DUYGU ZAMAN ANLAMSALLIĞI VE YENİ HAKİKAT BİLMELERİ (11.BÖLÜM)
POLİTİK DUYGU DEVRİMİ AN'IN EYLEMCİ RUHUNDA SAKLI
“Duygularda doğrultu, duygularda derinlik, duygularda keskinlik, duygularda çarpıcılık olmadan; böylesine bir ölü yatağında, bir dirilişe yol açılamaz.” Réberti
Egemen iletişim biçimlerini alt üst edecek eşitleyen bir özgür toplumsal politik duygu dilinin ortaya çıkması direnişçi umutlarımızı besliyor. Politik duygulara dayalı yatay bir iletişim, kopuk birey-toplum ve doğa soyut diyalog uçurumlarını kapatırken, yaşam çoğulculuğuyla uyumlu inşacı bir pozitif duygu dilini de görünür kılıyor.
Özgür vicdanın toplumla konuşan ikna edici içsel, etik sesidir politik duygular. Bunu kamusal bir ifadeye kavuşturmak da önem kazanıyor. Halkların vicdanları kendi özgün duygu dilini yaratır ve duyguların çok sesliliğini temsil ederler. Duyguların kendi özgünlüğünü taşıyan demokrasisi dışlayıcı değil kapsayıcıdır. Politik duyguyu etik-estetik temelde an’ında bir toplumsal iletişime uyarlamayı başarabilmek ciddi bir temas ve yoğunlaşma gerektiriyor.
Örgütlü duygular an’da anlamı oluştururlar ve kendilerini an’da özgür bir ifadeye kavuştururlar. Duygu an’a canlılık/direngenlik kazandırır. Duygudan yoksun an ölü hakikattir. İnsan çoğunlukla duygularla kendini kolektif iletişime sunar. Kendinin ve hayatın farkına duygularla varmak bilmelerin en doğalıdır. Her insan biraz da kendi duyguları kadar yaşama anlamını katar.
Bireysel ve toplumsal doğa ile uyumlu bir öz savunma iç sesliliğinin dışavurumudur örgütlü politik duygular. Aynı zamanda dışlanmış aykırısı ötekilerle iletişim kanallarıdırlar. Duygu aktarımının aracısız iletişimi duyumsayışlarımızın politik bir anlam temelinde ifadelendirilmesini de içerir. Anlatısal, görsel ve teknolojik iletişim yerine canlı politik hissin duyumsanması daha gerçekçi bir yöntemdir ve zamanla flört içeren soyut iletişimsizlik çağına devrimci bir meydan okumadır.
Sistemsel eşitsizlikleri eleştirisinin odağına alan sanat ve edebiyat biçimlerinin tümü, aslında politik duyguların birer muhalif tefekkür okumalarıdırlar. Temas ve histen ziyade sadece bakan, duygulu diyaloglardan yoksun günümüz pasif izleyici kitleselliğini ayaklandıracak olan da bu arı özgürlük çağrısı ***içeren örgütlü politik duygulardır. Etik estetik ölçüler yaratan cesaretli bir canlı olma kalkışmasıdır bu!
Örgütlü politik duyguların toplumsal genişlik kazanmaları ses hızından daha etkin ve teknolojik bağımlılıktan çok daha yalın bir geçerliliğe sahip olmaları olanaklar dahilindedir. Sezgisel duygunun bilme gücü içsel davranışların doğallığıyla spekülatif soyut mantığın duvarlarını aşındırır. Toplumsal belleğin duygu tarihini ortaya çıkaracak hamleler özgür duygu kavrayışları sayesinde peşi sıra gelecektir. Özgür politik duygu bilinciyle hakikatin keşfi eşitleyen bir devrimci özgürlük eylemselliğini de yaratacaktır!
Politik duyguların kavrayış gücü müthiş bir enerji içerirler. Hayatı tümden karşılamaya yakın anlam çağrışımlarının ana kaynağıdırlar. Duygunun andaki gizemli iletişimini ve iletim gücünü doğru kullanmak siyasi bir sentez diline dönüştürebilmekle doğrudan ilişkilidir. Geçmişten günümüze insanlığı kasıp kavuran faşist ideolojilerin ajitasyon ve propaganda gücünü kıracak olan örgütlü politik duyguların, toplumsal sorumluluk kazanarak ve evrensel bir kültür yaratarak başkaldırmaları zorunludur.
Örgütlü politik duyguların alanı her yönden dönüştürücü ve özgürleştiricidir. Toplumsallığın dağınık doğasını toparlamak ancak radikal demokratik bir duygu iletişimiyle mümkündür. Politik duyguların iletişimsel aksiyonunu toplumsal devrimci öz refleksleri görünür kılabilirler. Devrimci duygular dönüştürücü an’ın eylemini ifadelendirirler. Kapitalist sistemler tarafından eylemsiz kılınmış an’ı özgürlük inşası için harekete geçirirler ve kutsanmış olan bio itaat çemberini kırarlar.
İnsanlığın en derin anlam hakikatine ulaşmasının etkin yollarından birinin de politik duygulara ait bir temas alanını yaratmaktan geçtiğine dönük inanç, gün geçtikçe güçlenmektedir. Şimdiki diri an’da yaşama duygusunu yeniden kazanmak sezgisel bir aydınlanma da getirecektir.
Politik duygulara dayalı etkileşimsel bir etik ve estetik olgu açığa çıkarmak ciddi bir ruhsal kenetlenme de yaratacaktır. Hiyerarşi yıkan bu, duyguya dayalı irade taşıyan iletişim modeli, demokratik özgürlükçü toplumsallığa katkı sunacaktır.
Tüm direnme biçimlerinin buharlaştırıldığı bu çağa karşı koyan insanın son direngen kırıntıları asi ve devrimci politik duygularıdır. İnsanın kendisini toplumsallıkta doğruladığı ve var kıldığı politik duygularıdır. Çoğu kez bastırılsalar da güçlü duygular kolayca baskılamaya gelmezler ve hep aktif bir başkaldırı potansiyeline sahiptirler.
Davranışsal serbestiye dönüşen özgün politik duygularla çağın ruhu uyuşursa, özgür ve demokratik bir toplum zihniyeti yaşam şansı bulacak. Bu da edilgen zamanca biçimlendirilen tüm yaşamları özgürleştirme vaadini içinde taşır. Tahakküm biçimlerinin zaman, mekan ve insanı denetimlerine almaları direniş kültürünün ilegalize edilmesini de beraberinde getirmiştir. Buna karşın an’ın gerektirdiği canlı direniş duyguları hep ayakta kalmıştır.
Kusursuz sezgisel iletişimin özgün ağırlığını keşfetmek olağanüstü bir deneyimdir. Farklı duygulardan doğan bakış açılarını birlikte sentezlemek zihinde çarpıcı yeni devrimci olasılıkları açığa çıkarır. Arınmış bilince ulaşan insanın dış dünya ile iç dünyanın algılayışı ve duyuşuyla sınırsız iletişim kurması, akıl duygu dengesini de yeniden kuracaktır.
Duyguyu zamanın ruhuyla ortaklaştıracak özerk bir varoluşsal mesaj vermek, belki de klasik eril zihniyetin kadın doğası üzerinde uyguladığı tarihi bencil mülkiyet ideolojisini de kıracaktır. Yaşama ait ortak zaman, cinsler arasında ve doğa insan eksenli demokratik-eşitlikçi bir uyum noktası da yaratabilecektir. Denetime alınmış zamanın hızını yaşam an’ının politik duygu ağırlığıyla sorgulayarak yavaşlatmak ve dengelemek kritik önemdedir.
Zamanı politik duygu bilinçle yavaşlatmak yaşama farklı bir odaklanma getirir. Hayatı an’da politik duygu ile anlama dayalı gözlemlemek çoğul duygularla zenginleşme yeteneği de kazandırır. Yaşamı duygu anlamıyla an’ında duyumsamak zamanı duyguyla his etmeyi getirir. Zamanı hisse, hissi an’da eyleme dönüştürmek ve ruhsal gerçeklilik kazanarak hakikatle özgürleşmek müthiş bir öz varoluş biçimidir!
Politik duyguları oluşturan zamanı yaşamda iz bırakan anlam izleri olarak da kavramak mümkündür. Zira politik duygular klasik güç ilişkilerinin bir unsuru değillerdir. İnsanın aradığı kendi hakikatinin anlamıdır; duyguları ve toplumsallıkla kurduğu demokratik/siyasi/politik iletişimidir de. Politik duygulardan yeni bir toplumsal hayat inşası yaratmak sanatın, edebiyatın, sinemanın, tiyatronun özgür duygu üretimine de yansıyacaktır.
Yapay ve eklektik biçimlendirilmiş bir hayata kanma yanılgısına inat Vahiy An’ın yeniyi yaratan ritmine politik duygu özünü yüklemek, tamlık hissinin bir çığlığıdır. İnsanın kendi duygu zamansallığının saf etiğine bağlı kalması onu özgürlüğe çok daha yakınlaştırır. Berrak duyguya değen insani temaslar unutulmazdır ve belki de ilahi arayışların somut insana dair bağlantı noktası da bu temastır. Gerisi diri duygu hayata katı ve soyut bir aptallık rolünü oynama dayatmasıdır. Kim bilir kaç inşacı duygu devrim fırsatı kapımızı çaldı da, biz kaçırdık o görkemli yeniden doğma ve kendini kurma an’ını!
KEREM ÇİFTÇİ
YORUM GÖNDER