DUYGU ZAMAN ANLAMSALLIĞI VE YENİ HAKİKAT BİLMELERİ (12.BÖLÜM)
YAŞAMIN DOĞAL RİTMİ VE SANALİST ZAMAN TUZAĞI
“Çağıyla hem zaman olmamak için güncellenmemiş bir geçmiş, tıkanmış bir gelecek tarifi. (…) Daryush Shayegan // Melez Bilinç
“Nuh’a Tanrı bir ses kılığına büründü, gölge kılığında göründü ve o an tanrı his olup Nuh’un kalbinde dile geldi.(…) Sesin sahibi kendi vicdanıydı.”
Politik duyguya özgü bir imgedir aşkta simgeleşen, histe beliren duygu zaman hamuruyla yoğrulmak. Yaşamı çekici kılan doğal tesadüflere olanak tanımasıdır. Bu ön görülmez zaman gerçekliliği an’ı yarattığında yaşar ve çoğalır. Zaman duygusunu yeniden keşif etmek müthiş bir özgürlük iradesi yaratır insanda.
Yaşamın zaman ritmini olabildiğince yavaşlatmak için iradi duygu zamanla doğru bağ kurmayı gerektirir. Zamanı hızlı yaşamak ise çiğ bir yaşanmamışlık açlığı bırakır insanda. Eleştirel düşünceye hayat veren de politik duyguların doğal sezgisel bilinç zenginliğidir. An çakışmasını hakikat sezgiselliğinde yakalamak müthiştir.!
Sanal gerçeklilik inşası üzerine kurgulanan günümüz siber yaşamı, doğal ve insani olan tüm canlı yaşam değerlerini vakumluyor. Steril bir soyutluk kıpır kıpır somut zaman insan diyalektiğine dayatılıyor. Şiddeti aksiyon tadında topluma şırınga eden TV-Net-Bilgisayar-Sinema teknolojileri sayesinde genç kuşak adeta bir ateş topuna dönüştürüldü.
Doğal emek üretim süreçlerine yabancılaştırılan günümüz birey ve toplumu global tüketim sektörünün zoraki birer robotik müşteri nesnesine indirgendi. Zaman ve anın metalaştırılması süreci insanın geleceğinden çok şeyler çalıyor ve öz emeğe dayanan hakiki yaşamı sakatlıyor. Boethius bu vahim durumu şöyle tanımlıyor: “Kendisi hakında cehalet, diğer canlı varlıklarda tabiattır, insanda zaaf.”
İçinde yaşanılan zamanı ivedi bir şekilde devrimcileştirmek gerekiyor. An’ı yaratıcı kılmak eleştirel düşünebilme yetisiyle mümkündür. Bu da toplumsal demokratik dönüşümlere zemin hazırlar. İçte susturulmuş özgürlük sesinin kendisini yeni bir dile kavuşturmasını da ifade eder. Sezgisel gözlerle anlama bilgeliği hakikati önemsiz olmaktan kurtarır!
Yaşanılan zamanı algılamak feraset ve bilinç gerektirir. Günümüzün biçimlendirilmiş zamansallığın işleyişinden radikal bir kopuşu gerçekleştirmek devrimle eş değerdedir. Zamanı yavaşlatarak şimdiki anda yakalama düşüncesini kazanmak öz iradeleşmenin eşiğidir.
İnsan iç görgüsüne bir fener gibi rehber olan berrak zamanı keşfe koyulmak için beklenecek zaman değildir, çünkü az ötesi her şey için çok geç olabilir. Tarihe mal olan zamanla bireye ait zamanın iç-içe geçmesi bir anaforda kendini dipte bulmayla sonuçlanacak riskler taşır. Özgün bir kesişme tebessümü günümüz sanalist zaman tuzağı mantığı şöyle işler; Bu bireyin özgür zaman hafızasından mahrum bırakılma ve bilinci esir alınmış mutlu köleler yaratma arzusuna denk düşer. Hakikat yitimine karşı yaşamını hakikat eyleminin özüne adamış aydınlanmışlar bu insan/ zaman soykırımına karşı çıkar.
Yaşam estetiğinin yok edildiği çağımızın geleceği hakkında kahinler bile susmayı yeğliyor. Tüm kutsal inançlarını yarının çarpık sanalist zamanı üstüne kuranlar şimdiki anın devrimci inşasını yok sayıyorlar. Duygu anda özgürleşme bilinci kazanma etik duygu bellekte kendi manevi bilincine ulaşmakla ilgilidir. Kendi inşacı hakikatlerine umutla tutunanlar çağın devrimci ruhunu onurla temsil ederler.
Kapitalist sanalist zaman tuzağında tüketenler önce hayallerine ihanet ederler sonrada varoluşsal özgürlük sezgilerini yitirirler ve öz yaşamın doğal ritmini kaçırırlar. Oysa Duygu zaman anlamsallığını kavrayanlar vicdanla bitimsiz izler bırakırlar özgür yaşama sessizce. O izleri ancak hakikat aşkını kavrayanlar sonsuzluğa değin umut kavgasında taşırlar.
KEREM ÇİFTÇİ
YORUM GÖNDER