EFRÎN İŞGALİNE YÖNELİK AÇIKLAMALAR
EFRÎN'İ ÖZGÜRLEŞTİRMEK TEMEL STRATEJİMİZ
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Genel Meclisi, Türk devletinin Efrîn’e yönelik işgal saldırılarına karşı 58 gün süren direnişi selamlayarak, Efrîn ve işgal altındaki diğer bölgeleri özgürleştirmenin temel stratejileri olduğunu belirtti.
PYD Genel Meclisi yaptığı yazılı açıklamada, “Türk devleti 4 yıldır Efrîn Kantonu’nu işgal etmiş durumda. Türk devleti Efrîn’nin işgaliyle BM’nin 51’inci maddesini, Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü ve 1907’de imzalanan Lahey anlaşmasını ihlal etti” dedi.
Açıklamada devamla şunlar belirtildi:
“İç ve dış tarafların müdahalesi Efrîn’e dönük savaşı başlattı. Türk devletinin çeteleri sivillere karşı vahşi suçlar işledi, demografisini, köy ve şehirlerinin adını değiştirdi. Soykırım ve korku nedeniyle yüzlerce kişi göç etmek zorunda kaldı.
Bu bağlamda halkımızın 58 gün süren direnişi selamlıyoruz.
BM, hukuk örgütlerine ve dünya devletlerine sessizliğini bozması, Efrîn ve bölge halkın karşı sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yapıyoruz.
Göçmen halkımızın direnişimi selamlıyor, Efrîn ve işgal altındaki diğer bölgelerin özgürleştirilmesinin temel stratejimiz olduğunu belirtiyoruz.”
EFRÎN İÇİN DİRENİŞİ BÜYÜTELİME
Hesekê’de eylem yapan Rojavalı komünistler, Türk devletinin işlediği insanlık suçlarına dikkat çekti. Mücadele çağrısı yapılan eylemde, “Türk devleti Rojava devrimimizin tutuşturduğu kıvılcımı söndüremeyecek. Efrîn için direnişi büyütelim” denildi.
Komünist Devrimci Hareket (TKŞ), Türk devletine Efrîn’e yönelik işgal saldırısının 4. yıl dönümü dolayısıyla Önderlik Bahçesi’nde eylem yaptı.
58 gün süren işgal karşıtı direnişte ölümsüzleşen şehitlerin fotoğraflarını taşıyan TKŞ üyeleri, “Yaşasın Efrîn direnişi” ve “Kahrolsun işgal” sloganları atıldı.
TKŞ adına açıklama yapan Semîr El Elî, Türk devletinin işbirlikçi çeteleriyle birlikte 20 Ocak 2018’de Efrîn Kantonu’na yönelik işgal saldırısı başlattığını hatırlattı. Elî, “Havadan ve karadan yürütülen bu saldırılarda şehirler yıkılıp hastane, okul ve halkımızın yaşam alanları hedef alındı. 869 sivil şehit edilip, 300 binden fazla kişi göç ettirildi. Doğa, kaynak ve tarihi değerlerimiz talan edildi” diye konuştu.
İşgalci saldırısının Rusya ve ABD gibi emperyalist devletlerin onayıyla gerçekleştirildiğine dikkat çeken Elî, “İşgal saldırılarına karşı YPG, YPJ, MLKP güçleri ve yurtsever halklarımız 58 gün süren büyük bir direniş sergiledi” dedi. 58 gün süren direnişin “Çağın Direnişi” olarak kabul edildiğini belirten Elî, Türk devletinin Rojava devrimine yönelik saldırılarının bugün de devam ettiğini vurguladı.
Elî şöyle konuştu: “İşgal edilen bölgelerden Şehba, Minbic, Ayn Îsa, Til Temir ve Zîrgan’a yönelik saldırılar sürdürülmektedir. Kobanê ve Qamişlo’da halkımız ve öncülerimize yönelik hava saldırıları vahşice devreye konmaktadır.”
Gerici bölge devletleri ve emperyalist güçlerin devrimi geriletmek amacıyla Türk devletine destek olduğunu dile getiren Elî, “Demokratik, halkçı ve kadın özgürlükçü devrimimizi esir almak, ortadan kaldırmak ve bölge halkları arasındaki ittifakı yıkmak istemektedirler. Bu saldırılarda ENKS gibi çürümüş kişilikler de işbirlikçilik yapmaya devam etmektedirler” şeklinde konuştu.
Devrim güçleri ve yurtsever halkların işgale karşı direnişi sürdürdüğünü dile getiren Elî, “Sömürgeci Türk devleti ve işbirlikçileri Rojava devrimimizin tutuşturduğu kıvılcımı söndüremeyecek. Yurtsever halklarımız, kadınlar ve gençler devrimimizi büyütmeli, her anı ve her karış toprağımızı bir direniş mevzisine dönüştürmelidir. Efrîn için direnişi büyütelim” şeklinde konuştu.
TÜRK DEVLETİ İŞGAL BÖLGELERİNDEN ÇEKİLMELİ
TEV-DEM, dünya kamuoyuna seslenerek, vahşi suçlar işleyen Türk devletinin işgal ettiği bölgelerden çekilmesi gerektiğini vurguladı.
Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM), Türk devletinin Efrîn Kantonu’na dönük başlattığı işgal saldırılarının 4’üncü yıl dönümü vesilesiyle açıklama yaptı.
Açıklamada, "4 yıl önce uluslararası toplumun sessizliği ve Suriye ile ilişkili devletler arasında yapılan gizle anlaşmayla, işgalci Türk devleti çete gruplarıyla Efrîn Bölgesi’ne karadan ve havadan saldırdı. Saldırılar ilk başladığında 72 savaş uçağı kullandı. Bu saldırı bölgeyi işgal etmek, kimliğini bastırmak ve tarihi değerlerini inkar etmek için başvurulan askeri ve siyasi yöntemlerdi" denildi.
'ULUSLARARASI BÜTÜN KANUNLAR İHLAL EDİLDİ'
Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:
"Efrîn’e ve Efrîn halkına karşı 4 yıldır işlenen suçlar işgal boyutunu aşarak, uluslararası bütün kanunları ihlal etti. Vahşi suçlar, insan hakları ve ahlaki değerlerin inkarı arttı. Efrîn halkımızın iradesine dönük her gün insan kaçırma, tecavüz, katliam, diz çöktürme siyaseti ve ajanlık dayatılıyor.
İşgalci Türk devleti ve çeteleri, halkın mal mülklerini, tarihi ve doğal eserleri talan edip dünya pazarlarına satarak bölgeyi ticaret merkezi haline getirdi. Daha da tehlikeli olan ise bölgeye terörist grupların dağıtılması, tasfiye savaşı, Kürtlere fidye dayatılması, sömürge evleri yoluyla yerli halkın evlerine terörist aileleri yerleştirerek demografik değişim siyasetinin yürütülmesi. İşgalci Türk devletinin yürüttüğü bu tehlikeli, şovenist ve hukuksuz projeyi Misak-ı Milli adı altındaki planların başlangıcı olarak değerlendiriyoruz.
Efrînliler toplu katliam, fiziki ve psikolojik işkence uygulamalarıyla karşı karşıya. Bu da etnik soykırım ve hukuksuz yere yapılan tutuklamaların sonucudur. Yürütülen bu politikanın amacı ise halkı korkutup kültürünü inkar etmeye mecbur bırakmak. Şehba’daki kamplarda kalan göçmenler de bu kirli siyasetten kurtulmuş değil. Bir taraftan Türk devletinin saldırıları bir taraftan da Şam hükümetinin yürüttüğü aç bırakma ve ambargo siyaseti Şehba’da kalan halkı etkiliyor.
TEV-DEM olarak sivil toplum kurumlarına, kadın ve insan haklarıyla ilgili uluslararası bütün örgütlere bu suçlara karşı sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yapıyoruz. Aynı zamanda başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere bütün dünya kamuoyuna Türk devletinin işgal ettiği bölgelerden çekilmesi ve göçmenlerin evlerine güvenli bir şekilde dönüşünün sağlanması için net tutum alması çağrısı yapıyoruz.”
KAYNAK: ANF
YORUM GÖNDER