BÜYÜK KOMUTAN Ş. BARAN MAWA SUR ŞEHİTLERİNİ ANLATIYOR; Ş. ÇİYAGER HEVİ (21.BÖLÜM)
Kısaca Sur’a ilişkin birkaç şey söyleyelim. Fakat Sur günlüklerinde yazılanların dışında bizim söyleyecek tek bir sözümüz bile yok, ekleyecek tek bir kelimemiz bile yok. Ne biz onlar gibi anlatabiliriz, ne o duyguyu yaşamışız, ne de onların o çıplak haliyle anlattığı gibi hiç kimse anlatamaz. Özü oradadır zaten başka da bunun üzerine bir söz eklemek gerekmiyor ama Sur’a ilişkin böyle birkaç arkadaştan bahsetmek istiyorum. Şehit Çiyager’den biraz bahsetmek istiyorum. Şehit Çyager Sur’un komutanıydı, Sur’un sorumlusuydu. O günlüklerin yazılmasını ve bize ulaşmasını o sağlamış. Yazan arkadaşı o zorlanmış böyle yazması için. Çünkü Şehit Çiyager böyle şeylere gerçekten önem veren birisiydi. Öngörülü bir arkadaştı her şeyden önce. Yani bir gün bunun topluma, halka, arkadaşlara mal edilmesi gerektiği ulaşılması gerektiğine inanıyordu. Bu direniş böyle karanlıkta gölgede kalmamalıydı, mal edilmeliydi. Kıt imkanlar da bu kadarını yapabildi, bu kadarını bize ulaştırdı.
Şehit Çiyager 2004’te katıldı. Dicle Üniversitesi Matematik Bölümünü okuyordu, bitirdi. Bitirdikten sonra belli bir süre Gün TV’de çalıştı. Daha sonra gençlikle ilişkilendi ve katıldı. Şimdi 2004’te katıldı lise çalışmalarına verildi. Lise çalışmalarını yürüttü. 2005’in Ağustos ayına kadar lise çalışmalarında kaldı. Ardından canlı kalkanlarla birlikte dağa geldi. Dağada da uzun bir süre Özel Kuvvetler’de kaldı. Daha sonra Amed’e gitti. Sur direnişi sürecinde Sur’un komutanı olarak gönderildi. Yani en sonunda özel kuvvetler kadrosuydu. Onun ilk başlangıcı dediğim gibi gençlikten doğru katılmaydı. Sur’un komutanı olarak gönderilmişti. Sur Direnişi karakterini Ş. Çiyager’den almış. Ş. Çiyager’in arayışçığlığı, yaratıcılığı, taktiksel düşünmesi, sürekli yoğunlaşması, düşünce üretmesi, onun karakteriydi. Sur’un bu kadar taktiksel zenginlik içerisinde olması Ş. Çiyager’den kaynağını almıştır. Aynı taktiksel zenginlik Cizre’de yaşanmamış dikkat ederseniz. Hiçbir tecrübemiz olmamasına rağmen bu şehir savaşında ilk sokağa çıkma yasağı, ilk abluka Sur’da başlıyor. 2 Aralık’ta başlıyor. Ama Ş. Çiyager yaratıcılığıyla bunu yaptı.
Sur’da daha önce iki defa alan tutma denendi fakat kısa bir süre sonra düştü, başarılamadı. Ama Ş. Çiyager oraya komutan olarak gittikten sonra bu kadar gün direnebildi. Bu konuda neler yapılacağını dahi bilmeden, herhangi bir tecrübe olmamasına rağmen bu kadar şeyi başarabildi. Bundan kaynaklı Ş. Çiyager YPS’nin komutanı olarak tanımlandı.
Ş. Çiyager’in o kadar fedakar, özlü, dürüstçe bir katılımı vardı. Bilinçli bir katılımı vardı ki, onu görüp de etkilenmeyen, onu görüp de hayran kalmayan kimse yoktu. Mütevazice yaşıyordu. Bir dönem Gün TV’de çalışıyordu. O gençlik çalışmalarındayken ailesinden de belli bir miktar para geliyordu ona ama Ş. Çiyager kışın ortasında bile terlikle çalışan bir arkadaştı. Terlikle çalışıyordu, o kadar özlü çalışıyordu. Lise çalışması yapmasına rağmen bütün mahallelere gidip bütün halk çalışmasında yer alıyordu. Hiçbir dönem Amed’de lise çalışması Ş. Çiyager’in olduğu dönem kadar güçlü olmamıştır.
2005’ten sonra ben görmedim heval Çiyager’i. Dağdayken hiç görüşemedik. Birkaç defa böyle not yazdık birbirimize ama haberleşiyorduk da fakat görüşme imkanımız ve fırsatımız olmadı. Ama Ş. Çiyager hangi işi yaparsa yapsın eline alırsa alsın bütün boyutlarıyla düşünen, bütün boyutlarıyla ele alan, onun en farklı yöntemlerini, en zengin yöntemlerini bulmaya çalışan, arayan bir arkadaştı. Çok fazla yaratıcıydı. Nitekim özel kuvvetlerde de bu yönlü çok takdir edilen bir arkadaştır. Sürekli yeni şeyler bulmada, yeni şeyler üretmede usta biriydi. Nitekim Sur’daki o taktik zenginlik onun eseridir.
KAYNAK:NÛÇE CİWAN
YORUM GÖNDER