“BUGÜNÜ BAŞLANGIÇTA YAŞIYORUZ” (1.BÖLÜM)
PKK’nin hayatta kalan sınırlı sayıdaki kurucu üyelerinden Cemil Bayık PKK I. Kongresini anlattı. 27 Kasım 1978 yılında gerçekleştirdikleri I. Kongre ile Kürdistan da modern bir tarihin başlangıcını yaptıklarını belirten Bayık, PKK’yi kurmakla Kürtlerde özgürlük bilincini geliştirdiklerini ve büyüyerek gelişen PKK ile bugünü geçmişte yaşadıklarını söyledi. PKK I. Kongresine ev sahipliği yapan Kürt Özgürlük mücadelesinin önder kadrolarından Seyfettin Zuğurlu’nun Annesi Raziye Zuğurlu ise evinde kongrenin yapılacağından hiçbir bilgisinin olmadığını, kongre delegelerinin bir akşam üstü arabalarla gelerek kongreyi başlattıklarını, iki gün sonra da çekip gittiklerini, gidişlerinden sonra kongre yaptıklarını anladığını belirtti.
“23 kişi ile kongreyi gerçekleştirdik”
Kuruluş kongresine gidilirken belli bir hazırlığımız vardı. Ama çok güçlü bir hazırlık değildi. Bu hazırlıkları yapan, geliştiren daha çok önderlikti. Önderliğin hazırlıkları güçlüydü. Ama bu hazırlıkların kongreye katılacaklar tarafından tümüyle kavrandığı veya bu hazırlıklarda yer aldıklarını söylemek doğru olmaz. O anlamda tabii ki hazırlıklar zayıftı. Kongre öncesinde alanlarda yapılan toplantılar dizisi vardı. Kongre delegeleri bu toplantılarda belirlenmişlerdi. Kimlerin katılacağı, hangi alandan kaç delegenin katılacağı bu toplantılarla belirlenmişti. Toplam 25 kişi civarında bir delege sayısıyla kongreye gittik. Onlardan da bir kaçı katılamadı. Kemal Pir arkadaş cezaevinde olduğu için Mehmet Karasungur arkadaş Siverek mücadelesinin başında olduğu için katılamadılar. Yani toplam 23 civarı katılımla kongreyi gerçekleştirdik. Kongre’nin nerede, ne zaman yapılacağı gizlilik açısından delegeler tarafından bilinmiyordu. Onu bizzat önderlik üstlenmişti. Mazlum Doğan ve Seyfettin Zuğurlu arkadaşlarla birlikte hazırlık çalışmalarını yürütmüştü. Delegeler Diyarbakır’a çağrıldığında artık Diyarbakır ve çevresinde herhangi bir yerde yapılacağı anlaşılmış oldu. Gelen delege arkadaşlar Diyarbakır merkezden alınarak kongre yerine götürüldu. Kongre yerinin neresi olduğu kimseye söylenmiyordu. Seyfettin Zuğurlu arkadaş evi hazırlamak için bir gün önceden köyle gönderilmişti. Tabii bizim bundan haberimiz yoktu. Kongre yerine gidilince arkadaşlar kongre yerinin orası olduğunu anladılar.
“Amed Bilinçli ve Yerinde bir seçimdi”
Kongre yeri önderliğimiz tarafından seçilmişti. Tabii ki bilinçli olarak Diyarbakır seçilmişti. Diyarbakır Kuzey Kürdistan’da bir merkez rolü oynuyor. Geçmişte de günümüzde de bu böyledir. Tarihte mücadelesiyle oynadığı bir rol var. Coğrafik açıdan Kürdistan’ın ortasında yer alıyor. Tarihi açıdan, pratik açıdan ve coğrafik açıdan ele alındığında böyle bir kongre’nin Diyarbakır da gerçekleştirmek bilinçli bir seçim ve doğru bir karardı. Önderlik I.kongre için Diyarbakır’ı tesadüfi bir şekilde belirlememişti. Daha çokta tarihte oynadığı role bakarak seçmişti. Diyarbakır yani Amed bunu hak etmişti. Hem geçmişi hem de günümüzde oynadığı role bakıldığında bunun ne kadar isabetli bir karar olduğu ortaya çıkıyor. Amed sadece geçmişte mücadele katılmasıyla sınırlı kalmadı. Günümüzde de Diyarbakır bu yana mücadelemizde sürekli bir merkez rolü oynadı. Yani PKK mücadelesi resmen başladığından günümüze kadar hep önemli bir rol oynadı. Buda bir kuruluş kongresinin Diyarbakır da yapılmasının ne kadar doğru ve yerinde bir karar olduğunu gösteriyor.
“Birinci Kongre Grup Döneminden Partiye geçişin adıydı”
Kongre kısa sürdü. Fazla uzun tutulmadı, zamana yaydırılmadı. Çünkü ilk kongre bir kuruluş kongresiydi. Birde ilk kez böyle bir kongreye gidiyorduk. Partileşmeye gidiyorduk. Düşman tarafından anlaşılması durumunda çok ciddi bir tehlike ortaya çıkabilirdi. Onun için zamanın kısa tutulması önemliydi. Nitekim kısa tutuldu. İki gün içinde kongreyi tamamladık. Bir kuruluş kongresinin tartışacağı, kararlaştıracağı hususlarda gerçekleşti. Yani belirlediğimiz zaman yetti ona. Daha fazla uzatmak anlamsızdı.
Kongreye katılımda, birçok arkadaşta heyecan ve coşku vardı. Ama kongre ve parti olma bilinci, bunun yüklediği sorumluluklar fazla derinliğine anlaşılmamıştı. Önderlikle birlikte Mazlum, Hayri gibi arkadaşlarda bunun bilinci ve ağırlığı vardı. Fakat delege yapısında yani katılanların çoğunda ne kongrenin ağırlığını kavrama nede partileşmenin ciddiyetini his etme vardı. İçine girilen sürecin yüklediği sorumlulukların ağırlığını kavrama fazla yoktu. Ama işte kongre, katılma, partileşme büyük bir coşku ve heyecan yaratıyordu. Bu yönü önemliydi. Diğer yönü derinliğine fazla kavranmamıştı. Zaten o koşullarda kavranması da biraz zordu. Çünkü biz grup döneminden geliyorduk. Grup döneminin militanlığıyla kongreye gelmiştik. Her ne kadar önderlik ön çalışmalarda bunu aştırmak için çaba gösterdiyse de bu çabalarının sınırlı etkileri oldu. Onun içinde kongreye katılan delegelerin çoğunluğunda kongre ve partileşmenin ciddiyetini kavrama, o temelde tartışmalara katılma fazla görülmüyordu. Belirli arkadaşlarda bu oluyordu. Daha çok önderlik kongreyi sürükledi. Ağırlıklı önderliğin tartışmaları ve değerlendirmeleri oldu. Dikkat çektiği hususlar oldu. Diğer arkadaşlardan sınırlı sayıda katılım oldu. Mazlum, Hayri vb gibi birkaç arkadaşın tartışmalara katılımı oldu. Geri kalan arkadaşlarda daha çok dinleme, biraz anlamaya çalışma biçiminde bir katılım gösterdi. O kongre ağırlıklı olarak önderliğin üzerinden gerçekleşti. Zaten onun için önderlik kapanışı konuşması sırasında, meclis ve yönetim seçiminde bazı uyarılarda da bulundu. Önderlik, yeni bir sürece girildiği, artık eski sürecin geride kaldığı eski devrimciliğin geride kaldığı, yeni sürecin devrimciliği, militanlığı daha farklı, daha ağır sorumluluklar yüklediği, ne kadar hazırlıklı olunduğu, hazırlıklı olanların görev üstlenmesi, hazır olmayanların bu tip görevlere soyunmaması, kendisini ve hareketi de zorlayacağı, tehlikeler yaratır biçiminde uyarılarda bulundu. Durumu kavratmaya çalıştı. Bunun gereğini duydu.
Önemli olan bir kuruluşu gerçekleştirmekti. Partileşme adımını atmaktı. Bu gerçekleştirildi. Bu anlamda kongre rolünü oynadı. Kuruluş kongresi olmasından dolayı daha sonraki yıllarda yaptığımız kongrelerden farklıydı tabii. Daha çok partileşme kararını vermesi gerekiyordu. Onun ilanını yapması gerekiyordu. Onun program, tüzüğünü kararlaştırması gerekiyordu. Kongrede bunu yaptı.
CEMİL BAYIK (HEVAL CUMA)
YORUM GÖNDER