HAKİKAT YOLCULARININ SERÜVENİ: BRAHMANİZM
Hindistan’da yaşanmakta olan inanca verilen ad Brahmanizm’dir. Her inanç sistemi gibi o da toplumsal yaşama yön vermektedir. Brahmanizm, Brahma rahipleri tarafından yürütülür. Sümer’de mitoloji hiyerarşinin meşrulaşmasında nasıl bir rol oynamışsa, Hindistan’da da bu rolü Brahmanizm oynamıştır. Dayandığı varna teorisi devleti, ezen ve ezilen sınıfların varlığını meşrulaştırma teorisidir. Kast sistemine dayanır. Kast sistemi katmanları aralarında geçiş olmayan katı sınıf sistemidir. Kast atlamak, bir başka kasttan biriyle evlenmek yasaktırç
Brahmanizm, tanrı evren olarak ele alır, evrenin kendisi tanrıdır. Evrenin katmanları olduğu gibi toplumunda katmanları vardır. Insan bedeninde nasıl ki el, ayak, göz, baş gibi organlar varsa her biri kendi görevini yapar bir diğerinin işini yapamazsa, toplum içinde de kastlarla belirlenen görev dağılımı böyledir. Ayrıca, toplumda tanrının temsilcileri vardır. Bunlar tanrı adına toplumu yönetme görevini yerine getirirler. Topluma dayatılan kast sistemi bu şekilde teorize edilir.
Kast sisteminde en üstte rahipler yer alır. Bunlar tanrının temsili rolünü oynarlar. İşleri sürekli tanrıyı düşünmek ve dua etmektir. Onlar dışında kimsenin tanrıyı düşünmesi ve dua etmesi yasaktır. Düşünme ve dua sadece onlara mahsustur. Sümer rahiplerinin olduğu gibi Brahma rahiplerinin de işi gücü düşünmektir. Evrende nasıl beyin varsa, onlarda toplumda beyni aklı temsil ederler. Toplum onlarsız olamaz. Kast sisteminin ikinci aşamasında Kısiyatriyalar vardır. Bunların görevleri toplumu savunmak ve yönetmektir.Üçüncü katmandakilere Vaisiya deniyor. Tüccar, çiftçi ve üretici kesimdir. Sudra’dır dördüncü katmanı oluşturur. Basit işleri yapan kölelerdir.
Beşinci katmanda bulunanlar ise Parya’dır. Lanetli kesimdir. Bunlara el süremek yasaktır. Toplumdan dıştalanmış bir kesimdir.
Bu kast sistemine göre tüccar doğan hep tüccar kalacaktır, rahip doğan rahip köle doğan köle. Yani sınıflar adeta bir kader yazgısıdır. Karşı gelinmez, değiştirilmez. Değiştirmenin tek bir yolu vardır, o da reenkarnasyon. Kast sistemi nasıl sınıfları meşrulaştırmışsa, reenkarnasyon da isyanı engellemek için insanları uyuşturmanın yöntemidir. Reenkarnasyona göre ruh ölmez ve başka bir bedenle tekrar dünyaya gelir. İşte kasların değişimi de ancak reenkarnasyon ile olur şeklinde toplum inandırılmıştır. Herkes kendi kastında işini gerektiği gibi ve iyi yaparsa, tekrar dünyaya geldiğinde kast atlayabilir, bir kasta da düşebilir. Tek tanrılı dinlarde nasıl ki kadere karşı gelinmezse burada da kast sistemi böyle bir kader olarak insanlara kabul ettiriliyor. Cennet hayalinin yerine ise tekrar dünyaya gelişte daha iyi bir kast vaat ediliyor.
Brahmanizm’e karşı çilecilik gelişiyor. Buna Upanişadi deniyor. Çileciler acı çekerek hakikate ulaşmaya çalışırlar. Brahmanizm de zenginlik, şatafat çok önemli olduğu için tersi olarak çile çekmeyi hakikate ulaşmanın yöntemi olarak tercih ediyorlar. Çilecilere göre dua etmek sadece rahiplerin görevi olamaz. Herkes tanrıya istediği gibi dua etme hakkına sahiptir. İnsan ve tanrı arasına kimse giremez. Tanrı birebir herkesin kendisidir. Brahmanizm’e karşı bir tepki hareketidir, fakat Brahmanizm’i aşmayı, değiştirmeyi amaçlamaktan ziyade içe dönük bir protesto gibidir. Çilecilik de insanlar aşırı kendini yıprattığı için çok zordur. Brahmanizm hiyerarşide, şatafatta bir uç iken, çilecilik de kendine acı çektirme olarak bir uçtur. Daha sonra çileciliğin biraz daha esnek hali olara Hinduizm gelişiyor. Buda’nın felsefesini oluşturduğu Hindistan böyle bir ortamdır.
ŞEHİT ZİLAN-ZEYNEP KINACI ÖZGÜR KADIN AKADEMİSİ
YORUM GÖNDER