ULUSAL KAHRAMANLIK ÇİZGİSİ ZAFERE YÜRÜYEN KÜRDİSTAN HALKININ YENİLMEZ GERÇEĞİDİR (11.BÖLÜM)
İş Yapmamanın Gerekçesi Olmaz
Örgütlü çalışmada böyle istikrarlı, düzenli, disiplinli bir örgüt sistemi içinde olamamak da bunlara yol açıyor. Birçok neden sıralanabilir ama sonuçta neden sıralamak gerekçe yaratmaya dönüşüyor. Tabi doğru değil, mesele yapılmayanın nedenlerini bulmaya çalışmak değil de yapar olmaktır. İş yapmamanın gerekçesi de olmaz, raporu da olmaz. Rapor yapılan görevlerin ifade edilmesi demektir. Bir şeyleri yapan, çalışan, başaran, rapor verme gücü, hakkı kazanmış olur. Yoksa iş yapmamanın ya da doğru ve başarılı iş yapmamanın raporu olmaz. Yani biyografik çalışmaları yapamamış olmak gerçekten eksiklik.
Mazlum kişiliği neydi? Zindanda, dışarda, nerede, nasıl çalıştı? Yaşama yaklaşımı nasıldı? Çalışmaya yaklaşımı nasıldı? İdeolojik-siyasi-askeri-örgütsel çalışmalarında durumu neydi? Birdenbire olmadı. Haki Karer’i dinledikten sonra 1982 Newrozu’na kadar Mazlum Doğan o karar temelinde, o çizgide, o tempoyla yürüdü, yaşadı. Öyle herhangi bir sendelemesi, şu ya da bu yaklaşımı olmadı. Kongre’de de nerede olduğunu, ne yaptığını Önderlikten sonra en çok bilendi, olduğu her yerde de bir tutum sahibiydi. Düşünce ve çözüm gücüydü. İradeydi. Öncüydü. Öyle sıradanlığı hiçbir zaman kabul etmedi.
Benzer özellikler tabi Mahsum Korkmaz Yoldaş’ta da var. Zaten partiye katılmasında, mücadelede böyle yer almasında en çok katkıyı Mazlum arkadaş sunmuştu. O dönem Batman’daki çalışmaları sürecinde Agit arkadaş katıldı.
Sonuç gösterdi ki doğru katılmış, kendisini mücadeleye katanı doğru anlamış, o doğrular temelinde de yürüdü. Benzer özellikleri çoktu. Tabi farklı özellikleri de çoktu. Yüzde yüz aynı değil ama temel ölçülerde, özelliklerde benzerlikler çoktu. Örneğin, çalışan, inceleyen, anlamaya çaba harcayan, okuyup öğrenmeye, öğrendiğini anlamaya çalışan, düşünen, yoğunlaşan, bunun için araştıran, tartışan özellikler Mazlum arkadaş kadar olmasa da Agit arkadaşta da vardı. Askeri alanda özellikle savaş sorunları, mücadele sorunları üzerinde en çok yoğunlaşan, düşünendi. Daha çok düşünen, daha dikkatli hareket eden, gerektiği kadar ama çözümlemek üzere söz söyleyen, sakin, böylece çevreyi rahatsız etmeyen, olduğu yerde hep başkalarının da ihtiyaç duyduğu çözüm yüklerini omuzlayan bur tutum sahibi oldu. Elinde hazır hiçbir şey yoktu. Neyin nasıl yapılacağı da bilinmiyordu. Her şeyi yaratıcı yaklaşımla ortaya çıkartmak, icat etmek, yaratmak gerektiğini bildi. Bu nedenle imkân az, tecrübe yok, engeller var, demedi. Az imkânı iyi değerlendirmeye çalıştı. Tecrübe yokluğunu, yaratıcılıkla deneme, sınama ile tecrübe oluşturarak giderdi. Engellere karşı mücadele etti. Onları anlamaya çalıştı. Bu temelde ideolojik-örgütsel-askeri sorunlara bütünlüklü olarak yoğunlaştı.
O dönemde genel olarak bu işler zor işler, tehlikeli işlerdi. Herkes de bunu görüyordu. Fakat birilerinin bu görev ve sorumluluklara sahip çıkması, bunların yapılmasına öncülük etmesi gerekir, dendi ve bu gerekliliğin sahipleri olmak üzere de yüründü. İşte Agit Yoldaş bu yürüyenlerin başında oldu.
Diğer yürüyüşçüler de böyle oldular. Bunu kendi içinde tartışanlar; başka yoldaşlarıyla tartışan, örgütle, Önderlikle paylaşanlar; yazılara, raporlara dönüştürenler de az değildi. Ama burada önemli olan neydi? Tarihsel olarak yeni şeyler yapılması gerektiğini görmek, anlamak, bu görev ve sorumluluğu başkalarına bırakmadan üstlenmekti. Bedeli ne olursa olsun, sonucu ne olursa olsun, zorlukları ve engelleri nasıl oluşursa oluşsun görev ve sorumluluğu üstlenip başarmak için yürümek, mücadele etmekti. Bunda en küçük bir kaygı, tereddüt, zayıflık göstermemekti. İşte Agit arkadaş da öyle yürüdü.
DURAN KALKAN (HEVAL ABBAS)
YORUM GÖNDER