ÖNDER ÖCALAN OLMADAN ÇÖZÜM MÜMKÜN DEĞİLDİR!
TEV-DEM, Önder Öcalan’ın değerlerini korumak için mücadelenin geliştirilmesi çağrısında bulunarak, “Önder Abdullah Öcalan’ın felsefesi tüm sorunlara çözümdür. Onsuz çözüm mümkün değildir” dedi.
Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM), Önder Abdullah Öcalan’a karşı 15 Şubat Uluslararası Komplosu’nun 24’ncü yıldönümü vesilesiyle yazılı bir açıklama yayınladı.
TEV-DEM, Önder Öcalan’a yönelik uluslararası komployu kınayarak, Önder Öcalan’ın ezilen halkların ve toplulukların iradesini temsil ettiğini söyledi. Ayrıca İmralı’daki Önderliğin tarihsel direnişinin komployu boşa düşürdüğünü belirtti.
Açıklamanın devamında, “Birçok bölgesel ve uluslararası devlet arasındaki tehlikeli diplomatik, güvenlik ve siyasi hareketler, istihbarat koordineli ortak bir planın parçası olarak, 15 Şubat 1999’da Türk faşizminin yüzyıllardır sürdüğü bir pazar oluşturdu. Önder Abdullah Öcalan’ı kaçırma planıyla genel olarak Kürtleri kurban etmek, onlara karşı toplu katliamlar ve soykırımlar yapmak istediler.
Komplocu devletlerin olumsuz yaklaşımlarının tehlikesi halen devam ediyor. Bu devlet, Kürt halkının tarihi, hukuki ve kültürel varlığını inkar etmekte, birleşik toplumun ahlaki kültür ve değerlerini yok etmekte ısrarını sürdürüyor” denildi.
Açıklamada, işgalci faşist Türk devletinin suçlarına karşı sessizliğin bir anlaşma çerçevesinde yapıldığı belirtildi.
Açıklamada İmralı’daki işkence sistemine dikkat çekilerek şöyle devam edildi: “Türk devleti İmralı’da Önderliğe karşı ağır cezalar, tecrit ve psikolojik işkenceler uygulamaktadır. Bu cezaların hiçbir hukuki bağlantısı yoktur. Umut hakkını reddetmek ve aile ile avukat görüşme taleplerini reddetmenin yanı sıra sağlık, hukuk, sivil ve uluslararası örgütlerin Önder Abdullah Öcalan’la yaptığı görüşmelerin taleplerini reddetmek suç teşkil eden siyasi eylemlerdir ve tüm insan hakları anlaşmalarına aykırıdır.”
TEV-DEM, komplocu devletlerin tecrit siyasetinde ortak olduğunu belirterek, “Bu politikanın amacı, özgürlükçü ve direnişçi halklarının iradesini etkilemek için Önder Apo’nun stratejik siyasi görüşlerini önceki ve gelecek aşamalardaki siyasi gelişmelerden uzaklaştırmaktır. Ayrıca bu devletler, Türk faşizminin “Bana bir hafta verin bütün sorunları çözeyim” diyen Önder Apo’nun iradesine dayalı politikalarına da karşı çıkmamaktadır. Uygun olan, bu devletlerin Önderliğin açıklamalarını ciddiye alıp Türkiye ve Bakurê Kurdistan için barışçıl ve demokratik çözümlere ortak bir çözüm aramalarıdır” dedi.
Açıklamanın devamında Önder Öcalan'ın İmralı zindanındaki direnişi 'tarifi olmayan bir direniş' olarak adlandırılırken "Bu direnişe katılan binlerce siyasi tutsağın yanı sıra dünyadaki on minyonlarca insan ile birlikte komplo siyaseti boşa çıkartıldı" ifadeleri kullanıldı.
Açıklamanın başka bir bölümünde ise "Demokratik ulus felsefesinin özü dünyadaki tüm kadınlara sembol olan 'Jin, jiyan, azadi' felsefesinden oluşmaktadır. Bu da şunu göstermektedir ki bu proje bölgedeki tüm sorunlara karşı çözümde en başarılı olabilecek bir proje olmaktadır. Önder Abdullah Öcalan özelde Bakurê Kurdistan olmak üzere bölgedeki siyasi ve diğer sorunların çözüm anahtarı olmaktadır” denildi.
TEV-DEM tüm siyasi partilere, Kürdistan'daki uluslara, Arap, Süryani ve Kuzey- Doğu Suriye'deki sivil örgütlere Önder Öcalan'ın fikirlerini korumakla birlikte mücadele ederek direnişi büyütme çağrısında bulunarak, “Bu yılı karanlık olan faşizmi yıkma ve insanlığa karşı suç olan tecridi bitirme yılı yapacağız. Bu seneyi Önder Öcalan'ın fiziki özgürlük yılının başlangıcı yapacağız" dedi.
Açıklamanın sonunda ise "Dünyadaki tüm hukuk örgütlerine, özgürlükçü eğilimde olan kesimlerle demokratlara ve tüm devrimci hareketlere demokratik eylemlerle Önder Öcalan'ın fiziki özgürlüğünü amaçlayan eylemlerle tecridin sonlanması için çalışmalar yürütün çağrısında bulunuyoruz. Önder Öcalan’ın büyük etkisi olan bir kimliktir. Sadece Kürtler için değil onun özgürlüğünü kendi özgürlüğü sayan halklar için Önder Öcalan 'özgürlük sembolü' haline gelmiştir" ifadelerine yer verildi.
KAYNAK: ANHA
YORUM GÖNDER