İKİ AYLIK EYLEM BİLANÇOSU
Savaş gerçekliğini en yakıcı hali ile yaşadığımız bu süreçte Kürt halkı, kadını ve gençliği olarak kendimizi, kimliğimizi, tarihimizi, düşman gerçekliğini bütün yalınlığı ile sorgulamamız gerekmektedir. Hiç birimizin bu savaşın dışında olduğumuzu iddia edemeyeceği gibi, bu saldırıların karşısındaki mücadelenin dışında kalabileceğimizi düşünmemiz de bizler için ancak bir gaflet durumu olacaktır. Buna ne beynimiz ne vicdanımız ne de eriştiğimiz yaşam tecrübemiz izin vermeyecektir. Bu halkın en güzel kızları, oğulları faşist Türk devletinin attığı kimyasallar ile namerdane şehit edilirken hangi ana, baba, kardeş, amca, teyze, dost görmedim, duymadım diyebilir. Hangi hala, dayı, komşu, arkadaş buna kayıtsız kalabilir. Kimyasal silahlar, dünya savaş yasalarına aykırıdır, savaş ahlakının dışındadır fakat TC devleti zaten değil savaş kurallarına, insanlık ahlakına uyan hiçbir davranışın sahibi olmamıştır zaten. TC faşist devleti bir insanlık ayıbıdır. TC sömürgeciliği tarihi, kendi halkına, ordusuna dahi akla gelmeyen vahşi saldırı örnekleri ile doludur. Dünya kapitalist sistemi zaten üç maymunlara oynayan kurulu bir haksızlıklar organizasyonudur, çıkar piyasasıdır. Tek gerçek halktır. Tek hakikat örgütlenen, mücadele eden, savaşan halk gerçekliğidir. Rêber APO büyük bir dirayet, bilgelik, inanç, irade, cesaret ile bütün yaşamını halkının özgürlüğüne adadı. Kürdistan sömürgedir tarihi tespiti dostu da düşmanı da sarstı. Çünkü yerin yedi kat altına gizlenmiş olan bir hakikat gün yüzüne çıkmaktaydı. Bu hakikat sömürgeciliğin bütün çıplaklığıydı. 24 yıldır süren İmralı işkence süreci TC faşizminin ve dünya komplogerlerinin kendi çıplaklığını saklama arayışıdır. Bu faşizme karşı özgür halk gerçekliği için emsalsiz bir mücadele içerisinde olan Önderliğimizin fiziki özgürlüğü bizler için artık ertelenemez bir sorumluluktur.
Faşist Türk devletinin tarihi Kürt düşmanlığı derinleşerek devam etmektedir. Bizlere karşı tek politikası vardır; inkâr ve imha. Bu politika üzerinden yaşamı cehenneme çevirmeye, halkı nefes alamayacak bir düzeye getirmeye ant içmiştir. Şunu iyi bilmeliyiz ki resmi zindanlardaki binlerce tutsağın yanı sıra Kürdistan ve Türkiye açık birer cezaevi haline getirilmiştir. Yediden yetmişe herkes düşüncede ve yaşamda birer esir haline getirilmeye çalışılmaktadır. Bu faşizme en yakından maruz kalanlar bizleriz, bu faşizm yok sayılamaz, bu vahşete sessiz kalınamaz.
Kürt halkı olarak özgürlüğe kilitlenmiş, direnen ve savaşan bir gerçekliğimiz bulunmaktadır. Her yerde örgütlenmeli, her yerde hesap sormalıyız. Örgütlü halk gerçekliği, küçülmüş zayıflamış devletli sistem anlamına gelmektedir. Örgütlenerek eylemsel kılınan bir halk gerçekliğimiz yoksa kanımıza dadanmış olan bu sınırsız sömürü hiçbir biçimde ortadan kaldırılamaz.
Nasıl yaşayacağız? Ve nereden başlayacağız? Önderliğimizin de belirttiği gibi ‘Var olmak ve özgür yaşamak ancak savaşan halk gerçeği düzeyine gelinirse mümkün olabilir, o zaman varlığımızı koruyarak özgür yaşayabiliriz.’ Bu temel ilke üzerinden bütün Kürt halkı, kadını ve gençliği olarak varlığını koruma, ülkesini savunma, özgürlüğünü sağlama, Önderliğine, gerillasına sahip çıkma insanlığımızın gerekliliğidir. Bu gereklilik esası ile devrimci halk savaşını bulunduğumuz her yerde düşmana karşı öfkeye evirterek, bulduğumuz ya da oluşturduğumuz her fırsatta bu düşmanı darbelemek sürecin asıl savaş dili olmaktadır. Herkesin bu temelde inisiyatif alarak her yerde, her an, her biçimde bu TC devlet terörünü, faşizmini, sömürgeciliğini hedeflemesi hem Türkiye metropollerinde hem de Kürdistan’da halk demokrasisine muhtaç kılınması anlamına gelecektir. Bu temelde YPS- YPS JIN olarak verilen 50. Yıl Zafer Hamlesinin 2 aylık bilançosunun yanı sıra Türkiye’nin ve Kürdistan’ın birçok yerinde inisiyatif alınarak yapılan bazı eylemselliklerin oluğunu duyuyor, biliyor, takip ediyoruz. Halk olarak inisiyatif alma gelişmişse devrimci halk savaşı bilinci büyük oranda netleşmiştir.
Örneğin; Kürt geçleri tarafından inisiyatif kullanılarak 3 Ağustos’ta Şırnak’ta askeri birliğin mühimmat deposu patlatıldı, 10 Eylül’de Konya’da şeker fabrikası yakıldı, 29 Ağustos ve 23 Ekim’de İstanbul’da iett otobüsleri yandı, 16 Ekim’de 24 katlı rezidans yandı, yine bursa da, İstanbul’da Mersin’de, Adana’da, Kocaeli’nde ve diğer illerde bunlara benzer eylemler gerçekleştirildi. Bu eylemler basın ayağına ulaşmadı fakat inisiyatif alınarak yapılan eylemlerin arttırılması sonucunda, genel bir devrim gündemi olarak basına yansıyacak bir düzeye getirmek önemli olandır zaten. Devrimci halk savaşının en önemli boyutu bu olmaktadır. Bu konuda inisiyatif alınarak birçok yerde harekete geçildiğini biliyoruz. İnisiyatif alarak bu süreç karşısında devrimcileşen ve savaşan halk gerçekliği misyonunu üstlenen bütün timleri, birimleri zaferin mutlak ve yakın olduğuna olan inancımız ile selamlıyoruz.
Yaşasın Savaşan Halk Gerçekliği!
İki aylık eylem bilançosu şu şekildedir:
Şehit Şervan Erkendi misilleme timimiz, Besta bölgesinin Kaniya Mir Mevkii-Navyan köyü yakınlarında, orman kıyımı yapan bir traktörün geçişi esnasında sabotaj taktiği ile eylem gerçekleştirmiştir. Bu eylemde netleştirilen Özgür Babat, Mervan Bilen, Dindar Benek, Hasan Babat adlı korucu kontralar yaralanmışlardır.
Şehit Canfeda Sason YPS JIN misilleme timimiz 25 Eylül’de Amed ’in Farqîn ilçesi Yenişehir Mahallesinde trafik polisi aracına yönelik ses bombası ile eylem gerçekleştirdi.
Şehit Çiya Zap misilleme timimiz 27 Eylül’de İstanbul Kasımpaşa’da bulunan şok markete yönelik eylem gerçekleştirdi.
Şehit Erdal Şahin YPS JIN misilleme timimiz 28 Eylül’de faşist AKP-MHP rejimine karşı, İstanbul Ümraniye ülkü ocakları bürosunu yakmıştır.
Şehit Zelal Xerzan misilleme timimiz 17 Ekim’de Amed’in şehitlik semti Ali Pınar Mahallesinde, gardiyanları, siyasi tutsaklar Amed D tipi zindanı 1 nolu F tipinden 2 nolu F tipi zindanına getirip götüren otobüse yönelik eylem gerçekleştirdi.
Şehit Arjîn Amed YPS JIN misilleme timimiz tarafından 26 Ekim’de Aydın efelerde Şaban Koyuncu adlı AKP’li şahsın gelinlikçi dükkanı uyarı amaçlı ferdi silah ile tarandı.
Şehit Cudi Faraşîn YPS JIN misilleme timimiz tarafından 30 Ekim’de Van’ın Başkale ilçesi Yeni Mahallede devriye atan zırhlı polis aracına yönelik eylem gerçekleştirildi.
Şehit Diren Van misilleme timleri 31 Ekim’de Amed’in Bağlar ilçesinin Fatih Caddesi, Göçmenler Caddesi ve Seyrantepe’de eş zamanlı yol kesme eylemi gerçekleştirdi.
Şehit Sara Tolhildan YPJ JIN misilleme timi tarafından 3 Kasım’da Adana’nın Seyhan ilçesi Orçun Kubat Kışlasına yönelik eylem gerçekleştirildi.
YPS-YPS JIN KORDİNASYONU
13.11.2022
YORUM GÖNDER