TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (12.BÖLÜM)
5. EYLEM
ŞİYAR- RENASI ANLATIYOR: GÖRÜŞME TARİHİ OCAK 2015
Savaşın ve ölümün iç içe geçtiği, bütün dünyanın Kobanê’nin neyi temsil ettiğini artık anladığı, soğuk kış gecelerinden birinde Şiyar’la görüştüğümüzde aktardıkları:
Heval Renasla Doğu Cephesi’nde tanıştım. Bayramdan bir hafta sonra. Yaklaşık on beş gün birlikte kaldık. Renas sürekli gülüyordu. Onunla bir gece birlikte kalmıştık. Arkadaşlar DAİŞ’e saldırmıştı. Bir evi onlardan geri almışlardı. Ben o eve girdiğim zaman gece saat 11.00 idi. Evde açılan deliklere baktım, düşman nereden gözetleme yaptı diye. Renas’la birlikte sigara içtik. Arkadaşlara her an saldırabilirler dedim. Arjin heval ve heval Renas birlikte idi. Renas’a dedim sen diğer tarafa geç yarın sabah görüşürüz. Sabah sordum. Renas nerelisin? Amed’li olduğunu söyledi.
Ben de Amed’li olduğumu söyledim. O günlerde, yağmur yağmıştı. Renas’ın ayakkabısı yırtıktı. Su çekiyordu. Renas’a dedim imkân var, niye yeni bir ayakkabı giymiyorsun. Bana, “Evin içindeyiz. Bir şey olmaz.” dedi. Yeni bir ayakkabı giymesi için ısrarcı oldum. Buna rağmen giymedi. Onunla tanıştıktan birkaç gün sonra kulağından yaralanmıştı. Bana gülümsüyordu. Renas’a, “sen delisin hem yaralanmışsın hem de gülüyorsun”, dedim. Düşman biswing atmıştı arkadaşların olduğu yere. Renas’la şakalaştım. Dedim “vallah düşman o güzel dişlerine ateş etmiş, sen kulağından yaralanmışsın.” Sabaha kadar uyumadık. Fedakâr ve duyarlı bir arkadaştı. Hep yoldaşlarını korumaya çalışıyordu. Militan özellikleri olan bir arkadaştı. Şehit düştüğü için söylemiyorum. Sıradan bir savaşçı değildi. Taktiksel ve stratejik düşünen bir arkadaştı. Sanki uzun süre mücadelede kalmıştı. Mücadeleye ne zaman katıldığını sordum.
2013 yılında katıldığını söyledi. Üzerinde sivil bir elbise vardı. Bana, ‘YPGli değilim. Ciwanenen Şoreşger’denim, dedi.. Ona, “arkadaşlar seni niye ön cepheye vermişler.” Diye sordum. Bana gülerek cevap verdi. “Benim neyim eksik ben de ön cephede savaşabilirim” dedi. Heval Meryem Kobanê, heval Renasa Obama diye takılırdı. Çünkü esmer ve kıvırcık saçları Obama’ya çok benziyordu. Heval Meryem Kobanê, Renas’a “senin ön cephede ne işin var. Git gençleri örgütle”deyince Renas Heval, “Kobanêde sadece kediler kalmış. Onları mı örgütleyeyim” dedi. Heval Meryem ne diyeceğini şaşırdı. Heval Renasla aynı cephede olduğumuz için her gün görüşüyorduk. Renas’ın savaşta inisiyatif alması ve rahat hareket etmesi hepimizin takdirini toplamıştı. Ciwanen Şoreşger’den olup da Kuzey Kürdistan’a kaçan çok genç vardı.
Fazla savaş tecrübesi olmamasına rağmen ve genç yaşına rağmen birçok ön yargımızın kırılmasına neden oldu. Kısa pratiğine rağmen arkadaşlar onu takım komutanı yapmıştı. Renas köylerde savaşmıştı. Ancak arkadaşlar onu ön cepheye göndermemişlerdi. Ön cepheye gitmediği için arkadaşlarla çok tartışmıştı. Kobanê’de kendisi inisiyatif kullanıp ön cephede savaşıyordu. Kent merkezi savaşında, sanki yıllarca gerillacılık yapmış gibi savaşıyordu. Renas’ın dışında üç arkadaş daha vardı. Ancak onlar Renas gibi aktif değillerdi. Doğu Cephesi’nde biz 30 kişi kalmıştık. Hatta bir ara 25 kişi kalmıştık. Renas cephede savaşamayıp kaçan insanlara karşı çok öfkeliydi. Renas’ın şehit düştüğü en son gün bizim kaldığımız evin sağ tarafındaydı. Aramızda 5 ev vardı. Renas’ı, şehit düştükten birkaç saat sonra öğrendim. Heval Renas’ı ben hep güler yüzüyle tanıyacağım.
Bazı arkadaşlar vardır, savaşta bile şaka yaparlar. Çevrelerine moral verirler. Heval şehit Renas öyle bir insandı. Sürekli kabına sığmayan hareketli biriydi. Bizimle sürekli şakalaşıyordu. Yaklaşık aramızda yüz- iki yüz metre vardı. Tabi ki bütün arkadaşlar gibi çok üzüldük. Annesinin telefon açıp onun şehit düştüğünü öğrenmesi bir anne için çok zor bir durum olsa gerek. Kobanê savaşında yüzlerce arkadaşımızı kaybettik. Bu savaş belki de son yüzyılın en acımasız kent savaşı idi. Belki Stalingrad ile karşılaştırılabilir. Her savaşın kahramanları vardır. Bu savaşın kahramanlarından biri de şehit Renas hevaldir. Şehit Renas hep saldırı pozisyonunda olmamızı istiyordu. Bize, “heval hep biz savunmadayız, niye saldırıya geçmiyoruz.
DAİŞ çetelerini bu kentten çok kısa sürede atmamız gerekir” derdi. Heval Renas’ın en büyük özelliği disiplinli ve hareketli olması idi. Disipline çok önem veriyordu. Sürekli mevzileri kontrol ediyordu, acaba arkadaşların bir eksiği var mı? Biri şehit düştü mü? diye. Şahadetler karşısında kendini sorumlu hissediyordu. Tabi şehitlerimiz için ne kadar şey söylesek azdır. Çünkü şehitler sayesinde biz ayakta kalabiliyoruz. Bu kadar çaba, emek ancak onların yollarından gidebilirsek onlara layık olabiliriz. Şehit Renas’ı ben hep güler yüzüyle hatırlayacağım. Çünkü savaşın en acımasız döneminde bile şehit Renas güler yüzünü bizden eksik etmiyordu. Bizlere moral veriyordu
RÊNAS MÛSA
YORUM GÖNDER