BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA SUR ŞEHİTLERİNİ ANLATIYOR; Ş. HOGİR AMED (24.BÖLÜM)
Sur’daki direnişe yer alan arkadaşlardan bir tanesi Hogir arkadaştır. Sur Günlükler’inde General Maximus dedikleri arkadaştır. Günlüklerde öyle geçiyor. Yazan arkadaş onu öyle tanımlıyor, General Maximus diye tanımlıyor. Hogir arkadaş 2013 yazında Ali Çiçek Akademisi’ndeydi. Ardından burada askeri bir eğitimden sonra 2015’in baharında eyalet çalışmaları için Amed’e geçti. Amed’e geçtikten sonra uzun bir süre Amed eyalette çalıştı. Andok arkadaş Amed sahaya gittikten sonra Ekim ayında onu Sur’a düzenliyor. Sur komutanlığında yer alıyordu gençlik adına. Hogir arkadaş için hem Sur Günlükleri’nde, hem de Sur’dan kurtulan bazı arkadaşlarla konuştuk. Onun direnişçiliğini, onun kişiliğini anlatıyorlardı. Gerçekten Sur’da herkes hayran kalmıştı. 45 gün boyunca Kurşunlu Camiyi tutmuş, 45 gün boyunca orayı savunmuş. Ilk çatışmaların en yoğun olduğu yer Kurşunlu Camisiydi.
Ardından 64’üncü günden sonra da hep o bir tane kilise var, o kiliseye gidiyorlar. Hep en ön cephede yer alan bir arkadaştır. Ki zaten o notunda da söylüyor. Diyor ki; Düşmanla aramızda bir tuvaletin duvarı var. Arkadaşlar bize diyorlar ki açılım yapın biz de açılım adına banyo ile tuvalet arasındaki duvarı kırdık, tuvaletten banyoya açıldık. Yani hem durumu anlatıyor hem de esprili bir dille yazmış. Hatta şunu diyor; Binmişiz bir alamete gidiyoruz kıyamete, yani neymiş diyor 30 kilometrelik tünel varmış burada. Arıyoruz arıyoruz bir tünel bulamıyoruz arkadaşlar da diyorlar orayı bırakmayın, açılım yapın bizde açılım adına tuvalet ve banyo arasındaki duvarı kırdık. Yani açılımı banyoya yaptık. Çünkü arada sadece bir ev var. Açılım yapılacak bir şey yok, bir yer yok. Öyle bir özelliği vardı, esprili anlatma, esprili bir dili vardı. Gerçekten yerli yerine oturtan bir espri deliydi. Arkadaşlar anlatıyorlardı diyorlardı: Hogir arkadaş o kadar çok yaralanmış, o kadar çok parça almış ki artık parça aldığında sağlık yerine falan gitmiyordu, elleriyle parçaları çıkarıp atıyordu. Artık parçaları önemsemiyordu o kadar çok parça almıştı.
Gelen arkadaşlar Hogir arkadaştan çok etkilenmişler ve onun savaşçılığından, direnişçiliğinden, moralinden, coşkusundan çok etkilenmişlerdi. Bir general gibiydi. General özellikleri olan da bir arkadaştı. Günlükte şunu söylüyor diyor ki senin gidişin erken oldu, çok ağır geldi bize. Bizi yalnız bırakmamalıydın. Diyordu ki o Kurşunlu camide olduğu sürece bizim sırtımız sağlamdı. Bulunduğu yeri bırakmayan sonuna kadar direnen bir arkadaştı. O şeyin içerisinde bile herkesle espri yapan, moral, motivasyon veren bir arkadaştı. Arkadaş zaten şahadetini anlatıyor. Direnişin 81’inci gününde şehit düşüyor.
KAYNAK: NÛÇE CİWAN
YORUM GÖNDER