TC İŞGALİNDEKİ BÖLGELER: HALKLARIN MEZARLIĞI DAİŞ ÇETELERİNİN GÜVENLİ BÖLGESİ
TC-DAİŞ ilişkileri her geçen gün deşifre olmaya devam ederken, ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı 12 Temmuz’da TC işgali altındaki Efrin’in Cindirêsê ilçesinde DAİŞ’in en önemli ilk dört liderinden eski Şam valisi Maher al-Agal’ın, gerçekleştirilen operasyonda öldürüldüğünü açıkladı.
İşgalci TC’nin güvenli bölge dediği alanlarda öldürülen ilk çete lideri Maher al-Agal olmayıp ABD öncülüğündeki Koalisyon Güçleri daha önce de bu alanlarda operasyon düzenleyerek DAİŞ’in en üst düzey liderlerini öldürmüş ve yakalamıştı.
İşgalci TC’nin 24 Ağustos 2016’da Cerablus’tan başlayıp işgal saldırılarıyla ele geçirdiği Efrin, Serêkaniye ve Girê Sipî bölgeleri, Kürtler özelinde halkların mezarlığı, DAİŞ liderlerinin ve çetelerinin de Güvenli Bölgesi haline geldi. Yıllardır TC işgali altındaki bölgelerde DAİŞ çeteleri, MİT ile koordineli olarak kendini yeniden örgütlerken, bölge halkına yönelik talan, katliam, işkence, kaçırma, fidye isteme vb. insanlık dışı politikaları da eş güdümlü olarak artmış ve derinleşmiştir.
Elimize ulaşan son istatistiklere göre TC işgali altındaki Efrin bölgesinde 2022 yılının ilk yedi ayında; 4’ü çocuk, 7’si kadın, 11’i yaşlı toplam 41 sivil TC güdümündeki çeteler tarafından katledildi. Sadece son 14 günde Efrin ve kırsalında yaşayan 4’ü kadın olmak üzere içlerinde yaşlı ve çocukların da olduğu 20’den fazla sivil çeteler tarafından kaçırılıp karşılığında fidye istendi. Yine Haziran ayında 2’si kadın, 11’i yaşlı 67’den fazla sivil kaçırılıp ağır işkencelere maruz bırakıldı.
İşgal altındaki Serêkaniye ve Girê Sipî bölgelerinde ise Haziran ayında işgalci TC ve çeteleri tarafından yapılan saldırılarda 79’u kadın, 101’i çocuk 180 sivil katledildi. Ayrıca 62 sivil TC çetelerinin işkenceleriyle katledildi.
Kuşkusuz ki işgalci TC ve çetelerinin bölge halkına yönelik gerçekleştirdiği insanlık dışı politikalar bunlarla sınırlı değil. Demografik yapıyı değiştirme, bölgeyi kürtsüzleştirme politikaları hız kazanarak devam ediyor. Bu politika çerçevesinde 29.03.2022 tarihinde Efrin’in Şêrewa ilçesinde yapımı biten TOKİ binalarına TC güdümündeki DAİŞ çeteleri ve aileleri yerleştirildi.
Somut veriler TC işgali altındaki bölgelerin sadece El-Kaide artığı DAİŞ çetelerinin hizmetine sunulduğunu ortaya koymakla beraber hegemon devletlerin ve uluslararası güçlerin yaşanan katliam ve soykırım politikalarına karşı olan sessizliği işgalci TC devletine cesaret vermiş, bu kirli politikalarını genişleterek devam ettirmesinin önü açmıştır.
Yukarda da belirttiğimiz üzere TC’nin işgal ettiği bölgelerde tespit edilen DAİŞ’in en üst düzeydeki liderlerinden Maher al-Agal iki gün önce ABD öncülüğündeki Koalisyon Güçleri tarafından hedef alınarak öldürüldü. En yakın tarihten başlayıp TC işgali altındaki bölgelerde öldürülen DAİŞ liderlerinin kimler olduğunu, MİT’i ile olan bağlantılarını, Kürt halkına yönelik yapılan soykırım katliamlarındaki rollerini ve hangi bölgelerde öldürüldüğüne bakacak olursak;
SURUÇ VE KOBANÊ KATLİAMLARINDA YER ALAN “Maher al-Agal”
Suruç katliamının talimatını veren, planlayan ve bombayı sınırdan geçiren ve 2014 Kobanê katliamında yer alan çetebaşı Maher al-Agal 12 Temmuz’da ABD Merkez Kuvvetleri Komutanlığı (CENTCOM) tarafından Efrîn’e bağlı Cinderêsê yakınlarında düzenlediği hava saldırısında öldürdüğünü duyurdu.
CENTOM açıklamasında, DAİŞ’in ilk beş elebaşı ve DAİŞ’in Suriye’deki yöneticisi ve Şam valisi olan Maher al-Agal’in öldürüldüğünü, Maher’le yakından ilişkili üst düzey bir DAİŞ çete başının da ağır yaralandığını belirtti.
Yerel kaynaklar, aynı gece Maher al-Agal’in kuzeni ve Amaq ajansının kurucularından olan Khaled al-Agal’ın, TC MİT’i tarafından hazırlanan özel bir kimlik kartı ile birlikte Girê Spî bölgesinden TC’ye geçirildiğini belirtti.
DAİŞ çete başı Maher al-Agal, işgacli TC devleti ve ona bağlı çetelerin himayesi altında olan Girê Spî’ye bağlı Silûk kasabasının el-Qaniatra köyünden olup ailecek DAİŞ’in içinde aktif bir şekilde rol oynamışlardır. Özellikle binlerce sivil Kürdün katledildiği 2014 Kobane saldırılarında yer almışlardır. Maher al-Agal’ın tamamı DAİŞ’li olan ailesi şu anda işgalci TC denetimindeki Bab ve Efrin’de yaşamaktalar.
Son olarak da Maher al-Agal TC işgali altındaki Efrin’de 2020’den bu yana Ceyş El Şarqiye çete grubunu komuta ediyordu.
ÇETE KARDEŞİ DE KOALİSYON TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ
Mahir al- Agal’ın kardeşi Fayiz El Agal, DAİŞ döneminde Rakka valisi olup 2020 yılının Haziran ayında Türk işgali altındaki El Bab’ta Koalisyon güçlerinin düzenlediği operasyon sonucu öldürüldü. İzzo el- Agal adlı kardeşi de aynı şekilde koalisyon güçlerinin gerçekleştirdiği operasyon sonucunda öldürüldü.
MİT’İN SAĞLADIĞI İMKANLARLA YILLARCA RAHAT YAŞADI
Mahir El Aggal, uluslararası aranan teröristler listesinde yer alan “tescilli” bir katildir. TC mahkeme tutanaklarında da adı “katliamlar faili” olarak geçmektedir. Buna karşın MİT tarafından verilen sahte belgelerle, TC ve işgali altındaki bölgelerde yıllarca rahatça yaşadı.
DAİŞ’İN ‘RAKKA VALİSİ’ AHMED EL KURDÎ YAKALANDI
Koalisyon güçleri 16 Haziran günü saat 00:30 sularında Cerablus’a gerçekleştirdiği bir operasyonda üst düzey DAİŞ lideri Reqqa valisi Hani Ahmed El Kurdî ve beraberindeki DAİŞ çetesini yakaladı.
Operasyonda yakalanan DAİŞ çetebaşı Hani Ahmed El Kurdî’nin Suriye Demokratik Güçleri’nin (QSD) verdiği istihbarat desteğiyle tutuklandı.
9 helikopter Cerablus’un Türkiye sınırındaki İhêmer (haritada Haymar), Himira, Xendura köylerine operasyon düzenledi. Operasyona katılan üç helikopter Kobanê Xirab İşkê’deki ABD üssünden, diğer 6’sı da Şeddadê’den havalandı. Operasyona 100 den fazla asker koalisyon askeri katıldı.
Yarım saat süren operasyonda İhêmer köyündeki evinde sıkışan DAİŞ çetebaşı Hani Ahmed El Kurdi ve beraberindeki 2 kişi teslim oldu.
DAİŞ’İN BOMBA UZMANIYDI
40 yaşında olan Hanî Ahmed El Kurdî Reqqa nüfuslu olup DAİŞ’in en etkili olduğu dönemlerde başkenti ilan ettiği Raqa savaşından sonra TC işgali altındaki Cerablus’a kaçtı.
Koalisyon güçleri tarafından görevi DAİŞ’in bomba uzmanı ve keşif uçağı yapımından sorumlu olduğu açıklanan Hanî Ahmed El Kurdî, aynı zamanda Reqa, Dêrazor, Minbic gibi alanlarda DAİŞ’in uyuyan hücreleri arası diyalog kurduğu, silah ve cephane ihtiyaçlarını temin ettiği belirtildi.
MİT ile bağlantı içinde birçok katliam ve saldırı faaliyetinde yer alan Hani Ahmed El Kurdî TC işgali altındaki Cerablus ve diğer bölgelerde mazot işleriyle uğraşan bir kimlikle kendini kamufle etti.
DAİŞ LİDERİ EL SELBİ TC KARAKOLU YAKININDA ÖLDÜRÜLDÜ
Geçtiğimiz Şubat ayında QSD ortaklığıyla gerçekleştiği operasyonda Ebubekir El Bağdadi’nin yerine geçen Ebu İbrahim El Haşimi El Kureyşi(El Sebi) Suriye’nin kuzeybatısında bulunan İdlib vilayetinin Atme kasabasında TC karakolunun 400-500 metre yakınında öldürüldü.
MİT DİREKTİFLERİYLE TOPLANTILAR YAPTI
Kuşkusuz ki DAİŞ çete liderlerinin hepsi MİT ile koordineli hareket edip birçok toplantısını da MİT kontrolünde gerçekleştiriyor. 2019 yılında El-Selbi TC’nin Antep şehrinde MİT kontrolünde DAİŞ’in 13 emiriyle toplantı yaptı. Irak ve Suriye’de DAİŞ’e takviye etmek, yeniden güçlendirmek, alan hâkimiyeti geliştirmek için çalıştı. Özerk Yönetim alanlarında da hücreler oluşturma işini MİT’in desteğiyle TC ve İdlib’den koordine ettiler. Yine İdlib’te yapılan toplantıları birebir MİT ile koordineli bir şekilde gerçekleştirdi.
BAĞDADİ TÜRKİYE SINIRINDA ÖLDÜRÜLDÜ
DAİŞ’in en azılı lideri binlerce Kürdün ve Suriye haklarının kanında eli olan Ebubekir El Bağdadi 27 Ekim 2019’da Türkiye sınırına yaklaşık 7 kilometre mesafedeki İdlib’in Barişa köyünde düzenlenen operasyonla koalisyon güçlerinin ortak operasyonuyla öldürülmüştü. Bağdadi’nin Türkiye’ye girip, çıktığı belgelenmişti. Ailesinin bir kısmı da daha sonra Türkiye’de yakalanmıştı.
Yerel basında ve uluslararası basında yer alan birçok haberde ve tutuklu DAİŞ çetelerinin itiraflarında işgalci TC-DAİŞ ilişkileri belgeleriyle kanıtlanmasıyla beraber DAİŞ liderlerinin Türkiye denetimindeki bölgelerde öldürülmesi, gerçekleri bir kez daha gözler önüne serdi.
Yine koalisyon güçleri daha önce Efrîn, Cerablus gibi Türk devletinin işgali altındaki bölgelerde DAİŞ çete başlarını hava saldırılarıyla öldürmüştü. Bunlardan biri de Ekim 2019’da Cerablus’ta ABD hava saldırısıyla öldürülen DAİŞ sözcüsü Ebu Hasan El Muhacir’di.
MİLİTAN RÊHAT
YORUM GÖNDER