“33’LERİN DÜŞLERİNE SAHİP ÇIKMAK ROJAVA DEVRİMİ’Nİ SAVUNMAKTIR”
33 sosyalist devrimci düş yolcusunu, yitirişimizin 7. yılında sevgi ve saygı ile anıyoruz.
33 devrimci sosyalist, barbar DAİŞ tarafından Suruç’taki Amara Kültür Merkezi önünde katledildi. Türkiye ve Kürdistan devrimci hareketine yönelik yeni tasfiyeci saldırı dalgasının başlangıcı oldu bu süreç.
Türkiye devrimci hareketi ile Kürt özgürlük mücadelesinin birlikteliğinde, Rojava Devrimi’nde stratejik bir tehlike gören faşist Türk devletinin DAİŞ eliyle gerçekleştirdiği bu saldırı, amacına ulaşamadı. Ulaşamayacak!
33’lerin düşleri, Türkiye ve Kürdistan’da katledilenlerin, yok sayılanların, ezilen halkların, cinsel kimliklerin direnişini, mücadele gücünü, Taksim Gezi Ayaklanması’nın devrimci rüzgarını Rojava Devrimi’nin iradesiyle, onur ve özgürlük savaşımıyla buluşturmak, eşitlik ve özgürlük mücadelesini zaferle taçlandırmaktı.
Kobanê, “Ha düştü, ha düşecek” diyen faşist Erdoğan’a rağmen büyük fedai ruh ve iradeyle savunuldu. Kobanê, onur ve özgürlük için savaşanların zaferi, barbar DAİŞ ve faşist AKP’nin yenilgisi oldu. Kobanê, Anka kuşu misali kendi külleriyle yeniden var edildi. Acıları, büyük bir enternasyonalist dayanışma ile sağaldı.
Suruç’ta ölümsüzleşenler “Beraber savunduk, beraber inşa edeceğiz” şiarıyla yola çıktıklarında, düşleri Rojava Devrimi’yle Türkiye devrimi arasında bir köprü olmaktı. Tıpkı Nurhak’ta ölümsüzleşen Sinan Cemgil, Kadir Manga ve Alpaslan Özdoğan gibi… Tıpkı idam sehpasında Türkiye-Kürdistan halklarının özgürlüğünü haykıran Denizler gibi.
33’ler enternasyonal ruhlu Che’nin ardıllarıydı. 33’ler “Her yürek devrimci bir hücredir” diyen Paramazların yoldaşlarıydı. 33’ler, Rojava Devrimi’ni kendi devrimi olarak gören ve gerekirse uğrunda ölünmesi gerektiğini söyleyen Sibel Bulutların yoldaşlarıydı. 33’ler, mutlu bir gerilla olma yolunda Kürt halkının özgürlük mücadelesine komünist nefer olarak kucak açmış İvanaların yoldaşlarıydı.
Suruç, büyük acılar pahasına ortak düşlerin, sevinçlerin, cesaretin buluştuğu, iradenin, umudun büyüdüğü, çoğaldığı zemin oldu. Tıpkı Rojava Devrimi’nde olduğu gibi.
Rojava Devrimi 10 yıl önce ilan edildiğinde, Ortadoğu karanlığının ortasında aydınlık bir ışık oldu. Yok sayılan kadınların, emekçi halkların, özgürlük soluğu oldu. Rojava Devrimi Ortadoğu’nun bağrında açan bir vaha, karlar ortasında açan bir kardelen misali dünya ezilen halklarına umut oldu. Bu umut bugün büyümeye devam ediyor. Sri Lanka’da, Sudan’da gerici, faşist rejimlere karşı süren ayaklanmalar, yeni devrimlerin imleridir aynı zamanda.
Kürt halkının öncülüğünde başlatılan Rojava Devrimi bugün Süryani, Asuri, Arap, Ermeni, Türkmen ve Çerkes halklarının can feda direnişiyle, işgalcilere rağmen ayakta durmaya devam ediyor. Rojava Devrimi Kuzey ve Doğu Suriye halkları başta olmak üzere tüm Ortadoğu halklarına, dünya emekçi halklarına kutlu olsun.
Rojava Devrimi, ezilen halklara umut olurken emperyalist kapitalistlere, faşist işgalci güçlere büyük korku oldu. Rojava Devrimi, işgal edilen topraklarında, kanayan yaralarına rağmen, ideolojik, politik, askeri kuşatma saldırılarına rağmen ayakta durmaya ve erkek egemen kapitalist sistemin korkusunu büyütmeye devam ediyor.
Bu nedenle, faşist AKP/MHP rejimi ve emperyalistler, Rojava için yeni işgal planları için kirli pazarlıklar yapıyor. Bu kirli planlar bozulacak, işgalcilerin heveslerinde kursaklarında kalacaktır. Bu kirli planlarını bozacak olan Suruç’ta ölümsüzleşen düş yolcularının cesaretinden, iradesinden, onların özgürlüğe ve devrime olan tutkularından güç alarak işgalci saldırılara karşı yek vücut durmaktır.
Bu devrim, tek başına Kürt halkının devrimi değildir. Bu devrim, başta Ortadoğu olmak üzere dünya ezilen emekçi halkların, ezilen kadınların devrimidir. Bu devrime sahip çıkmak, korumak ve savunmak 33’lere verilmiş sözümüzdür. Sosyalist gençlik, nasıl ki olması gereken zamanda olması gereken yerde olduysa, bugün olunması gereken Rojava Devrimi etrafında kenetlenmek, onu işgale karşı korumaktır. Bu işgalci saldırganlığa karşı Türkiye ve Kürdistan kentlerinde birleşik mücadeleyi büyütmektir. 33’lerin ölümsüzlüğünde yan yana gelmeye başaran gençlik, birlikteliğini sürdürmenin ve devrimci mücadeleye öncülük etmenin sorumluluğunu üstlenmelidir.
Suruç Katliamı’nın yıldönümünde ölümsüzleşenlerimizi büyük bir saygı ve bağlılıkla anıyoruz. 33’lere bir kez daha söz veriyoruz ki; emekçi halkların, ezilen kadınların umudu olan Rojava Devrimi’ni yok etmek isteyen işgalci, faşist AKP’ye karşı mücadelemizi, kentlerde, dağlarda büyük bir kararlılıkla sürdüreceğiz.
HALKLARIN BİRLEŞİK DEVRİM HAREKETİ (HBDH) YÜRÜTME KOMİTESİ
20 Temmuz 2022
YORUM GÖNDER