KDP, CENAZELERİNİ ALAMAYAN TÜRK DEVLETİNİN CENAZELERİNİ TAŞIYOR
PKK Merkez Komite Üyesi Xalide Engizek: Her Kürt genci kendini gerilla olarak görmeli. Diyelim ki ben bir gerillayım, tüm inisiyatif benim elimde. Bugün Türk devletine nasıl bir darbe yapabilirim? Turizmine darbe vurabilirim, ekonomisine darbe vurabilirim, yaşamına darbe vurabilirim.
Dengê Welat radyosuna konuşan PKK Merkez Komite Üyesi Xalide Engizek, gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Medya Savunma Alanları’na yönelik işgal saldırıları başlatan Erdoğan’ın savaşta galip gelerek 2023 yılında tekrar iktidar olmayı hedeflediğini söyleyen Xalide Engizek, işgalci Türk devletine bölgede en büyük desteği KDP’nin verdiğini vurguladı.
KDP’nin gerillaya yönelik saldırı konseptinde işgalci Türk devletine alan açma rolünü üstlendiğini belirten Engizek, “KDP Türk askerlerine pêşmerge kıyafeti giydirerek gerilla alanlarına gönderiyor. Cenazelerini alamayan Türk devletinin cenazelerini taşıyor. Yine erzaksız kalan Türk askerlerinin erzak ihtiyacını karşılıyor. Arkasını döndüğü an gerillayı sırtından hançerliyor. Gerillanın da bir yere kadar tahammülü var. Kürt halkı bilmelidir ki KDP, Türk devletinin savaş konseptinde yer alıyor ve gerillayı Zap’ta yenilgiye uğratmak istiyor. KDP, PKK’nin Kürdistan’da ortadan kaldırılması halinde Kürdistan’ın Barzani ailesine kalacağına inanıyor. Bu hikayedir. Türk devleti, ilk fırsatta halkına ihanet eden KDP’den kurtulmaya çalışacaktır. Kürt halkı, Başûr’daki tüm parti ve kurum temsilcileri bu gerçeği bilmelidir” diye konuştu.
PKK Merkez Komite Üyesi Xalide Engizek’in değerlendirmeleri şöyle:
Faşist AKP-MHP rejimi 17 Nisan’da Medya Savunma Alanlarına yönelik geniş kapsamlı bir saldırı başlattı. AKP-MHP faşizmi hangi konsepte göre böyle bir saldırı geliştirdi?
AKP-MHP faşizmi varlığını, başka toplumları ve halkları soykırıma uğratmak üzerine kurmuştur. Ortadoğu’da Anadolu’da Türkiye diye bir şey olmadığını herkes biliyor. Türk devleti diğer halkın mirası ve kültürü üzerine inşa edildi. Varlığını sürdürebilmek için diğer varlıkları yok etmek istiyor. Bu konsept İttihat Teraki ve Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yan devam ediyor. AKP-MHP özel savaş hükümeti olarak kurulmuştur ve bugüne kadar geldiler.
Kürdistan’daki özyönetim direnişlerinin ardından AKP, MHP ile ortak oldu. Esas olarak MHP çizgisine geldi. Yeni bir konsept oluşturdular. Bu yeni konseptin amacı, yeniden dizayn edilmesi planlanan Ortadoğu’dan faydalanmak. Türk devleti hegemonik ve kapitalistler güçler arasında var olan tüm çatışmalardan çıkar sağlamak istiyor. Ortadoğu’nun birçok ülkesinde savaş ve çatışmalar yaşandı. Ortadoğu’ya hegemonik güçlerin müdahaleleri gerçekleşti. AKP-MHP bunu Kürdistan’a müdahale etmek için bir fırsat olarak gördü. Bu temelde önlerindeki engelleri kaldırmak ve Ortadoğu’da büyük güçlü bir devlet olma hedeflerine ulaşmak istiyorlar.
Kapitalist modernite güçleri Ortadoğu’ya müdahale ettikleri zaman Önderliği ve PKK’yi kendileri için bir engel olarak gördüler. Bunun sonucunda 15 Şubat 1999 yılında Uluslararası Komplo ile Önderliği esir alarak PKK’yi tasfiye etmeyi amaçladılar. Aslında Uluslararası Komplo hala devam ediyor. İkinci komplo olarak tanımladığımız AKP-MHP hükümeti soykırım saldırılarını her geçen gün arttırıyor. İkinci komplo nedir? Suriye ile başlayan ve Irak’ı da bitirmeyi hedefleyen bir komplodur. Yani Başûr’u bitirmeyi amaçlayan komplodur. PKK’yi bu planları için bir engel olarak görüyorlar ve bu yüzden bitirmek istiyorlar. Türk devleti tamamen hegemonik güçlerin plan ve projelerini hayata geçirmek saldırıyor. Bundan dolayı NATO’dan faydalanıyor. Silah, para ve cesaret alıyor NATO’dan. Bölgede de Irak hükümetinden ve KDP’den destek alıyor. Bu temelde Medya Savunma Alanları’na yönelik işgal saldırıları yapıyor.
Xakurkê, Heftanîn ve son zamanlarda Zap ve Avaşîn’i işgal ederek Medya Savunma Alanlarını kuşatmak istiyor. Xakurkê, Heftanîn, Zap, Avaşîn’den sonra Metîna, Garê ve Qendîl’i işgal etmeyi hedefliyor. Türk devleti neden gerillaya bu kadar saldırıyor ve gerillayı yok etmek istiyor? Çünkü gerilla, PKK’nin temel gücüdür. Gerilla tasfiye edilirse PKK de tasfiye edilir. PKK ortadan kaldırılırsa Ortadoğu halkının umutları da yerle bir olur. Dünya halklarının umutları paramparça olur. PKK, Demokratik Ulus projesi ile dünyada bir çözüm gücü haline gelmiştir. Bu şekilde PKK’yi ortadan kaldırmak istiyorlar. PKK’yi tasfiye ettiklerinde Kürt halkının umudunu, mazlumların umudunu, Ortadoğu halklarının, özellikle Arap halkının umudunu yok edeceklerini biliyorlar. Arap halkı ilk kez Önderlik paradigması etrafında toplandı ve parçalanmaktan kurtulmaya çalışıyor. Kendini kölelikten kurtarmaya çalışıyor.
Genel konsept budur. Bu konseptte başta ABD ve NATO var. Zaten NATO’nun “Türk devletine F16 uçakları veriyoruz” demesinin ardından Erdoğan, Zap ve Avaşîn’e saldırmaya karar verdi. Irak da bu konsepte dahildir. Irak, Türkiye’nin sınırı kolayca geçmesini sağlamak için asker konuşlandırdı. Diyorlar ki, sınırda bir tampon bölge oluşturacağız. Mesele sadece bir tampon bölge değil. Herkes bu işin içinde. PKK’den kurtulmak istiyorlar. Irak zaten bunun farkında. Irak, PKK ortadan kaldırıldıktan sonra işgal edilir. Osmanlı’nın amacı bölgeyi ve Arap ülkelerini işgal etmektir. Özellikle de Musul ve Kerkük ile Irak’ın enerji kaynaklarını almayı amaçlıyorlar. Irak bunun farkında değil. Özellikle Kazımi hükümeti bu durumu anlamıyor. Kazımi hükümeti bu konsepte 9 Ekim antlaşması ile girmiştir. KDP de bu konsepte dahildir. KDP PKK’nin kuruluşundan bu yana bize karşı bir savaş yürütüyor ve o dönemden beri bu konseptin içindedir.
Öte yandan Rusya’ya karşı bir konsept olduğunu da söyleyebiliriz. Rusya, dünyanın bir diğer hegemonik gücü olarak kabul ediliyor. Suriye’de çıkarları var. Türkiye’yi NATO’dan uzak tutmak için de birçok taviz verdiler. Ancak Türkiye, son zamanlarda Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşın ardından dengeli bir politika izlemek istedi. Ancak 2011’den bu yana Türk devleti her fırsatta Suriye topraklarının bir bölümünü işgal ediyor. Örneğin Cerablus, Bab, ardından Efrîn, İdlib, Serêkaniyê ve Girê Spî’yi işgal etti.
Rusya’nın taviz vermesi ile bu işgaller oldu. Ama şimdi Rusya’nın Akdeniz bölgesinde kazanımları var ve Türkiye bu bölgeleri işgal etmek istiyor. Türk devleti işgal üzerine bir savaş yürütüyor. Kürdistan’ın işgali, Ortadoğu işgali, enerji kaynaklarına el koyması ve Kürt halkını soykırımdan geçirme planı savaş konseptini bir parçasıdır. Bölgenin yeniden dizayn edilme planları çerçevesinde Türk devleti Kürtleri bir kez daha statüsüz bırakmak istiyor. Çünkü dünyanın gözünde Medya Savunma Alanları’na da saldırıyor. Kimyasal gazlar kullanıyor. Tüm NATO tekniklerini kullanıyor. Türkiye ne yapıyorsa NATO adına yapıyor. Türk devleti kadar NATO da bu savaşın hesabını vermelidir.
Elbette bu saldırılara karşı HPG ve YJA Star gerillalarının da destansı bir direnişi var. Gerilla profesyonel bir güçtür. Devrimci Halk Savaşı stratejisi ile yola çıkmıştır. Kadın savunma gücü olan YJA Star’ın bu savaşta rol ve misyonu daha fazla ön plana çıkıyor. Gerillalar Kürdistan dağlarında rol ve misyonunu yerine getirirken halkımız da Kürdistan’ın dört parçasında ve yurt dışında Devrimci Halk Savaşı stratejisi çerçevesinde yaşamını örgütlemelidir.
Türk devletine her sokakta, mahallede ve şehirde hayatı zehir etmelidir. Türk devleti Kürdistan’ın dört parçasında bize saldırıp Avrupa’da bizi öldürürken, her yerde kendimizi savunma ve intikam alma hakkımız var. Kürt halkı ve dostlarını ayağa kalkmaya, Türk devletinin saldırılarına karşı direnmeye çağırıyoruz. Türk devletine darbe vurun. Bu gerillaya da güç ve moral verecektir.
Her Kürt genci kendini gerilla olarak görmeli. Diyelim ki ben bir gerillayım, tüm inisiyatif benim elimde. Bugün Türk devletine nasıl bir darbe yapabilirim? Turizmine darbe vurabilirim, ekonomisine darbe vurabilirim, yaşamına darbe vurabilirim. Gerilla direnişinin başarılı olabilmesi için topyekûn bir mücadelenin verilmesi gerekir. Türk devleti bu savaşı son şansı olarak görüyor. Bu savaşı kazanırsa mutlaka sandığa gidecek ve iktidardaki varlığı devam edecektir. Ama eğer yenilirse Türkiye ve bölge halklarına hesap verecektir. Bu yüzden herkese büyük sorumluluk ve rol düşüyor. Direniş ve mücadeleye sahip çıkılırsa AKP-MHP faşizmi bu yıl yenilecektir.
Gerilla direnişi karşısında ilerleyemeyen Türk devletinin imdadına KDP yetişti. Bu saldırılarda KDP’nin konumu nedir? KDP’Nin bu işbirliğine karşı Kürt partileri, kurumları ve Kürt halkı nasıl bir tutum sergilemelidir?
Kürdistan pêşmergeleri zamanında savaştı, şehit verdi, bu halkın değerleridirler. KDP içinde iyi, yurtsever insanlar da var. Ama Kürt toplumu bu KDP’yi tanımalıdır. KDP hakkında tarihsel araştırma yapmakta fayda var. KDP neden kuruldu? Nerede inşa edildi? Kim kurdu? Bu Barzani ailesi neden hep KDP içerisinde? Aslında Kürdistan Bölgesel Hükümeti diye bir şey yok, esas olarak Barzani hükümeti var. YNK ve diğer partilerin parlamentoda olması tamamen şekilsel.
KDP yani Barzani ailesi kendi içlerinde Saddam’dan daha fazla diktatördür. Kürt toplumu bu gerçeği bilmeli ve görmelidir. Bu ailenin egemenliğinde, uluslararası istihbaratın bir Gladyo projesi olarak bu parti kurulmuş ve sistemin hizmetine konulmuştur. Görevleri de uluslararası güçlerin çıkarları gereği Kürdistan’ın devrimci güçlerini ortadan kaldırmak. KDP tarihine bakalım, Rojhilat Kürtlerine ihanet etti, Bakur Kürtlerine ihanet etti, YNK’ye ihanet etti. Başûr Kürtlerine ihanet ettiler. En son PKK’ye ihanet etti. Kendisine verilen rolü oynuyor.
Şengal’de bir üst düzey yetkiliden KDP’nin Êzidîliği terk edip Sünni olmalarını istediğine dair bir bilgi aldık. Yani mezhepçilik, dincilik, ırkçılık yapıyor. Êzidî halkının kendilerinden, Şengal’den vazgeçmelerini istiyor. Ayrıca Êzidîleri ve Arapları mezhepçilik üzerinden karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Êzidî halkını DAİŞ çetelerinin eline bırakıp kaçan KDP utanmadan Şengal’e müdahale ediyor. Şengal’i boşaltıp halkı Duhok’taki kamplara yönlendiriyor. Ama o kamplar yaşam koşulları için ne uygun ne de güvenli. KDP hem Şengal’i boşaltmak, hem de kamptaki halkın oyunu almayı amaçlıyor.
KDP gerillaya yönelik saldırı konseptinde ise Türk devletine alan açma rolünü üstleniyor. Pêşmerge kıyafetlerini askerlere giydirerek gerilla alanlarına gönderiyor. Cenazelerini alamayan Türk devletinin cenazelerini taşıyor. Yine erzaksız kalan Türk askerlerinin erzak ihtiyacını karşılıyor. Gerilla arkasını döndüğü an KDP gerillayı sırtından hançerliyor. Gerillanın da bir yere kadar tahammülü var. Kürt halkı bilmelidir ki KDP Türk devletinin savaş konseptinde yer alıyor ve gerillayı Zap’ta yenilgiye uğratmak istiyor. KDP, PKK’nin Kürdistan’da ortadan kaldırılması halinde Kürdistan’ın Barzani ailesine kalacağına inanıyor. Bu hikayedir. Türk devleti, ilk fırsatta halkına ihanet eden KDP’den kurtulmaya çalışacaktır. Kürt halkı, Başûr’daki tüm parti ve kurum temsilcileri bu gerçeği bilmelidir.
Türk devletinin saldırılarına karşı durmak için Kürt halkı ve dostları nasıl bir mücadele vermelidir? Devrimci halk savaşı çerçevesinde Kürdistan Özgürlük Gerillalarının yanında nasıl bir tutum almalılar?
Bu bir varlık ve yokluk savaşıdır. Bu yıl çok önemli. Neden bu yılın önemli olduğunu söylüyoruz? Çünkü Türk devleti savaşı sonu olarak görmektedir. Bunu son savaş olarak kabul ediyoruz. AKP planını 2023’e göre belirlemiştir. 2023 yılı Lozan’ın 100. yıl dönümü. Erdoğan Lozan’ın yıl dönümünde Kürtleri bir kez daha statüsüz bırakmak ve kendisini 2. Mustafa Kemal ilan etmek istiyor. Ayrıca Osmanlı hayallerini gerçekleştirmek istiyor. Kendisine engel olarak gördüğü PKK’yi de bu yıl ortadan kaldırmak ve 2023 yılında yeniden iktidara gelerek hayallerini gerçekleştirmeyi amaçlıyor.
AKP’yi çok büyük bir çıkmaza soktuk. Her kilometrede AKP üzerinde bir baskı var. Türk toplumunda, Arap ülkelerinde, uluslararası arenada AKP’ye karşı ciddi bir tepki var. Botan’dan, Amed, Serhat’tan Dersim’e kadar Kürdistan’da her genç kendini bir gerilla gibi görmeli ve düşmana darbe vurmalıdır. Her Kürt ailesi, düşünsün ki çocuğu Zap’ta günlerce bombalar altında düşmana karşı direniyor. Onlar da her yerde Türk devletine zarar verebilir. Vicdan sahibi her insan bir araya gelmeli ve faşist Türk devletine karşı mücadele etmeli. Hayatınızı savaşa göre düzenleyin. Güney halkı, özellikle Biradost ve Behdinan bölgesinde yaşayan halkımıza büyük bir görev düşüyor. Başûr’daki halkımız yurtseverdir ve KDP’nin politikalarından da rahatsızdır. Bu yüzden düşmanın işgaline daha fazla tepki göstermeliler.
Kurdistan’ın dört parçasında olan halkımız gerilla direnişine sahip çıkmalıdır. Bu sadece yürüyüşlerle olmaz. Herkes bulunduğu alanda savaşmalı. Türk devletine karşı savaşı daha da geliştirin. Kurdistan’ın özgürlüğü için düşmanı kalbinden vurmalıdır. Kürdistan halkı, devrimci halk savaşı çerçevesinde rolünü ve sorumluluklarını yerine getirirse gerilla mutlaka zafere ulaşacaktır. Bu şekilde hem yıllardır zindanlarda direnen yoldaşlarımız hem de Önderlik fiziki özgürlüğüne kavuşur. Bu inançla bir kez daha gerilla direnişini selamlıyor başarılar diliyorum. Yine Kürdistan’ın dört parçasında ve dünyanın dört bir yanında direnen halkımızı kutluyor ve selamlarımı iletiyorum.
KAYNAK: NÛÇE CİWAN
YORUM GÖNDER