ROJAVA DEVRİMİ’NİN 10’UNCU YILI (5.BÖLÜM)
Rodîn Kobanê: Hiçbir zaman şehitlerimizin direnişini unutmayacağız;
Rojava Devrimi'nin ilk gününden bugüne devrimin içerisinde yer alan Rodîn Kobanê; İnsan o dönemki savaş anlarından bahsederken, direk şahadete ulaşan arkadaşlar insanın aklına geliyor. Yaşanan şahadetlerden bahsetmek kolay olmuyor. Çünkü attığımız her adım onlar sayesindedir.
Rojava Devrimi 10’uncu yılına girerken, Rojava Devrimi’nin öncülüğünü yapan gençlerin işgal ve işbirlikçi saldırılara karşı direnişi de devam ediyor. Kurdistan Devrimi için gençliği öncülük rolü, Halklar Önderi Abdullah Öcalan tarafından gençlere verilmiştir. Bu temeller üzerinden mücadelelerine devam eden Kurdistan’lı gençler Rojava Devrimi’nde de öncü bir rol oynamış, mücadeleye aktif katılım sağlamıştır.
Bu temeller üzerinde ‘Rojava Devrimi 10’uncu Yılında’ başlıklı özel dosyamızın 5’inci bölümünde 19 Temmuz Devrimi’nin başından beri gençlik çalışmalarında yer alan Rodîn Kobanê isimli genç kadın ajansımıza konuştu. Rodîn konuşmasına gençlik çalışmalarını ilk olarak nasıl örgütlediklerini anlatarak konuşmasına başladı.
Rodîn; “Tevgera Ciwanên Şoreşger’in 2012 yılında kurulan merkezinin önündeyiz şu an. Burada eski ve güçlü anılar var. 19 Temmuz devriminin başında gençler burada örgütlenme çalışmalarına başladılar. Devrim döneminde en fazla gençler burada toplanıyordu. Bu merkezde ilk olarak eğitim ve sanat çalışmaları başlattık. Kendi aramızda BAAS rejimi ve DAİŞ’in işgal saldırılarını tartışıyorduk. Aynı zamanda gençlik olarak devrimin içerisinde nasıl yer almamız gerektiğini de ve saldırılara karşı nasıl direnmemiz gerektiğini tartışıyorduk. İlk zamanlarda gençler arasındaki farkı bir ruh ve sevgi vardı, bir çalışma yapıldığında herkes oraya giderdi. Amaçları şehitlerin çizgisine ve hayallerine sahip çıkmaktı.
Burada askeri taburumuzu da oluşturduk aynı zamanda örgütlenme çalışmalarımızı da burada yapıyorduk. BAAS Rejimi döneminde gençler bastırılmıştı, onları ayağı kaldıracak uyandıracak kimse yoktu. Ama daha sonra örgütlenme çalışmalarına başladık, gençleri birer birer örgütleyip, eğittik. Bu merkezde kalan bir çok arkadaş, Kobanê direnişi sürecinde şehit düştü. İnsan bu anılara baktığında hem acı çekiyor hem de gurur duyuyor. 2012 – 2014 arasında güçlü çalışmalar yürütüldü. Devrimci gençlik ruhuyla genç kadınların ve bütün gençlerinde üzerinde oluşturulmuş olan kalıplar kırıldı.”
Amacımız Önder Apo’nun verdiği emeğe sahip çıkmak
Rodîn Kobanê konuşmasının devamında genç kadınların mücadele içerisinde nasıl aktifleştiklerinden bahsederek, konuşmasının devamında gençlerin ve genç kadınların örgütlenerek, devrimlerine, ülkelerine ve Halklar Öndeir Abdullah Öcalan’ın emeğine sahip çıktıklarını belirtti. Rodîn Kobanê; “Genç kadınların sayısı arttıktan sonra, özgün yerleri ve çalışmaları da başladı. Diğer gençlerle birlikte onlarda sanat çalışmalarında yerlerini aldılar. Başlatmış olduğumuz bu çalışmalar esasi çalışmalarımızdı daha sonra gizli birimler oluşturduk, o zaman YXG oluşturulmuştu, gençlerde bu oluşumda yerlerini aldılar. Daha sonra YPG ve YPJ oluşturuldu o zaman da tabur tabur gençler hazırlanıp YPG ve YPJ’ye katılıyordu. Gençler olarak her çalışmada yerimizi aldık. Genç kadınlar kendilerini örgütlüyor her genç kadına ulaşıp devrime katmak için çalışıyorlardı. İlk zamanlarda çalışmalarımızı gizli örgütlüyorduk, ailelere giderek örgütleniyorduk. Aynı zamanda bu yolla halkı da örgütlüyorduk, halk ve gençlik birbirine bağlıdır bizde her iki alanda da örgütleme geliştirip, Kobanê’yi örgütlemek istiyorduk. Bu örgütlemelerle amacımız Kürtlerin kendisini tanıması varlığına sahip çıkması aynı Önder Apo’nunverdiği emeğe sahip çıkmasıydı.”
Gençlik ve genç kadınlar olarak direnmeye devam edeceğiz
Rodîn konuşmasına her sokakta bir şehidin anısı olduğunu belirterek devam etti. Rodîn ‘Attığımız her adım şehitlerin sayesindedir’ dedi ve devam etti; “Gumrîkê köyü var şimdi bizde oraya yakınız. Orada ağır bir savaş baş gösterdi, buna karşı da soluksuz bir direniş gelişti. DAİŞ burada çok iyi örgütlenmesine rağmen, YPG – YPJ savaşçıların direnişi karşısında varlıklarını sürdüremediler. İnsan o dönemki savaş anlarından bahsederken, direk şahadete ulaşan arkadaşlar insanın aklına geliyor. Yaşanan şahadetlerden bahsetmek kolay olmuyor. Çünkü attığımız her adım onlar sayesindedir. Bu sokakta bir ağaç vardı, elinde suikast silahı olan bir DAİŞ çetesi vardı ağacın üstünde, kimse çeteyi fark etmemişti bu yüzden de bir çok arkadaşımız bu şekilde şehit düştü. Arkadaşlar fark ettikten sonra direk yok ettiler o çeteyi.
Burada direnişin izleri hiçbir zaman silinemez çünkü her zaman burası direniş yeri olmuştur. Bu savaşta şehit düşen komutanlardan biride şehit Gelhat’tı. Heval Gelhat fedai bir ruhla savaşıyordu, bir çok DAİŞ çetesini öldürdü, kalanlarda silahlarını bırakarak, Türkiye sınırına doğru kaçtılar. Onları yoluyla bir çok çete kaçtı ama daha sonra sınırda YPG – YPJ savaşçılarının eline geçti. En son da şehit Ebû Leyla’nın direnişi ön plana çıktı ve herkese örnek oldu.
Bu direniş gösterdi ki kimse, YPG, YPJ ve QSD savaşçılarının iradesini kıramaz. Çünkü Önder Apo’nun fikir ve felsefesi ile eğitilmemişlerdi. Türk devleti ve çeteleri Kobanê’yi ele geçirmek istediler ama bu onlara rüya ve hayal oldu. Hiçbir zaman şehitlerimizin direnişini unutmayacağız. Bizde Tevgera Ciwanên Şoreşger ve Yekîtiya Jinên Ciwan olarak her zaman şehitlerimizin hayallerini ve amaçlarını gerçekleştirmek için direneceğiz.”
KAYNAK: NÛÇE CİWAN
YORUM GÖNDER