DUYGU ZAMAN ANLAMSALLIĞI VE YENİ HAKİKAT BİLMELERİ (3.BÖLÜM)
DUYGU ZAMANIN ANLAM MANTIĞI VE SENTEZ SEZGİLERİN GÜCÜ
‘‘Çok duygusalsınız ama duygularınız politik-toplumsal içerikten yoksun ve zayıf. Bu yüzden sizi özlemini duyduğunuz toplumsallığa, özgür yaşama götürmüyor. Bu yüzden toplumsal sevgi ve aşk nedir bilmiyorsunuz. Bencilliğin sınırlarında dolanıp duruyorsunuz. ‘‘İşe nereden başlamalı?’’ diye sorarsanız yanıtım açıktır: İşe duygularınızı politikleşmeye, toplumsallaşmaya yatırarak başlamanız özgür yaşam inşamız için yapacağınız en hayati davranış olacaktır. Kim ne derse desin, Leyla ile Mecnûn aşkı da olsa politik bir içeriğe kavuşturulmalı, politikleştirilmelidir. Politikleşmeyen bir duygu; gerçek mekân-zaman ilişkisini, yurtsevgisini geliştiremez. Onun için duygularınızı politikleştireceksiniz. Bunu yaparsanız duygularınızın bir anlamı olur; yoksa diğeri ihanetlik yaşam kırıntılarına, trajedilere yol açar. İşte bağlıyım deyip kaçanlar, işte güç getiremeyip intihar edenler, işte içimizde olup kaçışı gizlice yaşayanlar! Bunlardan ders çıkarmalı ve özeleştiri gerekçesi yapmalısınız... Politik-örgütsel önderlik gerçeğimin farkına varmayan ve bunu gereğince anlamlandırmayan bir sevgi gerçeğin bilincine eremeyen, gelip geçici bir sevgidir. Bu sevgi türü, aynı zamanda her türden sahteliğin kaynağıdır… Zayıf kalmış, amaca anlamınca yönelmeyen, yaşamına büyük başarılar sığdıramayan ve böyle hep boynu bükük duran, mahcup mahcup bakan duygular! Biz bunları aştık, aşmalısınız.’’ Reberti
Zaman algısı politik duygu anlamsallığında mekanın ruhuna dönüşür. Politik duygu mantığıdır sonsuz zaman ruhuna şeklini veren. İnsan evrenin anlam şifresi ve duygu zaman bilgeliğidir. Akışkan enerji ruhu ifadelendirirken duygu anlam zamanın belleğini oluşturur.
İnsanın kendi öz doğasının özünü anlama kavuşturma serüveni çoklu bilmeler gerektirir. Özgür sezgisel duygu zaman coşkunluğunda özü saklı enerjik yaşam akışkanlığı hakikat nehrinden beslenir. Bu yaşamı yapay eklektik yanlarından sıyırır. Xwebun (kendi olma) özlü varlığın kanıtlarıdır duygu zaman anlamsallığı.
Varoluşsal sorgulamalar özgür yaşama giden yolu bize aralar. Canlı duygu sezgi anlamsallığının toplumsal form kazanması çoğulcu yaşam zenginliğini açığa çıkarır. Zamanı rakamsal algılardan yıkıyan ve yenileyen ana tesir etme gücüne sahiptirler politik duygular. Bu enerjik yaşamsal güç zamanın ruhunu anlamlı kılar.
Ruhsal duygu an’ da bilinç yaratan anlam hakikati özgür kişiliği meydana getirir. Doğal öz bilmelerde sayıklar tutkular insan hakikatine gebedir bilinmek isteyen zamanlar. Dogmaları yıkan duygu zaman bilinci yeni ufukları biçimlendiren sonsuz özgürlüğe gebedir.
Olay ve olgulara yepyeni bir zihinle ve güçlü sezgisel farkındanlıkla algılama gücüne ulaşmak değişken insan doğasını güncel imgelerde yaratmayı kavramakla ilişkilidir. Özgür yaşam doğasından beslenenlerin çarpıcı ve güçlü içsel ve dışsal gözlem yeteneği bunu mümkün kılar.
Yeniyi doğuran yeninin eleştirel duygu anlamsallığı mekan insan ve zaman üçlüsü arasında kopartılmış olan ahengi-ritmi tekrar kurarak insan ekosisteminin onarıcı bağlarını yeniden üretecek güçtedir.
His etme bilmeleri an zamanının oluşum evresinin çok ötesinde belirir. Olguların ötesine bakan olasılıklar sınırlandırılamayan hakikate yakın durur. Paralel ve birleşik zaman halkaları bir kesişme noktasında farklı oluşumlar yaratırlar.
Sentez anlamlar arayışçılığı duygu zaman anlamsallığının soy kütüğünün izlerini sürecek bilinçliliğe ulaşma evresini yakalamak üzeredir. Duygu an’ı yakalayan şeffaf iç gözlemin dışsal yansıması gökkuşağı ziyafetinden farksızdır.
Statik boyutlandırmaya takılmış olgusal gerçekliliğin ötesine bakabilmenin yeni yol ve yöntemlerin arayışında olmak duygu zihinselliğinin kendisini sürekli yenileyebilme gücüne kavuşmasıyla orantılıdır. Bükülebilen esnek duygu anlamsallığı zamanın geçmiş-şimdi ve gelecek bandını aynı anda dönüşümler kazanmasını sentezleyebilir.
Duygu zamana derinlik katacak yeni anlam bilmelerini insanda uyandırmayı başarmak yaşamın zamanın denetimini ve ritmini de ortaya çıkarmaya aday olacaktır. Duygu zaman anlamsallığından doğan sezgilerin gücünü yadsımak akıl karı değil.
İçgörüsel kavrayışlar insanın bir üst gerçekliliğe / hakikate sıçrayışının kaldıraç görevini görürler. Bükülebilen esnek duygular zamanın geriye doğru dönüşüm ve anlam kazanabilmesinin olasılığını çoğaltırlar. Gerçek zamanla uyumlu esnek duygu anlam canlılığı ertelenemez ahlaki politik devrimler çağını yalın bir derinlikle ve tüm ihtişamıyla açığa çıkarırlar. Spinoza’nın isabetli vurgusuyla: "Özgürlük, gerçekte, eylemin zorunluluğunu ortadan kaldırmaz, aksine, onu ortaya çıkarır."
KEREM ÇİFTÇİ
YORUM GÖNDER