ÖZEL SAVAŞ REJİMİNİN HEDEFİNDE KÜRT HALKI VAR
ÖZEL SAVAŞ REJİMİNİN HEDEFİNDE KÜRT HALKI VAR
Türkiye tarihi bir seçim atmosferinden geçerken Kürt halkı yine gayet organizeli bir saldırganlık içerisinde olan Türk özel savaş rejiminin hedefindedir. Kürt toplumunun direnişçi ve başeğmez ruhunu teslim almaya dönük kirli özel savaş politikaları devrededir. Dinci, milliyetçi histerilerle Kürt halkına karşı düşman hale getirilmiş bir sürü psikolojisi etkisindeki kitleler büyük bir tehlike oluşturuyorlar. Zaten biliniyor geçmişten bugüne Türk özel savaş rejimi için seçimler etkin bir stratejik - psikolojik savaş alanıdır. Kürt halkının direngen demokratik siyasi iradesini kırmak için akla ziyan kirli özel savaş politikalar devreye konulmuş durumda!
Her kritik süreçte Türk özel savaş rejiminin toplumu yönetme ve yönlendirme araçlarından biri de “meclis ve seçim” tartışmalarıdır. Türk özel savaş rejiminin meclis ve seçim stratejisi devrimci dinamiklerin iradesini kırma ve sindirme üzerine kurulmuştur. Özel savaş politikaları güdümünde yasalar çıkaran noter “meclis “ aygıtını meşrulaştıran ve kutsayan tüm saf yaklaşımlar ilkin onun sahiplerine bir bumerang gibi geri dönüyor. Tarihin tüm dönemlerinde meclis ve seçimler üzerinden özel savaş politikaları Kürt halkına karşı özelleştirilmiştir. Bu özel savaş mevzisinin kalbinde uzun yıllardır Kürt halk ve demokrasiye inanmış bileşenleri emsalsiz bedeller ödeyerek mücadele ediyorlar.
Kürt halkının özgürlük ve kurtuluş umutlarını sürekli öteleyen yürürlükteki bu özel savaş stratejisi tekrar ömrünü uzatmak için planlar kurdu ve başarılı oldu. Kürt toplum kırım politikalarını hayata geçiren bu sinsi strateji büyük riskleri de beraberinde getiriyor. Varolan ve kangrenleşen toplumsal sorunları çözmek şurada dursun bu sorunlar daha da içinden çıkılmaz bir hale getirilmiştir. Mücadele ve müzakere arasındaki makası da Kürt özgürlük tabanında da giderek açmaya çalışıyorlar. Uzun yılların siyaset tecrübesi bizlere şu hakikati çok net olarak göstermiştir ; on milyonlarca gencin desteğine sahip Kürt siyasetinin bu özel savaş rejimine karşı zamanın ruhuna denk toplumsal öz savunmayı önceleyen yeni bir özerk taktik ve stratejik yaklaşıma ihtiyacı var. Zira Türkiye ve Ortadoğu siyasetinde farklı bir politik denklem işliyor.
Toplumsal inşa ile öz savunma ve öz yeterlilik örgütlülüğü yaratılmadan Meclis ve seçimlere büyük anlamlar yüklemek hatalı bir yaklaşım olacaktır. Zira güncelde Türk özel savaş politikaları Kürt halkına adeta şempanze siyaseti uyguluyor( Yalan, aldatma ve darbeleme) Meclis ve seçim tartışmaları yürürlükteki Kürt tasfiye konseptinin önemli bir parçasıdır. Kürt mücadele birliğini dağıtmanın ve toplumda oluşan demokratik bilinci çarpıtmanın, yönlendirmenin önemli bir aparatı misyonu biçiliyor bu tuzak tartışmalara. Özel savaşın şuursuzlaştırmayı amaçladığı Kürt gençliği çok dikkatli olmalıdır. Kürt halkı kendisini bu aşındırma ve kuşatma politikalarından her seferde daha da arındırarak kurtarıyor ve yeniliyor. Uzun bir dönemdir ertelenen iç sorunlarını çözüp her türlü tıkatıcı klikleri bertaraf etmelidir.
Sürekli olarak Meclis albenisini ve seçimlerin özendiriciliğini propoganda eden özel savaş rejimin varlığına temkinli yaklaşmakta yarar vardır. Sahte reformist beklentiler yaratarak muhalefeti bölmeyi hedefliyorlar. Meclis ve seçim gündemleri toplumu uyutan ve darbeleyen özel savaş politikalarının aldatıcı birer yumuşak araçlarıdırlar. Kürt toplumsal mücadele tabanında seçim adaylıkları üzerinden mağduriyet tartışmaları yaratarak ve bedel rantçılığını körükleyerek ortak mücadele iradesini ve ruhunu zedelemek için daha da derinleştiriyorlar. Tabanda alttan alta seçim tartışmalarının düşünsel psikolojisinin alt yapısını kim ne amaçla oluşturuyor asıl buna bakmak gerekiyor? Türk özel savaş rejimi tarafından büyük anlam yüklenen bu seçimlerin demagojik anlatısının etkisinden çok çabuk sıyrılmak gerekiyor. Eleştiri ve özeleştiri işin olmazsa olmazıdır.
YORUM GÖNDER