BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (99.BÖLÜM)
MEŞRU SAVUNMA STRATEJİSİ
Meşru Savunma Gerillası Zafer Gerillasıdır;
Demokratik ekolojik cinsiyet özgürlükçü paradigmamız temelinde bütün bu alanlarda savunma sisteminin geliştirilmesiyle birlikte kendi kendine yeterli, öz savunmasına sahip bir toplumsal sistemi inşa etmek önemlidir. Aynı zamanda özellikle de mücadelemizin içerisinde bulunduğu bu aşamada meşru savunma çizgisi çerçevesinde gerektiği yerde ve gerektiği zamanda savunma görevini tam olarak yerine getirebilecek örgütlenmiş profesyonel kuvvetlere kesin bir biçimde ihtiyaç vardır. Belki her dönemde çok profesyonel, örgütlü ve merkezi savunma kuvvetlerine ihtiyaç olmayabilir. Ama toplumun ve demokratik düzenin muhafazası için her dönemde öz savunma kuvvetlerine ihtiyacın olacağı açıktır. Fakat bugün kuruluş sürecinde olup, ciddi tehlikelerle karşı karşıya olan konfederal sistemin özgürlük mücadelesini başarıya taşıması için gelişecek kapsamlı saldırılara cevap olabilecek yetkin savunma kuvvetlerine zorunlu bir ihtiyacın olduğu kesindir. Bugün savunma kuvvetleri olmadan Kürdistan’da özgürlük mücadelesinin var olabilmesi ve demokratik toplum sürecinin gelişim göstermesi mümkün değildir. Bırakalım demokratik düzenin inşası, toplumsal olarak Kürdistan halkı varlık yokluk sürecinde yaşıyorken, kesinlikle çok etkili savunma kuvvetlerine ihtiyaç vardır.
Bugün Kürdistan’da bu görevi yerine getirmekle mükellef olan HPG (Hêzên Parastina Gel) vardır. Meşru savunma stratejisine girdiğimiz bu dönemde eskisi gibi klasik, belli bir düzeyi ve askeri performansı olan gerilla değil, tamamen profesyonel, önüne koyduğu işi çok planlı ve disiplinli bir biçimde zamanında bitiren, görevini tam olarak yerine getirmeye mükellef bir gerilla örgütlenmesine ihtiyaç vardır. Yeni dönem gerillası profesyonel, modern bir gerilla olmak zorundadır. Meşru savunma stratejisi yeni bir stratejidir. Buna göre gerilla da yenilenmiş bir gerilla olmak zorundadır. Bugünkü stratejimiz uzun süreli halk savaşı stratejisinin devamı değildir. Yeni dönemde toplumla birlikte yeni bir savunma stratejisi vardır. Yani örgütlü savunma güçleriyle, örgütlü toplumsal eylem gücü olan serhildan hareketi ve öz savunması birlikte yürümektedir. Yeni savunma stratejisi temelinde Kürdistan gerillasının da yenilenmesi şarttır. Nasıl ki yeni meşru savunma stratejisi 21. yüzyılın mücadele stratejisi ise aynı şekilde bu mücadele stratejisini uygulayacak olan gerilla güçleri de 21. yüzyılın gerillası olmak durumundadır. İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılda uluslararası sermaye güçleri ve onların kontrolündeki kapitalist devlet sistemleri toplumlar üzerinde hakimiyet sağlama imkanlarına çok daha fazla sahip olmuşlardır. Günümüzde devletler toplumlar üzerinde sadece şiddete dayalı kendilerini hakim kılmıyorlar. Kendi sistemleri temelinde oluşturdukları anayasa ve yasalarla birlikte toplumu sisteme tabi kılmanın çok çeşitli yöntemleri kullanılmaktadır.
Gelişkin, çağdaşlaşmaya yakın bir takım ülkeler belli demokratik açılımlar temelinde sistemlerini etkili kılıp, polis ve baskı gücüne az yer verme, ondan daha çok topluma benimsettiği yasaları işletme yöntemiyle sisteminisürdürme esas alınmaktadır. Bu konuda yetersiz, toplumu doyuramayan dolayısıyla demokratik açılım yapmaktan ürken ülkeler ise daha fazla polis ve ordu baskısını uygulayarak, sistemlerini yaşatabilmektedirler. Ama tüm sistemlerde hakimiyetin en etkili aracı günümüzde çoğalan enformasyon, propaganda ve psikolojik savaş imkanları yaygın bir biçimde kullanılmaktadır. Bugün Kürdistan üzerindeki hakim devletler bütün bu imkanlardan yararlandığı gibi Kürdistan’da her yerde var olan normal bir devlet düzeni değil, toplumu inkar eden, bastırma ve onu başkalaşıma uğratmakla mükellef baskıcı bir devlet düzeni ve kolluk kuvvetleri vardır. Bu ülkeler özgürlük mücadelelerini bastırmak ve gerilla savaşını etkisiz kılıp, tasfiye etmek için her türlü yol-yöntem geliştirmekte, yeni teknolojileri elde etmek için tüm varlıklarını ortaya koymakta ve gerillaya karşı yürüttüğü savaşta hiçbir savaş kuralını ve hukuk ilkesini esas almamaktadırlar. Özellikle birer özel savaş devleti gibi Kürdistan’da varlık gösteren egemenlikçi,şovenist, ırkçı ve Kürt halkını köleleştirmeyi önüne koyan bir uygulama durumu söz konusudur.
Bunu yaparken devletin bütün maddi olanaklarını kullanarak işbirlikçilerini yaratma, yoğun psikolojik savaş ile propagandayı etkili bir biçimde kullanma durumları vardır. Buna karşı, ideolojik ve askeri alanda yetkinleşmeden başarılı olmak çok güçtür. Bu nedenle gerillanın askeri performansının yüksek olması kesin gerekmektedir. Savaş sanatında derinleşmiş, savaş biliminin teorisi üzerinde yoğunluğu bulunan taktik zenginliğe sahip bir askeri yetkinliğe sahip olmalıdır. Bununla birlikte savaş tekniği üzerinde hakimiyeti olan, tekniği taktiğin hizmetine sokabilen yetkin bir askeri disipline sahip bir gerillaya ihtiyaç vardır. Hareketlilik, gizlilik, inisiyatif, yaratıcılık gibi konularda oldukça incelikli yaklaşabilen bir gerilla ve ordu düzeni olmadan yeni dönemde başarılı sonuçlar ortaya çıkarmak güçtür. Bu nokta çok önemlidir. Eğer gerilla gerçekten bir meşru savunma gerillası ise öncelikle savunmayı iyi bilmelidir. Sadece kendini savunma değil, savunmakla mükellef olduğu güçleri ve değerleri gerçek anlamda savunabilmek için yetkin ve heybetli bir gerilla duruşuna sahip olması, gerilla savaş sanatında derinleşmiş, profesyonel bir düzeyde olması başarı için bir zorunluluktur. Her gün grup grup kendisi kayıp veren bir gerilla gücü kendini bile savunamıyorsa, savunmakla mükellef olduğu değerleri ve toplumu nasıl savunacaktır?
Büyük Yunan filozofunun “kendini savunmayı bil” emrini büyük bir başarıyla yerine getirebilen bir gerilla ancak kendi dışındaki güçleri, değerleri ve toplumu da savunma kudretine sahip olabilir. Kendini savunmakta bile zorlanan bir güce savunma gücü denilemez. Savunma gücü normal klasik gerilladan çok daha yüksek bir askeri performansa sahip olmalı ki, etkili ve gerçek bir savunma gücü olabilsin. Gittiği her yerde etkisini ve heybetini yansıtan, askeri hakimiyetisağlayan, güvenlikli hareket edebilen bir kabiliyete sahip olması gerekmektedir. Kısaca meşru savunma gerillası öncelikle kendini savunabilmeli, manevra kabiliyeti çok yüksek olmalı ve vuruştarzı keskin olmalıdır. Eğer bu kuvvetler böyle olmazsa toplumsal değerleri, siyasi ve demokratik mevzileri nasıl savunacak? Önderlik ve değerleri nasılsavunacaktır? Bu nedenle çok yetenekli, askeri sanatta uzmanlaşmış olması gerekiyor. Yani eskiden olduğu gibi gerillaya katılıp, bir-iki ay eğitim gördükten sonra sadece kleşi, bomba vb silahları kullanabilen, askeri anlayış ve düzeni zayıf, derme çatma gerilla olmaz. Gerillayı yetkin bir biçimde eğitip donatma imkanlarımızın olduğu bilinmektedir. Bu imkanlar aslında çağın en gelişmiş gerillasını yetiştirmek için muazzam olanaklar sunmaktadır. Askeri açıdan her bakımdan yetiştirmek, eğitmek ve yetkinleştirmenin zeminini doğru değerlendirmek ve mutlaka geliştirmek gerekmektedir.
Fakat bir kişiyi bu düzeyde eğitmek, sivil bir insanı asker bir kişiliğe dönüştürmek için öncelikle inanç ve kararlılık gerekiyor. Bu da ideolojidir ve ideolojik eğitimle gelişebilecek bir husustur. Kürdistan’da ideolojik faaliyet ve eğitim olmadan insanları bir milim bile ilerletmek mümkün değildir. Bu nedenle her şeyden önce tüm güçlere ideolojik eğitimin tam olarak verilmesi şarttır. Öncelikle ideolojik eğitimle Apoculaşması gerekiyor ki askerleşebilsin. Diğer bir deyişle ideolojik eğitimle partileşmenin geliştirilmesi temelinde ancak askerleşme gelişebilir. Partileşme olmadan sağlam bir askerleşmenin ve komutalaşmanın gelişmesi de mümkün olmayacaktır. Çünkü Kürdistan’da sömürgeciliğe karşı inançlı, kararlı, sabırlı, yüksek fedakarlıkla dolu bir mücadeleyi vermek için öncelikle partileşmek gerekmektedir. Bu temelde yaşam tarzıyla militanlaşan, yetkin bir iradeye sahip olan, fedai bir ruhla donatılan bir gerilla, her koşul altında görevini yapabilen ve yenilmezliği esas alan bir gerilla olabilir. Bütün HPG güçlerimizin böyle olması gerekiyor. Eğer böyle olmazsa düşmanın psikolojik yönelimlerine, özel savaşına ve yüksek teknolojiye dayalı yürüttüğü saldırılara karşı ne ideolojik, ne siyasi, ne askeri, ne de taktik alanda ayakları üzerinde duramaz.
Ayrıca yirmi üç yıllık tecrübe üzerinden yoğunlaştırmak, ideolojik yetkinlik ve askeri bilinçle donanmış, tecrübeyle yoğunlaşmış bir gerillanın yetişip, şekillenmesi için şimdiden tüm komuta kademesinin etkili bir biçimde eğitsel faaliyetlere ağırlık vermesi gerekmektedir. Kuşkusuz ki bu eğitimi öncelikle kendisinden başlatarak güçlü kılmanın temelini atabilir. Bilinçli, hakim ve çelikleşmiş bir gerilla gücünü ve ordusunu şekillendirmek için gerekli tecrübe, yoğunluk ve ÖnderApo’nun ilham veren ideolojik derinliği vardır. Önemli olan bunu doğru bir biçimde tüm gerilla gücüne mal etmek, yedirmek ve içselleştirmektir. Kürt gençleri, kızları erkekleri dağlara geliyor. Bu dağlar özgürlük dağlarıdır ve yirmi dört saat burada eğitim görme imkanları vardır. Biz niye bu dağları birer üniversiteye çevirmeyelim? Neden akademilere çevirmeyelim? Gelenlerin birçoğu üniversiteyi terk ederek gelmişlerdir. Bazıları liseyi terk ederek gelmişlerdir. Sıcakkanlıdırlar, devrimci olmak için geliyorlar. Tek-tük bazıları zayıf, dayanıksız ve kararsız düşebilir. Fakat düzenli ve periyodik eğitim olursa, ruh verilirse ne kadar zayıf olursa olsun yeniden yaratılıp canlandırılabilir ve güçlü bir kişilik haline dönüştürülebilir. Geçmiş deneyimlerimizde bunun örnekleri çoktur. Az sayıda böyle zayıf olanların dışındaki gençlerin hepsisıcakkanlı, gelişmeye, militanlaşmaya ve askerleşmeye açık gençlerdir. Saflarımıza katılıyorlar ve bizim de yirmi üç yıllık gerilla tecrübemiz vardır. Biz neden bunların hepsini profesyonel gerilla yapmayalım ki? Bu süreç, kaçışların en az olduğu bir süreçtir. Ama sınırlı da olsa firarlar yaşandı. Çok azdır denilebilir ama bu kaçışlardan da komutan kendini sorumlu tutmalıdır. Bu tür durumlar komutanın rolünü tam olarak oynamadığını göstermektedir.
Sıcakkanlı bir genç saflarımıza geliyor, üç-beş ay kalıyor ve ondan sonra bizden kopuyor, umutları kırılıyorsa burada komutanlık rolünün ciddi sorgulanması gerekir. Komutalaşma sorunları açısından bu bir örnektir. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi profesyonel bir gerilla gerçekliğine ulaşmak için parti çizgisinin özümsenmesi şarttır. Partileşme olmadan doğru bir ordulaşma, askerleşme ve komutanlaşma gelişemez. Tüm karargahlarda ve tüm savunma güçlerinin içinde PKK komiteleri bulunmaktadır. Bu komitelerin partileşmeyi geliştirmede üstüne düşen sorumluluklar vardır. İdeolojikleşme, iradeleşme, netleşme düzeyinin gelişmesinde rolleri ve görevleri vardır. Komutanlaşmak aynı zamanda militanlaşmaktır. Çünkü her komutan bir militan olmak durumundadır. Bir militan ne kadar parti yaşamında gelişmişse fedakar, dervişane bir yaşamı esas alıyorsa o kadar komutalaşmada daha etkili bir kişi haline gelebilir. Komutanın militan yaşamı, askeri disiplini, titizliği, zekası ve dakikliği gelişmeden yetkin bir komutalaşmayı yakalamak söz konusu olamayacaktır. Yetkin bir komutalaşma olmadan başarılı profesyonel bir gerillayı geliştirmek de mümkün değildir.
MURAT KARAYILAN (HEVAL CEMAL)
YORUM GÖNDER