GENÇ BAŞLADIK, GENÇ BİTİRECEĞİZ
Başlarken bütün Kürdistan gençlerini selamlıyor ve yeni yılda başarılar diliyorum. Bu dönemdeki yeni nesil Kürdistan gençliği şanslıdırlar. Neden, çünkü gençliğin geleceğini netleştirmesi için, özgürlük mücadelesini, gelecek mücadelesini ve demokrasini mücadelesini örgütlemesi için imkanlara ve büyük bir mirasa sahiptirler. Bugün gençlerin arkasında bir direniş tarihi vardır. Kahramanlık destanları vardır.
Bugün Kürdistan Özgürlük Mücadelesi çok önemli bir aşamaya ulaşmıştır. Bu mücadele içerisinde, biz büyük zorlukları aşarak bu aşamaya gelebildik. Bu aşamadan sonra, istenildiği gibi eğer Kürt gençliği rolünü oynarsa, halkımızın geleceği, özgür, demokratik ve zafer barındıran bir gelecek olacaktır. Bugün Kürdistan Özgürlük Mücadelesi çok önemli bir süreçten geçmektedir. Bu önemli süreçte, geleceği belirleyecek olan, gençlerin duruşu olacaktır. Kürt gençliği yaşadığımız bu günlerde, tutum alırsa ve ulusunun özgürlüğünü geliştirirse, geleceği belirleyecektir. Bu nedenle bunu belirtebiliriz; önümüzdeki yıllarda ama bu uzak yıllar değil, halkımızın kaderi netleşecektir. Bu netleştirmede, gençliğin rolü, belirleyici ve esastır.
Değerli genç arkadaşlar;
Şimdi biz Kürdistan’ın her yerinde, bir çok imkana sahip olup büyük değerler yaratmış bulunmaktayız. Ve artık biz esareti kabul etmiyoruz. Özellikle son yıllarda, Önder Apo’nun İmralı’daki yürütmüş olduğu direniş, anlamlı ve tarihi bir direniştir. Ve yine Kürdistan gerillasının Kürdistan dağlarında yükselttiği direnişle yaratmış olduğu destanlar vardır. Yine yurt içinde ve yurt dışında halkımız büyük fedakarlıklarla alanları serhildan alanlarına dönüştürdüler. Halkımız büyük kahramanlar yaratıp, büyük fedakarlık göstermiştir. İmralı’daki direnişle, dağlardaki ve Kürdistan meydanlarındaki direnişlerle, Kürdistan Özgürlük Hareketi önemli bir düzeye ulaşmıştır. Diğer taraftan, Ortadoğu bölgesine yeni bir dizayn verme durumu var. Herkes bölgeyi kendi açısından tartışıyor. Peki bu yeni dizaynda Kürtlerin yeri ne olacaktır? Eskisi gibi yine Kürtleri yok mu sayacaklar, yoksa Kürtlere bir statü mü verilecektir. Bilindiği gibi Kürt halkı Ortadoğu bölgesinde en eski ve kadim halklarındandır. Kürt halkı bölgede en köklü tarih ve kültüre sahip halklardandır. Ama her zaman inkar edilmişler ve ülkeleri dört parçaya bölünmüştür. Bu esas üzerine, işgalci ve kapitalist modernite sistemi Ortadoğu bölgede kendi düzenini tesis etmiştir. Ama halkımız bunu kabul etmemiştir. 86 yıldır, halkımız Kürdistan’ın dört parçasında direniş içerisindedir. Büyük trajediler yaşandı. Katliamlar uygulandı. Kürdistan’da vahşet uygulamaları oldu. Ama her şeye rağmen Kürt Halkı teslim olmadı. Biz bugün Kuzey Kürdistan, Güney Kürdistan, Batı Kürdistan ve Doğu Kürdistan’da bir çok kazanım sahibiyiz. Kürt halkının yürütmüş olduğu mücadele önemli bir aşamaya ulaşmıştır. Ve bu Ortadoğu bölgesinde Kürt sorununun çözümün gündeme sokmuştur. Bundan dolayı, bu yeni dizaynda, artık Kürtlerin bir yerinin olması gerekiyor. Yalnız Kürdistan’ın, Kürt halkının yerinin olabilmesi için, bizim hiç durmamamız lazım. Bizim, bu önemli aşamada kazanıp Kürdistan için bir yer kurmamız gerekiyor. Yoksa işgalci düşman –zaten her gün toplanıyorlar, çalmadık kapı bırakmamışlar ve dışarıdan destek almak istiyorlar- üzerimize gelip yeniden Kürdistan’da büyük trajediler yaratma peşindedir. Bununla bir soykırım ve katliam geliştirmek istiyorlar. Bu yalnızca Kuzey Kürdistan’da değil, Güney’de de, Batı’da da, Doğu’da da, Kürdistan’ın her yerinde büyük trajedilerin olması ihtimali vardır. Eğer biz istenilen düzeyde fedakarlık gösterirsek, başarabiliriz. Bugün her zamandan fazla başarı imkanları elimizde vardır. Belki de tarihin hiç bir döneminde, bu kadar Kürt halkının geleceği kendi elinde olmamıştır. Gerçekten de biz bu dönemde geleceğimizi belirleyecek durumdayız.
Değerli arkadaşlar;
Bu konuda esas rol oynayacak olan gençliktir. Kürt genci, sorumluluk sahibi, yurtsever ve vatanına bağlı bir genç gibi, geleceğini özgür kılmak isteyen bir genç gibi kendisini değil toplumunu düşünen ve sorumlu bir toplum geliştirmek için rolünü oynaması gerekiyor. Önder Apo, Demokratik ve Ekolojik Paradigmada, gençliğe öncülük rolü atfetmiştir. Gençlik ve kadın devrimde öncülük rolü oynayabilirler. Zaten gelişen pratiklerde açığa çıkan bu paradigma ve strateji yerinde ve sonuç alıcılığı kanıtlanmıştır. Hem Kürt kadını özgürlük mücadelesinde öncü konumundadırlar hem de Kürt gençliği öncüdür. Düşmanda bu gerçekliğin farkındadır ve Kürdistan’ın her dört parçasında Kürt gençliğinin devrime katılmaması için, sorumlu davranmaması için, yalnızca kendini yaşayan bir gençlik olması için, bireyci bir gençlik olması için, düşmüş bir gençlik olması için, özel bir savaş yürütmektedir. Elimizdeki delil ve tespitlerimizde açığa çıkan, bu işgalci devletlerin istihbaratları gençlik üzerinde özel savaş yürütmek için ortak çalışma yürütüyorlar. Ortak proje geliştiriyorlar. Gençlik içerisinde uyuşturucu kullanımı geliştiriyorlar, ahlaksızlığı geliştiriyorlar, fuhuşu geliştiriyorlar ve düşman bunu başarabilmek için özel olarak çalışmaktadır. Düşürme yöntemi olarak da, fuhuş, uyuşturucu kullanımı, spor ve farklı farklı yöntemlerdir. Bunda da amaç odur ki, vatanını düşünecek kimse bırakmamaktır. Kürdistan için mücadele edecek kimse kalmaması için, yalnızca bir parça ekmek için yaşayan insanlar yaratılmak isteniyor. Bu nedenle düşman özel olarak Kürt gençliği üzerinde özel savaşı yürütüyor.
Bu çerçevede gençlik bunu bilmelidir. Bugün Kürt Özgülük Mücadelesi önemli bir aşamaya gelmiştir. Bu aşamada gençlik istenilen şekilde rolünü oynayıp misyonunu yerine getirirse, her şekilde bir katılım gösterirse, Kürt Özgürlük Davası başarıya ulaşıp zafere ulaşacaktır. Bu nedenle düşman bu kadar yoğun Kürt gençliği üzerinde durmaktadır. Bu nedenledir ki, özel ve pisikolojik savaş gençliği hedefine almıştır. Kürt gençliğinin bu hakikatı bilmesi gerekiyor. Bu temelde, gençliğin kendisini bu özel savaş uygulamalarından koruması ve kendisini her yerde örgütlemesi gerekiyor. Tek bir Kürt gencinin örgütsüz kalmaması gerekiyor. Gençliğin sorumlu bir şekilde örgütlü yaşayıp kendini güç haline getirmesi gerekiyor. Kürt gençliği unutmamalı ki, ezilen ve sömürülen bir vatanın çocuğudur. Üzerinde yaşadığı bu topraklar ondan bu sorumluluğu istiyor. Hem yurt içinde hem yurt dışında kendisini örgütlemelidir.
Bu kapsamda, özelikle Kuzey ve Doğu Kürdistan’da düşman Kürt gençleri üzerinde gerilla saflarına katılımlarının önünü almak için kapsamlı faaliyetler yürütmektedir. Öyle basit bir gençlik yaratılmak isteniyor ki, bir sigara için yedi takla atacak duruma getirmek istiyorlar. Bu nedenle düşman, okullarda, sokaklarda, kahvelerde, birçok alanda Kürt gençliğini düşürmek için tuzaklar kuruyor. Bunun karşısında Kürt gençliğinin polis, istihbarat vb. düşman güçlerine karşı duyarlı ve uyanık olması gerekiyor. Bu tür tuzaklara düşmeden kendinizi örgütleyin. Bilincinizi geliştirip birliğinizi kurun. Sürekli okuyup tartışın. Yaşamın kendisi bir film gibi ise, bu film geçer gider, ama önemli olan bu filmin boş olmamasıdır. Orada unutmaması gereken noktaların olması gerekiyor. Sen niçin yaşıyorsun? Nasıl biri olman gerekiyor? sorusunu kendine sorman lazım.
Bugün düşman vatanın üzerinde her türlü savaşı yürütüyor, buna karşın büyük direnişler var. Herkes senin vatanını tartışıyor. Düşman her türlü yöntemle halkına karşı zulüm geliştiriyor. Çocuklarımızın kolunu kırıyorlar. Ceylanlar gibi kızlarımızı katlediyorlar. Önderliğimiz işkence altındadır. Siyasetçilerimizi kabul etmiyorlar. Parlamenterleri bile kabul etmiyorlar. Bölücülük var. Bu bize hakarettir ve her gencin bunu kendisine yapılmış bir hareket olarak görmesi gerekiyor. Eğer bugün Kürt parlamenterleri ve siyasetçileri bu zulümle yüz yüze iseler, elleri kelepçeleniyorsa, her onurlu ve şerefli Kürt gencinin bunu kendisine hakaret sayıp kabul etmemesi gerekiyor.
Bunu unutmasınlar, bizde bu vatanda bir ulusuz. Bizimde özgür yaşama hakkımız vardır. Biz köleliği kabul etmeyeceğiz. Her şeyden önce, Kürt gençliğinin bu köleci siyaseti ve esarete karşı çıkması gerekiyor. Zaten kabul ettiğinde, artık köle olmuştur.
Biz artık Êdî Bes e! diyoruz. İmralı İşkencesine artık yeter diyoruz, zulme yeter artık diyoruz, gençlerin ve çocukların ölümüne artık yeter diyoruz, potinlerin altında annelerin ezilmesine artık yeter diyoruz. Bunlara karşı bizim bir duruşumuz olmalı.
Hiç kimse bunlar güçsüzdür, takatsiz kalmışlar demesin. Hayır, biz her şeyi yapabiliriz. Biz buradayız, bütün dünya devletleri bize karşı ve sürekli saldırı halindeler. Bizi bugüne kadar tasfiye edebilmişler mi? Neden, çünkü bizde bir iradeyiz. Tecrübemiz, gücümüz, halkımız, dağlarımız vardır. Hiç bir güç Kürdistan dağlarında bizi yenemez.
Değerli gençler, özgürlük mücadelemiz Agitlerden, Mazlumlara, Zilanlardan, Semalara, Şilanlara, Bêrîtanlara, Adillere, Viyanlara, Nudalara, Akiflere büyük kahramanlık abideleri yaratmıştır. Bu kahramanlıklar sayesinde büyük kazanımlar olmuş ve büyük değerler yaratılmıştır. Bu kazanım ve değerlerle biz zafere gidebiliriz. Bunun için sizin çalışmanız gerekiyor. Tek bir gencin daha boş kalmaması gerekiyor. Ya kitle çalışmalarında serhıldanlarda öncü olur, ya da özgürlük dağlarına çıkar. Gün mücadele günüdür, gün fedakarlık günüdür. Bu dönemde mücadelenin en stratejik ve kutsal mevzisi, gerilla saflarıdır. Özgürlüğün teminatı, halkın savunma güçlerini daha güçlü kılmaktır. Tabi siyasi alanı da kimseye bırakmış değiliz. Artık biz bir ulus olarak, hem ideolojik, askeri, siyasi, ekonomik alanlarında örgütlüyüz ve bir o kadar da güçlüyüz.
Herkes bunu bilsin ki, özgürlük kararımızı vermişiz. Bu topraklar üzerinde şerefimiz ve onurumuzla yaşayacağız. Ulus olarak kararımızdır.
Son olarak tüm sorumlu Kürt gençlerine çağrımdır; eğer bu dönemde stratejik bir yerde konumlanmak istiyorsanız, gerillaya katılın. Özgürlüğe her zamankinden daha yakınız. Sloganımız, “Genç başladık, genç bitireceğiz” dir.
MURAT KARAYILAN (HEVAL CEMAL)
(Gerila TV’ye yapılan değerlendirmeden alınmıştır...)
YORUM GÖNDER