksunluk ve kültürel kısırlık atbaşı gidiyor. Entelektüel yoksunlukta çabası. Anlatısal tutuculuk ve yaratma durgunluğu zirvede. İnsani deformasyon, klişelerin direngen gücü vasatlık üretiyor. Bilinçaltı yanılgısı, eleştirel düşünce eksikliği olup bitene statik pasif izleyici duyarsızlığı yaratmış. Çökmüş ve çürümüş toplumsal değerler yerine Kürt halkı öncülüğünde yeni demokratik toplumsal değerleri demokratik bir devrimle yaratmaktan başka bir seçenekte ortada görünmüyor.
Türkiye'de topluma karşı korkuyu özelleştiren faşizm rejiminin tekelleştirdiği şiddetin araçsallaştırılmasına ve ölümün sürekli üretilmesine karşı yaşamı kararlıca savunmak gerekiyor. Zira insanlar birbirine karşı şeytanlaştırılıyor. Güven, samimi temas ve işbirliği zemini yok ediliyor. Özgür yaşamdan beslenmek ve yaşamı beslemek için ayağa kalkmak lazım. Yaşamı özgürlük direnişi haline getirmekten başka bir çözüm yolu da yok. Özerk farklılıklarımızın ortak amaçlar ve demokratik değerler için muhalif bir toplumsal direnişte ortaklaşması önünde hiçbir engel de yok. Toplumsal öz savunma dışında bir yaşam güvencesi de maalesef yok!
TOLA WELAT
YORUM GÖNDER