TAZİYE MESAJLARIYLA TÜRK DEVLETİ DURDURULAMAZ
Newroz Ehmed, Uluslararası Koalisyon'un şehit edilen üç komutan için yayınladığı taziye mesajının yeterli olmadığını ve mesajların Türk devletini durdurmadığını belirtti. Newroz Ehmed, “Özellikle YPJ ve kadın güçleri olarak mücadelemizi artıracağız, hiçbir saldırıdan geri adım atamayız" dedi.
İşgalci Türk devletinin işgal tehditlerinin yanında Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırıları devam ediyor. Son dönemlerde insansız hava araçlarıyla devrim öncüleri hedef alınıyor.
Son olarak, 22 Temmuz'da, işgalci Türk devletinin insansız hava aracı tarafından, Jiyan Tolhildan, Roj Xabûr ve Barîn Botan Qamişlo’da şehit edildi. Bölge halkı Türk devletinin bu saldırılarına karşı alanlara çıkarak tepkilerini gösterdi. Halk, işgalcilerin saldırılarına karşı bölgenin hava sahasının açık tutulmasından Uluslararası Koalisyon güçlerini sorumlu tutuyor.
QSD Genel Komutanlık üyesi Newroz Ehmed, ANHA'ya Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları ve üç komutanın şehit edilmesi hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Şehitlerin intikamını alacaklarını vurgulayan Newroz Ehmed, "Halklarla dayanışmamızı güçlendirerek yeni saldırıları yenebilir, bölgelerimizi özgürleştirebiliriz. Üstümüze düşecek ne görev varsa yapmaya hazırız” dedi.
İşgalcilerin halkın öncü kadrolarını, komutanları ve halkı hedef alarak bölgeyi boşaltarak askeri güçleri zayıflatmak ve toplumu öncüsüz bırakmak istediklerini belirten Newroz Ehmed, "Bu onların aleyhine döndü" şeklinde konuştu.
‘ÜÇ YOLDAŞIMIZ DA DEVRİMİN AĞIR YÜKLERİNİ TAŞIDI’
Şehit Jiyan Tolhildan, Roj Xabûr ve Barîn Botan'ın devrim mücadelesini anlatan Newroz Ehmed, “Her iki arkadaşımız Jiyan Tolhildan ve Roj Xabûr Rojava Devrimi’nin başlangıcında yer aldı. Başta Serêkaniyê, Halep, Efrîn, Kobanê, Minbic, Reqa olmak üzere en son DAİŞ’e karşı Baxoz’da yürütülen hamlede yer alarak mücadelelerini sonuna kadar sürdürdü. Bu savaşlarda öncülük eden komutanlar olarak görev aldılar. Hamleler sona erdikten sonra, Jiyan yoldaş, yakın zamanda özel kuvvetlerde yer alarak Uluslararası Koalisyon yönetiminde mücadelesine devam etti. Yoldaşlarımız devrimin en ağır yüklerini omuzlarında taşıdı. Tereddüt etmeden en zorlu ve tehlikeli yerlerde görevlerini sürdürdüler. Genç olan arkadaşımız Barîn yoldaş devrimci gençlik mücadelesiyle katılımını gerçekleştirdi. Şehit Barin'in adını alarak saldırıya ve işgale karşı büyük bir nefretle ön planda yer almak istedi” dedi.
'SALDIRILARDA BAŞARISIZ OLUNCA KİRLİ YÖNTEMLER UYGULADILAR’
Toplumun öncü kadrolarının şehit edilmesine değinen Newroz Ehmed, bunun Türk devletinin zayıflığının bir sonucu olduğunu belirterek, “DAİŞ savaşının sona ermesinden sonra Türk devleti hemen devreye girdi ve bölgelerimize saldırılarını başlattı. İşgalci Türk devleti topraklarımızı işgal etti. Bölgemizde çok şiddetli bir savaş yürütüldü ve bu savaşla birlikte Kuzey ve Doğu Suriye Devrimi için yeni bir süreç başladı. Savaş yetmediği gibi Türk devleti her fırsatta, bölgeye yönelik saldırı ve tehditlerden de geri durmadı. Türk devleti bu yüzden her zaman farklı bahaneler üreterek bölgeye dönük saldırılarını arttırıyor. Bunların yanında Kuzey ve Doğu Suriye’de istihbarat ve teknik savaş yöntemlerini şiddetli bir biçimde arttırdı. Bu durum Türk devletinin kirli bir yöntemidir. Diğer saldırılardan hiçbir sonuç alamadılar, şimdi bu yöntemlerle sonuç almaya çalışıyorlar. Saldırılarda teknolojik yöntemlere başvurmaları devrimin zayıflatılmasına yöneliktir. Özellikle komutan ve öncü kadrolardan oluşan yoldaşlarımızı hedef almaları onların zayıflığını gösteriyor” şeklinde değerlendirdi.
‘PLANLARI TERS TEPTİ’
“Bu yöntemlerle bölgeyi öncü kadrolardan boşaltıp halkı göç ettirmeye çalışıyorlar” diyen Newroz Ehmed, Türk devletinin kirli plan ve amaçlarında değindi. Newroz Ehmed, “Geçmiş dönemlerde öncü kadro ve komutanların hedef alındığı bölgelerde, halk, güçlenerek kendi topraklarına sahip çıkıyor. Halkın öncülerinin hedef alınması halkı güçlerine daha da bağlı hale getiriyor. Halkın ve savaşçılarımızın duruşu işgalci Türk devletinin tüm saldırı ve komplolarını boşa çıkardı. Halkın öncülerini, komutanlarını ve insanları hedef alarak bölge halkını göçe zorlamayarak askeri güçlerimizi zayıflatmayı planlayan Türk devletinin komploları boşa çıkarak planları ters yüz oldu” ifadelerini kullandı.
‘KADIN ÖNCÜLERE KARŞI TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜN SONUCUDUR’
Devrimin 10’uncu yıldönümünde ve Kadın Devrimi Forumu sırasında 3 komutanın hedef alınmasını kadın kazanımlarına tahammülsüzlüğün göstergesi olduğunu vurgulayan Newroz Ehmed, “Devrim’in 11’inci yılına girdik. Bu devrim adım adım bugünlere kadar geldi. Özellikle kadınların devrime katılımı yönünde, askeri ve her alandaki gelişmelerdeki öncülüğünden kaynaklı bu devrim kadın devrimi haline geldi. Bu saldırılar kadın öncü ve komutanların şahsında daha da geliştiriliyor. Kadın özgürlük mücadelesi toplumun özgürlüğünün temelidir. Sosîn Bîrhat, heval Ronahî, Dîlar, Mizgîn ve en son Jiyan, Roj, Barîn, Hebûn, Hevrîn ve Rojava Devrimi’nin başlangıcında yer alan diğer birçok yoldaşımız, toplumsal ve askeri alanda halka ilişki içinde oldukları için özellikle şehit edildiler. Şehit yoldaşlarımızın bölgede inşa etmek istedikleri demokratik ulus projesi tüm bölge ve dünya için bir teşkil ediyor. Bu yüzden Türk devleti buna tahammül edemiyor” ifadelerini kullandı.
Gerçekleştirilen saldırılarla geri adım atmayacaklarını belirten Newroz Ehmed, "Bu saldırılarla Türk devleti halka karşı mesaj vermek istiyor; Savaşmayacaksınız, özgürlüğünüz için direnmeyeceksiniz, Bunlar için ısrar etmeyeceksiniz. Bunları yaparsınız yaşama hakkınız yoktur. Bizim buna karşı verdiğimiz mesaj budur; Devrimi güçlendireceğiz, özellikle YPJ ve kadın güçleri olarak mücadelemizi artıracağız, hiçbir saldırı karar alma sürecimizi durduramayacak. Saldırılar nereden gelirse gelsin asla geri adım atmayacağız” dedi.
Newroz Ehmed, “Şehitlerimize, özellikle de son şehitlerimize verdiğimiz söz var, mücadelemizde her zamankinden daha güçlü olan irade ve direnişimizle arkadaşlarımızın intikamını alacağız ve mücadelelerini zaferle taçlandıracağız" diye belirtti.
‘HER ÇETE ÖLDÜRÜLDÜĞÜNDE İŞGALCİLER DAHA DA SALDIRGANLAŞIYOR’
İşgalci Türk devletinin gerçekleştirdiği saldırı ve katliamların DAİŞ ve çete gruplarına karşı mücadeleyi engellemek istediğini kaydeden Newroz Ehmed, “DAİŞ çetelerine yönelik bir saldırı gerçekleştirdikçe, Türk devleti öfkelenerek saldırılarını arttırıyor. Türk devletinin arkadaşlarımızı hedef alması buna bağlıdır. Türk devleti bu saldırılarla çetelerin intikamını almaya çalışıyor. Bu da çetelerle olan bağını ve bağlantısını çok net ortaya koyuyor” değerlendirmesinde bulundu.
3 kadın komutanın şehit edilmesinin ardından Uluslararası Koalisyon taziye mesajı gönderdi. Newroz Ehmed, Uluslararası Koalisyon'un taziye mesajının cılız olduğunu söyleyerek, “Uluslararası Koalisyon içerisinde 50'den fazla devlet bulunuyor. Hala DAİŞ’e karşı mücadelenin önemli olduğunu, DAİŞ’in topluma karşı tehdit oluşturduğunu söylüyorlar. Hesekê Cezaevi'ne yapılan saldırı tüm dünyanın kendini yeniden gözden geçirip örgütlemesi gerektiğini ortaya çıkardı. DAİŞ’in halen tüm dünya için çok ciddi bir tehdit haline gelme tehlikesi görülmelidir. Öncelikle bölgelerimizi korumak için mücadeleyi artırabileceğimiz bir dönemde, Türk devleti saldırılarını şiddetlendiriyor. Dolayısıyla Türk devletinin bu saldırıları ve katliamlara karşı güçlü bir duruşa ihtiyaç var. Sadece taziye mesajları ya da birliktelik mesajlarının yer aldığı sözler ve ortak mücadelemizi sürdüreceğiz sözleri bizim için yeterli değil” şeklinde tepki gösterdi.
“Uluslararası Koalisyon buraya sadece bölge halkını korumak için değil, tüm dünyayı korumak için geldi” sözleriyle Uluslararası Koalisyon'un görev ve sorumluluğunu hatırlatan Newroz Ehmed, “Bu onların görev ve sorumluluğudur. Bu mücadeleyi yürüten güçler halkımızı korumalı ve bizim varlığımıza ve halkımıza yönelik bir tehdit var. Türk devletinin bölgelerimize yönelik saldırıları sadece bölgelerimize ve askeri güçlerimize değil, tüm komşu ülkelere yöneliktir. Türk devletinin bu kirli yöntemleri tüm dünya için tehlike arz ediyor” dedi.
Newroz Ehmed, "Yoldaşlarımız Türk devletine ne gibi saldırılar düzenledi? Kanıtlarını ve belgelerini bize sunsunlar. Herkes bunun takipçisi olmalıdır. Madem birlikte mücadele ediyoruz diyorlar o zaman birlikte takipçisi olalım. Kabul etmediğini söyleyen bu tutumlar, saldırıları ya da Türk devletini durdurmaz. Eğer bu mücadele burada veriliyorsa, o da dünyanın mücadelesidir. O zaman birlikte karşı durmalı mücadele etmeli ve mevcut tehlikeyi ortadan kaldırmalıyız” diye kaydetti.
'YENİ BİR SÜREÇ BAŞLADI'
Üç öncü kadın devrimci savaşçının katledilmesiyle yeni bir sürecin başladığını belirten Newroz Ehmed, "AKP/MHP iç siyasetteki sıkıntılarını örtbas etmek için bütün kirli savaş yöntemlerini kullanıyor. Zaxo'ya yapılan saldırının yanı sıra son saldırılar da bu durum kendini gösterdi. Devrimin 10’uncu yıldönümü ile birlikte, devrimi koruyabilmek için yeni bir aşamaya girdik. Üç dostumuzun da şehit olması bu sürece bağlıdır. Bu devrimi korumak ve güvende tutmak için halkımız ve askeri güçlerimiz de mücadelelerini güçlendirecek” dedi.
İşgalci Türk devleti ve çetelerinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik tehdit ve saldırıları devam ediyor. Bu saldırılara karşı her zamankinden daha güçlü şekilde hazır olduklarının altını çizen Newroz Ehmed, "Tüm bu saldırı ve planları yeneceğiz. Her zamankinden daha fazla hazırız. İşgal altındaki bölgeleri kurtarmak şehit yoldaşlarımızın hayaliydi. Bu bölgeleri kurtarmak ve planları bozguna uğratmak için şehitler, şehit aileleri ve tüm halklara verdiğimiz sözleri yeniliyoruz. Hepimiz jiyan, Roj ve Barînler olarak devrim mücadelesini güçlendireceğiz. Binlerce insan şehit arkadaşların komuta tarzını kendilerine temel alarak mücadeleyi sürdürecek. Bu ruhla, devrimin 11. yılını başarı, özgürlük ve korunma yılı yapacağız” sözünü verdi.
‘DEVRİMİ BAŞARIYA ULAŞTIRACAĞIZ’
Newroz Ehmed, konuşmasının sonunda önde gelen üç kadın komutanın şehadetinin intikamını alma sözü vererek, "Şehit arkadaşlarımızın intikamını alacağız. Dayanışmamızı güçlendirerek, yeni saldırıları yenecek ve bölgelerimizi özgürleştireceğiz. Tabii ki, omuzlarımızda düşen görevi yerine getireceğiz. Bu devrimi başaracağız. Tüm alanlarda çalışmalara coşkuyla, büyük moralle, fedakarlıkla katılan dostlarımızın mücadelesini başarıya ulaştırmak bizim görevimizdir" dedi.
KAYNAK: CÎHAN BÎLGÎN (ANHA)
YORUM GÖNDER