ROJBÎN, DELÎLA, SILA, NÛDA VE DÎROK YOLDAŞLARIMIZ ŞEHADETE ULAŞTI
Basına ve Kamuoyuna!
İşgalci Türk ordusu 21 Ocak günü Botan’ın Besta alanında kontraların desteğiyle bir operasyon başlatmıştır. Düşman saldırısına darbe vurmak için harekete geçen öncü YJA Star güçlerimiz işgalci ve kontraları denetim altına almış ve 22 Ocak günü ilkin Nimet Encü adlı kontrayı hedefleyerek suikast taktiğiyle cezalandırmıştır.
Fedai YJA Star güçlerimizle göğüs göğüse çarpışmayı göze alamayan korkak düşman ve azılı kontralar ellerindeki savaş tekniğiyle yoldaşlarımızın olduğu bölgeyi ağır bombardıman altına almıştır. Saatlerce süren bu bombardımanda iki yoldaşımız şehadete ulaşmıştır. Güçlerimiz denetim altındaki düşman gücünü bu sefer sabotaj taktiğiyle hedefleyerek vurmuş, 2 işgalci cezalandırılırken 1 rütbeli işgalci de yaralanmıştır. Dört yoldaşımız 22 ve 23 Ocak günleri boyunca işgalcilere, hain kontralara ve düşmanın elindeki tüm savaş tekniğine karşı kahramanca savaşmış, ellerindeki az olanaklarla destansı bir direniş sergilemiş ve düşman eline sağ geçmemek için fedaice şehadete yürümüşlerdir.
YJA Star’ın öncü ve fedai komutanı Rojbîn yoldaş komutasında fedaice savaşan kadın yoldaşlarımız, Özgür Kürt Kadını’nın yılmaz iradesini, büyük inancını, özgürlük tutkusunu, profesyonel kadın gerillacılığını ve kadının taktik zekasını bu direnişleriyle bir kez daha göstermişlerdir. Bu operasyonda aynı zamanda halkına karşı hainleşen ve düşmanın elinde azılı bir kontra haline gelen Nimet Encü cezalandırılmıştır. Kadın yoldaşlarımız bu operasyondaki ilk mermilerini hainleşmiş kontra başının kalbine sıkarak Kurdistan’daki işbirlikçi ve ihanetçi unsurlara karşı olan öfkelerini de ortaya koymuşlardır.
Zorlu kış koşullarında Besta’da Rojbîn yoldaş komutasında destansı direniş sergileyen öncü ve fedai YJA Star güçlerimiz tüm Kurdistan halkının ve özgür kadınların yüz akı olarak mücadele tarihine geçmişlerdir. Rojbîn, Delîla, Sıla, Nûda ve Dîrok yoldaşlarımızın kimlik bilgilerini açıklıyor, şehadete ulaşan altıncı yoldaşımızın ayrıntılı kimlik bilgilerini daha sonra paylaşacağımızı belirtiyoruz. Bu kahraman yoldaşlarımızın Özgür Önderlik ile Özgür Kurdistan’da Özgür Kadın buluşmasını gerçekleştirme amacını başarma ve anılarını daima yaşatma sözü veriyoruz. Başta şehit yoldaşlarımızın değerli yurtsever ailelerine ve tüm Kurdistan halkına başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
Kod Adı: Rojbîn Dêrsîm
Adı Soyadı: Raife Kutlak
Doğum Yeri: Colemêrg
Anne – Baba Adı: Meryem – Hüseyin
Şehadet Tarihi ve Yeri: 22 Ocak 2023 / Besta
Kod Adı: Delîla Goyî
Adı Soyadı: Evîn Encü
Doğum Yeri: Şirnex
Anne – Baba Adı: Naime – Hamit
Şehadet Tarihi ve Yeri: 22 Ocak 2023 / Besta
Kod Adı: Sıla Faraşîn
Adı Soyadı: Hamdiye Tekbudak
Doğum Yeri: Wan
Anne – Baba Adı: Taybet – Selahattin
Şehadet Tarihi ve Yeri: 23 Ocak 2023 / Besta
Kod Adı: Nûda Arîn
Adı Soyadı: Zozan Öcal
Doğum Yeri: Wan
Anne – Baba Adı: Şirin – Seyvan
Şehadet Tarihi ve Yeri: 23 Ocak 2023 / Besta
Kod Adı: Dîrok Serhed
Adı Soyadı: Leyla Sain
Doğum Yeri: Sêrt
Anne – Baba Adı: Hüsniye – Ahmet
Şehadet Tarihi ve Yeri: 23 Ocak 2023 / Besta
Yüksek yurtseverlik duyguları her zaman ön planda olan Gever halkımız hiçbir zaman ülkemiz Kurdistan üzerindeki işgali ve işgalcileri kabul etmemiş, her zaman mücadele içerisinde olmuştur. Aktif direniş imkanlarının olmadığı zamanlarda büyük bir sabırla direnişi örmüş, direniş imkanı bulduğunda da sel gibi mücadele saflarına akmıştır. Bundan dolayı Gever ilçesi her dönem önemli bir serhildan merkezi, Gever halkımız da serhildan halkı olarak Kurdistan tarihindeki yerini almıştır. Yine Kürt kültürünü ve dilini sahiplenme tutumuyla soykırımcı Türk devletinin yüz yıldır uyguladığı asimilasyon ve soykırım politikalarını boşa çıkararak işgalcilere gereken dersi vermiştir. Partimiz PKK öncülüğünde gelişen Kurdistan Özgürlük Mücadelesi ile birlikte yine mücadele saflarındaki yerini alan Gever halkımız birçok değerli evladını kendi elleriyle mücadele saflarına katmış, yurtseverlik görevlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmiştir. Berçem Cilo, Welat Herinkî, Rizgar Gever, Egîd Civyan ve Werxelê Direnişi’nin öncülerinden Çavrê Kamuranlara kadar sayısız yiğit komutanı bağrından çıkaran Gever halkımız bu öncü militanlar sayesinde daima öncülük etmeye devam edecektir.
Gever gibi güçlü toplumsal dokusu olan bir alanda ve yurtsever bir ailede doğan Rojbîn yoldaşımız da kuşkusuz Gever halkının böylesi değerli özelliklerini kişiliğinde temsil etmeyi başarmıştır. 1990’lı yılların başından itibaren direnişi ile etkisini tüm Kurdistan’da göstermeye başlayan gerilla güçlerimiz düşmana korku saldığı kadar, halkımıza da özgürlük umudu olmuştur. Rojbîn yoldaşımız bu süreçte Kurdistan Özgürlük Gerillası’nı tanımış ve büyük bir hayranlıkla bağlanmıştır. Gerillada özgür yarınların hayalini ve umudunu görmüş, kendisi de bu umudun bir parçası olmak istemiştir. Halkımızın yaşadığı zulümlerin ve katliamların intikamını bu şekilde alabileceğine inanan Rojbîn yoldaşımız, genç yaşta gerilla saflarına katılma kararı almıştır. İşgalci Türk ordusuna karşı savaşın en yoğun yaşandığı dönemlerden olan 1996 yılında gerilla saflarına katılan Rojbîn yoldaşımız, kısa süre içerisinde düşman gerçekliğini ve mücadelenin zorluğunu görmüş, bilince çıkarmıştır. Zorlu şartlarda iradeli ve kararlı bir katılımın elzem olduğunun farkında olmuş, kendisini en zorlu mücadele şatlarına göre hazırlamıştır. Aldığı sınırlı eğitimlere rağmen özlü katılımı ile kısa sürede kendisini askeri anlamda geliştirmiş, ideolojik yetkinlik kazanmıştır. Bundan dolayı her zaman duruş sahibi bir yoldaş olarak tanınmış ve sevilmiştir. Gerilla saflarına katıldığı 1996 yılından 2003 yılına kadar Garê’den Zagroslar’a, Xinêrê’den Qendîl’e kadar birçok alanda gerillacılık yapmıştır. Bu süre içerisinde kendisini askeri ve ideolojik anlamda güçlendirmeye çalışmıştır.
Düşmanın Önderliğimizi uluslararası bir komplo ile tutsak etmesinden sonra büyük bir öfke duyan Rojbîn yoldaşımız, Hareketimizi içten teslim almaya çalışan tasfiyeci eğilime karşı da sonuna kadar tavır sahibi olmuştur. Önder Apo’ya olan bağlılığını her şeyin üzerinde tutmuş, hiçbir şeyin kendisi ile Önderlik arasına girmesine izin vermemiştir. Tasfiyeci anlayışların gerillayı marjinalize etmeye çalıştığı bir dönemde Rojbîn yoldaşımız, işgalci Türk devletine karşı savaşmak için 2003 yılında yüzünü Bakurê Kurdistan’a dönmüş, Dêrsîm sahasına yönelmiştir. Dêrsîm alanında yaklaşık yedi yıl pratik yürüten Rojbîn yoldaşımız, bu süreç içerisinde cesareti, fedakarlığı ve emekçi özellikleri ile öne çıkmış, örnek bir YJA Star militanı ve komutanı olmuştur. Dêrsîm alanında düşmana karşı yapılan etkili eylemlerin içerisinde yer almış, bu eylemlerdeki katılımı ve başarısı ile öncülük rolünü yerine getirmiştir. Yedi yıllık pratik süreç içerisinde birçok yoldaşının şehadetine tanıklık eden Rojbîn yoldaşımız, her bir şehit yoldaşının amacını kendi amacı bilmiş, anılarını yüreğinde taşıyarak daha güçlü bir katılımı esas almıştır. Zorlu Dêrsîm pratiği ile askeri anlamda büyük tecrübeler edinen Rojbîn yoldaşımız hızla komutanlaşmış, devrim görevlerini daha fazla omuzlamaya başlamıştır.
2010 yılında Medya Savunma Alanları’na dönen Rojbîn yoldaşımız, yedi yıllık Dêrsîm pratiğini çözümlemek, pratik anlamda eksik kaldığı noktaları düzeltmek ve Kadın Özgürlük İdeolojisi’nde derinleşmek için Şehit Bêrîtan Özgür Kadın Akademisi’nde eğitime dahil olmuştur. Devrimcilik yaşamında ilk defa sadece kadın yoldaşlarıyla özgün bir ortamda bulunmanın ve eğitim görmenin mutluluğunu yaşayan Rojbîn yoldaşımız, bu fırsatı çok iyi değerlendirerek hem özgür kadın çizgisinde derinleşmek hem de yeni dönem görevlerine daha fazla sarılmak istemiştir. Genç ve tecrübesiz arkadaşlarla aynı eğitim ortamını paylaşan Rojbîn yoldaşımız yaşamsal, örgütsel ve askeri tecrübelerini yoldaşlarıyla paylaşmış, bu anlamda öncülük görevini yerine getirmiştir. Eğitim sürecinde Önderlik ve PKK gerçekliği üzerine derinlikli yoğunlaşmalar yaşamış, PKK’nin insanlığın özgür gelecek umudunun temsilcisi olduğu belirlemesini yapmıştır. Yine Önderlikle birlikte yaşamanın Önderliğin hissedilmesi ile mümkün olduğunu belirtmiş, her anı’nı Önderlikle yaşamanın çabasında olmuştur. Yine çocukluk hayali olan Önderlikle Amed’de buluşma hayaline ancak Önderliği yaşayarak sadık kalabileceğinin derin bilincinde olmuştur. Eğitim sürecini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra Devrimci Halk Savaşımızın en doğru bir şekilde pratikleşmesi için önemli görevler üstlenmiş, bu görevlerini başarılı bir şekilde yerine getirerek dönem görevlerine yaklaşımını açıkça ortaya koymuştur. Devrimci Halk Savaşı’nın ancak öncü komutanlarla mümkün olduğunun bilincinde olan Rojbîn yoldaşımız yaşamsal duruşundan, askeri duruşuna kadar bütünlüklü bir komutan olarak tüm yoldaşlarınca örnek alınmıştır.
Medya Savunma Alanları’nda belli bir süre pratik yürüttükten sonra, düşmanın Hareketimize ve halkımıza yönelik soykırım politikalarına cevap olabilmek için yüzünü Botan’a; Egîd, Azime, Zelal, Rahime, Adil, Gulbahar, Delal ve Egîd Civyanların mekanına dönmüştür. 2016 yılında eyalet komutanlığı üyeliği görevi ile Botan’a geçen Rojbîn yoldaşımız, fedai tarzdaki katılımı ile düşman saldırılarına karşı an be an direnişi örgütlemiş, düşman her ne şekilde saldırırsa saldırsın, buna karşı Apocu fedai ruhla mücadelede ısrarcı olunacağını kanıtlamıştır. Düşmanın Özyönetim Direnişi’nde halkımıza karşı katliamlar gerçekleştirmesini büyük intikam eylemlerinin gerekçesi yapmış, bu anlamda Botan alanında geliştirilen birçok eylemin planlayıcısı ve koordinesi olmuştur. Özellikle Sêrt Özyönetim Direnişi’nde 15 Temmuz 2016 günü yapılan başarılı devrimci hamleyi bizzat örgütleyip yürütmüş, Sêrt ilinin büyük bir bölümünü denetim altına almış, ancak bu devrimci hamlenin aynı gün meydana gelen şaibeli darbe girişimine denk gelmesi nedeniyle fazla gündemleşmemiştir. Mütevazı ve halkçı yanları ön planda olan Rojbîn yoldaşımız YPS komutanı olarak önemli görevler üstlenmiş, Botan alanında mücadele yürüttüğü süre boyunca Botan halkımızın sevgi ve saygısını kazanmıştır. Özellikle Devrimci Halk Savaşımızın başarıya ulaşabilmesi için derin bir yoğunlaşma ve çabanın sahibi olan Rojbîn yoldaşımız mücadelesi ile Mehmet Tunç, Sêvê Demir, Pakize Nayır, Fatma Uyar ve Zeryanların özgürlük umutlarını diri tutmuştur. Zafere inancı büyük olan Rojbîn yoldaşımız bunun için gece gündüz demeden mücadele etmiş, emek vermiştir. Bundan dolayı yoldaşları için her zaman örnek alınacak bir komutan olmuştur. Düşmana karşı taviz vermeyen duruşunu son nefesine kadar koruyan Rojbîn yoldaşımız 22 Ocak 2023 günü gelişen düşman saldırılarına karşı da fedaice direnerek şehadete ulaşmıştır. Yoldaşları olarak Rojbîn Dêrsîm gibi bir komutanın emri altında savaşmaktan her zaman gurur duyacağız.
Partimiz PKK halkımızın özgürlük umudunu yeniden dirilterek Kurdistan’da onurlu bir yaşamı ve en zor koşullara rağmen kesintisiz direniş geleneğini yaratmıştır. Yurtsever halkımız, Önder Apo öncülüğünde gelişen partimiz PKK’nin mücadelesini Kurdistan’da serhildanlarla karşılamış ve zafer yürüyüşüne büyük bir coşkuyla katılmıştır. Kurdistan’ın direniş merkezi kadim Botan halkımız, mücadelemizi ilk sahiplenen alanlardan olmuştur. Kurdistan Özgürlük Gerillası Botan topraklarında kök salarak işgalcilere karşı tarihi bir direniş geliştirmiş ve Kurdistan’ın her alanına yayılmıştır. Şirnex, Qileban’a bağlı Bêceh köyünde dünyaya gelen Delîla yoldaşımız, partimiz PKK’nin yarattığı bu direniş kültürüne bağlı yurtsever bir ailemizde büyümüştür. Yurtsever ve direnişçi Goyî aşiretine mensup olan yoldaşımız, Kurdistan’da işgalcilerin dayattığı ihanet ve işbirlikçiliğe karşı onurlu ve özgür yaşam çizgisini yükselten partimiz PKK’yi çocukluk yaşlarından itibaren tanıma şansına sahip olmuştur. Partimiz PKK saflarında birçok şehidi olan ve özgürlük hayallerini gerçekleştirmek için çekinmeden mücadeleye atılan değerli Encü ailesine mensup olan yoldaşımız, şehit yoldaşlarımızın kahramanlık hikayelerini dinleyerek büyümüştür. Neolitik Devrim’in merkezi olan kutsal Kurdistan topraklarında güçlü toplumsal bağların ve kadın öncülüğünün yaşamda etkisini hissettirdiği Goyî aşiretinde Kurdistani değerleri kişiliğine nakşederek güçlü bir karakter geliştiren Delîla yoldaşımız, genç yaşında halkımıza karşı yapılan acımasız saldırılara tanıklık etmiş ve sömürgeci Türk devletine karşı büyük bir öfke sahibi olmuştur. Sömürgeciler tarafından yoksullaştırılan ve Önder Apo’nun deyimiyle “Nan’ın vatanında Nan’sız bırakılan” halkımız, yaşamını devam ettirmek için her gün büyük tehlikeleri göze almak zorunda kalmıştır. 28 Aralık 2011 gecesi Roboskîli 34 Kürt gencinin işgalci Türk ordusu tarafından doğrudan hedef alınarak şehit edilmesi, Delîla yoldaşımızın sömürgeci devlet gerçeğini somut olarak görmesini ve tanımasını sağlamıştır.
Ailesinden ve yurtsever çevresinden aldığı direniş kültürü ve özgür yaşam arayışı Delîla yoldaşımızın mücadeleci bir kişilik geliştirmesini sağlamış, PKK saflarına katılarak Önder Apo felsefesinin takipçisi olma kararlılığı geliştirmiştir. Halkımızı köklerinden koparak kimliksizleştirmeye çalışan ve bu temelde özellikle Kürt gençlerini hedef alan sömürgeci Türk devletinin asimilasyon politikalarını da yakından gözlemleyen yoldaşımız, tepkisini örgütlü mücadeleye aktarmayı esas almıştır. Sömürgeci Türk devletinin 2015 yılında halkımızın özgürlük iradesinin somutlaşmış hali olan Kurdistan Özgürlük Gerillası’nı tasfiye etme temelinde geliştirdiği saldırılar Delîla yoldaşımız için son nokta olmuştur. Bir akrabasıyla birlikte iki gün yürüyen ve bütün sıkıntılara rağmen pes etmeyerek gerilla alanlarına ulaşan yoldaşımız, özgürlük iradesini bir kes daha göstermiş ve hep hayalini kurduğu Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılmıştır.
Büyük bir heyecan ve coşkuyla özlemini duyduğu yaşama katılan yoldaşımız, temiz özü, doğal özellikleri ve güçlü iradesiyle hızla gerilla yaşamıyla bütünleşmiştir. Direnişçi Kürt kadınının en güçlü özelliklerine sahip olan yoldaşımız, Roboskî katliamı başta olmak üzere halkımıza karşı geliştirilen bütün saldırılara karşı işgalcilerden hesap sormayı önüne temel hedef olarak koymuş ve bu çerçevede profesyonel bir gerilla olmak için büyük bir emek ortaya koymuştur. Stranlarıyla büyüdüğü ve militan kişiliğine büyük bir hayranlık duyduğu Şehîd Delîla Meyaser yoldaşımızın adını alarak Şehîd Delîla şahsında bütün şehitlerimizin mücadelesini sahiplenerek zafere taşımak için durup dinlenmeden bütün yaşantısını devrim mücadelemize adamıştır. Heftanîn alanında ilk gerillacılık pratiğini yürüten Delîla yoldaşımız, kısa sürede öncü bir militana dönüşmüş, bulunduğu her ortamda güven yaratan örnek bir PKK ve PAJK militanı olmuştur. Önder Apo’nun geliştirdiği demokratik, ekolojik ve kadın özgürlüğünü esas alan yaşam felsefinde derinleşmek için bulduğu bütün zamanı yoğunlaşmaya ayıran Delîla yoldaşımız, kısa sürece büyük bir gelişim sahibi olmuştur. Birçok alanda yetkinleşen yoldaşımız, Partimizin önüne koyduğu bütün görevleri üstün bir başarıyla yerine getirmeyi esas almış ve bu çabası güçlü bir şekilde pratiğine yansımıştır. Genç bir kadın olarak bulunduğu her ortamda öncülük yapan Delîla yoldaşımız, Şehîd Berîtan’ın izinde yürüyerek kısa sürede komutanlaşarak önemli sorumluluklar üstlenmiş ve başarılı bir şekilde Partimize, halkımıza hizmet etmiş; öncü bir YJA Star komutanı olmuştur. Katıldığı başarılı pratiklerle büyük bir deneyim kazanan yoldaşımız, Demokratik Modernite Gerillacılığı’nda uzmanlaşmıştır. Bakurê Kurdistan’da gerillacılık yürütmek için sürekli kendisini geliştirmiş ve bu talebinde her zaman ısrarcı olmuştur. Delîla yoldaşımız 2019 yılında, doğup büyüdüğü ve gerillacılığın merkezi olan Botan’a Önder Apo felsefesiyle donanmış öncü bir PKK militanı olarak dönmüştür. İşgale, işgalciye, ihanete ve işbirlikçiliğe asla geçit vermeyen Delîla yoldaşımız büyük bir heyecanla kadim Botan topraklarında gerillacılık yürütmüştür. Mücadelemizde önemli görevler alarak devrime fedaice hizmet eden öncü komutanlarımız Şehîd Mehmet Goyî, Serbest Goyî, Berxwedan, Bêrîtan, Zîlan ve Sorxwîn yoldaşlarımızın direniş mirasını yükseltmiştir. Botan’da yoldaşlarıyla birlikte işgalcilere ağır darbeler vuran Delîla yoldaşımız, savaşında olduğu kadar güçlü yoldaşlığıyla da her zaman örnek bir PKK militanı olmuştur. Sara Tolhildan Goyî ve Rûken Zelal’in fedailik, savaş ve yaşam duruşunu yaşamına ve savaşına yansıtan Delîla yoldaşımız, ihanet ve işbirlikçiliğe karşı direniş ve zaferin adı olmuş, son mermisine kadar savaşarak şehadete ulaşmıştır. Delîla yoldaşımızın işgalcilere karşı yürüttüğü amansız direniş geride kalan biz yoldaşları tarafından devralınarak mutlaka zafere taşınacaktır.
Binlerce yıllık kadim kültürüyle tanınan, mücadelemizin öncü merkezlerinden olan Wan, özgürlük mücadelemizin ortaya çıktığı ve halklaştığı ilk günlerden itibaren faşizme karşı amansız bir mücadele içine girmiştir. Özgürlük mücadelemiz halkımızın özgürlük umutlarını yeniden yeşertmiş, halkımız da binlerde seçkin evladını bu uğurda şehit vererek Hareketimiz etrafında kenetlenmiştir. Bu dönemde daha önce de olduğu gibi direnişçi karakterinden ödün vermeyen halkımız bu onurlu duruşundan dolayı işgalci Türk devletinin hedefi haline gelse de mücadelesini büyüterek her saldırıya cevap vermiştir. Sıla yoldaşımız da böyle bir kültürün içerisinde, Wan’ın Şax ilçesine bağlı Xaviştan köyünde yurtsever, köklerine ve kültürüne bağlı bir aile ve çevrede büyümüştür. Özgürlükleri için bedeller veren bir aile ve çevrede doğması Sıla yoldaşımızın daha çocukluğunda PKK’yi tanımasına ve sempati duymasına neden olmuştur. Gerillaya karşı ilgisi ve sevgisi her geçen gün katlanarak büyüyen Sıla yoldaşımız, kendisinin de gerilla saflarında ve mücadele içerisinde olacağı günlerin hayalini kurmuştur. Yine genç yaşlarında kadına dayatılan toplumsal baskı ve yaşam tarzı Sıla yoldaşımızda derin çelişkiler yaratmıştır. 2010 yılında hayalini gerçekleştirme fırsatı bulan Sıla yoldaşımız, gerillanın kıblesi olan Botan’da gerilla saflarına katılmıştır.
Devrimcilik yaşamına Botan’da başlayan Sıla yoldaşımız, gerilla içerisindeki sevgi ve saygı temelindeki yoldaşlık ilişkilerinden etkilenmiş ve tüm yaşamında bu yoldaşlık ilişkilerini kendisine temel yapmıştır. Yine mevcut toplumsal yapının kadına biçtiği rolün ve dayattığı yaşam tarzının aksine PKK’de kadınların kendilerini adeta yeniden yarattığını görmüş ve kendisini yeniden yaratma sürecine gitmiştir. Köy ortamında emekle iç içe büyüyen Sıla yoldaşımız, gerillaya katıldıktan sonra da emekçi, fedakar ve hesapsız katılımıyla yoldaşları tarafından saygı duyulan bir yoldaş olmayı başarmıştır. Kısa sürede gerilla yaşamına adapte olan Sıla yoldaşımız önemli bir askeri düzey yakalamayı başarmıştır. Askerlikte yarattığı gelişmeyi daha da geliştirmek isteyen Sıla yoldaşımız, branş eğitimleri görmüş ve eğitim süreçlerini başarıyla tamamlamıştır. Sadece askeri düzeyde gelişmenin profesyonel bir gerilla için eksik olacağının farkında olan Sıla yoldaşımız kendini ideolojik yönden de geliştirmeyi ihmal etmemiştir. Yine kadın özgürlük çizgisinde daha da derinleşmek, Kadın Kurtuluş İdeolojisi’ni daha iyi anlayabilmek ve içselleştirebilmek için Şehîd Berîtan Özgür Kadın Akademisi eğitimlerine katılmıştır. Aldığı eğitimlerle özgür kadın çizgisine daha fazla yoğunlaşan Sıla yoldaşımız eğitim sürecini tamamlayarak branşında uzman, profesyonel bir YJA Star gerillası olarak pratiğe yönelmiştir. İlk pratik deneyimini gerilla saflarına katıldığı alan olan Botan’da yaşamıştır. Aldığı askeri eğitimleri pratikleştirmenin çabası içerisinde olan Sıla yoldaşımız, yaşama güçlü ve öncü katılımı ile bulunduğu tüm alanlarda yoldaşlarının da askeri ve ideolojik açıdan gelişmesine en güçlü bir şekilde destek olmuştur. Emekçi ve mütevazi yapısı ile tüm yoldaşlarına eşit bir şekilde yaklaşan Sıla yoldaşımız alana yeni gelen ve yeni katılan birçok gerillanın alana adapte olmasına öncülük etmiştir. Botan’da uzun yıllar aktif savaş içerisinde pratik yürüten Sıla yoldaşımız yetkin bir YJA Star komutanı olarak savaştaki cesareti ve kararlılığı, yaşamdaki sadeliği ve emekçiliği ile tüm yoldaşlarına örnek olmuştur. Özgür kadın çizgisinden taviz vermemiş ve ilkelerini yaşamsallaştırmanın mücadelesi içerisinde olmuştur. Sıla yoldaşımız Botan’da kaldığı uzun yıllar boyunca neredeyse bütün alanlarda pratik yürütmüş alanın her karışında emek vermiş ve ter dökmüştür. Yoldaşlarına hizmet etmekten geri durmayan Sıla yoldaşımız bu özelliğiyle yoldaşlarının saygısını kazanmıştır. Zîlan çizgisini yaşamsallaştırmanın mücadelesi içerisinde olan Sıla yoldaşımız, bulunduğu tüm alanlarda da bu çizginin takipçisi olmuş, öncü bir YJA Star komutanı olmayı başarmıştır.
Botan alanında işgalcilere ağır darbeler vurulan birçok eylemde öncü rol oynayan Sıla yoldaşımız, daha ağır darbeler vurmanın arayışından hiç vazgeçmemiştir. Uzun yıllar kaldığı Botan alanında YJA Star hareketli timlerinin komutanlığını yapan Sıla yoldaşımız tüm alanlarda bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ile emek vermiştir. Yaşam ve savaştaki duruşuyla yiğit Botan kadınlarını en seçkin temsilcilerinden olmuştur. Büyük komutanımız Egîd yoldaşımızın izinden emin adımlarla yürüyen Sıla yoldaşımız, yaşamda Zîlan çizgisini uzun yıllar boyunca korumuş ve bu çizginin yaşamsallaştırılmasına öncülük etmiştir.
Sıla yoldaşımız sadeliği, emekçi kişiliği, kararlılığı ve yoldaşlık sevgisiyle biz yoldaşlarına büyük bir miras bırakmıştır. Biz de yoldaşları olarak Sıla yoldaşımız şahsında bütün şehitlerimizin miraslarına sahip çıkacağımızın, anılarını ve hayallerini zaferle taçlandıracağımızın sözünü veriyoruz.
Nûda yoldaşımız, direniş merkezlerimizden olan Wan’ın Şax ilçesinde dünyaya gelmiştir. Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne verdiği sınırsız destekle öne çıkan ve serhildanlar kentine dönüşen Wan’ın direniş kültürüyle iç içe büyüyen Nûda yoldaşımız, mücadelemizi erken yaşlardan itibaren tanıma şansına sahip olan yoldaşlarımızdan olmuştur. Yurtsever Ertûşî aşiretine mensup olan yoldaşımızın ailesinden ve yakın çevresinden birçok kişinin halkımızın onur ve özgürlük mücadelesine katılması, yoldaşımızın partimiz PKK ve Önder Apo felsefesini yakından tanıma arzusunu büyütmüştür. Emekçi bir ailede yetişmiş olması yoldaşımızın emekçi özelliklerinin ön plana çıkmasını sağlamıştır. İnsanlığın en büyük ve en etkili devrimine öncülük eden kadının toplum içinde yok sayılması ve iradesinin kırılması gerçeğini gören yoldaşımızın arayışı daha fazla artmış ve bu arayış Nûda yoldaşımızı partimiz PKK ile buluşturmuştur. Onurlu bir Kürt kadını olarak daha fazla ve keskin bir mücadeleyle halkımızın özgürlük hayallerini gerçekleşeceğine inanan Nûda yoldaşımız, 2012 yılında Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılmıştır.
Önder Apo felsefesinde ve Kadın Özgürlük İdeolojisi’nde derinleşmeyi devrimci yaşamının merkezine koyan yoldaşımız, büyük bir istekle kendisini öğrenmeye adamış ve kısa sürede büyük bir çıkış yapmıştır. Metîna alanında ilk gerillacılık eğitimini aldıktan sonra öğrendiklerini hızla pratiğe aktarmıştır. Metîna, Heftanîn ve Qendîl başta olmak üzere birçok alanda pratik yürüten yoldaşımız tecrübeli ve öncü bir YJA Star gerillası olmuştur. DAİŞ çetelerinin halkımızı soykırıma uğratmak için geliştirdiği insanlık dışı saldırılara karşı yoldaşlarıyla birlikte Maxmur ve Kerkuk alanlarına geçen Nûda yoldaşımız, soykırımcılara karşı etkili bir mücadele yürütmüştür. Halkımızı soykırım saldırılarından kurtararak yoldaşlarıyla birlikte çok sevdiği Kurdistan’ın özgür dağlarına dönmüştür. Katıldığı pratikler ve aldığı eğitimlerle uzman bir gerillaya dönüşen Nûda yoldaşımız pratikçi, emekçi ve fedakâr özellikleriyle bütün yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazanmayı bilmiştir. Sürekli kendini geliştiren yoldaşımız, sahip olduğu güçlü yoldaşlık sevgisini her fırsatta yansıtmış ve genç yaşına rağmen olgun bir kişilik sahibi olmuştur. PKK ve PAJK çizgisinin yiğit bir militanı olarak her zaman en zorlu alanlarda bulunarak devrim mücadelesine hizmet etmeyi esas alan yoldaşımız, Bakurê Kurdistan’da, özellikle Botan’da gerillacılık yürütmek için sürekli ısrar etmiştir. Bu çerçevede kendini eğiten ve donatan Nûda yoldaşımız, 2019 yılında büyük özlem duyduğu Bakurê Kurdistan’ın Botan alanına geçmiştir. Hayalini kurduğu alanda gerillacılık yapma şansına kavuşan Nûda yoldaşımız bu moral ve enerjiyle Botan’a geçmiş ve işgalcilere karşı etkili bir direniş sergilemiştir. Birçok eylemde en ön safta yerini alan yoldaşımız, Botan’da yoldaşlarıyla birlikte yeni dönem gerilla taktiklerini kullanarak en beklenemedik yerde ve an’da işgalcilere ağır darbeler vurmuştur. On yılı aşan bir süre boyunca Kurdistan dağlarında Şehîd Delal Amedler’in ve Azê Malazgîrtler’in fedailik çizgisinde gerillacılık yürüten Nûda yoldaşımız, devrimci yaşantısı boyunca halkımızın özgürlük hayallerini somuta kavuşturmak için durup dinlenmeden çalışmış ve en ön cephelerde savaşmıştır. Savaş alanlarında edindiği tecrübeyle her koşul altında yoldaşlarına öncülük yapan Nûda yoldaşımız, öncü Bir YJA Star komutanı olarak üzerine düşen bütün sorumlulukları üstün bir başarıyla yerine getirmiştir. Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarında kısa sürede yetkin bir militana dönüşen; Önder Apo’ya, şehitlerimize ve Partimize sarsılmaz bir bağla bağlanan Nûda yoldaşımız, fedailer çizgisinde yürüyerek işgalcilere karşı son mermisine kadar savaşarak şehadete ulaşmış ve biz geride kalan yoldaşlarına zafer emri vermiştir.
Dîrok yoldaşımız efsanevi komutanımız Egîd’in (Mahsum Korkmaz) işgalcilere ilk vurduğu ve halkımızın işgallerle dolu olan makus tarihini tersine çevirdiği Sêrt’in Dihê ilçesinde yurtsever bir ailede doğmuştur. Küçüklüğünden itibaren büyüklerinden halkımızın çektiği acıları, yenilgileri, talan ve işgalleri dinleyerek büyümüştür. Bu durum Dîrok yoldaşımız da düşmana karşı büyük bir öfkenin oluşmasını sağlamıştır. Yine öncü komutanımız Egîd’in tarihi çıkışının kahramanlık hikayesi de Dîrok yoldaşımızda halkımızın özgür yarınlarına dair umutlarının her zaman diri kalmasına yol açmıştır. Halkımızın büyük bedeller vererek hak ettiği bu özgürlüğün ancak mücadele edilerek yaratılabileceğinin farkında olan Dîrok yoldaşımız, her zaman mücadele arayışında olmuştur. Düşmanın Kurdistan’daki varlığını hiçbir zaman hazmetmeyen Dîrok yoldaşımız, düşmana karşı yapılabilecek en küçük bir eylemi de değerli bulmuştur. Bundan dolayı her zaman düşman karşısında eylem halinde olmayı kendisi için vazgeçilmez bir ilke olarak belirlemiştir. Sömürgeci Türk devletinin asimilasyon ve soykırım politikalarının farkında olan Dîrok yoldaşımız bunun özellikle okullarda sistemli bir şekilde yürütüldüğünü bilince çıkarmıştır. Düşmanın halkımızı asimile etmek için özellikle kadınları hedef aldığının bilincinde olmuş, buna karşı sürekli mücadele halinde olmuştur. Bir yandan mücadele ederken bir yandan da bu mücadelesini daha fazla büyütmenin arayışında olan Dîrok yoldaşımız, bunu ancak gerilla saflarına katılarak mümkün olabileceğini bilmiştir.
Bu temelde 2013 yılında Gabar alanından gerilla saflarına katılmıştır. İlk gördüğü gerillaların yaklaşımlarından, yoldaşlıklarından derinden etkilenmiş; onlara layık olmayı tüm devrimci yaşamının parolası yapmıştır. Kısa bir süre Gabar alanında kalan Dîrok yoldaşımız daha sonra Medya Savunma Alanları’na geçmiştir. Burada aldığı temel eğitimlerle gerilla yaşamı, savaş tarzı ve taktiği konularında derinleşmiştir. DAİŞ çetelerinin halkımızın kazanımlarına yönelik saldırılarına karşı halkımızla birlikte direniş mevzilerinde yer almıştır. DAİŞ çetelerine karşı savaşta birçok yoldaşının şehadete ulaşması karşısında her ne kadar derinden etkilenmişse de, bunu daha fazla mücadele etmenin zemini yapmıştır. Bu anlamda kendisini ideolojik olarak daha fazla yetkinleştirmiş ve mücadelesini daha keskin bir şekilde yürütme kararı almıştır. Çetelere karşı savaşında görevini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra tekrar Kurdistan dağlarına dönen Dîrok yoldaşımız, mevcut katılım düzeyinin içerisinden geçilen sürece cevap olamayacağına kanaat getirmiştir. Düşmanın tüm imkanlarıyla halkımıza saldırarak soykırım siyasetini sonuca ulaştırmaya çalışması karşısında Apocu bir militan olarak fedaice bir katılımı esas alması gerektiğini düşünmüştür. Bu amaçla 2017 yılında Hêzên Taybet çalışmalarına dahil olmuştur. Berîtan ve Zilanların ardılı olarak fedailiği bir yaşam tarzı olarak ele alan Dîrok yoldaşımız tüm yaşamı boyunca devrim çalışmalarına katılımından, yoldaşlık ilişkilerine kadar her zaman fedailik çizgisini esas almıştır. Yaşamdaki fedai duruşunu aldığı eğitimlerle daha da güçlendirmiştir. Ulaştığı yoğunlaşma düzeyi ile halkımızın özgürlük mücadelesine daha fazla katlı sunmak isteyen Dîrok yoldaşımız, bu temelde Bakurê Kurdistan’a geçmek istemiştir. Bu istemini gerçekleştirmek için kendisini askeri anlamda daha fazla derinleştirmiş, ideolojik ve örgütsel anlamda keskin bir tarza ulaşmıştır.
Bakurê Kurdistan’a gitme önerisi kabul edildikten sonra büyük bir coşku ve heyecanla yüzünü doğduğu topraklara, Botan’a dönmüştür. Botan alanına gittiği ilk andan itibaren fedaice ve coşkulu katılımı ile tüm yoldaşlarının saygısını kazanmıştır. Kendine olan güveni, inisiyatifli ve zeki kişiliği ile yer aldığı her çalışmayı mutlaka başarıya ulaştırmayı amaçlayan Dîrok yoldaşımız bu özellikleriyle kısa sürede öncü bir militan olmuştur. Hesapsız katılımı ile yeni dönemin ruhunu çok iyi yansıtan Dîrok yoldaşımız öncü bir YJA Star komutanı olarak bulunduğu Besta alanında son nefesine kadar direnerek fedailiğini zirveleştirmiştir.
5 Şubat 2023
HPG BASIN İRTİBAT MERKEZİ
YORUM GÖNDER