BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (51.BÖLÜM)
BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (51.BÖLÜM)
0 Yorum
513
24-12-2021

                                                                TAKTİKTE TIKANMA SÜRECİNİN GELİŞMESİ

Eski Taktikte Israr Etmenin Nedenleri; 

Türk ordusu 1994–95 kış sürecinden itibaren yeni bir operasyon için yoğun hazırlık yapmıştı. Martın ortalarına doğru Çelik Operasyonu başladı. Operasyondan dolayı kongre hamlesi olarak geliştirilen planlama Kaşura ve Zağros’ta uygulanmadı. Fakat Botan eyaleti hem önüne konulan planı gerçekleştirmek, hem de Çelik Operasyonu’na cevap olmak için planlanan Bışêreş tabur eylemini gerçekleştirdi. Güney’de direnen arkadaşlara destek olma hissiyle bazı risklere, hatta planlamadaki yetersizliklere rağmen geç kalınacak kaygısıyla Bışêreş tabur eylemi aceleyle yapılmak istendi. Taburu termal kameralarla savunan tankların etkisizleştirilmesinde yaşanan teknik sorunlar ve eylem provasının fark edilmesi sonucu düşmanın hazırlıklı olmasından dolayı eylem başarılı olmadı. Burada 15 şehit verildi. Aslında bu tabur baskını planlaması kongreden çıkmış yönetimin anlayışını tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Her ne kadar eylemi Botan eyaleti yapmış olsa da, bu eylem özünde merkezin bir kararı ve planlamasıydı. Bu örneği burada ifade etmemizin nedeni, tıkanmış, denenmiş taktikte ısrarın devam ettiğini gösteren çarpıcı bir örnek olmasıdır. Elbette ki bu taktik tutumun sürdürülmesinde şahsen sorumluluğum daha fazladır. Burada, bizim daha önceden sürdürdüğümüz tarzda yeni gelen arkadaşlarla birlikte hepimiz ortaklaştık. Dolayısıyla Önderlik daha çok bizim geliştirdiğimiz bir tarz olarak eleştiriye tabi tuttu. Çok yönlülük ve zenginlik yerine, kale gibi örülmüş sabit hedeflere yönelme, taktikte darlık gibi tutumların eleştirisi temelinde aşılma çabaları gösterildi. Bışêreş olayı sorgulama ve soruşturmaya tabi tutuldu, raporlar yazıldı, değerlendirmeler yapıldı. Ama yine de taktik açıdan hareketin köklü bir yenilenmeyi başardığı söylenemez. 

Önderlik V. Kongre sürecinde ısrarla fırtına takımlarının oluşturulması yönünde perspektif vermişti. Ama merkezi komuta, kongre sonrasında esas aldığı çıkışı yine bilinen klasik taktiklerle yapmaya başladı.Açık ki bir çelişki durumu vardı. Önderlik fırtına takımlarından bahsediyordu, fakat bunun üzerinde fazla durmadık. Hareket ve örgütlenme tarzımızı eskisi gibi yürütmeye devam ettik. Kısmi bazı düzeltici değişiklikler olsa da köklü bir değişiklik yaşanmadı. Hatta güçleri daha da büyüttük. V. Kongre sonrası yapılan düzenlemede “fırtına takımları” yerine “fırtına alayları”nı kurduk. Tabii ki bir çelişki durumu vardı, ama neden böyle oluyor konusu üzerinde fazla yoğunlaşan olmadı. Elbette ki, bütün komuta kademesinde çaba vardı, ama salt çabayla her şey kurtarılamaz. Komutanın çabası geçmiş dönemde uygulanan taktiklerin yetersiz yönlerini bulup gidermeyi esas almaktaydı. Oysa uygulanmış, belli bazı yetersiz sonuçlar almış olsa da deşifre olmuş, artık dönemin savaş gerçekliğine yanıt vermeyen taktiğin yeni bir restorasyona tabi tutulmasıyla taktik tıkanıklığın aşılması pek mümkün olamazdı.Yapılması gereken, taktik düzeyde yeni bir açılıma yönelmeydi. Yapılamayan da budur. Açılım yapılmamış, yaratıcı bir sonuç açığa çıkarılamamıştı. Açılım, eskiden çokça denenen klasik tabur baskınlarıyla sabit hedeflere yönelmeyle yapılamazdı. Aksine yeni bir taktik perspektifle düşmanın beklemediği yerlerde sürpriz yöntemler geliştirmekle yapılabilirdi. Böylece tıkanıklık aşılabilirdi. Açılımın yapılmaması bir yönüyle düşmanın erken hareket etmesine bağlansa da esası bu değildir. Esası mantık düzeyinde taktiğe köklü bir yeni yaklaşımın geliştirilmemiş olmasıdır. Yine de Çelik Operasyonu’nda gerilla güçleri düşman güçleri karşısında daha iyi bir sonuç alabilirdi. Maalesef bu operasyon sürecinde gerilla cephesinde vasatı aşan bir başarı ortaya çıkmamıştır. Türk ordusu açısından da bu operasyon sonuçsuzdur. 

Türk devleti basın-yayın organlarında operasyonu başarılıymış gibi gösterdi, ama işin aslı hiç de öyle değildir. Gerilla, hazırlıklarını bitirmeden operasyon geliştirildiği için, düşmana istenilen ve düşünülen darbe vurulamamıştı. Çelik Operasyonu sürecinde gerilla gücünün önemli kısmı Metina’daydı. O sırada YAJK kadın kongresi de Metina’da yapılıp yeni bitmişti. Ana karargah Zap sahasına yeni geçmişti. Tüm bu etkenler düşman açısından avantaja neden oluyordu ama gösterdikleri gibi bir başarı sağlayamamışlardı. Operasyonun yapıldığı tüm alanlarda gerilla güçlü bir direniş sergilemiş ve bu temelde operasyon boşa çıkarılmıştı. Belki bazı kayıplar yaşandı ama normal savaşta verilmesi gerekenin üzerinde değildi. Bu dönemde ağır güçler Gare’ye aktarılmıştı. Ama savaş birlikleri kendi sahalarında gerilla taktikleriyle direnişi sürdürerek, kayıp verdirmişlerdir. Çelik Operasyonu daha çok Xakurke’de belli bir sonuç aldı. Nedeni de Xakurke güçlerinin fazla bir direniş göstermemesinden kaynaklı olarak Türk ordusunun kolayca alana girmesidir. Operasyonda gerilla gücü kayıp vermemiş, ancak çok sayıda erzak ve cephane deposu ele geçmiştir. Genel anlamda Çelik Operasyonu 1994 savaş yılı karakterinin bir devamı niteliğindedir. Çarpışma ve direniş ekseninde geçmiştir. Düşmanın sonuç alma girişimi elbette vardı ama buna karşı gerillanın da belli bir direnişi yaşanmıştır. Kısacası Çelik Operasyonu sonuç almadan Mayıs ayında geri çekilmek zorunda kalmıştı. Operasyondan sonra gerillanın durumu üzerinde de bir değerlendirme yapmak bu süreci daha iyi anlaşılır kılmak bakımından önemlidir. Operasyon sırasında gelişen çatışmaların bir kez daha pata bittiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Ne gerillanın, ne Türk ordusunun elle tutulabilir bir başarısı yaşanmamıştır. Türk devleti bu operasyonda başarılı olduğunu iddia ediyorsa, o zaman geride bıraktığı onca cenaze ve gerillanın eline geçen G–3 silahlarına ne demeli? Operasyon bölgesinde bırakılan cenazeler Türk ordusundaki yılgınlığın açık bir kanıtı değil midir? Kısacası operasyon sonuçsuz kalmıştır. Ama gerillanın çok yüksek bir performans sergilediğini söylemek de zordur. 

Çünkü fazla hazırlıklı değildi. Hazırlıklı olmamasının nedenleri vardı. Birincisi, ana karargah daha yeni oluşuyordu. Kadın kongresi delegasyonu henüz dağılmamıştı. Kongre sonrası güç düzenlemeleri tam yapılmamıştı. Bu durum düşmana avantaj sağlıyordu. Bu açıdan Türk ordusu zamanlamayı isabetli yapmıştı. Mayıs ayına girildiğinde yürüttüğümüz anlayışın 1994 sürecinin bir devamı niteliğinde olduğu ve bunun mutlaka aşılması gerektiği Önderlik tarafından eleştiri ile birlikte çözümlemeye tabi tutulmuştu. Bizim için ise bir özeleştiri konusuydu. Fakat açılım yapma şansı hala mevcuttu. Çünkü sürecin henüz girişinde bulunma durumu vardı. Savaşta moral olgusu çok belirleyici bir etkiye sahiptir. Yaşanan bir takım kayıplara rağmen gerilla gücünün moral düzeyi yüksekti. Bu anlamda taktik düzeyde bir çıkış yapılabilirdi. Kayıplar taktik darlık ve yetersizlikten dolayı verilmişti. Bu dönemde düşmanın en çok önem verdiği taktiklerden biri de gerillaya karşı ambargo uygulamasıydı. Çünkü 1994 sürecinde gerilla bölgelerinde korucu olmayan hiçbir köy bırakılmamıştı. Korucu olan köyler üzerinde de sıkı bir denetim ve ambargo vardı. 1994 sürecinin yarattığı en önemli sonuçlardan birisi de, çok sıkı bir ambargoyu uygulaması için zemin yaratmış olmasıydı. Bu ambargonun da en çok ve en sıkı uygulandığı alanlardan birisi düşmanın gerillayla yenişemediği ve gerillanın yoğun olarak bulunduğu Botan alanıydı. Bu nedenle 1995 baharıyla beraber Botan’da oldukça ciddi erzak sorunu yaşanmaya başladı. Erzak sorununu gidermek üzere farklı alternatifler üzerinde yoğunlaşıldı. Ama akla ve koşullara en yatkın çözüm yolu güç sayısını azaltmakta görüldü. Ulaşılan çözüm yöntemi sonucunda gerilla gücü yarıya yakın azaltıldı. Fakat bu yöntem köklü bir çözüm içermiyordu. Belki biraz hafifletmişti ama kökten çözmemişti. Çünkü Türk devleti 1994 yılında uyguladığı ambargo sistemiyle alt yapıyı tahrip ederek, 1995 yılında daha da derinleştirmişti. 

Türk devleti 1995 yılında kesin sonuç almak için her türlü yolu denemede kararlıydı. Zira 1994 yılı her iki taraf açısından bir savaş yılıydı. 1995 yılında hangi tarafın savaş taktiğini nasıl kalıcılaştıracağı ve oturtacağı önem kazanmaktaydı. Bunu kazanan inisiyatifi tümden ele alabilirdi. Bu açıdan 1995 yılı çok önemli bir hesaplaşma yılıydı. Bu hesaplaşma yılında gerillanın tekrar sabit hedeflere yönelimi esas alması nedeniyle yeni bir taktik çıkış gerçekleşmemiştir. Kuzey eyaletlerinde de adeta kendini devre dışı bırakan yenilgili ruh halinin giderek egemen olması bunu daha fazla beslemiştir. Gerilla cephesinde 1995 yılında yaşanan iki önemli eksiklikten birincisi, yeni bir taktik çıkışın gerçekleştirilemeyişi, ikincisi; Kuzey eyaletlerinde Zeki unsurunun inisiyatifini daha fazla geliştirmesidir. Bilindiği gibi Zeki daha önce Kuzey sahasının (Dersim, Serhat, Erzurum) koordinatörüydü. Kongreden sonra Kuzey saha örgütlenmesi kaldırıldı. Daha sonra kendisi Kuzey’dedir diye biraz özgün yaklaşıldı. Dersim, Amed, Garzan arasında hareket etmesinde bir sakınca görülmedi. Yeniden Güney’e gelmek üzere hareket ettiğinde yol üzerinde bulunan, uğrama imkanına sahip olduğu bütün eyaletlerle ilgilenme inisiyatifi verildi. Çünkü Güney’e çağırılmıştı ve gelirken bir kuşkuya düşmemesi gerekiyordu. Elbette ki sadece kuşkuya kapılmaması için bu inisiyatif verilmedi. Ancak verilen inisiyatif ekseninde Dersim, Erzurum, Amed, Garzan güçleriyle yaptığı toplantılarda “gücü hazırlama” adı altında güçle oynamıştı. Yaptığı bütün toplantılar güçlerimizin savaşa olan inancını zayıflatma ve “olmaz” teorisini meşrulaştırma çerçevesindeydi. Bu eyaletlerin 1995’de devre dışı kalmasının nedeni Zeki’nin toplantılar vasıtasıyla gerilla gücüne inançsızlığı enjekte etmesiydi. Kaldı ki kırılmaktan ve inançsızlaşmaktan kaynaklı oluşturduğu görüşlerini daha sonra platformunda açık bir şekilde tekrarlamaktan kaçınmamıştı. Zeki ısrarla, “Savaş süreci artık bitmiştir.

Büyük gerilla güçlerine gerek yoktur. Gerilla küçük çaplı eylemlerle kendini korumalıdır, İRA tipi yöntemlere ağırlık vermelidir. Gerillanın böyle bir savaşla sonuç alamayacağı ortaya çıkmıştır. Hareketli savaş hikayedir, alan kurtarmak ve sonuç almak mümkün değildir” gibi sözlerle aslında, yenilgiyi ve inançsızlığını açıkça her tarafa yayıyordu. Gösterdiği yaklaşımlar tamamen yenilgili ruh halinin birer yaklaşımıdır. “Olmaz” teorisi bu görüşlerden türüyordu ve artık her şeye “olmaz” diyordu. Zeki unsuru bu teorisini, sürekli savaşmış, biraz yara bere içinde kalan güce tepeden dayatınca, tabii ki güç olumsuz etkilenecekti. Hatta böyle yaklaşımlar karşısında o gücün bitmesi işten bile değildi. Güney sahasında bulunan Botan, Mardin, Zagros ve Behdinan eyaletlerinde ise Kuzey’den farklı bir tarz gelişmiştir. Güney eyaletlerinin yaklaşımı, eskiden yapılamayanların yapılması ekseninde olmuştur. Bu tarzın pratik uygulaması güçlerin taburlar ve alaylar halinde alanları düşürmeleri ve böylece sonuca gitmeleri tarzında olmuştur. Yani 1991–92–93 yıllarında yapılamayanların yapılması için tabur düzeni ve sistemi geliştirilerek düşman hedefleri düşürülmeli yaklaşımına dayanmıştır. Kuzey ise “aman düşmandan uzak durulmalı, büyük güçler bir araya getirilmemeli, suikast, sızma tarzında bazı küçük çaplı eylemlerle düşman oyalanmalı” yaklaşımını sergilemiştir. Sözde gerilla gücünü “koruma” adına bu hareketsizlik esas alınmıştır. Ama bu hareket tarzı son tahlilde gerillayı pasifleştirmiş ve yıpratmıştır. Tıkanan sürecin devam etmesinde Zeki’nin böyle bir payı bulunurken, Güney’in de mekanik, şematik dayatmayla geliştirdiği dar, köylü bakış açısının taktik perspektifi bunda rol oynamıştır. Böyle olunca 1995 yılında süreç iyi değerlendirilemedi ve duraklama dönemine girilmesine yol açtı. Aslında 1995 yılında, 1994 yılının yaralarını sararak yeni çıkış yapılabilirdi. Belirtilen sorunlardan dolayı beklenen çıkış maalesef yapılamamıştır. Anakarargah, tıkanıklığın yol açtığı süreçten sonra Zağros eyaleti üzerinde biraz durmuştu. 

Önderlik sahasından gelen bütün kadroları oraya aktarmaya başlamıştı. Aktarımdan sonra Zağros’ta düşmana biraz yüklenme gelişmişti. Bazı karakolların düşürülmesi, tepelerin tasfiye edilmesi vb taktikler yeniden uygulanmaya başlanmıştı. Yönelimlerle düşmanı Zagros’tan silerek, tüm alanda denetimin gerillaya geçmesi hedeflenmişti. Ama Zağros etrafında yapılan eylemlerin açığa çıkardığı sonuçlar, başarıya gidemeyeceğini gösteriyordu. Buna rağmen aynı taktikte ısrar edilmişti. Karakollara saldırı eylemleri ödüllendirilmeye devam edilmekteydi. Böyle bir yaklaşımın sergilendiği görülünce Botan güçleri de tekrar sabit hedeflere yönelmeye başladı. Böylece başka bir çözüm ya da çıkış yöntemi bulunamadığı için eskiden denenmiş ama sonrasında kayıplara neden olmuş taktiğe tekrar dönülmüş oldu. Kuzey’de “savaşmama” teorisi geliştirilmiş, “yılgınlık” psikolojisi hakim kılınmıştı. Güney’de kaba sabit hedeflere yönelmeye endekslenmiş bir taktik perspektif esas alınmıştı. Her iki uç yaklaşımın birbiriyle buluşması 1995 yılının en büyük handikapı olmuştu. Bu dönemde Zap alanında bulunan ana karargaha çeşitli eyaletlerden güç aktarımları yapıldı. Gelen güçlerin çoğu geldikleri yerlerde belli düzeyde yıpranmış ve çeşitli eyalet anlayışlarına sahip arkadaşlardan oluşuyordu. Ama önemli oranda savaş tecrübeleri vardı. Ana karargah doğru bir sistem kursaydı onları yenileyebilirdi. Karargah bunu yapmadığı için altında kaldı. Anlaşıldığı üzere karargah sürece çözüm gücü olamamıştı. Ana karargah hem bütün eyaletlere “güç gönderebilirsiniz” talimatını vermiş, hem de çektiği gücü iyi değerlendirememişti. Bununla beraber, 1994 savaş süreci içerisinde kırılmayı yaşamış kişiliklerin tedavileri 1995 yılında yapılmamıştı. Tedaviden kastımız ideolojik, psikolojik tedavidir. İyi ve derinlikli bir eğitim ve ilgilenme ile güç yeniden toparlanmadığı için, kişilikte yaşanan kırılma giderek derinleşmiş ve inançsızlığa doğru sürüklenmeye başlanmıştı. 

Artık komutada gelişen, hak arayıcılığı hesapçılık ve değişik biçimlerde çete anlayışıdır. Komuta tarzında zaten bir çetecilik anlayışı vardı, ama bu süreçten sonra yapı da buna biraz bulaştırıldı. Çetecilikten kastımız birkaç kişinin bir araya gelerek örgüt dışı, çizgi dışı bir takım uğraşlara sapması ve her birinin ahbap-çavuş çevresini kurması ve kendine özgü bir yaşam biçimini oluşturmasıdır.Ahbap-çavuş, kafa-kol ilişkisi giderek örgüt ortamını zedeleme ve alttan alta bir çürüme sürecini geliştirdi. Bu süreç Güney ve Kuzey alanlarında farklı karakterlerde gelişmiş olmakla birlikte esas olarak örgüt ortamını ve devrimci ilişkileri oldukça zedelemişti. Haftanin, Xakurke, Zap vb yerlerde farklı, Amed, Dersim, Botan ve Erzurum’da farklı biçimlerde yaygınlaşmıştı. Yaşamsal düzeyde “çürüme” denilebilecek yozlaşmanın başlangıcı bu yıllara dayanmaktaydı. Amed, Erzurum gibi yerlerde ahlaki yozlaşma boyutu olmakla birlikte, esas olarak genelde bir örgütsel yozlaşma sürecini geliştirmişti. Bütün bu olumsuzlukların nedeni taktik öncülüğün yeterli düzeyde bir donanıma sahip olmamasıdır. Taktik önderlik, iyi bir ideolojik örgütsel perspektifle pratik planlamayı geliştirebilseydi ve Önderlik çözümlemelerini yapıya özümsetip, komutadaki kırılmayı giderebilseydi kuşkusuz, yaşam düzeyinde bu kadar olumsuzluk gelişmezdi. Doğru bir yaklaşım geliştirilmediği için giderek çürüme derinleşmiş ve önemli oranda başta anakarargah alanındaki güçler olmak üzere genel güçlerimizde inançsızlığın gelişmesine ve kopuşların yaşanmasına yol açmıştı. Hatta bu çürüme kopuş potansiyelinin varlığını uzun süre devam ettirmesinin bir zemini haline gelmişti. 

MURAT KARAYILAN (HEVAL CEMAL)

YORUM GÖNDER

ZİYARETÇİ YORUMLARI

BENZER KONULAR

TARİHİ 15 AĞUSTOS ATILIMI ve YARATTIĞI SONUÇLAR

DURAN KALKAN: BÜTÜN DÜNYADA GERİLLA DEVRİ BAŞLAYACAKTIR

KÜRT İSYANLARI VE İÇ İHANET

TÜRK DEVLETİ YENİLGİSİNİ YALANLARLA GİZLEMEYE ÇALIŞIYOR

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (ÖNSÖZ)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (1.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (2.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (3.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (4.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (5.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(6.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(7.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(8.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(9.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(10.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (11.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(12.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (13.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (14.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (15.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(16.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (17.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (18.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (19.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (20.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (21.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (22.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (23.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (24.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (25.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(26.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(27.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(28.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(29.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(30.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(31.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(32.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(33.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(34.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(35.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(36.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(37.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(38.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(39.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(40.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(41.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(42.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(43.BÖLÜM)

BİR DOĞUŞ DESTANI (1.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(44.BÖLÜM)

BİR DOĞUŞ DESTANI (2.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(45.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(46.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(47.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (48.BÖLÜM)

KÜRTLER'İN TOPYEKÜN SALDIRILAR KARŞISINDA DİRENİŞİ

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (49.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ(50.BÖLÜM)

2021’E GERİLLA CEPHESİNDEN BAKIŞ (1.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (51.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (52.BÖLÜM)

''TARİH MUTLAKA KENDİ KAHRAMANLARINI YARATIR’’

ROBOSKİ İÇİN MÜCADELE KESİNTİSİZ SÜRMELİDİR

KONGRA-GEL’DEN 2022 MESAJI

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (53.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (54.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (55.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (56.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (57.ÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (58.BÖLÜM)

PROFESYONELLEŞEN GERİLLA İŞGALCİLERİN HAYALLERİNİ YIKTI

ÇAĞA DAMGA VURAN DİRENİŞ

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (59.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (60.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (61.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (62.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (63.BÖLÜM)

DİRENİŞ KAZANDI, KRİZ DERİNLEŞTİ

‘SAKİNE CANSIZLAR GİBİ SÜREKLİ BİR DİRENİŞ İÇİNDE OLACAĞIZ’

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (64.BÖLÜM)

YURTSEVER HALKIMIZA VE DEMOKRATİK KAMUOYUNA

SARALARIN KARARLILIĞIYLA MÜCADELEYİ YÜRÜTÜYORUZ

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (65.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (66.BÖLÜM)

DÜŞMANA CEVABIMIZ SARALAŞMAK OLACAKTIR!

CENAZELER GELMEDEN ÇÖZÜM BULUNMALI

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (67.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (68.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (69.BÖLÜM)

EFRÎN YURTSEVER İNİSİYATİFİN'DEN HASHTAG KAMPANYASINA DESTEK ÇAĞRISI

PKK'NİN LİSTEDEN ÇIKMASI İÇİN EYLEMLERİ BÜYÜTECEĞİZ

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (70.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (71.BÖLÜM)

YPG GENEL KOMUTANLIĞI ŞEHİT XEBAT DÊRİK'İ ANDI

EFRÎN'İ ÖZGÜRLEŞTİRECEĞİZ

EFRÎN'İN HAYKIRIŞI-1

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (72.BÖLÜM)

“EFRÎN’DE İŞGALE KARŞI KOBANÊ RUHUNU KUŞANALIM!”

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (73.BÖLÜM)

KÜRDİSTAN TARİHİ VE MEŞRU SAVUNMA (1.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (74.BÖLÜM)

KÜRDİSTAN TARİHİ VE MEŞRU SAVUNMA (2.BÖLÜM)

FEDAİ GERİLLA ÇİZGİSİNİ TOPLUMSALLAŞTIRALIM, ÖNDERLİĞİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KAZANALIM

EFRÎN GÜNDEMİ

SOYKIRIM VE İŞGALE KARŞI ÇAĞIN DRENİŞİ DEVAM EDİYOR (1.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (75.BÖLÜM)

EFRÎN'DE İŞLENEN SUÇLARIN 3 YILLIK BİLANÇOSU

ULUSLARARASI HALK HAREKETLERİNDEN EFRÎN'E YÖNELİK İŞGAL HAREKATINA TEPKİ GELDİ...

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (76.BÖLÜM)

FEDAİ GERİLLA ÇİZGİSİNİ TOPLUMSALLAŞTIRALIM, ÖNDERLİĞİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KAZANALIM (2.BÖLÜM)

TÜRK DEVLETİNİN VEKİL GÜÇLERİ EFRÎN'DE BOZGUNA UĞRADI

ŞENGAL ÖZER YÖNETİMİ'NDEN IRAK ORDUSUNUN HAREKETLİLİĞİNE TEPKİ

TÜRK İŞGALİ ÖNCESİ EFRÎN

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (77.BÖLÜM)

EFRÎN İŞGALİNE YÖNELİK AÇIKLAMALAR

1500 ŞEHİT, 72 UÇAK, 58 GÜNLÜK DİRENİŞ...

FEDAİ GERİLLA ÇİZGİSİNİ TOPLUMSALLAŞTIRALIM ÖNDERLİĞİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KAZANALIM (3.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (78.BÖLÜM)

EFRÎN İŞGALİNE KARŞI YAPILAN EYLEMSELLİKLER

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (79.BÖLÜM)

KÜRDİSTAN'DA ZORUN ROLÜ

FEDAİ GERİLLA ÇİZGİSİNİ TOPLUMSALLAŞTIRALIM, ÖNDERLİĞİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KAZANALIM (4.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (80.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (81.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (82.BÖLÜM)

KÜRDİSTAN’DA KOMPLOCULUK KAYBETMİŞTİR

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (83.BÖLÜM)

MAXMÛR KAMPI YENİ SALDIRILARI DA BOŞA ÇIKARACAK!

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (84.BÖLÜM)

KÜRDİSTAN DA SEVGİ VE AİLE

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (85.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (GİRİŞ)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (86.BÖLÜM)

ŞERMA DERSÊN BİJARTE!

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (1.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (87.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (2.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (88.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (3.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (89.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (4.BÖLÜM)

ÖNDER APO VE VİYAN ÇİZGİSİNDE DİRENİŞE ÇAĞIRDI

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (90.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (5.BÖLÜM)

YURTSEVER HALKIMIZA VE DEMOKRATİK KAMUOYUNA!

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (91.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (6.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (92.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (7.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (93.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (8.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (94.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (9.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (95.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (10.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (96.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (11.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (97.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (12.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (98.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (13.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (99.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (14.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (100.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (15.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (101.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (16.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (102.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (17.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (103.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (18.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (104.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (19.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (105.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (20.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (106.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (21.BÖLÜM)

BİR SAVAŞIN ANATOMİSİ (107.BÖLÜM-SON)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (22.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (23.BÖLÜM)

KÜRT DİLİ VE EDEBIYATINDA HEWRAMANİ(GORANİ) LEHÇESİNİN ÖNEMİ

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (24.BÖLÜM)

KJK EĞİTİM KOMİTESİ

EZ EHMED İM, Jİ XANA ÇELÊ

ZİMAN BEDEN E, EM XWEDÎ Lİ BEDENA XWE DERKEVİN

EM JİN Jİ HER DEMÊ BÊHTİR XURT İN

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (25.BÖLÜM)

Bİ HÊZA Jİ ABDULLAH OCALAN WERGİRTÎ 34 SAL İN TÊDİKOŞE

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (26.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (27.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (28.BÖLÜM)

TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (29.BÖLÜM-SON)

HPG ÖNDERLİĞİMİZİN VE HAREKETİMİZİN KARARLARIYLA HAREKET EDECEKTİR

“BUGÜNÜ BAŞLANGIÇTA YAŞIYORUZ” (1.BÖLÜM)

UYGARLIK BİREYDE, TARİH İNSANLIKTA GİZLİDİR

EŞİTLİĞE KADAR MÜCADELE MESAJI

“BUGÜNÜ BAŞLANGIÇTA YAŞIYORUZ” (2.BÖLÜM)

“BUGÜNÜ BAŞLANGIÇTA YAŞIYORUZ” (3.BÖLÜM)

“BUGÜNÜ BAŞLANGIÇTA YAŞIYORUZ” (4.BÖLÜM)

“BUGÜNÜ BAŞLANGIÇTA YAŞIYORUZ” (5.BÖLÜM)

“BUGÜNÜ BAŞLANGIÇTA YAŞIYORUZ” (6.BÖLÜM)

“BUGÜNÜ BAŞLANGIÇTA YAŞIYORUZ” (7.BÖLÜM)

‘NUSAYBİN’E YAKIŞAN BİR TARİH YAZMALIYIZ’ (1.BÖLÜM)

HALKIMI, TOPRAĞIMI BIRAKAMAZDIM

‘NUSAYBİN’E YAKIŞAN BİR TARİH YAZMALIYIZ’ (2.BÖLÜM)

HALEPÇE DENİLİNCE…

HALEPÇE KATLİAMI’NDAN ÇIKARILACAK DERSLER (1.BÖLÜM)

HALEPÇE KATLİAMI’NDAN ÇIKARILACAK DERSLER (2.BÖLÜM)

HALEPÇE KATLİAMI’NDAN ÇIKARILACAK DERSLER (3.BÖLÜM)

TARİHİ ROLÜMÜZÜ OYNAMAYA DEVAM EDECEĞİZ

MEZOPOTAMYA’DA UYGARLIĞIN DOĞUŞUNDA SAVAŞ VE SAVAŞA YAKLAŞIM

MEŞRU SAVUNMA ÇİZGİSİNDE PARTİLEŞMEK (1.BÖLÜM)

MEŞRU SAVUNMA ÇİZGİSİNDE PARTİLEŞMEK (2.BÖLÜM)

‘NUSAYBİN’E YAKIŞAN BİR TARİH YAZMALIYIZ’ (3.BÖLÜM)

MEŞRU SAVUNMA ÇİZGİSİNDE PARTİLEŞMEK (3.BÖLÜM)

1. ROJAVA ENTERNASYONALİST KONFERANSI YAPILDI

MEŞRU SAVUNMA ÇİZGİSİNDE PARTİLEŞMEK (4.BÖLÜM)

‘NUSAYBİN’E YAKIŞAN BİR TARİH YAZMALIYIZ’ (4.BÖLÜM)

BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA'DAN ÖZ YÖNETİM DİRENİŞLERİ (1.BÖLÜM)

‘NUSAYBİN’E YAKIŞAN BİR TARİH YAZMALIYIZ’ (5.BÖLÜM)

KAHRAMANLIK HAFTASI’NIN RUHUNU DOĞRU ANLAMAK VE UYGULAMAK ZAFERİ GETİRECEKTİR (1.BÖLÜM)

BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA'DAN ÖZ YÖNETİM DİRENİŞLERİ (2.BÖLÜM)

BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA'DAN ÖZ YÖNETİM DİRENİŞLERİ (3.BÖLÜM)

KAHRAMANLIK HAFTASI’NIN RUHUNU DOĞRU ANLAMAK VE UYGULAMAK ZAFERİ GETİRECEKTİR (2.BÖLÜM)

BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA'DAN ÖZ YÖNETİM DİRENİŞLERİ (4.BÖLÜM)

KAHRAMANLIK HAFTASI’NIN RUHUNU DOĞRU ANLAMAK VE UYGULAMAK ZAFERİ GETİRECEKTİR (3.BÖLÜM)

BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA CİZRE ŞEHİTLERİNİ ANLATIYOR-Ş.AXİN MAHİR DİCLE (5.BÖLÜM)

KAHRAMANLIK HAFTASI’NIN RUHUNU DOĞRU ANLAMAK VE UYGULAMAK ZAFERİ GETİRECEKTİR (4.BÖLÜM)

BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA CİZRE ŞEHİTLERİNİ ANLATIYOR-Ş.FARAŞİN SİDAR (6.BÖLÜM)

KAHRAMANLIK HAFTASI’NIN RUHUNU DOĞRU ANLAMAK VE UYGULAMAK ZAFERİ GETİRECEKTİR (5.BÖLÜM)

BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA CİZRE ŞEHİTLERİNİ ANLATIYOR-Ş. SERDEM PİR (7.BÖLÜM)

BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA CİZRE ŞEHİTLERİNİ ANLATIYOR-Ş. ŞERKER MAZDEK (8.BÖLÜM)

KAHRAMANLIK HAFTASI’NIN RUHUNU DOĞRU ANLAMAK VE UYGULAMAK ZAFERİ GETİRECEKTİR (6.BÖLÜM)

BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA CİZRE ŞEHİTLERİNİ ANLATIYOR-Ş. SİDAR MASİRO (9.BÖLÜM)

BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA CİZRE ŞEHİTLERİNİ ANLATIYOR-Ş. HARÛN BAGOK (10.BÖLÜM)

BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA CİZRE ŞEHİTLERİNİ ANLATIYOR-Ş. KURTAY FARAŞİN-Ş. AGİT NUSAYBİN- Ş. FELAT SERHAD (11.BÖLÜM)

BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA CİZRE ŞEHİTLERİNİ ANLATIYOR-Ş. NUDA ELEFTERYA-Ş. SOZDAR ŞERGER- (12.BÖLÜM)

BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA'DAN ŞIRNAK-NUSAYBİN ÖZ YÖNETİM DİRENİŞLERİ (13.BÖLÜM)

BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA'DAN ŞIRNAK ŞEHİTLERİNİ ANLATIYOR- Ş. ŞERVAN SERHAT (14.BÖLÜM)

İNİSİYATİF VE ÜSTÜNLÜK GERİLLADA

BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA SİLOPİ ŞEHİTLERİNİ ANLATIYOR- Ş. ERÎŞ ÇİRAV (15.BÖLÜM)

BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA'DAN ÖZ YÖNETİM DİRENİŞLERİ-NUSAYBİN (16.BÖLÜM)

BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA NUSAYBİN DİRENİŞİNİ ANLATIYOR-Ş.GELHAT GEVER (17.BÖLÜM)

BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA NUSAYBİN ŞEHİTLERİNİ ANLATIYOR-Ş. DERSİM TOLHİLDAN (18.BÖLÜM)

BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA GEVER ŞEHİTLERİNİ ANLATIYOR; Ş. ROJVAN ARVİN–Ş. ALİŞER HOŞİN (19.BÖLÜM)

DEVRİMCİ HALK SAVAŞINI DAHA DERİN UYGULAYACAĞIZ

BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA GEVER ŞEHİTLERİNİ ANLATIYOR; Ş. VİYAN AMED (20.BÖLÜM)

BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA SUR ŞEHİTLERİNİ ANLATIYOR; Ş. ÇİYAGER HEVİ (21.BÖLÜM)

EBU CİWAN BİR EMEK ŞEHİDİDİR

‘DİRENİŞ VE ZAFER ÇİZGİSİ ESASTIR’

BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA SUR ŞEHİTLERİNİ ANLATIYOR; Ş. HARUN WELAT (22.BÖLÜM)

BÜYÜK KOMUTAN Ş.BARAN MAWA SUR ŞEHİTLERİNİ ANLATIYOR; Ş. ERîŞ MORDEM (23.BÖLÜM)

BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA SUR ŞEHİTLERİNİ ANLATIYOR; Ş. HOGİR AMED (24.BÖLÜM)

BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA SUR ŞEHİTLERİNİ ANLATIYOR; Ş. ANDOK ÖZGÜR (25.BÖLÜM- SON)

YPJ’NİN FEDAKARLIKLARI SAYESİNDE DÜNYA KADININ GÜCÜNÜ TANIDI

KETİNA ZAPÊ ZEHMET E, YAN JÎ DERKETİNA JÊ? (BEŞA YEKEMÎN)

KCK'Ê Jİ BO XWEDÎDERKETİNA Lİ ZİMANÊ KURDÎ BANG KİR

KOMÎTEYA PERWERDEYÊ YA KJK'Ê CEJNA ZİMANÊ KURDÎ PÎROZ KİR

HEWLÊR KATLİAMI (16 MAYIS 1997)

KÜRDİSTAN’DA KDP İHANETİNİN KANLI SAYFASI: HEWLÊR KATLİAMI

DİRENİŞ ALANINA DÖNÜŞEN KUROJAHRO

‘DİRENMEKTEN BAŞKA YOL YOK’

ZAP DİRENİŞİNDEN ÖZGÜR ÜLKEYE (1.BÖLÜM)

ZAP DİRENİŞİNDEN ÖZGÜR ÜLKEYE (2.BÖLÜM)

EGÎD’İN İZİNDEKİ SAVAŞÇI: METİN SPÎNDAROK

ZAP’A GİRMEK Mİ ZOR, ZAP'TAN ÇIKMAK MI ZOR? (1.BÖLÜM)

ZAP’TA ÇELİĞE SU VERDİLER (2.BÖLÜM

BAKURÊ KURDİSTAN GENÇLERİ SEFERBERLİK RUHUYLA EYLEME GEÇMELİDİR

GENÇLER İÇİN GERİLLA DIŞINDA KURTULUŞ YOLU YOKTUR

DÜŞMAN RAHAT NEFES ALAMAYACAK

NİSÊBÎN’İN DİRENİŞ RUHUNU YAŞATANLARDAN: ŞEHİT VİYAN SEMA AYDIN

AYAKLARININ ALINMASI DURDURAMADI HOZAN’I

ŞEHİTLER ÖZGÜRLÜK TUTKUMUZU BÜYÜTMEKTE

KÜRDİSTAN’DAKİ SAVAŞTA ‘TAKTİK NÜKLEER SİLAHLAR’ DEVREDE

WERXELÊ’DE TERMOBARİK KULLANILDI

ROJAVA DEVRİMİ’NİN 10’UNCU YILI (1.BÖLÜM)

ROJAVA DEVRİMİ’NİN 10’UNCU YILI (2.BÖLÜM)

KÜRDİSTAN’IN KADERİ GERİLLANIN ZAFERİ VE HALKIN BİRLİĞİNE BAĞLIDIR

ROJAVA DEVRİMİ’NİN 10’UNCU YILI (3.BÖLÜM)

ROJAVA DEVRİMİ’NİN 10’UNCU YILI (4.BÖLÜM)

ROJAVA DEVRİMİ’NİN 10’UNCU YILI (5.BÖLÜM)

ROJAVA DEVRİMİ’NİN 10’UNCU YILI (6.BÖLÜM)

ROJAVA DEVRİMİ’NİN 10’UNCU YILI (7.BÖLÜM)

19 TEMMUZ ÖZE DÖNÜŞ DEVRİMİDİR

ROJAVA DEVRİMİ’NİN 10’UNCU YILI (8.BÖLÜM)

ROJAVA DEVRİMİ’NİN 10’UNCU YILI (9.BÖLÜM)

ROJAVA DEVRİMİ’NİN 10’UNCU YILI (10.BÖLÜM)

ZINDAN BERXWEDAN Û AZADÎ

ROJAVA DEVRİMİ’NİN 10’UNCU YILI (11.BÖLÜM)

ROJAVA DEVRİMİ’NİN 10. YIL DÖNÜMÜ (12.BÖLÜM)

TÜM GÜCÜMÜZ TÜRK İŞGAL SALDIRILARINA ODAKLANMIŞTIR

ROJAVA DEVRİMİ’NİN 10'UNCU YILDÖNÜMÜ (13.BÖLÜM)

ŞOREŞA 19 TÎRMEHÊ

ROJAVA DEVRİMİ’NİN 10’UNCU YILDÖNÜMÜ (14.BÖLÜM)

19’Ê TÎRMEHÊ RONDIKÊN AZADIYÊ Û KÊFXWEŞIYÊ

ROJAVA DEVRİMİ’NİN 10’UNCU YIL DÖNÜMÜ (15.BÖLÜM)

19 TEMMUZ DEVRİMİNE İLİŞKİN MESAJLAR

ROJAVA DEVRİMİ’NİN 10’UNCU YIL DÖNÜMÜ (16.BÖLÜM)

KOMKUJİYA PEREXÊ RUYÊ RAST A DEVLETA TİRK A QİRKER EŞKERE DİKE!

RÊWITIYA JIYANA APO’YI

HALKIMIZI HER TÜRLÜ KİRLİ SALDIRILARDAN KORUYACAK GÜCE SAHİBİZ

PKK'Î HATİN, HEVAL HATİN!

YJŞ KÖK KÜLTÜRÜ İLE TOPRAĞINA KÖK SALMADIR

BİZ ‘O GÜZEL ZAMANLARI’ ÇOCUĞU ŞİMDİNİN İSE BÜYÜĞÜYÜZ

SİHA SALDIRILARININ 3 YILLIK BİLANÇASU, KATLİAM ARAÇLARI VE YEMİN OPERASYONU

KÜRTÇE ÜZERİNDEKİ ENGELLEMELERE SON

EGÎD KÎNE?

ŞEHİTLERİMİZE LAYIK OLMAK İÇİN MÜCADELEYİ YÜKSELTECEĞİZ!

KAMERAMI ASLA BIRAKMAYACAĞIM!

AYDINLIK YÜZLERİYLE DÜNYAYA IŞIK SAÇAN 6 YOLDAŞ

TÜRK DEVLETİ DAİŞ'İN İNTİKAMINI ALMAYA VE CANLANDIRMAYA ÇALIŞIYOR

HEVAL BÊRÎVAN ÖNCÜ BİR GERİLLA, KAHRAMAN BİR KOMUTANDI

BUGÜN DE MARDİN… YAŞAMAK VE YAŞATMAK İÇİN FAŞİZİMDEN HESAP SORULMALIDIR

ROJÊN NÛ

JINEKÊ APOGER BÛ

BU SAVAŞ ASLA UNUTULMAYACAKTIR

DENGBÊJI DÎROKA ME YA ZÎNDIYE

ME BÊHNEKÎ BÊHNA XWE DA

BEŞIŞÎN

DENG Û RENG BIDIN BERXWEDANÊ

EW Ê XWEDIYÊ MEKABA SORIN

HEQÎQET PÊTEK JI AGIR E

ÇIRÛSKÊN ÇAVÊN XWE JI ÇAVÊN MIN KÊM NEKE

ÇANDA DAYIKTIYE

BERXWEDANA RÊHEVALAN

DI BIN NAVÊ MALBATÊ DE ÇANDA TECAVUZÊ TÊ SAZKIRIN

FÎDAN

WE GAVA DESPÊKÊ YA GERÎLLA AVÊT!

İRAN SALDIRILARINA KINAMA

YÜZLERCE KEZ BU HALKA CANIMIZI VERSEK AZDIR

Dİ ARTÊŞBÛNA JİNÊ DE 30 SAL

NASNAMEYA CIWANTIYÊ

BÛN EVÎNA TÊKOŞÎNA AZADÎYÊ

LI DERIYÊ QAÇÊ QÊRÎNA PEZ

EW KEÇA DAYIKA XWE BÛ

MÎLÎTANA APO’YÎ BÛ RAMANA RÊBERTÎ

JI BO RAYA GIŞTÎ Û GELÊ ME

BIHÛŞTEK DI XWEŞIKBÛNA PAYÎZÊ DE

MEZİTLİ’DE FEDAİ EYLEMİ YAPAN SARA TOLHILDAN ARKADAŞIN MEKTUBU

MEZİTLİ’DE FEDAİ EYLEMİ YAPAN ŞEHİT RUKEN ZELAL ARKADAŞIN MEKTUBU

DENGÊ KEVIRAN

DILÊ KU GOTIN Û CEWHER LÊ GIHAYÎ HEV

JI BO RAYA GÎŞTI Û GELÊ ME

ÇANDA BERXWEDÊRÎ Û SERHÊLDÊRÎ DI JIN DE NAMIRE

DI RASTIYA SEDSALA 21. DE ŞOREŞA JINÊ Û PIRSGIRÊKA PÊŞENGTIYÊ

FEDEKARÊN ŞOREŞA KURDISTANÊ HEVAL ŞUKRÎ SERHED-YASÎN BULUT

EM JININ

JI RAYA GIŞTÎ Û GELÊ ME RE

DI EZMÛNA ROJAVA’DA XWEPARASTIN

PEZ Û HIRÇ

NEFESA PAQİJ A AZADÎYÊ EM Bİ XWE NE

ŞERÊ GEL Ê ŞOREŞGERÎ Û ROLA BAJAR Û ÇIYAYAN

RÛBIKEN Û RÛBIGEŞ A ÇIYAYAN BÛ

SIZMAYA LOJÎSTÎKÊ

ÇALAKIYA BI RÛMET A JIYANÊ: PARASTINA CEWHERÎ

ROJ XISTINA DILÊ XWE (BEŞA 1.)

BÊHNA ZÎLANÊ JI DERSÎMÊ TÊ

ROJ XISTINA DILE XWE-2

JI DÎROKA KURDISTAN, TENÊ HINEK KÊLÎ

SERPÊHATİYA SAKÎNEYÊ DOKTRÎNA AZADİYÊ

SÊ KULÎLKÊN AZADIYÊ…

GER TU XWE-BÎ, TÊ HE-BÎ… WEKÎ DIN TÊ TINE-BÎ

JI SARAYAN HETA EVÎNAN, JIN JIYAN AZADÎ

LI DERDORA WÊ ÇEMBEREK YA HEZKIRINÊ HEBÛ

DI EZMÛNA ROJAVA DE XWEPARASTIN

DÎSA BÎRANÎNEK JI BOTANÊ

JI GELÊ ME YÊ WELATPARÊZ Û RAYAGIŞTÎ RE

BI QASÎ CÛDÎ SERBILIND Û RÛMET BÛ

JI BONA TAVA KU CIHANÊ RONÎ DÎKE

DILÊN DILDARÊ JI JIYANA AZAD RE

JI BO RAYA GÎŞTI YA DEMOKRATÎK JIN Û ÇAPEMENÎ RE

KÊLIYEK JI JIYANA GERÎLA

8’E ADARÊ LI TEVAHÎ JINAN PÎROZBE

HÎMÊN BERXWEDÊRÊN ŞOREŞÊ

DÎROKA TEVGERA AZADIYA JINÊ

FERMANDARA WÊREK A ZAGROSÊ BÛ

JİNA KU BÛ QÊRÎNA NEWROZÊ

NEWROZ JIYANÊ DIHÛNE

DÎROKA TEVGERA AZADIYA JINÊ-2