PKK VE ÖZGÜR KADIN ÇİZGİSİNİN GELİŞİMİ JIN, JIYAN, AZADÎ DEVRİMİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR -1.BÖLÜM
Kadın Özgürlük Mücadelemizin 30. ordulaşma yılı aynı zamanda Partimiz PKK’nin de 45. yıl dönümüne denk gelmektedir. Bir kadın partisi olan Partimiz PKK’nin kuruluşunun 45. yılı tarihine yaraşır bir şekilde Rojhilatê Kurdistan ve İran sokaklarında kadınlar öncülüğünde devrim atmosferinde karşılanırken her yerde büyük bir coşkuyla kutlamalar da yapılmaktadır. Önder Apo’nun görkemli İmralı direnişi, Zap, Avaşîn, Metîna’nın efsanevi direnişiyle birleşmiş ve Kürdistan’ın her yerinde direnen fedakar kadınların, gençlerin ve halkların yine uluslararası alanda mücadelemize destek veren dostların yürüttüğü mücadeleyle birlikte PKK yenilmez bir güç olmayı başarmıştır. Yarım asırdır sömürgeci, soykırımcı, faşist rejimlere ve emperyalist batı hegemonyasına karşı yürütülen devrim Mücadelemiz bugün siyasi, ideolojik, askeri, kültürel, diplomatik ve ekonomik bakımdan çoklu bir boyut kazanmıştır. Bu süre zarfında binlerce şehit verilmiş, on binlerce direnişçi, özgürlük savaşçısı canı pahasına soykırım rejimine karşı mücadele etmiştir. Bu uğurda mücadele eden başta büyük şehitlerimiz olmak üzere tüm devrim şehitlerimizi anıyor, anılarına bağlılığın gereği olarak şehitler çizgisinde mutlaka kazanmanın sözünü yineliyor; şehitler çizgisini onurlu bir yaşamın inşası ve özgür bir yaşamın hakikati olarak görüyoruz.
Kadın uygarlığı kendi kökleri üzerinde yeniden yeşeriyor
Kürdistanlı kadınlar PKK’nin yeni bir direniş yılını geride bırakırken özgürlük devrimini gerçekleştirmeyi, PKK felsefesini yaşamsallaştırmayı ve kesinlikle başarmanın adı olmayı seçmiştir. 21. yüzyılı kadın yüzyılı yapmaya yeminli olan Kürt kadınları öncülüğünde şu anda Ortadoğu’da yeni bir Kadın Devrimi doğmaktadır. Rojhilatê Kurdistan ve İran’da PKK’nin 45. yılı Kadın Devrimi haykırılarak kutlanmaktadır diyebiliriz. PKK 45. yılına girerken kazanımları, başarıları ve devrim içinde devrim gerçekleştirme hakikati daha iyi anlaşılmakta ve görülmektedir. PKK’nin 45. yıl dönümünde Kürdistan’ın Rojhilat topraklarına kadının Jin, Jiyan, Azadî sloganıyla yeni bir Kadın Devrimi örülmektedir. Kadın serhıldanı, halkların serhıldanına dönüşmektedir. Ve bu serhıldanlar gerilla direnişini besleyen tarzda ilerlemektedir. Gerilla direnişine ses veren kadın serhıldanının, büyük Ortadoğu kadın devrimine gebe olduğu görülmektedir. Ortadoğu Kadın Devrimi ikinci bir kadın devrimi olma rolünde Kürdistanlı kadınlar tarafından büyük bedeller ödenerek gerçekleşmektedir. Kadınların saçlarından örülen bayraklar, Molla rejimine ve statükocu İran devletine karşı kadınların isyanı toplumsal bir değişim ve dönüşüm yaratma karakteri de taşımaktadır. Ortadoğu hatta dünyanın en eski devlet geleneğine sahip olan İran devleti binlerce yıllık devlet geleneğini artık koruyamamakta, kadınlar eliyle devlet temellerinden sarsılmaktadır. Binlerce yıllık direniş geleneğini bağrında taşıyan Kürt kadınları, neolitiğin yaratıcıları, doğal toplumun ana gücü olarak tarihten günümüze derinlerden süzülerek akıp gelmiş ve biriktirdiği öz gücünü harekete geçirmiştir. Ana uygarlık rolündeki Demokratik Uygarlık Dicle ve Fırat nehirleri arasında yeni bir özgürlük, insanlık ve aydınlık çağını başlatmaktadır. Bu çağ kadın çağı, bu zaman kadın zamanıdır. Kadının uygarlığı artık kendi kökleri üzerinde yeniden yeşeriyor desek yerindedir. PKK yeni bir yıla yeni bir mücadele dönemine görkemli bir direnişle girerken Kürdistanlı kadınlar öncülüğünde, PKK felsefesi ve ideolojisi ekseninde kadınlar belki de tarihin görebileceği en sarsıcı devrimi yaşamaya hazırlanmaktadır. Bu direniş tüm toplumsal dinamikleri hareketlendirecek, halkları örgütleyecek ve eyleme kaldıracak mahiyettedir. Zira İran devleti bu gelişmeleri derinden okuduğundan çok temkinli hareket etmekte ve dünyanın İran devletini yakından takip ettiğini bilerek içine girdiği zor durumdan en az zararla, darbeyle çıkmaya çalışmaktadır. Daha doğrusu bu süreci atlatmanın ve hiçbir değişim yapmadan yoluna devam etmenin arayışındadır. İran devlet tecrübesini, geçmişten aldığı dersleri, yeni politik değişimleri ve değişmekte olan dünya dengelerini gözeterek çok ağır ve dikkatli davranmakta ani, riskli hareketler yapmamaya çalışmaktadır.
Kadınların, gençlerin, emekçilerin ve ezilen tüm kesimlerin öbek öbek katılmaya başladığı serhıldanlar giderek güçlenmekte, yaşanan şehadetler öz iradelerini bilemektedir. Fakat öncülük sorunu, öz savunma sorunu ve örgütlenme sorunu halen başat bir sorun olarak devrime katılan kitlelerin önünde durmaktadır. Zira bu sorunlar üzerinde durulmaz ve bir an önce özgürlük talebi daha kitlesel ve kalabalık gruplar halinde en örgütlü şekilde dile getirilmez ise sert bir kırılmanın da yaşanma ihtimali vardır. Fakat şu bilinmelidir ki ne İran’ın ne de devrime kalkan kesimlerin artık eskisi gibi ne yaşayacağı ne de savaşacağı ortaya çıkmış ve netleşmiştir. Bu nedenle çok duyarlı, örgütlü ve planlı hareket etmek kadınlar ve gençler açısından tarihi önemdedir. Çünkü bu devrim, bu devrimsel kalkış kolay olmamıştır. Kadınların saçlarını kazıta kazıta sokaklara döküldüğü bu iki ayı aşkın süreçte tüm egemenlikçi sisteme, erkek, devlet şiddetine ve tecavüz kültürüne karşı tarihi kökleri çok derinde olan bir gerçeği haykırmıştır. PKK’nin 50 yıllık parti mücadelesinde dile getirdiği, Önderliğimiz tarafından ideolojik-örgütsel ve politik strateji olarak da formülleştirdiği kadın özgürlük sorunu artık üstü peçeyle, türbanla, çarşafla perdelenemeyecek kadar büyümüş toplumsal bir sorundur. Cinin şişeden çıkması misali, kadınlar artık dört duvar arasından çıkmış, çarşafları parçalamış, geri-geleneksel aile normlarını aşmış, cinsiyetçi-ayrıştırıcı rolleri reddetmiş ve en önemlisi de özgürlük bilincini açığa çıkarmaya başlamıştır. Önderliğimizin öncülük ettiği Kadın Özgürlük Hareketi çok köklü tarihi-toplumsal temellere dayanmaktadır. Kadın Özgürlük Hareketimizin yarım asra varan mücadelesi, 30 yıllık ordulaşma tecrübesi, deneyimi ve Kürdistan dağlarında halen iliklerine kadar direnen YJA Star özgürlük gerillasının görkemli direnişi, kadın mücadelesini, hedefini ve özgürlük istemini en çarpıcı şekilde ortaya koymuştur. Dolayısıyla İrani kadınların devrimi güncel sorunlar ve ihtiyaçlar üzerinden ortaya çıkmamıştır. Önderliğimizin ve Özgür Kadın Hareketimizin mücadelesi, emeği, çabası ve 1980lerden bu yana da özel olarak Rojhilatê Kurdistan’da yürüttüğü örgütlenme faaliyetleri sonucunda açığa çıkmış ve önemle üzerinde durulması gereken stratejik bir gelişme olmaktadır. Önderliğimizin fikirleri artık yeşermekte, özgür kadın duruşu toplumu dönüştürmeye başlamaktadır. Tıpkı 2012 yılında Rojava Kurdistan’ında olduğu gibi. Şu anda İrani halkların en başta da kadınların beyninde, ruhunda, yüreğinde yeşeren özgürlük tohumlarının filizlenmesi en güzel ifadeyle dile gelmesi Önderliğimiz mimarlığında gelişen PKK’nin öncülük ettiği özgürlük ideolojisinin etkisini göstermektedir. Rojhilat’ta yükselen Kadın Devrimi Ortadoğu’nun şaheseri olacaktır.
ŞİMAL ÜLKEM GÜNEŞ
YORUM GÖNDER