DUYGU ZAMAN ANLAMSALLIĞI VE YENİ HAKİKAT BİLMELERİ (5.BÖLÜM)
ÖZGÜRLÜK MODERNİTESİ OLARAK DUYGU ZAMAN ANLAMSALLIĞI
Güdüler, duygusal ve düşünsel gelişme yönünden bir işleve sahip olmalıdır. Yoksa güdülere teslim olmuş düşünce bitmiştir.-ÖNDERLİK
İnsanın kendisini yeniden yapılandırma aralığı zaman, mekan ve anlam açısından mutlaka korunmalıdır. Algısal anlamın duygu zamanla ahengi iç özgürlüğü dışsal bir şölene dönüştürür. Sibernik seçicilik yeni bir algısal moment dayatıyor insanlığın geleceğine bu dayatma insan doğal doğasını tahrip etme tehdidide içeriyor.
İnsan hakikatini öldüren soyut imgelerin seri üretimi varoluşsal insan yeteneğini ve yetkinliğini ikinci plana iter. Derin anlamdan yoksun bir duyguyu yadsıyan zaman yaşatılıyor insanlığa. Zaman akışını kendisinde anlama dönüştüren duygu momentini yakalamak giderek güçleştiriliyor.
Zaman duyumunda özgürlüğü kavramak güçlü sezgisel refleksler gerektirir. Mevcut hırs kültürü insanlığın zaman ve anlam ritmini fena bozdu. Oysa insan anlamla tamamlanır. Mekan, anlam ve insan arasındaki özgün doluluğun içi boşaltıldı. Böylece insan kendi anlamsallığını algılayamaz oldu.
İnsan yaratımlarının zamanda yarattığı yarık onun günümüzde doyumsuzluk boşluğununda bir etkenidir. Yaşamın özünden kopartılmış zaman,deneyimden soyutlanmış ritimsiz bir sürüklenme girdabına dönüştü.Duygu zaman anlamsallığı yaşam anlatısı sunan bir değişim momentidir.
Yaratma yeteneğini yitiren insan savrulur anlamsızlıkta.Zaman esaretine tutsak düşmüş insanlar zaman halkalarıyla bir keşmekeşlik içinde birbirlerine bağlanmışlardır. Duygu zaman sosyolojisi özsel varoluşa giden anlamsallığı soyut anlatıdan kurtarıp deneyimlenen bir hayat vaat ediyor. Günlük yaşamın atropolojisi üzerinde canlı zamanı duyumsayarak yaşamanın özgürlük keşfidir bu deneyim. Amaçlı yaşamın sorumluluğunu göğüsleme bilinci.
İnsanın duygu belleği zamanın özüyle buluştuğunda anlamsal bir kimlik kazanır. Hakikate karşı bir duyarsızlaşma yaşayan toplumun silkilenişine vesile olacak duygu zaman anlamsal bilinci. Yanlış yaşama alıştırılan insanın amaçsız ve hedefsiz yürüme paradoksunu özgürlük ölçüsünü yakalamakla aşmak mümkündür.
Duygu bilincin zaman anlamsallığında deneyimlenen özgür yaşam farkındalık yaratır. Zamanın anlam sürekliliğinde an militanlığı görkemli devrimci çıkışlara götürür ve duygu kararlaşmasının yaşanmasına olanak tanır. Hakikati duygu düşünüşüyle kavramak duygudan düşünüşlerle kendi gerçekliliğini tartmak müthiş bir sıçramadır içten dışa doğru toplumsal zamana.
KEREM ÇİFTÇİ
YORUM GÖNDER