GÖZYAŞLARIN HEZİL’E DÜŞMESİN
GÖZYAŞLARIN HEZİL’E DÜŞMESİN
0 Yorum
801
24-10-2021
 

Hezil Çayı’nın Kürtlerin tarihinde önemli bir yeri vardır. Uludere (Roboski) katliamı’nda bu çayın kendileri için ağladığını anlatan ağıtlar yakıldı. PKK tarihinde ülkeye dönüş yapan, sekiz kişinin Hezil’in sularında kaybolduğu bir yas evidir Hezil. PKK, ülkeye dönüş tarihini bu gerillaların yürüyüşüyle anlatır.

Yazar Nizar İmret, 1992 de başlayan, Kürtlerin yakın tarihinde Brakuji (kardeş katli) olarak anılan Güney savaşını ‘Gözyaşların Hezil’e Düşmesin’ adlı yarı belgesel romanıyla okurlarına aktarıyor. Hezil Kürtlerin geçiş noktasıdır. Sınırları egemenler çizse de halkların gerçeği sınır tanımıyor. Dahası insanın gerçeği de sınır tanımıyor.

Uludere’de askerlik yapan, PKK tarihinde ‘Hezil Çayı Şehitleri’ olarak anılan olayda hayatını kaybeden Veyis Şimşek’in amcaoğlu bana bir anısını anlatmıştı. “Hezil durgun akıyordu. Oturdum kıyısına elimi uzatamadım suya, hani uzatsam dokunabilir miydim acaba amcaoğluna bilmiyorum ama cesaret edemedim. Suyun durgun akışına bakarken yasını mı tutuyorsun gidenlerin ardından diye sordum. Sonra sessiz sedasız ayrıldım kıyısında Hezil’in. Biraz kırgın biraz buruk.” Roboskili anneler ise çocuklarını kaybettiklerinde yaktıkları ağıtlarda Hezil’inde oğulları için ağladığını söylediler. Hezil hem yas hem de onlar için ağlayan bir anlamı vardır aynı zamanda.

Yazarın buluştuğu Hezil, aynı zamanda kendi öz çocuklarını boğan hem de oturup ona ağlayan bir paradoksu taşır. Güney savaşı da Kürtlerin belleğinde hem acı hem yas hem de kardeşlerin birbirine kıydığı bir nehir imgesiyle buluşur. Yazar İmret bu olaylarla yüzleştiriyor okuru. Ölen, öldüren ve ihanet ilişkisi üçlemesi gelecekte ders alınması gereken bir deneyim olarak sunuluyor okura. Bunu yaparken acı çekenlerin yine Kürtler olduğu gerçeğini bir yüzleşme bilgisi olarak hatırlatıyor.

Yazarın kendisi de bir gerilla olan ve savaşın bizzat tanığı olarak içinde bulunduğu bu savaş gerçeğini bir anlamda Hezil imgesiyle bütünleştiriyor. Çünkü Hezil Güney’e geçişin de imgesidir. Bir diğer anlamıyla Kürtlerin terminolojisinde ‘özgür topraklar’ Hezil’in öte yanıdır. Hezil bir diğer anlamıyla özgürleşmeye giden yolun bedeli olarak anlatılıyor.

Yazar, romanında bu geçişi anlatırken romanın kurgusunu da bu perspektiften yola çıkarak sunuyor bize. Roman kahramanları, yakılan evler, ‘terör’ gerekçesiyle topraklarında sürülen insanların hikayeleri içinde başlıyor. İstanbul’ a gönderilmek zorunda bırakılan kız kardeşin izini süren abanin kurgusuyla başlıyor. İstanbul ve bıraktığı topraklar arasında geçen gerilim, Rojda sayesinde doğu – batı ikilemini ve bunun arasında sıkışıp kalan roman kahramanının bunalımlarına işaret ediyor. Roman kişisi Azad, para kazanıyor, aşık oluyor, evleniyor, Rojda’sını buluyor ama o Kürt coğrafyasında bıraktığı yıkımı unutamıyor. Azad’ı dağlara götüren süreç onun asıl gerçeğinin ne olduğu üzerine kurgulanıyor. Kitabın arka kapağında Hz. İsa’nın “İki sevgi bir arada olmaz” sözüyle anlam buluyor.

Romanın ikinci bölümü ‘güney’ savaşına ayrılmış. Bu bir anlamda hikayenin başında bu topraklarda birbirine düşman olarak yaratılan Türk – Kürt çatışmasını Kürt – Kürt çatışmasıyla yüzleştiren imgesel bir geçiş olarak da anlaşılmalıdır. Yazarın bizzat tanık olduğu bu savaş, kaybedilen yoldaşlarına ödenmesi gereken bir borç olarak görülüyor. Kitabın önsözünde kaybettiği yoldaşlarının Kürt tarihinde yerini almaları gerektiğinin zorunluluğuna işaret ediyor. Roman kişisinin Güney savaşını anlatırken, sürekli yoldaşlarını öne çıkarması, onları kutsaması da romanın yazılış amacının gerekçesini oluşturuyor.

Goran Yayınları’ndan çıkan Göz Yaşların Hezil’e Düşmesin yazarın ilk deneysel romanı.

NIZAR İMRET

 

YORUM GÖNDER

ZİYARETÇİ YORUMLARI

BENZER KONULAR

EZDA

GÜLÜMSE ÖLÜM UTANSIN

ÜLKEMİN HARİTASIDIR YERYÜZÜNÜN ÇİZGİLERİ

CESUR RUHLARIN EYLEMİ - SANAT

8. SAKİNE CANSIZ FESTİVALİ

FAŞİZMİ YIKACAĞIZ ÖZGÜRLÜĞÜ KAZANACAĞIZ

SOLGUN SARI

İKLİM KAHVERENGİ

PATİKA

BİR YARA BİNLERCE ACI

DENGÊ ZÊ

GÖZYAŞLARIN HEZİL’E DÜŞMESİN

BAŞKA DİLDE ANNE OLMAK

SİZ DE 'GREV'E KATILIN !

KANDİL GÜNLÜKLERİ - YOLCULUK-(1.BÖLÜM)

KANDİL GÜNLÜKLERİ (2.BÖLÜM)

KANDİL GÜNLÜKLERİ (3.BÖLÜM)

KANDİL GÜNLÜKLERİ (4.BÖLÜM)

KANDİL GÜNLÜKLERİ (5.BÖLÜM)

KANDİL GÜNLÜKLERİ (6.BÖLÜM)

KANDİL GÜNLÜKLERİ (7.BÖLÜM)

KANDİL GÜNLÜKLERİ (8.BÖLÜM)

KANDİL GÜNLÜKLERİ (9.BÖLÜM)

KANDİL GÜNLÜKLERİ (10.BÖLÜM)

KANDİL GÜNLÜKLERİ (11.BÖLÜM - SON)

BİR TANIKLIK ROMANI: EZDA

BİR İNCELEME; GÜNEŞİN VE ATEŞİN ÇOCUKLARI (1.BÖLÜM)

BİR İNCELEME; GÜNEŞİN VE ATEŞİN ÇOCUKLARI (2.BÖLÜM)

BİR İNCELEME; GÜNEŞİN VE ATEŞİN ÇOCUKLARI (3.BÖLÜM)

BİR İNCELEME; GÜNEŞİN VE ATEŞİN ÇOCUKLARI (4.BÖLÜM)

BİR İNCELEME; GÜNEŞİN VE ATEŞİN ÇOCUKLARI (5.BÖLÜM)

ZİWAN Çİ YO?

IVAN ALEKSANDROVİÇ GONÇAROV VE OBLOMOV (1812-1891)

ZİNDANDAN BİR KİTAP DAHA ÇIKTI

BESÊ ANUŞ’UN HAYATI ROMAN OLDU

BAGOK EZGİSİ

NAR SUYUNA BULANMIŞ DÜŞÜM

YPS GÜÇLERİNİN DİRENİŞİNİ ELE ALAN DİZİ: 'TAVA SOR'

NERÎNEK Lİ SER FİLMÊ REŞEBA

BİR YOL HİKÂYESİ

M. ŞOLOHOV VE DURGUN DON ÜZERİNE...

SESİNİ KURŞUN SESİYLE BİRLEŞTİREN DEVRİMCİ SANATÇI: HOZAN SERHAT

NAR SUYUNA BULANMIŞ ŞİİRLER

29'UNCU HÜSEYİN ÇELEBİ EDEBİYAT ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

“NAR SUYUNA BULANMIŞ DÜŞÜM”

KISA BİR ÖN SÖZ

KOBANÊ’DE BİTMEYEN UMUTLAR

PRAKSİS’İN YENİ ALBÜMÜ FERMAN/DERMAN YAYINDA!

CEJNA "ZIMANÊ KURDÎ" Zimanê kurdî zimanê li