BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA GEVER ŞEHİTLERİNİ ANLATIYOR; Ş. ROJVAN ARVİN–Ş. ALİŞER HOŞİN (19.BÖLÜM)
Diğer bir arkadaş ise Alişer arkadaştı. Alişer arkadaş 2014 yazında Ali Çiçek Akademisi’ndeydi. Akademiden sonra bir süre karargahta kaldı. Gever de şehit düştü. Erken şehit düşen bir arkadaştır. Yani daha direniş sonlanmadan, direnişin sonuna gelmeden erken şehit düşen bir arkadaştır. Yani Alişer arkadaş açısından ele alırsak gerçekten coşkulu, moralli bir arkadaştı, sürekli arkadaşlarım takıldığı bir arkadaştı, neşe kaynağıydı. Sürekli etrafına moral veren bir arkadaştı. Diğer bir özelliği gerçekten örgüte çok bağlı olan bir arkadaştı. Örgüt bir şey söylerse ne olursa olsun onu yapardı. Yani örgüt deseki heval Alişer git burda bekle 3 gün. 3 gün boyunca yerinden kımıldamaz. Şunu sorgulamaz ben niye bunu yapıyorum, benim ne işin var burada niye beni burada tutuyor? Öyle şeylere girmezdi. Örgüt bir şey söylerse onu yapardı. Ne kadar da sürse onu yapardı. Kendine göre davranma şeyleri yoktu. Mesela örgüte göre diyoruz ya, örgüte göre bir arkadaştı.
Ş. Rojvan Arvin
Şehit Rojvan vardı, o da gençlik adına komutanlıkta yer alıyordu. Oranın gençlik sorumlusuydu. Arkadaş 2010’da katılmış bir arkadaştır. Kuzey Kurdistan’da birçok alanda çalışmıştı. Ondan sonra dağa geldi. Dağ da uzun bir süre kaldı. Ali Çiçek Akademisi’nden sonra Zagros hattına düzenlendi. Oradaki çalışmalarla ilgilenmesi o hatla ilgilenmesi için oraya düzenlendi. O eyalet birimlerinde şehre ilk inen arkadaş Ş. Rojvan’dır. Daha sonra Gever’e indi ve hep Gever’de kaldı. Gençlik hareketinin askerileşme fedaiyileşme ve direniş çizgisini zirveye çıkaran Ş. Rojvan’dır. Ş. Rojvan’da böyle çok normal, sıradan bir katılım yoktu. Normal bir katılım, sıradan bir katılımı esas almazdı. O yüzden mesela bu eylemi gerçekleştirdiğinde aslında Ş. Rojvan’ın karakteriyle uyuşan, kişiliğiyle uyuşan bir şeydi. Nasıl? Ben normal bir katılım yaptım, tamam ben direndiğim kadar direndim ondan sonra düşmanın eline geçtim, yapacak bir şey yoktu diyebilecek bir karakter değildi, diyebilecek bir kişilik değildi.
Ş. Eriş’te nasıl anlatıysak Ş. Rojvan’da da biraz öyleydi. Ş. Rojvan imkanı varsa zaten ele geçmezdi. Kaçardı kendini kurtarırdı. Yoksa da düşman eline geçme yoktur. Düşmanı tanıma yoktur. Düşmanı silme buna denir işte. Devrime bağlılık, devrimci özellik budur. Örgüte bağlılık bunu ifade ediyor. PKK’nin çizgisini sonuna kadar yaşatmak budur. Gerçekten örgüt dışında hiç hareket etmedi Ş. Rojvan. Örgüt çizgisini hep sahip çıktı. Örgüt yaşamını hep kendisinde uyguladı, onun için uğraştı, onun için çabaladı, hep onun özeleştirisini verdi, hep o şekilde mütavazi yaklaştı ve en son anında bile bunu gerçekleştirdi. O çizgiyi yaşamsallaştırdı. Bu gençlik hareketi açısından çok önemli bir düzeydir.
Ş. Rojvan karakter olarak çok mütevazi bir arkadaştı. O kadar mütevaziydi ki gerçekten hiç kimseyle böyle polemiğe girdiğini, hiç kimseyle böyle çatıştığını, illa kendi söylediklerinde ısrar eden bir arkadaş değildi, mütevaziydi. Arkadaşları dinlerdi arkadaşlığa değer verirdi. PKK’nin olması gereken mütevaziliği kendisinde yaşam bulmuştu. Ş. Rojvan’a bakan işte PKK kadrosudur diyebileceğin bir kişilikti. Eski PKK’liler diyorlar ya, eski kadrolar diyorlar ya. Ş. Rojvan’a bakınca insanın aklına o geliyordu. İnsanın aklına o herkesin aradığı kadro profili, kadro özellikleri geliyordu Ş. Rojvan’a bakınca. Çok pratikçi ve emekçi bir arkadaştı. Pratik yapmaktan, emek vermekten mutluluk duyan bir arkadaştı. Hiçbir zaman bir pratik çalışmada emek vermede, böyle istemeyerek, moralini bozarak, suratını asarak gitmezdi. Her zaman zevkle, mutlulukla, sevinçle giderdi, emek verirdi, pratik yapardı. Hiçbir zaman bu niye böyledir demedi. Bütün pratik işlerin içerisinde Ş. Rojvan vardı. Ş. Rojvan çok suskun bir arkadaştı, çok fazla konuşmazdı. Ama bu onun yoğunlaşmalarının olmadığından kaynaklı değildi. Gerçekten çok güçlü yoğunlaşmaları vardı, çok güçlü şeyler söylüyordu. Söylediğinde de insan şaşırıyordu. Ş. Rojvan hiç konuşmazdı ama bir cümle kullandığında kadar yerli yerinde kullanırdı ki insan şaşıyordu.
Heval Rojvan genel ortamlarda böyle çok suskundu, konuşmazdı ama birebir mi arkadaşlarla da müthiş ilgilenirdi. Gerçekten ilgileniyordu ve netleştiriyordu. Ş. Rojvan’a hep peygamber gibi insan diyorduk. Diyorduk peygamber özelliklerine sahiptir. Kızmaz, sinirlenmez, yanındaki ile kavga etmez, çok çelişki yaşamaz, iyi geçinirdi böyle herkesle. Peygambersel özellikler var Ş. Rojvan’da. Çok konuşup da iş yapmayanlara karşı öfkelenirdi. Her şeyi ile kendisini katan bir arkadaştı. Bir işe girdiğinde sadece yüzeysel yaklaşan bir şeyi yoktu. Bir işi yaparken sadece elleri ile çalışmıyor Rojvan heval bütün hücreleriyle çalışıyordu. İnsan çalıştığını görünce çalışma isteği geliyordu. Bu yüzden yanındaki herkesi de çalıştırıyordu. Kimseye demezdi, kimseye talimat vermezdi Heval Rojvan. Ama yaptıklarıyla öncülük yapısıyla, herkes ona bakıp yapma gereği hissediyordu, çalışma gereği hissediyordu. Kimse Heval Rojvan’ın yanında keyfiyet yapamazdı, boş duramazdı.
Görevlendirmelerle bir grup arkadaş bir iş yapıyor. Bakıyorsun Ş. Rojvan herkesten önce bitirip geliyordu. Yanındaki arkadaşlar da ona bakınca, durmadan çalıştığını görünce onlar da sürekli çalışıyordu. Gerçekten Ş. Rojvan gençlik hareketinde bir çizgi yarattı, bir düzey yakaladı, en zirvesini yaşadı. Fedaileşmenin, askerileşmenin, devrimcileşmenin zirvesini yaşadı, yaşattı. Bu çizgi yaşatılması gereken bir çizgidir. Ş. Rojvan yaşatılması gereken bir kişiliktir.
KAYNAK: NÛÇE CİWAN
YORUM GÖNDER