BU NEWROZ ÖZGÜRLÜK NEWROZU OLACAK
Özgürlük ne kadar güzel bir kelime. Hele ki yüzyıllardır köklerinden kopartılmış, tüm değerlerinden uzaklaştırılmış, tarihin en dibine atılmak isteyen bir halkın kendini arama mücadelesinde özgürlüğün anlamı çok derindir. Hakikate ulaşma çabasında özgürlüğün değerlerine ulaşma onunla bütünleşme, bir bütünen yaşamını buna adama en çok da değerlerini yitirmiş halklar için büyük bir mücadele sebebidir. Hakikat anlam ile bütünlük sağladığında özgürlük de zirveye ulaşır.
Newroz Kürt halkı için bir hakikat arayışıdır. Bu ayda yüreklerde büyük bir coşku, heyecan oluşur. Sanki özgürlüğe bir adım daha yaklaşıldığı hissedilir. Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünün büyük umudu doğar tüm yüreklerinde gerillanın ve Kürt halkının. Kürt Özgürlük Hareketi bu yılın Newrozuna Önderlik Newrozu dediler. Bu yılın Newroz coşkusu tüm yıllardan daha farklı ve heyecanlı geçecek. Bu yıl özgürlüğe bir adım daha yaklaşmış olarak karşılayacağız Newroz’u. Bu yıl Kürt halkının özgürlüğünün müjdesini veriyor Kürt özgürlük hareketi. 2022 yılı Newroz’u Avaşin, Zap, Metina ruhuyla karşılanıyor. Aylarca Nato’nun 2. Büyük ordusunu tarumar eden özgürlük kelebekleri adeta özgürlüğün geleceğini adeta haykırdı.
Hakikatin arayışçıları özgürlüğü büyük bedeller vererek elde ediyor. Yaşamanın kendini özgürlük uğruna adamadan geçtiğini biliyorlar. Önderliklerine olan büyük bağlılıkları onları büyük savaşım ve direnme ruhuna götürüyor. Zamanın dehhakları geliştirdikleri olağanüstü tekniki donanımlarına rağmen özgürlük arayışçılarına baş eğdiremiyorlar, irade kırdıramıyorlar. Tüm dünyaya yayılıyor bu ruh. Yıllardır başka kimlikler altında yaşamak zorunda kalan, kendilerine bile kim olduklarını söylemeye cesaret edemeyen halklara cesaret oluyor özgürlük savaşçıları. Benliğinden, özünden, değerlerinden kopartılmış kadına özgürlüğü, özgücü, benliği, iradeyi müjdeliyor. Yeniden ‘me’lerine kavuşturmayı müjdeliyor. Zamanında diasporaya uğramış, topraklarını bırakıp göçmek zorunda kalmış birçok halka yeniden gelecek umudu vadediyor, umudunu yeniden yeşertiyor. Temiz, saf bir dünyada yaşamak isteyen çocukların hayallerini gerçekleştiriyor. Yaşadıkları saldırılar karşısında umutsuzluğa kapılmış yaşlıların bir gün bile kalsa özgür Kürdistan ile yaşamaları umudunu veriyor. Önderlik ile yeniden buluşma müjdesi veriyor. Önderliğin özgürlüğünü haykırıyor 2022 Newrozu. Özgürlük gerillalarının tüm dünyayı şokta bırakan savaşımı Newroz ruhuyla yeni boyutlara kavuşuyor 2022 yılında. Evet böylesine güçlü ve güzel bir sonucun tüm ezilmiş halklara büyük umut olacağı da kuşku götürmez bir gerçek.
Böylesine güçlü sonuçlara götüren, Kürt halkını yeniden dirilişe götüren, büyük mücadele ruhu veren, PKK ile yeniden anlam bulan Newroz bir başkaldırının da tarihidir. Tarihçesi şöyledir Newroz’un; Günümüzden yaklaşık 2500 yıl öncesine kadar giden bir geçmişi vardır. Bu dönemde Gutilerin tapınaklarda Zagmuk adında bir bayram yaptıkları bilinmektedir. Zagmuk da ‘yeni gün’ anlamındadır. Zagmuk bayramı törenlerinde ateşler yakılır ve kral halkın arasına girer. Daha sonraki yüzyıllarda Zagmuk geleneğinin Zerdüştlükte de ortaya çıktığı görülür ve bu tören gelenekleri Gutilerden sonra Hurri, Kassit, Mitani, Urartu ve Medler zamanında da korunur. Bugün Newroz mitolojisi olarak bilinen ve özgürlük tutkusuyla bütünleşmiş olan Demirci Kawa efsanesi şöyle anlatılır;
Çok eski zamanlarda, henüz yeryüzünde kimsenin olmadığı dönemlerde Zervan isimli tanrının iki oğlu olur. Biri Hürmüzdür, bereket ve ışık saçandır. Diğeri ise Ehrimandır, kötülük ve kıtlık saçandır. Fırat ve Dicle’nin yaşam bulduğu, Ahura-Mazda’nın kutsadığı topraklarda Hürmüz iyinin ve uygarlığın geliştiricisi, Ehriman da onun düşmanıdır.
Hürmüz yeryüzünde temsilini yapması için Zerdüşt’ü gönderir ve yüreğine sevgi akıtır. Zerdüşt de oğullarını ve kızlarını Hürmüz’e verir. Ehriman bu durumu kıskanır ve yıllarca iyilerle savaşır. İyilere, Zerdüşt’ün soyuna, Medya coğrafyasında, yaşamı zehir eder. Ehriman gökten ateşler yağdırır, fırtınalar koparır. Sonunda içindeki nefreti ve kötülük zehrini zalim Dehak’ın beynine akıtır ve onu bir bela olarak Asur ve Med halkının üzerine salar. Dehakın bildiği tek şey kötülük etmektir. Zalim Dehak halkının kanını emerken, beynindeki zehir onu ölümcül bir hastalığın pençesine düşürür. Dehak acılar içinde kıvranıyor, hastalığına çare bulamıyordu. Dönemin hekimleri acılarının dinmesi ve yarasının kapanması için yaraya genç ve çocukların beyinlerinin sürülmesini tavsiye ederler. Böylece günlerce süren bir katliam başlar; her gün iki gencin kafasi uçurulup beyinleri merhem olarak Dehak’ın yarasına sürülür. Katliam sürerken, sıra Med halkının çocuklarına gelir. Gençler öldükçe Fırat’ın, Dicle’nin Mezrabotan’ın hali perişan ve içler acısıdır. Halk çaresiz ve güçsüz düşmüştür. Gençler katledilirken sıra bir gün Kawa adında bir demircinin en küçük oğluna gelmiştir. Daha önce de 17 oğlu bu uğurda öldürülen Kawa çaresizdir.
20 Mart’ı –21 Mart’a bağlayan gece sabaha kadar demir ocağının başında sabahlar ve oğlunu zalim Dehak’ın katlinden kurtarmak için çareler düşünür. Ve göğün yedinci katındaki iyiliğin temsilcisi, Ninowa’nın yoksul, yüreği sevgi ve umutla dolu olan demircisi Kawa’nın bileğine güç, aklına ışık verir. Ona zalimin pençesinden kurtuluşun yolunu öğretir. 21 Mart sabahı olduğunda Kawa kendi eliyle oğlunu Dehak’ın eline teslim etmek ister ve zulmün ve kötülüğün kalesine girer. Oğlunu zalim Dehak’ın huzuruna çıkarırken örsünü Dehak’ın kafasına indirir. Dehak’ın ölü bedeni Demirci Kawa’nın önüne düşünce kötülüğün alevi Ninowa’da söner. Kısa sürede bütün Ninowa ve bölge halkı isyan eder ve ateşler yakarak saraya yürürler. Zulme karşı isyanı başlatan Kawa, demir ocağında çalışırken giydiği yeşil, sarı, kırmızı önlüğünü isyanın bayrağı, ocağındaki ateşi ise özgürlük meşalesi yapar. Ninowa cayır cayır yanarken meşaleler elden ele dolaşır, dağ başlarında ateşler yakılır ve kurtuluş coşkusu günlerce devam eder. Zalim Dehak’tan kurtulan halklar 21 Mart’ı özgürlüğün, kurtuluşun ve halkların bayramı olarak kutlar. Demirci Kawa; başkaldırı kahramanı, Newroz ise; direniş ve başkaldırı günü olarak tarihe geçer. (bu newroz tarihçesi tamamen serxwebun dergisinden alınmıştır.)
Evet, böylesine direngen bir özelliğe sahip Kürt halkı günümüze kadar bu özelliğini hep korumuştur. Önderliğimizin verdiği büyük mücadele sonucunda bugün Kürt halkı tarihte olduğu gibi günümüz dehaklarına karşı da büyük başkaldırılarla cevap veriyor. 50. Yılını dolduran PKK’nin de tarihi kahramanlıklarla doludur. Özellikle de Newroz bayramının diriliş örneği birçok eylem gerçekleştirilmiştir. Heval Egit (Mahsum Korkmaz), Mazlum Doğan, Sema Yüce, Zekiye Alkan, Rahşan Demirel ve daha birçok şehidimiz Newrozun yeniden diriliş olduğunu, halkların zalim dehhaklar karşısında hiçbir zaman boyun eğmeyeceklerini gösterdi. Özgürlük hareketi Mart ayına verdiği önem itibariyle 21-28 Mart arasındaki haftayı Ulusal Kahramanlık Haftası olarak değerlendiriliyor.
Yine 90’lı yıllarda Cizire, Nusaybin Newrozunda halkın büyük bir mücadele ve direniş örneği sergiledikleri biliniyor. Bu yıllarda düşmanın tüm saldırılarına rağmen halk Newroz bayramını serhildana çevirdi. Newroz bayramı, Mart ayının bu nedenle Kürt halkı açısından eylem, direniş, diriliş anlamına geliyor.
2022 yılı da Önderliğimiz, özgürlük gerillaları ve Kürt halkı açısından yeni umutlar ve başarılar getirecektir. Umutlarımız, hayallerimiz, özgürlük tanımımız, hakikatımız yeniden anlam buluyor. Bu nedenle hepimiz çok büyük bir intikam ruhu, mücadele azmi, tutkusu ve isteğiyle doluyuz. Çağdaş Kawaların izinde zalim dehhakları yerle bir etmenin tam zamanıdır bizim için. Ehrimanların artık sonunu geldiğini haykıracağız tüm dünyaya. Kendimize, Önderliğimize, halkımıza, ezilmiş tüm halklara sözümüz var; 2022 yılı ÖZGÜRLÜK VE ZAFER YILI OLACAK.
Önderliğimizin Newroz’a ilişkin yazdığı şiiri ile yazımı bitirmek istiyorum;
2000’in Newrozunda doğuş
Kutsal ana hakkın geçmişi ise,
Çocuk bugünü ve geleceğidir.
Sevda kadını özgürlük çağrısıysa,
Kabul edilecek yaşam, Ya özgürce olacak Ya hiç olmayacaktır.
Her taraf karanlık ve zorda ise,
İsyan ve savaş ne kadar gerekli
Ve kaçınılmaz ise,
Özgürlüğün şafak vaktinde Aydınlık ufku sarmışsa
Barış eylemi daha yüce ve gereklidir.
Bütün bu zamanlarda
İlk dinimizin buyurduğu gibi
Bilimin aydınlığında doğru düşüneceksin
Hitabetin inceliğiyle, çabanla
Kendini özgür gerçekleştireceksin (Önder Apo)
ROZA NÛJÎN
YORUM GÖNDER