TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (9.BÖLÜM)
4. ARİN MİRKAN
“Ezenlerin şiddeti ezilenlerin tam insan olmalarını önlerken ezilenlerin bu şiddete tepkisi insan olma hakkını gerçeğe dönüştürme arzusuna dayanır. Ezenler ötekileri insan dışılaştırır ve onların haklarını ihlal ederken, kendilerinin de insan dışı hale gelirler. İnsan olma mücadelesi veren ezilenler, ezilenlerin egemen olma ve baskı iktidarını ortadan kaldırırken, baskı uygulaması sırasında kaybetmiş oldukları insanlığı da ezenlere yeniden kazandırır… Kendilerini özgürleştirmeleriyle, kendilerini ezenleri de özgürleştirilebilecek olan yalnızca ezilenlerdir. Bir sınıf olarak ezenler ne başkalarını ne de kendilerini özgürleştirebilirler. Bu nedenle ezilenlerin içinde hapsoldukları çelişkiyi çözümleme mücadelesi vermeleri hayati önem taşır; ve bu çelişki yeni insanın ortaya çıkmasıyla çözülecektir.” Ezilenlerin Pedagojisi-Paulo Freire
BERFİN DOĞAN ARİN MİRXANI ANLATIYOR: GÖRÜŞME TARİHİ OCAK 2015
Arîn Mîrxan, 5 Ekim 2014 tarihinde Kobanê Miştenur Tepesi’nde DAİŞ çetelerine yönelik fedai eylemi gerçekleştiren YPJ’li kadın savaşçı. Kobanê kuşatmasının dönüm noktalarından biridir. Arîn Mîrxan’ın yüzündeki tebessüm tüm insanlığa umut ışığı oldu. DAİŞ faşizmi, Arîn Mîrxan’ın fedai eylemiyle Kobanê’de durduruldu. Kobanê savaşı önce köylerde başladı. DAİŞ bize karşı önce tankları kullanıyordu. Bizim elimizde keleşler vardı. Köylerde çok zorluk çektik. Ama direnmeye devam ediyorduk. Tanklara karşı çok zorlanıyorduk. Açlık ve susuzluk vardı. O günlerde çok zorlandık. Dedik ne olursa olsun. DAİŞ Kobanê kent merkezine girmemeli. Gerçekten sayıları çok fazla idi. Binlerce kişiyle geliyorlardı. Gelip Kobanê’ye girdikleri zaman “ne olursa olsun bırakmaya cağız” dedik. Şehitlerimiz ve yaralılarımız çok fazla idi. Yine de direnmeye devam ediyoruz. Biz Kobanê düştü düşecek söylemini söylettirmek istemiyoruz. Direnirken şehitlerimiz çok fazla oluyordu. Şehitlerimizden güç alıyorduk. “Şehitlerimizin intikamını alacağız” diyorduk.
DAİŞ, Kobanê kent merkezine girdiği zaman moralimiz bozulmadı. Binlerce DAİŞ çetesi bize saldırıyordu. Tanklarıyla ve ağır silahlarıyla Kobanê’nin içine girdiler. Yine de moralimiz bozulmadı. Ne pahasına olursa olsun Kobanê’yi bırakmayacağımıza dair inancımız vardı. Şehit düşen arkadaşlarımız, direndiler şehit düştüler. Ben şahsen Kobanê’nin düşeceğine inanmıyordum. Biz kadınlar çok büyük direndik. Burada kaçanlar da vardı. Kaçanlar daha çok profesyonel olmayan yerli savaşçılardı. Savaş çok ağırlaşmıştı. Yerel (herêmî) savaşçılar kaçıp evlerine sığındılar. Yerel kadın savaşçılar da vardı aramızda onlar da direniyorlardı. Şehit Arîn Mîrxan ile 8 arkadaş çembere alınmıştık. Sadece kadın arkadaşlar vardı. Herkes fedai olmak istiyordu. Onların eline geçmektense kendimizi feda etmeyi yeğliyorduk. Şehit Arîn Heval, “ben sizin komutanınızım benim gitmem gerekiyor.” O gidip fedai eylemi yaptı. Arîn Mîrxan Heval bize “hiçbir zaman moralinizi düşürmeyin elimizde silahlarımız var bombalarımız var hiçbir zaman onlara karşı diz çökmeyeceğiz.
Biz kadın arkadaşlar DAİŞ’in eline geçmememiz lazım” karar verdik, bir arkadaşımız kendini feda etsin. Ama kimse demesin bir grup kadın arkadaş düşman eline geçmiş, hiçbir zaman teslim olmayacağız”. Heval Arîn Mîrxan bize “moralinizi düşürmeyin birbirinizi koruyun”dedi. Bizim grupta herkes fedai olmak istiyordu ancak Arîn Mîrxan bırakmadı kimse gitsin. Bir binadaydık. Yakınımızdaki başka bir binana da DAİŞ çeteleri vardı. Arîn Mîrxan DAİŞ çetelerinin bulunduğu yere sızma yaparak kendini patlattı. Sayıları çok kalabalıktı. Birçok DAİŞ çetesi öldü. Biz de gidip silah ve cephanelerini aldık. Onlarda çok sayıda ölü vardı. Tam hatırlamıyorum. 15 DAİŞ çetesinin öldüğünü tahmin ediyorum. Vücutları parçalanmıştı sayamıyorduk. Nasıl anlatayım bedenleri paramparça olmuştu. Biz kadınlar Arîn Mîrxan’ın şahadetinden çok büyük kuvvet aldık. Bir kadın arkadaşımız var. Kendine güveniyor iradesi güçlü, düşmanın içinde kendini patlatıyor.
Arîn Mîrxan Heval’in her zaman morali yerindeydi. Hep gülüyordu, zorlandığı zaman bile gülüyordu. Güler yüzlüydü. Bize, moralinizi düşürmeyin derdi hep. Bizden 5 dakika uzaklaştığında moralimiz bozuluyordu. Ben bir hafta Arîn Mîrxan’ın yanında kaldım. Arîn Mîrxan ile Kobanê kent merkezinde savaştım. Biz Arîn Mîrxan’dan güç aldık. Onun şahadeti bizi çok etkiledi. Halk da onun tesirinde kaldı. Daha önce kaçan arkadaşlarımız vardı. Onun şahadetinden sonra gelip savaşa katıldılar. Ben yaralanmıştım, Amed’de hastanedeydim. Kuzey Kürdistan’da Kobanê için eylemler yapılıyordu. Bunu görünce çok mutlu olmuştum. Gerçekten Kobanê artık benim için şehitler kentiydi. Kobanê tarih yazdı. Şehitlerin emeği var. Bilemiyorum Kobanê için ne söylesem azdır. Kobanê için söylenecek kelime yok…. Ben yaralanmıştım, acı çekiyordum. Düşman bize yakın bir yerde idi. Ben slogan atıyordum. Düşman demesin ki bir kadını yaraladık. Yaralandığım zaman DAİŞ ile aramızda 10 metre mesafe vardı. Ben asla DAİŞ’e esir düşmek istemem. Çünkü onlar insanlık düşmanı yaratıklar
RÊNAS MÛSA
YORUM GÖNDER