TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (22.BÖLÜM)
15. MUCİZE
“Ekim ayı başlarında Alman orduları Moskova yakınlarındaydı ve birkaç gün, bizzat Stalin’in moralinin bozulduğu ve barış yapmayı düşündüğünü gösteren bulgular vardı. Ancak bu kritik an geçti ve insan gücüyle birlikte geniş bir ülkenin sahip olduğu muazam kaynaklar, Rusların fiziksel dayanaklığını ve yurtseverliği ve amansız bir savaş çabası Almanları yenilgiye uğrattı ve SSCB’ye, hiç olmazsa çok yetenekli askeri Önderlerin, ellerinden geleni yapmalarına izin vererek etkin biçimde örgütlenebilmesi için zaman kazandırdı. 1942- 45 yılları arasında Stalin’in uyguladığı teröre ara verdiği tek zamandı.” Eric Hobsbawn Kısa 20. Yüzyıl Aşırılıklar Çağı
XEBAT İLE (GÖRÜŞME TARİHİ OCAK 2015)
Kobanêli YPG savaşçısı, 23 yaşında bir genç. Düşman T.C’nin sınır kapısından gelmişti. Panzer ile bize intihar saldırısı düzenlemişti. Kapıda patlama olduğu zaman Hepo kapıdaydı. Olanları bana anlattı; Türkiye tarafından bir akrep sonra bir tank gelmiş, Çok süratli bir şekilde onların olduğu tarafa yönelmiş. Hepo da demiş “tamam iyidir, bize takviye gelmiş. Ben gideyim rahat uyuyayım”. Hepo döndüğü gibi bir bakmış ki ev sallanmaya başlamış. Hepo montunu alıp dışarı çıkmış. Karşıdan DAİŞ geliyormuş, kaçmaya başlamış. O sırada Hepo’nun telefonu yere düşmüş. Kapağında Önderliğin fotoğrafı varmış. DAİŞ’li biri telefonu almış.
Babam da Mehser Köyü’nde kalıyordu, kapıda patlama olduğunu duymuş, bir arayayım demiş. Telefonu DAİŞ çetesi açmış. “Sen kimsin, Hepo nerede?” diye sormuş babam. DAİŞ çetesi Arapça karşılık vermiş: “Ben Hepo’yu öldürdüm, kafasını kestim”. O sırada Hepo, şaşkınlıkla nereye gideceğine bakarken karşıdan Muhammed Dayı ile heval Ali geliyormuş. Herkesin üstü başı toz duman olmuş, biraz aklı başına gelmiş. “Gidip onlarla savaşayım”, demiş. Bakmış ki silahı yok. Gelip bize haber verdi. Biz de silahlarımızı alıp kapıya yöneldik, fedai taburumuz geldi.
DAİŞ’i o bölgeden çıkardı. Sınır kapısının DAİŞ’in eline geçmesi demek Kobanê’nin düşmesi demekti. Fedai taburumuz DAİŞ’i kapıdan çıkarmayı başardı. DAİŞ çetelerinin bir kısmı intihar saldırısı yaptı. Arkadaşlarımız şehit düştü. Hepo kurtulduktan sonra gidip telefonumu alayım demiş. Bir bakmış telefonu yok, arıyor, bulamıyor. Sağa sola bakarken bir cenaze görmüş, daha ölmemiş, telefon elinden fırlamış, yanında duruyor. DAİŞ çetesi telefonda konuşurken arkadaşlar ateş etmiş ona. DAİŞli ölmüş. Hepo bakıyor, son arama babamla yapılmış. Hepo onun silahını ve telefonunu almış. Babam da anneme söylemiyor.
Hepo’nun telefonu DAİŞ’in elinde, diye çünkü annem çok kötü olur. Sonra Hepo babamı arayıp, “telefonu aldım benim bir şeyim yok” diyor. Babam, “nasıl oldu telefonunu bir DAİŞ’li açtı?” diye soruyor. Hepo durumu anlatıyor ardından ekliyor, “arkadaşlar onu öldürdüler ben de telefonumu tekrar aldım”
RÊNAS MÛSA
YORUM GÖNDER