TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (26.BÖLÜM)
19. TOPRAĞA GERİ DÖNMEK
“Peki yaşam nedir ki? Yalnızca soluk almak değil elbet…
Hareket etmek, düşünmek, bakmak, sevmek, umut etmek, insan olmak aynı zamanda…
Ve de bütün bunları yapacak özgürlüğü olmak…
Yaşamın nedenlerinden vazgeçmektense özgür bir insan gibi ölmek. Ve bu seçimi tek başına yapmak…
Demek ki ölüm olasılığını kabullenmek zorundayım, ama bu bilinçli kabullenme onun önünde koşmak anlamına gelmiyor; hatta daha güçlü kılıyor beni…” Jean Lafffitte-Fransız Direniş Romanı
DİJWAR (SİİRT) (GÖRÜŞME TARİHİ MART 2015)
Kobanê’de yaşanan savaşın saf, temiz yüzünü bize hatırlatıyor. Savaşta yer aldığı için annesinin onunla gurur duyduğunu anlatıyor. Babasının da sınırda nöbet eyleminde olduğunu, babasına “gelip savaşa katılmasını gerektiğini” söylediğini aktarıyor. Kobanê’de unutamadığım bir gün vardı.
O gece saat 10:00’a kadar nöbetteydim. Arkadaşlara dedik, “bir şey olursa bir haberleşelim”. Düşman sızma yapmıştı. Hemen evin arka tarafından döndük. Heval Botan’ın mangası tarama yapıyordu. Ben iyi ki evin arka tarafından dönmüştüm. Arkadaşlar bizi oradan çektiler. Bizim cephanemizin bulunduğu bir okul vardı. Gidip oradan mermi aldık. Bir gurup arkadaş gelip yardım etti. Camları kırdık temizledik.
Arkadaşlar okulun etrafını temizleyince kapıdan çıktık. Suikastçılar vardı. İki koldan bize saldırdılar. Suikastçılar köyün arka tarafına saklanmıştı. Dört arkadaşımız yaralanmıştı. Ben de yaralanmıştım. İki kadın arkadaş şehit düştü. O gün, havan, top ve tanklarla üstümüze saldırmışlardı. Onların bu saldırılarını kırdık. Yaklaşık yüz kişi ile bize saldırmışlardı. İki arabayla gelip cenazelerini aldılar. Bizler de direnmeseydik başarılı olamazdık.
Şehitlerimizin intikamını almamız gerekir, kanımızın son damlasına kadar direneceğiz DAİŞ çetelerine karşı. Yeni gelmiştim Kobanê’ye Ekim ayının başıydı. DAİŞ bütün gücü ile saldırıyordu. Sınır kapısını alıp namaz kılmak istiyorlardı. Çok şükür arkadaşlarımız onların saldırılarını kırdılar.
Bütün ağır silahları üstümüzde kullanıyorlardı. Arabalarına mayınları doldurup içimizde patlatıyorlardı. Kobanê bizim toprağımızdır. Direnmemiz lazım. Birlikte savaştığımız arkadaşlarımız şehit düştüler. Moralimizi bozmamamız lazım. Uzun süre dağda kalıp gelip burada şehit düşen arkadaşlar oldu. Seferberlikte gelip burada şehit düşen arkadaşlar oldu.
Birçok arkadaşımız suikast silahıyla şehit düştü. Bazı arkadaşlarımız Kobanê’de bir gün kalıp şehit düştüler. İnsan onların suikastçılarına karşı kendini koruyabilmeli DAİŞ çetelerinin suikastçıları çok güçlü. Kendimizi savunmak için mevzi yapıyorduk. Suikastlar mevzi yapmamızı engelliyordu.
Dürbün ile arkadaşlarımızın hareketlerine bakıyorlardı. Hareket gördüklerinde ateş ediyorlardı. Gözlerini üzerimizden hiç ayırmıyorlardı. Kobanê’nin düşme tehlikesi vardı. Ancak kanımızın son damlasına kadar burada savaşacağımıza inanıyorduk.
Çünkü Kobanê varlık meselesi olmuştu. Eğer Kobanê düşseydi DAİŞ’in hedefi Kuzey Kürdistan olacaktı. Kobanê’yi biz özgürleştirdik. Köylerin de büyük bir kısmı özgürleşti. Artık Kobanê özgür, herkes kendi topraklarına dönsün…
RÊNAS MÛSA
YORUM GÖNDER