“BUGÜNÜ BAŞLANGIÇTA YAŞIYORUZ” (4.BÖLÜM)
“PKK’deki değişim yeni olanı aramaktır”
O yüzden PKK de köklü değişikliklere gitti. Yani tümden PKK’den, eskiden kopma anlamında değil. PKK de yaşayan, yaşam bulacak olan yanı daha da geliştirdi. Ölen yanları hızla görüp onları PKK’den temizledi. Önderlik bende değişme yok diyor. Düşüncelerimde derinleşme var diyor. Onu da doğru anlamak gerekiyor. Birçoğu ve hatta içimizde bazıları PKK de değişim dönüşüm adı altında bir bütün PKK’den kopma, PKK’nin olumlu yanlarını, olumsuz yanlarını hepsini inkar etme biçiminde bir yaklaşım gösterdiler. Oysa PKK’deki, Apocu hareketteki değişim öyle bir değişim değil. Bu hareketteki değişim kendi olumlu, canlı yanlarını daha da güçlendirme, cevap vermeyen ölü yanları temizleme bu temelde PKK’deki ilerlemeyi, değişimi gerçekleştirmektir. PKK’deki değişim bu tarzda olan değişimdir. Yoksa PKK’nin tarihinden, kökünden bütünüyle kopma, inkar etme değildir. Bunun PKK ile alakası yoktur. Önderlikle alakası yoktur. Tabii ki PKK, kurulduğunda devleti, iktidarı hedefliyordu. Kuruluş amacı oydu. Yani Kürdistan’dan Türk devletini çıkarmayı, hatta bütün parçalarda onun yerine başka bir devleti kurmayı hedefliyordu. Fakat belirttiğim gelişmelerden sonra önderlik PKK’deki köklü gerçekleştirdi. O bir zihniyetti. O zihniyetin insanların sorunlarını çözmediği ortaya çıkmıştı, o zaman insanların sorunlarını çözecek bir zihniyeti esas almak gerekiyordu. Zihniyet değişimini gerçekleştirmek gerekiyordu. İşte PKK’deki en büyük değişim budur. Çünkü insanlığın neolitikten günümüze kadar yaşadığı bir gerçeklik var. Bir sisteme dayalı yaşam söz konusudur. Biçimleri ne olursa olsun. Tamamen egemenlik ve köleliğe dayalı. Tamamen iktidar ve devlet olmaya dayalı bir yaşam sürdürülmüştür. İnsanlığın sorunlarının esas kaynağı da budur. Eğer insanlığın özgürlük, demokrasi, adalet, eşitlik, gibi sorunları çözülmek isteniyorsa o zaman egemenlik ve köleliği esas almayan onun içinde devlet ve iktidarı hedeflemeyen bir zihniyetin ve bu zihniyete dayalı bir örgütlenme ve eylemin geliştirilmesi gerekiyordu. Egemenlik ve kölelik zihniyetinden çıkmak gerekiyor. Onun içinde devlet ve iktidarı hedeflememek gerekiyor. Bir devleti diğer bir devlet, bir iktidarı diğer bir iktidarla değiştirme yerine bütün eşitsizliğin, adaletsizliğin, baskının, vahşetin, köleliğin, ezilmenin, hukuksuzluğun kaynağı olan devletin nasıl küçültülebilir, etkisizleştirilebiliri esas almak. Onun içinde devleti değil, toplumu esas almak. Toplumun güçlenmesini, toplumdaki bireyin güçlenmesini esas almaktır. Özgür toplum, özgür bireyi yaratarak toplum ve bireyi güçlendirerek devleti zayıf düşürmek, giderek devleti güçsüzleştirip anlamsız hale getirme. Eğer bu gerçekleştirilse insanlığın, özgürlük, adalet, demokrasi, eşitsizlik sorunları giderilebilir. Başka türlü özgür insan, özgür toplum, özgür birey gerçekleşmez. Önderlik reel sosyalizm ve PKK’nin pratiğini de dikkate alarak bunun çözümlenmesini yaptı.
“PKK artık Eski PKK değildir”
Buradan yeni bir zihniyet yaratma, o zihniyete dayalı örgüt ve eylem, yine ahlak yaratmayı esas aldı. Buradan yeni bir sistem yaratmayı esas aldı. Yıllarca bunun için çabaladı. Bazıları yakalandığı için değişimi gündeme getirdi diyorlar. Gerçekle bir alakası yok. PKK de değişim esaretten önce başlatılan bir süreçtir. Bu değişimin kökenleri çok öncelere dayanıyor. Esaretten sonra önderlik komplonun da tehlikeli geliştiğini görünce, komployu boşa çıkarmak, hareketin kazanımlarını, değerlerini korumak için bunu hızlandırdı. Yine hareketin mücadele olanaklarını arttırmak için bunu hızlandırdı. Giderek 2005 Newroz’una kadar tüm yönleriyle netleştirdi. Newrozda bunun resmi ilanına gitti. Nasıl bir sistemi öngörüyor, bu sistemin felsefesi nedir, ideolojisi nedir, dayanakları nedir bütün bunları netleştirdi ve sistemi ilan etti. O sistemin bayrağını da kendisi belirledi. Adını Koma Komalên Kürdistan koydu. Ve ben artık bu sistemin önderiyim dedi. Bununla yeni bir dönem açtı ve yeni bir mücadele başlattı. KKK yeni bir sistemdir. Onun ideolojik, felsefik, teorik bütün temellerini, örgüt anlayışını, eylem anlayışını, ittifak anlayışını, yaşam anlayışını bütün yönleriyle savunmasında ortaya koydu. Bayrağını kaldırarak insanlığın eline verdi. Benim sistemim, bayrağım budur, önderliğimde böyle bir önderliktir, bunu şerefle taşıyorum dedi. İnsanlık tarihinde, PKK tarihinde bir dönemi kapattı yeni bir sayfayı açtı. Bu görkemli sayfanın açılması, büyük bir mücadelenin başlatılması oldu. PKK yeni doğarken de büyük bir mücadeleyi başlattı. PKK doğarken de toplumsallaşmayı hedefleyen bir hareketti. Bu mücadelesinde belli bir düzeye geldiğinde, Bolşevik partinin ideolojik, felsefik ve örgüt esaslarını göre kurulduğu için nasıl ki onlarda daha sonra iktidar, devlet sorunları ortaya çıktıysa PKK’de de iktidar sorunları çıktı. Erken iktidar hastalıkları ortaya çıktı. Bu çeteleşmelere yol açtı. Önderlik bunları gördü. Bunların neden ortaya çıktığını görerek reel sosyalizmle olan bağını çözdü, onun ideolojik, felsefi, örgüt ve eylem anlayışıyla olan bağını gördü. Oysa ki PKK toplumsallaşmak isteyen bir hareketti. Önderlik bunun tedbirlerini aldı. Bunu sadece PKK açısından yapmadı. İnsanlık açısından da yaptı. Bu açıdan büyük bir mücadele yürüttü. Bu büyük mücadelenin dayanaklarını ortaya çıkardı.
Gelinen aşamada PKK artık eski PKK değildir. Tümden farklıdır. Farklılaşmıştır. Şimdiki PKK eski PKK gibi iktidarı, devleti hedefleyen bir PKK değil, toplumun özgürleşmesini, demokratikleştirilmesini, toplumun devlet karşısında güç haline getirilmesini, toplumdaki bireyin özgürleşmesi ve güç haline getirilmesini hedefleyen bir PKK’dir.
CEMİL BAYIK (HEVAL CUMA)
YORUM GÖNDER