ERKEĞİ ÖLDÜRME KAVRAMINI NASIL YORUMLAMALIYIZ (2.BÖLÜM)
Sonuç yerine , doğal toplumda kadın eksenli sistemin en temel özellikleri, yalana, iki yüzlülüğe ve sömürüye dayanmaz. Emeği, üretkenliği, komünalliği esas alır. Kendisini toplumdan üstün görmediğinden özgürlükçü, eşitlikçi ve adaletli ilişkilenme gelişkin olup, korku değil saygı gelişkindir. Toplumda birliktelik, paylaşımcılık, sevgi, karşılıksız ve gönüllü katılımcılık esastır. Kapitalist modernitenin hiyerarşik devletçi toplumunda erkek her şeyin merkezi ve egemenidir. Egemenliğin üstünlüğün erkeğin doğasında var olduğu (bu daha çok fiziki güce bağlanır), kölelik de kadının doğasına bağlanır. Sanki doğal toplum gibi bir dönem hiç yaşanmamış gibi bir algı oluşturulur. Önderlik “Erkeğin üstünlüğü siyasi anlamdadır. Doğal anlamda erkeğin üstünlüğü doğru değildir. İnsanda da fiziki üstünlük belirleyici olamaz. Belirleyici olan ruhsal, zihinsel, örgütsel, ideolojik üstünlüktür. Bunu da bir kadın mükemmel temsil edebilir.” diye belirleyerek hakikati açığa çıkarır. Oluşturulan yanlış algı ve cinsiyetçi toplumun verili zihniyetinin etkisi sonucu bizde oluşan köleci bağlardan kopmak istiyorsak kişiliğimizi yeniden oluşturmak olmazsa olmazımız olmalı. Erkekliğin öldürülmesinden tutalım, aynı biçimde kadının yeniden yaratılması ve kadınsılığın da öldürülmesi için değişime önce her şeyi ret ederek başlamak gerekir. Bu ret edilenin yerine neyin inşa edileceğini doğru belirlemek gerekir. Çünkü inşa süreci önemlidir, hayatidir. Nasıl ki bir duvar inşa edilirken neyin ne zaman, hangi tuğlanın nereye yerleştirilmesi gerektiğine incelikli ve dikkatli bir yaklaşım sergilenerek örülüyorsa kişilik inşasında da bu süreç önemlidir.
Erkek egemen sisteminin baskıcı, sömürücü, sahtekar, iki yüzlü, yalancı, aldatıcı ve zorba özellikleri erkek açısından köleleştirmeyi derinleştiren zemindir. Erkeğin her ne kadar özgür olduğu algısını oluştursa da bu zemin aldatıcıdır, köle kadın ve erkeği yaratır. Her türlü adaletsizliğin, özgürlüksüzlüğün, eşitsizliğin ve köleliğin geliştiği bu zemine karşı güçlü mücadele yürütülerek alternatif oluşturulabilir. Ancak bu zeminde şekillenen erkek , “erkeği öldürme” temelinde kişiliğinde güçlü değişim dönüşüm yaratmayı esas alırsa özgür ve sosyalist erkeği yaratır.
Genellikle kadın köleliğinin farkına vardıktan sonra kendisi için özgürlüğün ekmekten sudan daha değerli olduğunun bilinciyle hareket ederek mücadelesini yürütür. Erkekte ise bu zor gelişmekte. Kapitalist sistemin kendisine sunduğu verili kodları yıkması sancılı geçer. Kendisini özgür sanarken ve yaşanan bütün sorunların kaynağını hep kadına ait sorunlar olarak tanımlarken ve böyle şekillenirken bu sistemde de sende kölesin, bu sorunların kaynağı da sensin şeklinde gelişen yaklaşımı kabul etmesi zor olur. Yani bütün sorunların kaynağı olarak gösterilen kadın açısından özgürlük mücadelesini geliştirme, köleliğinin farkına varma ve buna karşı mücadele yürütme fazla zor olmazken, erkekte ise köleliğini fark etme, anlama, anlamlandırma ve bunu aşma çabası içine girme, buna göre mücadele etme çok sancılı olmaktadır. Genellikle yaşamdan koparılmış, iradesi kırılmış, emeği hiçleştirilmiş, her anlamda köle gibi kullanılan kadının konumunun değişmesini hiçbir erkek istemez. Neden istemez? Çünkü kadının mevcut kölece konumu karşısında elde ettiği konforlu yaşamı ve avantajları bırakmak istemez. Kendine sunulan nimeti neden elinin tersiyle itsin ki? Kazancı ne olacak? diye bunun hesabını yapar. Oysa kapitalist modernitenin erkeği teslim almak için geliştirilen strateji ve taktikler en az kadın tutsaklığı kadar bitiricidir. Unutmamak gerekir ki, kapitalist modernitede erkek bir yandan sadece biyolojik olarak abartılmış bir erkekliğe dönüştürülmüş iken, öte yandan tüm toplumsal kültürüyle kadınsılaştırılmıştır. Bu duruma karşı kapitalist modernitenin baştan çıkarıcı ve kışkırtıcı cinsiyetçi kültürüne karşı zihniyet ve nefs savaşını sürekli ve başarıyla vermek gerekir.
Eğer erkeğin özgürleşme iddiası çok güçlü, söylemi ile pratiği birbiriyle uyum içerisinde ise yaşadığı süreç ne kadar sancılı olursa olsun sosyalist erkek olma mücadelesini büyük bir inatla sürdürür.
RONAHİ MALATYA
Bitti
YORUM GÖNDER