19 TEMMUZ BİR DÜNYA DEVRİMİDİR
19 Temmuz Devrimi'nin, insanlara mücadele etmek istedikleri takdirde sınırların olmadığını gösterdiğini kaydeden YPJ Komutanı Ehmed; “10 yılda kadınlar büyük bedeller ödedi ama buna karşı dünyanın birçok yerinde kadınların umudu olmayı başardık" dedi.
19 Temmuz Devrimi’nin bir dünya devrimi olduğunu belirten YPJ Genel Komutanlık Üyesi Newroz Ehmed; "19 Temmuz Devrimi, egemen sistemin küresel kriz yaşadığı bir dönemde gerçekleşti ve bu devrim elbette tüm dünyayı etkiledi” dedi.
YPJ Genel Komutanlık Üyesi Newroz Ehmed, 19 Temmuz Devrimi’nin 10. yılı vesilesiyle ANF’ye konuştu.
19 Temmuz Devrimi’nin ardından yaşanan değişimlere ve gelişmelere değinen Ehmed, şunları belirtti: “DAİŞ çetelerine karşı verdiğimiz savaş ile dünya gücü olduğumuzu gösterdik. Heval Lêgerîn ve Avaşîn şahsında birçok kişi yönünü devrime verdi. 19 Temmuz Devrimi bu şekilde sınırları aştı.
19 Temmuz Devrimi sürecinde sadece Suriye’de değil tüm dünyada iktidarlar kriz içindeydi. Sistem halkları zulüm ve baskı uyguluyordu. İnsan hakları ayaklar altına alınmıştı. Yaşanan kriz toplumda bir patlamaya sebep oldu. Arap Baharı ve Halkların Baharı diye adlandırılan süreç halkların isyanıydı. Toplum artık iktidara tahammül edemiyordu. 2010-2011 yılında böyle bir süreç başladı ve daha sonra dalga dalga yayıldı. BAAS rejimi 40 yıldır toplumu inkar ediyordu ve yok sayıyordu. Halk buna karşı ayaklandı. Hegemonik sistem artık dünyada kabul edilmiyordu. Siyasi, ekonomik ve toplumsal kriz daha da öne çıktı. Böyle bir süreçte Tunus, Libya ve Mısır’da insanlar bedenlerini ateşe verdi. Bu insanların geldiği son noktayı gösteriyordu.
Başlangıçtan beri bu süreci 3. Dünya Savaşı olarak değerlendiriyoruz. Irak ve Afganistan'a müdahale ile başlayan süreç günümüze kadar devam ediyor. Bu müdahaleler de çözüm üretmek için yapılmadı, toplumun tepkisini bastırmak için yapıldı. Bir kaç kişi ile başlayan isyanları kimin örgütlediğini merak ediyorlardı. toplumun tamamı sisteme tepkiliydi. Yani bir kaç kişi ile başlayan isyanlar bugün milyonlara ulaştı."
KÜRT KADINLAR BÜYÜK FEDAKARLIKLARLA DEVRİME KATILDI
İnkar ve imha sistemine en çok karşı çıkanların kadınlar olduğunu anlatan Ehmed, şöyle devam etti: "Sistem şovenist ve soykırımcı eylemlerini özellikle kadınların şahsında gerçekleştirdi. Artık toplum kadın şahsında katledilmiştir. Belki toplumda çok yüksek bir bilgi düzeyi yoktu ama artık toplum mevcut sistemle yaşayamayacağını biliyordu. Sadece 19 Temmuz Devrimi'nde değil, birçok Arap ülkesinde kadınlar ayağa kalktı ve isyanlarda yerlerini aldılar. Özellikle Mısır'da kadınlar devrimde yerini aldı. İktidardakiler, marjinalleştirme politikasıyla kadının bu konumunu etkisiz hale getirmek istediler.
Ancak Kuzey ve Doğu Suriye'de Kürt kadınlar mevcut rejime karşı güçlü bir direniş mirasına sahipti. Besêlerden Bêrîtan ve Zîlanlara kadar güçlü bir direniş temeli vardı. Bu nedenle devrim sürecinde kadınlar önemli bir rol oynadı. Dilden kültüre, toplumun hiçbir şeyi kabul edilmiyordu. Bu gerçeklik kadınların mücadelesi ile birleşerek isyanların önünü açmıştır. Kürt kadını tüm zorluklara rağmen büyük bir fedakarlıkla devrime katıldı. Varlığı sadece evde kabul edilen kadınlar devrimle güçlü bir irade gösterdi."
YPJ ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİN SEMBOLÜ OLDU
Halkların isyanın ardından çok büyük saldırılara maruz kaldığını hatırlatan Ehmed, "Mevcut sistem, değişimi bu kadar çabuk kabul etmedi. Bunun için de savunma gerekliydi. Bu amaçla öz savunma birimlerini kurduk ve bu birimlerde kadınlar da yerlerini aldı. Birçok kadın ailelerini terk edip devrime katıldı. Yadê Gulê buna örnek oldu. Kadınlar devrime öncülük etti ve toplum bu durumda büyük bir engel çıkarmadı. Başlangıçta güçlü bir deneyim yoktu, ancak genç kadınlar tereddüt etmeden birliklerdeki yerlerini aldılar. İlk aşamalarda çetelere karşı yürüttüğümüz savaş bizim için büyük bir deneyim yarattı ve korunma ihtiyacını daha da ön plana çıkardı.
Kobanê ve Şengal'de verilen savaşın ardından mevcut mücadele ve direniş tüm dünyada etki yarattı. Dünya bu mücadelenin etrafında toplandı. DAİŞ ile mücadele sonucunda bir dünya gücü haline geldik. Heval Lêgerîn ve Avaşîn şahsınd birçok kişi yönün devrime verdi. Bu da 19 Temmuz Devrimi'nin sınırları aşmasına vesile oldu. Durum küresel bir kriz olduğu için çözümü de elbette dünyayı etkilerdi. Bu şekilde devrimimiz bir dünya devrimi haline geldi. Dünyanın birçok yerinde kadınların YPJ saflarına katılmasının nedeni buydu. YPJ böylece özgürlük ve birlik mücadelesinin sembolü oldu" dedi.
TÜM SALDIRILARA KARŞI DEVRİMİMİZİ SAVUNUYORUZ
Erkek egemen sistemin her yerde kadınlara aynı yöntemler uyguladığını hatırlatan Newroz Ehmed, "Buna karşı kadınların kendilerini geliştirmesi ve örgütlemesi gerekiyordu. Kadınlar birçok dünya devriminde yerlerini aldılar, ancak mücadeleleri ikinci adımda kaldı ve daha sonra çözülmesi gereken bir sorun olarak görüldü. Toplumun yarısı kadın, insanlar bu toplumu görmezlerse sorun nasıl çözülecek, asıl sorun burada. Kadınların mücadelesi her zaman devam etti ama biz kadınların mücadelesini daha da güçlendirmek istiyoruz. Verdiğimiz mücadele bu yönde atılmış büyük bir adımdı. Özellikle askeri alan çok zor bir alan ama biz askeri alanda başladık ve artık kadınlar özerkliğin her alanında yerlerini alıyorlar. Bizler tüm saldırılara karşı devrimimizi savunuyoruz" ifadelerini kullandı.
KADINLAR OLARAK YARALARIMIZI ANCAK KENDİMİZ SARABİLİRİZ
Mücadelenin büyük bedeller sonucu birçok kazanımı olduğunu vurgulayan YPJ Genel Komutanlık üyesi Newroz Ehmed, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Jînda, Rûken, Warşîn, Özgür ve Zozan gibi öncü yoldaşlarımız devrimin ve direnişin sembolü oldular. En son Onur Direnişi'nde Hevrîn Xelef ve Yadê Eqîde de kadınların direniş sembolü oldu. 19 Temmuz Devrimi, insanlara mücadele etmek istedikleri takdirde sınırların olmadığını gösterdi. Askeri alan dışında siyasi alanda da kadınlar hedef alınıyor. Devrimin bu 10 yılı boyunca kadınlar çok büyük bedeller ödedi ama buna karşı dünyanın birçok yerinde kadınların umudu olmayı başardık.
Her gün hedef alınıyoruz, özgür bir yaşam isteyen tüm halklar diktatörler tarafından hedef alınıyor. Ancak bu saldırılara rağmen çok fazla tecrübe kazandık. Bugün vatanını savunan savaşçılar müebbet cezaya mahkum ediliyor. İktidarlar rejimini devam ettirmek istiyor ama buna karşı gençlere büyük sorumluluk düşüyor. Devrime yönelik tehditlerine karşı kendimizi güçlendirecek, varlığımızı koruyacağız.
Dünyanın birçok yerinde görüyoruz, örneğin Afganistan'da görüldü; dışarıdan kimse seni koruyamaz, sen kendini korumalısın. Mevcut tecrübelerimizi dünya kadınlarıyla paylaşacağız çünkü acılarımız birbirinden çok farklı değil, bu yüzden kendi yaralarımızı kadınlar olarak kendimiz tedavi edebiliriz. YPJ olarak Rojava Devrimi'ni sonuna kadar savunacağız. Düşmanın tüm saldırılarına karşı her anlamda hazırız. İnanıyoruz ki halkımızla birlikte topraklarımızda özgürce yaşayacağız."
KAYNAK: ANF/ HESEKÊ
YORUM GÖNDER