KOBANÊ HEM BİR SAVAŞIN BAŞINI HEM DE SONUCUNU GÖSTERİYOR
Fikir ve felsefesiyle Rojava devriminin temelleirni atan Önder Apo, Kobanê’deki direnişe ilişkin “Kobanê hem bir savaşın başını hem de sonucunu gösteriyor” tespitinde bulunmuştu. Ortadoğu’da halkların baharının yaşandığnı belirten Önder Apo, “Buna Kürtler öncülük edebilir” demişti.
DAİŞ’in Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobanê kentine yönelik 2014 yılında başladığı saldırılara ve buna karşı ortaya çıkan tarihi direnişe dikkat çekmek amacıyla dünyanın birçok yerinden binlerce ismin imzası ile 1 Kasım, Dünya Kobanê Günü ilan edildi.
Dünya Kobanê gününde direniş ve zafere vurgu yapılırken, Kobanê’de inşa edilen demokratik özerk sistemin halklar için oluşturduğu modele vurgu yapılıyor.
19 Temmuz 2011’de başlayan Rojava Devrimi’nin inşasının ideolojik temellerini atan Önder Apo Suriye ve Rojava’ya dair önemli değerlendirmeler yapmıştı.
Önder Apo 4 Ocak 2007 tarihli avukat görüşmesinde Suriye, Irak, İran ve Kürtlerin yaşadığı diğer topraklarda demokratik konfederalizmin uygulanmasını öneriyordu.
Kürt halk Önderi şu noktalara dikkat çekiyordu: “Türkiye’dekiler konfederalizm deyince yanlış anlıyorlar, hemen bir devlet yapılanmasından söz ettiğimizi düşünüyorlar ama ben defalarca söyledim, bir devlet yapılanması söz konusu değildir. Bu, bir çeşit demokratik özerkliktir.Bunun yerel ayağı da vardır, yerelde parlamentosu olur. Bunun birçok örneği vardır.”
13 Kasım 2009’da ki Avukat görüşmesinde, “Suriye daha çok istihbaratla Kürtleri kontrol altında tutmak istiyor. Oradaki Kürtler, kendi demokratik hakları için mücadelelerinden taviz vermesinler, vazgeçmesinler.” diyordu.
Önder Apo 4 Mayıs 2011’de ise avukatları aracılığı ile 2003’te verdiği şu mesahı hatırlatıyordu:
“Ben daha önce Ortadoğu halklarının baharı demiştim. Bu kavramı 2003’te sanırım kullanmıştım. Şimdi gazeteler yazıyor, ‘Arap Baharı’ deniliyor ya. Arap baharı değil, halkların baharıdır, merkezi Kürdistan’dır.Ortadoğu’da halkların, mezheplerin diğer farklılıkların bir arada konfederal temelde bir araya gelebilir, ilişkilenebilir, örgütlenebilirler…Ortadoğu’da böyle bir örgütlenmenin zemini var, Kürtlerin de bunlara öncülük yapabilecek konumları var, Kürtlerin böyle merkezi bir rolü var, eğer bu rolünü oynarlarsa Ortadoğu’da demokratik bir birliktelik doğabilir, halkların baharı gelişebilir’ demiştim.
Önder Apo 25 Mayıs 2011’de ise demokratik özerkliğin inşasına işaret ediyor ve “Suriye’deki demokratik özerk birliklerini, özsavunma birliklerini oluştursunlar. Kendileri soykırım tehdidi altındadır. Bu tehdidi de göz önünde bulundurarak örgütlülüklerini geliştirsinler” diyordu.
DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye yönelik saldırılarının sürdüğü 1 Ekim 2014’te ise DAİŞ ile Türk özel savaş dairesi arasındaki ilişkinin güçlü olduğunu belirtiyor:
“Özelleşen özel harp AKP ile sistemleşti. Cemaat AKP ile özel harbi sistemleştirdi. Şimdi bir kısım Rojava’ya koridor açalım diyor, diğer kısım engelliyor. Bir kısım Kobanê’yi kuşatıyor, diğer kısım kapıları mültecilere açıyor. Kobanê katliama uğrarsa süreç bitti demektir. 90’larda olduğu gibi JİTEM devrededir. IŞİD kod adı değiştirilmiş JİTEM’dir diyorum. Amaç çözüm sürecini de bitirmektir.”
19 Mart 2015 tarihli görüşmede ise tüm kurumların DAİŞ’e karşı birliklerini oluşturması ve seferber olması önerisine bulunan Önder Apo, şu vurgularda bulunuyordu:
“Kim bu örgütün arkasındaysa nereye giderse gitsin bunlara karşı güçlü bir mücadele yürütmeliyiz. Ortadoğu haklarının başına beladır.İŞİD’e karşı mücadele yürütenlere selam ve hürmetlerimi iletiyorum. Suriye’de Süryani, Arap, Kürt tüm halklardan oluşacak Demokratik Suriye Ordusunu oluştursunlar. Kim İŞİD’e karşı mücadele yürütüyorsa onlarla ilişkiye geçilebilir, ortak mücadele yürütülebilir.”
KAYNAK: MEDYA HABER (ARŞİV)
YORUM GÖNDER