NE YAPARLARSA YAPSINLAR KÜRT HALKINI DURDURAMAYACAKLAR (2.BÖLÜM)
NE YAPARLARSA YAPSINLAR KÜRT HALKINI DURDURAMAYACAKLAR (2.BÖLÜM)
0 Yorum
367
23-08-2022

Bundan daha fazla ne olacak? Böyle bir çabayla ayakta kalmaya çalışıyor ama nafile. Kesinlikle bu çabalar herhangi bir sonuç vermeyecek. Gerilla çizgiyi tutturdu, kendini yeniledi, direnme gücü ortaya çıkardı. Kürt halkı, gençleri faşizme karşı AKP-MHP soykırımcılığına karşı nasıl direnmek gerektiğini gördü, öğrendiler. Savaşçılığın nasıl yapılabileceği görüldü. Savaşçı olarak yaşanabileceği ve kazanılabilecek kanıtlandı. Bundan sonrası bu yönlü gelişme olacak. Ne yaparlarsa yapsınlar Kürt kadınlarını, gençlerini, halkını durduramayacaklar. İşgale, işgalci, soykırımcı saldırıya karşı sonuna kadar zafer çizgisinde bu halk direnecek. 15 Ağustos Atılımı ve zafer ruhuyla direnecek ve 15 Ağustos'un 39'uncu yılını tarihin en büyük savaş, en büyük zafer yılı haline getirecek. Hedefimiz bu. Bu temelde de bu yeni yıla girdik. Savaş, Devrimci Halk Savaşı stratejisi temelinde zafer çizgisinde gelişecek ve umut ediyoruz tarihi sonuçlar ortaya çıkacak.

SAVAŞI NATO YÖNETİYOR

Söylediğiniz temelde sıkışan Erdoğan, Putin'le oturdu. Sonra Suriye'de çatışmalar yoğunlaştı. Öncelikle ne oluyor ve çokça tartışılan Suriye ve Türkiye'nin birlikte hareket etmesi mümkün mü? Bu tür gelişmeler olabilir mi? 

Yeni çabalar değil ama yeni gibi görünen olaylar, gelişmeler var. AKP-MHP faşizmi Medya Savunma Alanları’nda, Kürdistan dağlarında sıkıştıkça dünyanın dört bir yanında fır dönüyor, destek arıyor. Aradı da. NATO'dan istiyor, NATO karşıtlarından istiyor. Geçmişte Çin'le ilişkiler yürüttüler, şimdi Rusya ile, İran'la ilişkiler yürütmeye çalışıyorlar NATO’dan aldıkları gibi. Tahran'a koştular, ardından Soçi'ye. Zelenski'nin yanına da koştu sonunda Tayyip Erdoğan. Zaten NATO'yla ortak çalışıyorlar. Bu konuda NATO'nun, AKP-MHP soykırımcılığına karşı herhangi bir açıklamasını duymadık. Destek veriyor sürekli. Savaşı NATO yürütüyor; öyle görülüyor. Suç  silahlarının kullanımında da suç ortağı oluyor . Bunu yönetimimiz defalarca açıkladı. Biz son Erdoğan-Putin görüşmesi ardından saldırılar biraz daha arttı. Çeşitli değerlendirmeler oldu. Daha birçok boyutta görüşme yaptıklarına, anlaşma imzaladıklarına dönük Rusya tarafından da açıklamalar gelişti. Bunlardan bir tanesi Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük yeni bir işgal saldırısı geliştirme idi. Bu yönlü Rusya'nın ihtiyatlı yaklaşımı ortaya çıktı. Bilgi alabilen bazı çevrelerin açık ya da imalı şeylerinden biraz ertelendi gibi hava çıktı. Kışa doğru öyle bir şey olabilir, gibi yazıp söyleyenler oldu AKP’nin kalemşörlerinden. Şimdi savaş o sahada tırmanıyor. Bir boyut odur. Ertelenecek denildi ama düşük yoğunluklu bir biçimde devam ediyor ve gittikçe yoğunluk artıyor. Bir bu var. Savaşta gelişme var. Diğer yandan siyasi olarak görüşmelerde yeni açılımlar var.

Savaş yönündeki gelişmeler, Medya Savunma Alanları’nda Başûr'a dönük olduğu gibi işgalci saldırıdır. Efrîn’de, Serêkaniyê'de, Girê Spî'de olduğu gibi bütün sınır hattında saldırı yapıyorlar durmadan, her gün bombardıman yapıyor. Köyleri vuruyor, evleri vuruyor, çocukları katlediyor. Her gün şehit veriyor Kuzey ve Doğu Suriye halkları. Qamişlo'daki saldırıda da Rojhilatlı KODAR kurucularından Rêzan Cawîd ve Dijwar Kobanê'nin şehit düştüğü açıklandı. KODAR Eşbaşkanı’ydı Rêzan Cawîd. 

SALDIRILAR DERSİM FERMANI TEMELİNDE YÜRÜTÜLÜYOR

Bugün çocukları katletmiş. Her gün böyle katliamlar oluyor. Yani hiçbir ölçü, kural tanımadan ben istediğim gibi vururum diyor AKP-MHP faşizmi ve katliam yapıyor. Her hafta nasıl katliam yaptı Zaxo'da; Kuzey ve Doğu  Suriye'nin bütün sınır hattında köy ve kasabalarına dönük aynı şeyleri yapıyor.

Öncelikle bu şehitleri Rêzan Cawîd ve Dijwar Kobanê şahsında saygı ve minnetle anıyorum. Özgürlük mücadelemizin şehitleridir. Kürt halkının, insanlığın şehitleri. Demokratik dünyanın şehitleridir bunlar. Yani çocuk olur, yaşlı olur. Bu mücadeleye henüz katılamıyor, yürütemez durumda olabilir ama saldırgan soykırımcıdır. Bütün Kürt varlığını düşman görüyor, hepsine saldırıyor, katlediyor. Tesadüfen olmuyor, bilinçli yapılıyor. Bu insanlar Kürt oldukları için, özgürlük mücadelesi yürütme potansiyelini taşıdıkları için katlediliyorlar. Dersim'de nasıl katledildi çocuklar? Küçük çocuklar, ana rahmindeki, karnındaki çocuklar nasıl süngülendiler? İlke şuydu; gelecekte Kürtlük idealini beyninde, ruhunda taşıma ihtimali olan herkes katledilmelidir. Ankara'daki yönetim, Dersim soykırımı için böyle ferman çıkardı. Dersim'de böyle soykırım yürütüldü. Kürt Soykırımı'nın esası budur. Bugün Kuzey ve Doğu Suriye'deki Kürt çocuklarına, diğer halklardan bütün çocuklara yöneltilen saldırı da Dersim fermanı temelindedir. Aynı saldırıdır. Ve hepsi ki Kürt halkının, insanlığın, özgürlük ve demokrasi güçlerinin şehitleridirler. Bu şehitleri saygı ve minnetle anıyorum.

FAZLASIYLA MİSİLLEME HAKKI VAR

Buna karşı bir duruş var, mücadele var. Önemli, anlamlı böyle bir mücadeleyi de selamlıyorum. Özellikle Efrîn Kurtuluş Güçleri’nin; HRE’nin eylemleri önemli. Son dönemlerde gelişti. Bütün başarılarını kutluyor, HRE savaşçılarını selamlıyorum. QSD'de de tutum geliştiriyor, geçmişteki gibi değil. Şimdi misilleme hakkını kullanıyor. Hakkıydı aslında. Şimdiye kadar kullanmamış ise o değerlendirilmeli. Niye kullanıyor diye hiç kimse bir şey diyemez. Misilleme hakkını kullanıyor. Fazlasıyla bu hakkı var. Daha da etkili kullanabilir ve önemli sonuçları alabilir. Bunu rahatlıkla söyleyebiliriz ve yapabilmeli de.

Diğer yandan Kuzey ve Doğu Suriye halkları, Rojava halkımız biraz gerçekleri gördü. Tartışmalar son dönemlerde gelişti. Basın veriyor, izliyoruz. Önemli, anlamlı. Gerçekleri biraz daha yakından görme var. Yani bu dünyada mücadele ederek, savaşarak bunun için bilinçlenip örgütlenerek yaşanabilir. Başka türlü yaşam yok. Şu bana şunu versin, bunu versin demekle bir şey alınmaz. Kimse kimseye bir şey vermiyor. Herkes mücadele ederek kendisi kazanıyor. Kendi özgürlüğünü kendisi yaratıyor, kendi güvenliğini kendisi sağlıyor. Bunlar daha iyi görüldü, anlaşıldı; bu gözleniyor. Önemlidir, anlamlıdır. Her türlü saldırı, işgal saldırısı karşısında öz savunmasını geliştirmek üzere bir bilinçlenme, örgütlenme, donanım hazırlıkları var. Bunlar önemli. Bütün halklar özellikle Rojava Kürtleri iyi bilmeliler ki ancak örgütlendikleri, kendilerini eğittikleri ve mücadeleyi göze aldıkları oranda bu dünyada var olabilir ve özgür yaşayabilirler. Başka yolu yok bunun. Kimse kendilerine bir şey vermez. Bu temelde yönetimimizin çağrıları oldu. Önemliydi. Biz katılıyoruz o çağrılara. Başta kadınlar olmak üzere yine Kuzey ve Doğu Suriye gençliğinin görev ve sorumluluğunu sahiplenme temelinde tüm halklar bu saldırganlığa karşı duracaklar. Şimdi de daha fazla da saldırı olası olursa duracaklar; kışın da olursa karşı duracaklar. Direnecekler ve AKP-MHP faşizmini, TC soykırımcılığını yenilgiye uğratacaklar. Hedef bu, çizgi bu. Bunun dışında, bunun gerisinde bir durum kabul edilemez, anlamlı da değildir. Bunun böyle bilinmesi lazım. Bu temelde 

Kuzey ve Doğu Suriye halklarını selamlıyor ve kendilerini her türlü saldırı karşısında bilinçlenerek, örgütlenerek, öz savunmasını geliştirerek direniş içerisinde olma ve kazanma çağrımızı yineliyoruz. Bu önemli.

TC-ŞAM GÖRÜŞMELERİ NE ANLAMA GELİYOR?

AKP-MHP faşizminin arayışları, Rusya'yla, İran'la, bilmem Suriye'yle görüşmeleri ne durumu ifade ediyor, ne anlama geliyor? Gerçekten henüz erken. Çok bir şey söylemek zor. Fakat TC ile Şam yönetiminin görüşmüş olması, dışişleri bakanları düzeyindeki şeyler önemli. Bir defa çeteleri bile rahatsız etti bu durum. Yürüyüşe geçtiler, protesto ettiler, Türk bayraklarını yaktılar, ortalık karıştı. Daha fazla da karışacak gibi görünüyor.

Şunu söyleyebiliriz; böyle bir ittifakın, görüşmenin, giderek ilişkilenmenin arkasında kimler var, NATO bu işin neresinde, Rusya ne tür rol oynuyor, İran ne tür rol oynuyor, anlamak istiyoruz tabii. Yani İran, Rusya bir taraftan AKP-MHP faşizminin, TC devletinin tehlikelerinden, şundan bundan söz ediyorlar, diğer taraftan eğer böyle bir şeyi geliştiriyorlar ise AKP-MHP faşizminin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük işgalini bu temelde geliştireceklerse çok tehlikeli, çok kötü bir durum. Bir taraftan Kürtlerle, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimiyle ilişkide bulun, görüşmeler olsun -çünkü bunlar açıklandı; Özerk Yönetim daha önce görüşüyoruz dedi-, PKK ve KCK olarak biz de bu yönlü çabaları anlamlı bulduğumuzu, değerli bulduğumuzu ve desteklediğimizi açıkladık. Bunlar da hala gündemde olan durumlardır. Biz aynı görüşümüzdeyiz. Bir yandan bu olurken diğer yandan buna karşı Türkiye desteklenerek yeni saldırılara yöneltiliyor ise kötü olur. Bu tehlikeli. Kendileri zarar görürler. Öyle olacağını çok sanmıyoruz. Bir defa TC-Şam görüşmelerinin esasının PKK karşıtı, Kürt karşıtı, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi karşıtı bir görüşme olduğu kesin. TC'nin başka bir sorunu yok çünkü. AKP-MHP'nin başka bir sorunu yok. Sadece tek sorunu budur. Bu temelde Şam hükümetinden, Esad yönetiminden destek istiyor. Ne kadar alınacak böyle bir şey? Bir ilişki, ittifak ne kadar oluşacak? Bu kadar düşmanlıktan sonra Kürt’e karşı ittifak yapabilirler. Geçmişte çok yaptılar, fakat aralarındaki bu kadar sorunu nasıl çözecekler? Çok net değil. Bu öyle kolay gerçekleşecek bir durum değil.

SURİYE TC’NİN KÜRT DÜŞMANLIĞINA ALET OLMAMALIDIR

Biz şunları söyleyebiliriz; Şam yönetimi için biz her zaman Kuzey ve Doğu Suriye ile siyasi bir çözümle Suriye Demokratik Birliği içinde çözümün bulunmasıyla sorunların çözülmesinden yana olduk. Doğru olan buydu. Şunu da ifade edebiliriz; aslında Suriye yönetimine de değil, TC'ye de diyelim ama Suriye yönetimi için; geçmişi bir irdelesin. Mevcut Suriye devletinin en ayakları yere basar anı, Kürtlerle olumlu ilişki geliştirdikleri andır. PKK ile dostluk ilişkisi içinde oldukları zamandı. Bunu unutmamalılar hiçbir zaman. TC'nin Kürt düşmanlığına alet olmamalılar. Yani oradan kendilerine herhangi bir şey gelmez. Benzer durum Rusya ve İran için de geçerli. Türkiye’den bazı bakımlardan yararlanabilmek için NATO'yla, aralarındaki çelişkileri Türkiye üzerinden bir biçimde yürütebilmek için Kürtleri pazarlık konusu yapacaklarsa buradan bir sonuç alamazlar. Türkiye'yi NATO'dan koparamazlar. Bugün NATO içindeyken kendileriyle böyle ilişkiye girenler, yarın kendilerine karşı her türlü ilişkiye girerler. Bunu da iyi bilmeliler. Bu güçler daha dikkatli, duyarlı olmalılar. Biz dikkatle izliyoruz. Olumsuz şeyler, yanlış şeyler yapılmaması temennisi içindeyiz.

Son olarak şunu da söyleyeyim; bu konuda AKP-MHP faşizmi, TC devletinin dünyada ilişki kuramadıkları, kapısına gitmedikleri, destek istemedikleri hiçbir güç kalmadı. Kime karşı? Kürtlere karşı? Niçin? Kürtleri katliamdan geçirmek için. Sen bu kadar Kürt düşmanlığı yap, Kürtlere karşı herkesle ilişki, ittifak kur, ondan sonra Kürtlere de bu dünyada hiçbir yaşam imkanı bırakma. Kürtler birisine merhaba diyorlarsa, “vay hainler” de. Hain kim? Kim kime ihanet ediyor? Kürtler şimdiye kadar Türklere ihanet edecek hiçbir şey yapmadılar. Türk halkının, ülkesinin, özgürlüğünün çıkarlarına zarar verecek hiçbir ilişki ve ittifak içerisine girmediler. İkide bir ihanetle suçlamak aslında kendi gerçeklerini yansıtıyor. Hainin kim olduğunu, düşmanlığın nasıl yapıldığını burada net görüyoruz. Kürt’e karşı bu herkesle ittifak yap, açıktan Kürtleri katletmek için destek iste. Kürtleri katletme anlaşmalar yap. Kürtler bunları görmüyorlar mi yani? Ondan sonra da Kürt kardeşliğinden söz et. Herkes şaşkınlıkla bakıyor. Ne kardeşliği? Sen katlediyor, soykırım yapıyorsun, özel savaş temelinde her türlü alçakça, vahşi saldırıları yapıyorsun. Kimsenin bu dünyada kimseye yapmadığı, hiçbir insanın başkasına yapmadığını sen Kürtlere karşı yapıyorsun. Ondan sonra da Kürt kardeşliğinden, şundan bundan söz ediyorsun. Bunun gerçekle hiçbir alakası yok. Bunları Kürtler kayda geçiriyor. Yani unutmasın ki bu TC devletinin yöneticileri Kürtleri bu dünyada yenemeyecekler. Öyle Ermenilere yaptıklarını, Süryanilere yaptıklarını Kürtlere yapamayacaklar. Ne dünya o dünya ne de Kürtler o kadar zayıf konumdalar. O zaman hepsinin hesabını verecekler. O hesap günü yaklaşıyor. Bunu net söyleyebiliriz. 

AKP-MHP faşizminin saldırdığı, tehdit olarak gördüğü başka bir güç olan HDP, mücadelesini sürdürüyor. Ayın 25'inde demokrasi ittifakı temelinde açıklama yapmaları bekleniyor. Şu anki mevcut politikalara karşı HDP'nin sürdüreceği politikaları, tutumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

HDP’nin bir duruşu var; bir çabası, mücadelesi de var. Kongre oldu, kongreden sonra mitingler yapıldı. Zaman zaman etkili çıkışları oluyor. Etkili de oluyor yani, önü açıktır. Aslında Türkiye'nin geleceği HDP'nin ellerindedir demek bir abartı olmayabilir. Çeşitli güçler savaşıyor, mücadele ediyorlar ama HDP böyle bir konumda mevcut durumda. Kendilerinin de bu yönlü bir tutumları, direnişleri var. Önleri açık. İktidar çöküyor; iktidar olacak muhalefet yok. Zaman da hızla ilerliyor. Bunu herkes görüyor. AKP-MHP'nin günleri sayılı, öyle bir konuma gidiliyor. Şu görülüyor yani AKP-MHP'den sonra Türkiye'de aynı zihniyet ve siyasete sahip olan Kürt düşmanı, sömürgeci, soykırımcı, sahte demokrat zihniyetle siyasete sahip olanların iktidar olmasının hiçbir anlamı olmaz. Böyle olacaksa AKP-MHP değişmez düşmez. O halde AKP, MHP düşecek, Türkiye'de yönetim değişecekse bu alternatif HDP'dir. Hep son dönemlerde bu gerçeği daha iyi görmüş görünüyor. Buna göre kendisini daha iyi hazırlıyor. Kongredeki “biz çözeriz” tutumu önemliydi. Temel sorunları ve çözüm yollarını programlanmış. Bunlar önemli duruşlar.

Üçüncü ittifak olarak demokrasi ittifakını da temsil ediyorlar. Bu yönlü çabaları da var. Açıklama yapacağız diyorlar. İyidir bunlar. Daha çok geliştirilmesi gerekiyor, kendilerine daha çok güvenli olmalılar, daha çok geliştirmeliler. Şunları söyleyebilirim: Bir; ittifakı daha büyütmeliler, daha geniş bir yaklaşım içerisinde olabilirler. Niye? Çünkü gün, onların günüdür. En asgari demokratikleşme ilkeleri temelinde bir programla herkesin karşısına çıkmalılar. Demokrasinin en küçük yanlarını bile isteyen herkesle ittifak yapabilmelidir. İlla birçok ilkeyi birleştirip, bu ilkelerde birlik olanlarla, kabul edenlerle birleşiyoruz dememeli. Öyle ittifak olmaz. Demokrasi, ittifak, asgari ilkeler deniliyor; iki, üç, üç, dört madde şey yaparsın ve bu temel demokratik ilkeleri ifade eder. Burada herkesle birleşilir, böyle bir genişlik lazım.

MÜCADELE ETTİĞİ İÇİN HERKES HDP’YE BAKIYOR

İki; çok daha yoğun çaba gerekli. Çalışma için, mücadele için, insanlara birebir gidebilmeleri için daha aktif olmalı, daha fazla gücü seferber etmeliler. Evet, tutuklamalar oluyor, baskılar var, mevcut faşist yönetim engeller oluşturuyor, insan bunu görüyor ama bunlarla mücadele edilmeli. Mücadele de HDP'yi geliştiriyor, güçlendiriyor, büyütüyor. Mücadele ettiği için HDP HDP'dir. Şimdi herkes ona bakıyor. Türkiye’nin geleceğini onda görüyor. Mücadele etmeseydi hiçbir şeyi yapamazdı.

Bir diğeri şunlar görünüyor, HDP de bunlara dikkat etmeli, Türkiye'nin tüm demokratları bu gerçeği görüp dikkat etmeli. Tayyip Erdoğan'ın bu kadar fır dönmesi, Tahran’a, bilmem Ortadoğu'nun çeşitli güçlerine, bilmem Rusya'ya şuraya buraya gitmesi, her yerden para toplamaya çalışması, ki Katar'dan aldığı söyleniyor, Suudi’den almış, Rusya'dan almış bir oldu bitti seçimiyle bir hava yaratıp kazanmak için. Yoksa Türkiye'nin ekonomisini filan düzeltmek için değil.

Diğer yandan ne kadar sahte şeyler yapılıyor? Alevi toplumuna dönük söyledikleri ortada. Çok ilginç. Yani bu kadar katliamdan, baskıdan, intihardan sonra şimdi güya Alevi toplumunun en iyi savunucuları haline kendilerini getiriyorlar. Bunların hepsi çok basit oy avcılığı olduğu açık. Yani böyle bir duruma gelmişse AKP-MHP, ne kadar zor durumda? Çökmek üzere. Kurtuluş için şey yapıyor.

İki; Türkiye’nin artık böyle bir sürece girdiği görülüyor. Yani bunu herkes görmeli, demokratik güçler görmeli, HDP de görmeli. Yani bu demokrasi ittifakı önemli. Onun hızla genişletilmesi önemli. Böyle şu zamana, bu zamana yayılarak değil, 24 saat bile çok önemli bir zaman böyle bir süreçte. O halde tempo gerekli, hız gerekli. Yani bu kitlelere ulaşabilmek gerekli.

DEMOKRATİKLEŞMEYEN TÜRKİYE ORTADOĞU’YA BELADIR

Burada çeşitli toplumsal kesimlere de şunu söylemek isterim. AKP-MHP’nin Kürtleri kandırması zordur artık. Sahte bir biçimde CHP, İyi Parti diğerleri kandırmak istediler. Bunlar da yapamadılar. Gerçekten o bazıları var, niye bu kadar alet oldu Babacan? Diğerleri İyi Parti’nin bilmem başkalarının, yani yakın geçmişte çok önemli sorumlulukları olanların siyasi şeylerini, onu da anlayamadık. Aslında bir yenilik geliştireceklerse kendi başlarına olmalıydılar. Demokratik güçlerle, alternatif güçlerle ittifak oluşturmalıyız dediler. Öyle değil. En çok devletle teşhir olmuş, deşifre olmuş, en fazla şoven milliyetçi zihniyette olanlarla ittifak yapıyorlar. Kim olduklarını daha başta göstermiş oldular. Aslında olumsuzladılar. Kendilerine faydasına olmadı. Yanlış yer seçtiler gibi geliyor bana. Kimsenin adına konuşmak istemem ama kendiler bilirler. Yakın gelecekte yanlış yaptıklarını herhalde anlarlar, ifade ederler. Bu da önemli bir durum. Fakat toplumsal kesimler daha duyarlı olmalılar. Yani Kürtler daha iyi bir birlik ortaya koymalılar. İyi tanımalılar bu iki güç de. Demokratik değişim ve dönüşüm, demokratik devrimde ısrar edilmeli. Alevi toplumu hiçbir oy avcılığına fırsat vermemeli. Soykırım uygulanıyor Aleviler üzerinde. Aynı Kürtler gibi, yani hiç farkı yoktur. Karasu arkadaş söyledi; eğer hızla tedbir almazlarsa çok yakın gelecekte bir daha geri dönüşü olmayan bir soykırımı yaşayacaklar, yok oluşu yaşayacaklar. Kendine gelmeli, gerçeği görmeliler.

Kadın kitlesinin bir tutumları var; İstanbul Sözleşmesi ile iktidara karşı bir tutum aldılar ama yine AKP'yi destekleyen bir sürü kadın kesimleri var, onlara hitap etmeleri gerekiyor. Bu muhalefet AKP'ye muhalefet etmiyor. Demokrasi İttifakı'na girmeliler. İşçi ve emekçiler, sendikalar demokrasi ittifakına girmeliler. Yani bu ittifakı genişletmek, demokratik birliği genişletmek için çaba lazım. Demokrasi istiyorum diyenler tutarlı olmalı. Geçmişi göz önüne getirmeliler. Kim demokrasi getirir, kim getirmez; görmeliler. Öyle takım tutar gibi bir yerlere angaje olup hep kalmamalıdır. Biraz değişimci dönüşümcü olmak gerekiyor. Radikal olabilmek lazım. Yenilik gerekli. Herkes kendini yenileyebilmeli. Türkiye'nin yenilenmeye ihtiyacı var. Demokratik devrime ihtiyacı var. Demokratik yönetime ihtiyacı var. Demokratikleşmeyen Türkiye kendisine de, Ortadoğu'ya da, bütün dünyaya beladır. Dünya ile karşı karşıya gelir ve çöker. Bunun için AKP-MHP Türkiye’yi felakete götürüyor dedik ve götürdü de zaten. Buradan kurtarmak lazım. Herkes sorumluluk duymalı. Amiyane deyimle elini taşın altına koymalı. Demokratik duyarlık, tutarlılık herkeste gelişmeli. Türkiye toplumu, halkları, işçi emekçileri, ezilenleri herkes şey etmeli. Açlık var, yoksulluk var diyorlar. Avuçları birbirine geçmiş, sakallarını uzatıyorlar ki zayıfladıkları görülmesin diye. Açlıktan, yokluktan! Bunu görmüyor muyuz? Yoksa hepsi DAİŞ’li olmadı herhalde. Ama durum bu. O halde herkes daha çok sorumluluk duymalı, daha derin düşünmeli, doğru yaklaşım geliştirmeli. Demokrasi ittifakında birleşme, demokratikleşmeyi, demokratik alternatifi, herkesin özgürce yaşayacağı bir demokratik birliği, demokratik Türkiye'yi yaratmayı hedeflemeliler. Böyle olursa AKP-MHP’nin de yapacağı bir şey yok, onun bir izdüşümü olan 6'lı masanın da yapacağı bir şey yok. Tayyip Erdoğan, Esad yönetimiyle görüşünce Kılıçdaroğlu dedi aa bizim çizgimize geldiler. Yani hiç bir sorun kalmadı. Ha AKP, ha CHP. Ha Erdoğan ha Kılıçdaroğlu. Öyle demek oluyor. Böyle olamaz, CHP'liler biraz akıllı düşünsünler. Kılıçdaroğlu'nun da eğer yönetim olacağım, diyorsa böyle olamayacağını bilmesi lazım. Olamaz yani. Yani kendisi boşuna şey yapıyor. Olsa bile iktidarda kalamaz. Çünkü herkesin gözü açıldı ve mücadele ediyor. Dolayısıyla herkesin daha tutarlı, duyarlı olma, demokrasi ittifakını büyütme, HDP'nin böyle bir şeye çok daha güçlü ve öncülük etme görev ve sorumluluğu var. Bunun gerçekleşeceğine inanıyoruz.

FAŞİZMİN ALTERNATİFİ HBDH’DİR

HDP'nin yanında HBDH var. Özellikle son 6-7 yılın en önemli örgütlerinden biri oldu. Mücadelesiyle ciddi bir gelişim gösterdi. Özellikle AKP-MHP faşizmi çöküş sürecine girerken HBDH’nin üstlenmesi gereken görevler nelerdir?

HBDH milislerinin eylemlerini selamlıyorum. Başarılarını kutluyorum. İşte çok yakında Ağrı'da Ulaş Alankuş isimli devrimci gerilla şehit düştü. Ulaş Alankuş’ ve onun şahsında tüm HBDH şehitlerini saygı, sevgi ve minnetle anıyorum. Gerçekten de önemli bir duruş vardır. Ulaş Alankuş’un hayatı da Türkiye gençliğinin nasıl hareket etmesi gerektiğini gösteriyor. Suruç direnişçileri içerisinde, oradan çıkmış, Medya Savunma Alanları’nda, diğer yerlerde gerillacılık yapmış, Kürt Özgürlük Gerillası ile omuz omuza, Türkiye'nin demokratikleşmesi için savaşa girmiş. Bu örnek bir durum. Türkiye'nin gençleri, kız erkek bütün gençliğinin örnek alması gereken tutum bu, davranış bu.

HBDH, önemli bir mücadele yürütüyor tabii, faşizmden hesap soruyor. HBDH milislerinin belli bir eylemliliği var. Kuşkusuz eleştirilebilir, eksik görülebilir. Biz de eksik olarak görüyoruz. İstiyoruz ki çok daha büyük olsun, daha hızlı gelişsin, her alanda faşizme karşı daha güçlü eylemler olsun ve ayaklanılsın. Bu AKP-MHP faşizmi de, ona yol açan bu erkek egemen, Kürt düşmanı, faşist, soykırımcı zihniyet ve siyaset yok olsun,  Türkiye bütün bunlardan kurtulsun, yenilesin kendini, zihniyet devrimi gerçekleştirsin, demokratik devrim yaşasın, demokratik sisteme sahip olsun. Ama bunlar mücadeleyle oluyor. Daha çok sorumluluk üstlenmek, daha büyük mücadele yürütmekle oluyor. Buna ihtiyaç var. Bunun geliştirilmesi gerekli. Bu noktada sorunlar var, zorluklar var. Onları aşmaya çalışıyoruz. Mücadeleyi büyütmeye çalışıyoruz. Ama mevcut haliyle de açıkça görülüyor ki AKP, MHP faşizmine karşı Türkiye'nin dört bir yanında savaşan tek güç HBDH’dir? Halkların Birleşik Devrim Hareketi’dir. Yani faşizmin alternatifi HBDH’dir esas olarak. Motor güç o.  Böyle bir mücadele de yürütüyor. Yani giderek gelişiyor. Kadınlar mücadeleye daha çok ilgi duyuyorlar. Gençlik daha çok katılıyor. Bunu büyütmemiz gerekiyor.

Burada söyleyeceğimiz şey şu; el birliği ederek bu mücadeleyi daha çok büyütmek, geliştirmek. Faşizmden yaptıklarının hesabını misli ile soran bir antifaşist devrimci savaşı her alanda geliştirmek lazım. Bu bizim boyun borcumuz, görevimiz. Çünkü Kürtlerin de bütün Türkiye halklarının da temel görevi. Bunu HBDH öncülük ismiyle yapıyoruz. HBDH buna öncülük ediyor. Bu daha da gelişecek. Bu anlamda önemli, anlamlı. Herkes dağılır, parçalanır diye bekliyordu, fazla bir şey yapamaz sanılıyordu ama bu tür hesap yapanların hesapları bozuldu. Gerçekten önemli bir anlayış çıktı, birlik oluştu, dayanışma oluştu. Devrimci dayanışma, yoldaşlaşma ileri düzeydedir. Bu, savaşla oluyor, pratikle oluyor; başka şeyle değil. Şunu bunu paylaşma ile olmuyor. Daha çok mücadele etmek, daha çok mücadeleye katkı sunmak, daha fazla görev ve sorumluluk üstlenme bilinciyle oluyor. HBDH'de böyle bir yoldaşlaşma ortaya çıkmıştır. Gerçekten de halkların, emekçilerin, devrimcilerin en iyi dayanışması mevcut durumda HBDH’de kimlik, kişilik kazandı. Bunu da herkes görmeli.

Bu temelde HBDH’nin şehitlerini bir kere daha anıyorum. Bütün Türkiye gençliğini HBDH’nin açtığı anti faşist savaşa daha etkili katılmaya, daha büyük savaşıp daha büyük kazanmaya çağırıyorum.

KAYNAK: ANF

YORUM GÖNDER

ZİYARETÇİ YORUMLARI

BENZER KONULAR

HEVPEYVîN

 2 TÜRK ORDUSU DA GELSE YENERİZ

SOZDAR AVESTA'DAN GENÇLERE VE GENÇ KADINLARA; ÖZGÜR YAŞAMI ESAS ALMALI VE DİRENİŞE KATILIM SAĞLAMALIDIR 

MARAŞ KATLİAMI'NI SÜRDÜRMEK İSTİYORLAR!

AKP-MHP’NİN SON KIŞINA GİRİYORUZ (1.BÖLÜM)

2022’YE KESİN BAŞARI TEMELİNDE GİRİYORUZ (2.BÖLÜM)

DÖRDÜNCÜ STRATEJİK DÖNEM’DEYİZ

BUNLAR KÜRT KADINLARIN TOPLUMSAL HAREKETİNE SALDIRI

‘CEZAEVLERİNDE TEK BİR ÖLÜMÜN DAHİ OLMASI BİZİM UTANCIMIZ’

ARTIK KİMSE ÖNDERLİĞİN FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜNE ENGEL OLAMAZ

BÜYÜK MÜCADELE YILINA GİRİYORUZ

PKK'NİN MÜCADELESİ İKTİDARIN SONUNU GETİRDİ

PKK O LİSTEDEN ÇIKARILMALI

‘ÖNDER APO’NUN HALKLARA KÖTÜ SÖZÜ YOKTU’

HER KADININ ÇIKIŞI BİR DEVRİMDİR

ZYGMUNT BAUMAN İLE HER ŞEY ÜZERİNE RÖPORTAJ (1.BÖLÜM)

ZYGMUNT BAUMAN İLE HER ŞEY ÜZERİNE RÖPORTAJ (2.BÖLÜM)

‘SAKİNE CANSIZ BİR KAVGA MANİFESTOSUYDU’

ZYGMUNT BAUMAN İLE HER ŞEY ÜZERİNE RÖPORTAJ (3.BÖLÜM)

HALKIMIZ DİMDİK AYAKTADIR, 2022’DE DE DİRENECEKTİR

ZYGMUNT BAUMAN İLE HER ŞEY ÜZERİNE RÖPORTAJ (4.BÖLÜM)

‘SARA ŞAHSINDA ÖNDERLİĞİN MODELİ HEDEF ALINDI’

TÜRKİYE CPT RAPORLARINA CİDDİYETLE BAKMIYOR

ZYGMUNT BAUMAN İLE HER ŞEY ÜZERİNE RÖPORTAJ (5.BÖLÜM)

ZYGMUNT BAUMAN İLE HER ŞEY ÜZERİNE RÖPORTAJ (6.BÖLÜM)

ZYGMUNT BAUMAN İLE HER ŞEY ÜZERİNE RÖPORTAJ (7.BÖLÜM)

AVRUPA GERÇEĞİ İTİRAF ETMELİ, KÖKLÜ DEĞİŞİKLİK ZAMANI GELDİ!

‘PKK ORTADOĞU'NUN DEMOKRATİKLEŞME DİNAMİĞİDİR’

DEVRİM BEDELSİZ OLMAZ

EFRÎN MUTLAKA ÖZGÜRLEŞTİRİLECEK

‘TERÖRLE MÜCADELE EDEN PKK’YE ‘TERÖRİST’ TANIMLAMASI YAPILAMAZ’

PKK'NİN ''TERÖR LİSTESİ''NDEN ÇIKARILMASI İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR

HER TÜRLÜ GELİŞMEYE HAZIRLIKLIYIZ

KOBANÊ SAVAŞINDA DAİŞ İLE BİRLİKTE TÜRK DEVLETİ DE YENİLDİ

PLANLAR BOŞA ÇIKARILDI

HERKESİN KORKTUĞU DAİŞ İLE BİZ SAVAŞTIK

TÜRKİYE'NİN STRATEJİSİNİ BİZ ÇÖKERTTİK (2.BÖLÜM)

BİR TARAFI TC, ÜÇ TARAFI DAİŞ (3.BÖLÜM)

DEMOKRASİ, ADALET VE ÇÖZÜMÜN YOLU İMRALI'DAN GEÇER! (1.BÖLÜM)

KOBANÊ'DEKİ SAVAŞ GÖĞÜS GÖĞÜSE KAZANILDI (4.BÖLÜM)

FAŞİZMİN YIKILMASINDA KADINLARIN ÇOK BÜYÜK ROLÜ OLACAK (2.BÖLÜM)

MİT VE DAİŞ İŞBİRLİĞİNİN PERDE ARKASI! (5.BÖLÜM)

DİRENİŞ BAYRAĞINI GÖĞÜSLEDİK (6.BÖLÜM)

'ÖNDERLİĞE SAHİP ÇIKMAK ÖZGÜRLÜĞE SAHİP ÇIKMAKTIR'

KOMPLOYU ASLA TAMAMLAYAMAZLAR

KOMPLO KÜRT SOYKIRIMI SALDIRISIDIR (1.BÖLÜM)

KOMPLO AŞILDI, ALTERNATİF SİSTEM YARATILDI (2.BÖLÜM)

KOMPLODA YENİ YÖNTEMLER GELİŞTİRİLİYOR (3.BÖLÜM)

15 ŞUBAT ULUSAL SOYKIRIM GÜNÜDÜR

ÖNDER APO’NUN ÖZGÜRLÜK YILI OLACAK (4.BÖLÜM- SON)

NİVÎSKAR RENGÎN KARDELEN: ÇÎROK DENGÊ ZANA YÊ CİVAKÊ YÊ

‘KADININ DAHLİYLE TARİH YENİDEN YAZILIYOR’

YPJ TÜM KADINLARIN SAVUNMA GÜCÜDÜR

8 MART’TA TARİHİ DERS VERİLDİ

AKP-MHP FAŞİZMİNE EN ANLAMLI CEVAP NEWROZ ALANLARINDA VERİLECEK

HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI

BU SERVET BUZDAĞININ GÖRÜNEN YÜZÜ: BARZANİ EMİRLİĞİ

CPT VE AİHM TECRİDE ORTAK

FAŞİZME, İŞGALE KARŞI HER YER CEHENNEME ÇEVRİLMELİ

KADINLARIN ORTAK KİMLİĞİ ÖZGÜRLÜKTÜR

ÖZGÜRLÜK SAVAŞINA KATILMAKLA İŞGAL VE İHANET ZİNCİRLERİ ÇÜRÜYECEK

ÖZGÜRLÜK SAVAŞINA KATILMAKLA İŞGAL VE İHANET ZİNCİRLİRİ ÇÜRÜYECEK (2.BÖLÜM)

DÜŞMANI KİLİTLİYORUZ

ZÎLAN ÇİZGİSİNDE BİR SAVAŞ YÜRÜTÜLÜYOR

TÜRK DEVLETİ ZAP’TA ÇAKILIP KALDI

İMRALI VE ZAP DİRENİŞ RUHUNU BÜYÜTELİM

TÜRK TOPLUMUNU FAŞİZMİN ELİNDEN KURTARALIM

BUGÜN ZİLANLARIN ÇİZGİSİ ZAP’TA VE AVAŞÎN’DE DİRENİYOR VE BAŞARIYOR

BİR İLKE KİŞİLİĞİDİR ZİLAN

MİT, KDP İŞBİRLİĞİ İLE KATLİAM YAPIYOR

NATO ERDOĞAN'IN SOYKIRIM SİYASETİNİ ONAYLADI

14 TEMMUZ ZAFER RUHUDUR

TAKTİK NÜKLEER SİLAH KULLANIMI NATO’NUN SUÇÜSTÜ YAKALANMASIDIR

19 TEMMUZ BİR DÜNYA DEVRİMİDİR

“KÜRT VE ARAP KADINLARI İLE GENÇLERİ ÖNCÜLÜĞÜNDE ŞEHİTLERİN İNTİKAMI ALINACAKTIR”

SALDIRILARI İNŞA VE ÖZ SAVUNMA İLE BOŞA ÇIKARACAĞIZ

ROJHİLAT GENÇLERİ ŞEHİTLERİNİN İZİNDEN GİTMELİ

15 AĞUSTOS DÜŞÜNSEL, SİYASAL VE SOSYAL BİR DEVRİMDİR (1.BÖLÜM)

DEM DEMA AZADİYÊ YE SÜRECİNİN FİNALİNE GELDİK (1.BÖLÜM)

NE YAPARLARSA YAPSINLAR KÜRT HALKINI DURDURAMAYACAKLAR (2.BÖLÜM)

ALEVİLERE SALDIRI ÇOK AMAÇLIDIR

'GENÇLER SALDIRILARA KARŞI GERİLLA SAFLARINA KATILMALI'

SOYKIRIMIN KIRILMASI İMRALI’DA BAŞLAYACAK (1.BÖLÜM)

DİRENİŞ KADIN ÖZGÜRLÜĞÜ ADINADIR

KİMYASAL, YENİLGİSİNİN GÖSTERGESİDİR (2.BÖLÜM)

KADIN KIRIMI ÖZEL SAVAŞ AKLIDIR (3.BÖLÜM)

KİMİN ELİNDEN NE GELİYORSA YAPMALI!

9 EKİM’DEKİ HEDEF İMHAYDI (1.BÖLÜM)

9 EKİM’DEKİ HEDEF İMHAYDI (2.BÖLÜM)

15 ŞUBAT ÖNLENEBİLİRDİ

CHE’NİN ENTERNASYONALİZMİ MÜCADELEMİZDE YAŞIYOR

ÖNDER APO’YA ZİLANCA KATILALIM ÖZGÜRLÜK SAVAŞIMIZI ZAFERLE TAÇLANDIRALIM! (1.BÖLÜM)

ÖNDER APO’YA ZİLANCA KATILALIM ÖZGÜRLÜK SAVAŞIMIZI ZAFERLE TAÇLANDIRALIM! (2.BÖLÜM)

ÖNDER APO’YA ZİLANCA KATILALIM ÖZGÜRLÜK SAVAŞIMIZI ZAFERLE TAÇLANDIRALIM! (3.BÖLÜM)

ÖNDER APO’YA ZİLANCA KATILALIM ÖZGÜRLÜK SAVAŞIMIZI ZAFERLE TAÇLANDIRALIM! (4.BÖLÜM)

ÖNDER APO’YA ZİLANCA KATILALIM ÖZGÜRLÜK SAVAŞIMIZI ZAFERLE TAÇLANDIRALIM! (5.BÖLÜM)

ÖNDER APO’YA ZİLANCA KATILALIM ÖZGÜRLÜK SAVAŞIMIZI ZAFERLE TAÇLANDIRALIM! (6.BÖLÜM)

ÖNDER APO’YA ZİLANCA KATILALIM ÖZGÜRLÜK SAVAŞIMIZI ZAFERLE TAÇLANDIRALIM! (7.BÖLÜM)

ÖNDER APO’YA ZİLANCA KATILALIM ÖZGÜRLÜK SAVAŞIMIZI ZAFERLE TAÇLANDIRALIM! (8.BÖLÜM)

ÖNDER APO’YA ZİLANCA KATILALIM ÖZGÜRLÜK SAVAŞIMIZI ZAFERLE TAÇLANDIRALIM! (9.BÖLÜM)

ÖNDER APO’YA ZİLANCA KATILALIM ÖZGÜRLÜK SAVAŞIMIZI ZAFERLE TAÇLANDIRALIM! (10.BÖLÜM)

ÖNDER APO’YA ZİLANCA KATILALIM ÖZGÜRLÜK SAVAŞIMIZI ZAFERLE TAÇLANDIRALIM! (11.BÖLÜM-SON)

AHLARINI YERDE BIRAKMAYACAĞIZ

AKP-MHP ZİNDANLARDA YOLDAŞLARIMIZA İNTİKAM TEMELİNDE YAKLAŞIYOR(1.BÖLÜM)

AKP-MHP ZİNDANLARDA YOLDAŞLARIMIZA İNTİKAM TEMELİNDE YAKLAŞIYOR(2.BÖLÜM)

PKK BAŞINDAN BERİ İMAN HAREKETİDİR (1.BÖLÜM)

PKK’NİN SÖZÜ VE EYLEMİ BİRDİR (2.BÖLÜM)

PKK KÜRTLERİ ÖRGÜTLÜ BİR GÜÇ HALİNE GETİRDİ (1.BÖLÜM)

PKK, KADINA CEVAP VERDİ

KÜRTLER İLK KEZ 7 AYDIR AYNI MEVZİDE SAVAŞIYOR

PKK YAYILACAKTIR, BUNU KİMSE ÖNLEYEMEZ 2.BÖLÜM)

PKK’NİN GENÇLİK RUHUNU DAHA DA BÜYÜTECEĞİZ

ROJAVA DEVRİMİNE SAHİP ÇIKMAK, İNSANLIĞA SAHİP ÇIKMAKDIR

KADINLAR DAHA ÇOK MÜCADELE ETMELİ

KÜRT SORUNU BİR SOYKIRIM SORUNUDUR (1.BÖLÜM)

2022’DEKİ SAVAŞTA ÇIĞIR AÇTIK

DAHA KESKİN BİR MÜCADELE YILINA GİRİYORUZ

FRANSA GERÇEK FAİLLERİ ORTAYA ÇIKARMAKLA YÜKÜMLÜDÜR-1.BÖLÜM

ZAT'TA KİLİTLENDİLER-2.BÖLÜM

TÜM DEVRİMCİ GÜÇLER YENİ BİR PROJE ORTAYA KOYMALI

İMRALI’DAKİ SOYKIRIM POLİTİKASINA DENK BİR MÜCADELE GEREKLİ

DÜŞMANIN SALDIRILARINI BOŞA ÇIKARALIM

KOMPLO İMRALİ TECRİT VE İŞKENCE SİSTEMİ OLARAK DEVAM EDİYOR

KOMPLO, YÜZYILI HESAPLANMIŞ SALDIRIDIR

SAVAŞ SÜRÜYOR, KİMSE REHAVETE KAPILMAMALI

ÖNDER APO’NUN YENİLMEZ ÇİZGİSİ KESİN OLARAK KAZANDIRACAKTIR

İMRALI BİR SOYKIRIM SİSTEMİDİR

‘KÜRT ALEVİ HALKIMIZ TOPRAKLARINI TERK ETMEMELİ’

İMRALI TECRİDİ BÜYÜK BİR SOYKIRIM PROJESİDİR

HALKIMIZ ÖZ ÖRGÜTLÜLÜĞÜ İLE HER FELAKETİ AŞABİLİR

ASRIN FELAKETİ AKP-MHP FAŞİST İKTİDARIDIR

DEMOKRATİK KONFEDERALİZM ÇÖZÜM SEÇENEĞİDİR

DEVLETLERE RAĞMEN DEMOKRATİK KONFEDERALİZM OLUR-2.BÖLÜM

GERİLLA SÜREKLİ GÖNÜLLÜLÜKTÜR

NEWROZ ORTADOĞU’DA HALKLARIN KONGRESİ GİBİ KARŞILANMALI

NEWROZ FAŞİZMİN YIKILMA SÜRECİNİN BAŞLANGICI OLSUN

HER KÜRT BİREYİ KÜRTLERİN ÖZGÜRLÜĞÜ VE KURTULUŞU İÇİN ÇALIŞMALI

AKP-MHP İKTİDARININ SONU GELİYOR