TARİHİN SIFIR NOKTASI KOBANÊ (2.BÖLÜM)
MUSA’NIN AĞABEYİ İLE YAPILAN GÖRÜŞME
Ben 19 Eylül 2014 yılında, DAİŞ Kobanê’ye saldırdığı zaman bir grup arkadaşımla Kobanê sınırına gitmek için Amed’de yola çıktım. Atmenek Köyü’ne vardık. Atmenek Köyü, Kaniya Kurda mahallesinin tam karşısındaydı. DAİŞ Kobanê’nin köylerini bir bir işgal ediyordu. Özellikle tankları ve ağır silahlarıyla kısa sürede birçok köyü ele geçirmişti. Haziran 2014 yılında Irak’ın ikinci büyük kenti olan Musul’u kısa sürede işgal etmişti. DAİŞ Irak’ın topraklarının yüzde 30’unu, Suriye topraklarını yüzde 40’ını işgal etmişti. Şengal, Ağustos ayında düşmüştü. Binlerce Ezidi soykırımdan geçirilmişti. Binlercesi ise, esir alınıp köle pazarlarında satılıyordu. DAİŞ’de kısa sürede Kobanê’yi alacağını düşünüyordu. Kobanê Kantonu’nun sembolük bir anlamı vardı. Rojava devrimi, 19 Temmuz 2012’de burada başlamıştı. DAİŞ’in ilk düşürmek istediği yer burasıydı. Hayatımda ilk defa Kobanê sınırına gelmiştim. Kobanê köylerinde şiddetli çatışmalar yaşanıyordu. Kobanê’de sivil halk şehri terk ediyordu. Kobanê şehrine bakıp, “bundan sonra hiçbir şey eskisi olmayacak” dedim. Öyle de oldu. Kürtlerin tarihinde, Kobanê’den önce ve sonra diye bir milat oldu. Kobanê kırk yıllık mücadele tarihine görünüm sağladı. Biz altı kardeşiz. Musa bizim evin sondan ikinci çocuğudur. Biz Amed/Lice/Xeylin Köyü’ndeniz.
1993 yılında köyümüz yakılınca Adana’ya göç ettik. Kardeşim Musa o zaman altı aylıktı. Kürt ve Kürdistan sorunu yakıcıdır. Kürtlüğünden kaçsan bile, Kürtlük senin yakanı tutar, seni bulur. 20 yıl sonra Musa Kobanê’ye gidip yaşamını yitirdi. Musa üniversiteye gitmeden önce politik bir genç değildi. Eskişehir’e üniversitesi okumaya gittikten sonra değişti. Kısa sürede Kürt mücadelesini tanıyıp, Kobanê için seferberlik ilan edilince de 26 Eylül 2014 yılında sınırı geçerek, Kobanê savaşına katılmış. Kobanê’de sadece sekiz gün kaldığını sonradan öğrendik. Biz onun Kobanê’ye gittiğini mektubundan öğrendik. Kobanê’ye gitmeden önce anneme ve babama birer mektup yazmıştı. Onun Kobanê’ye gittiğini öğrendikten sonra aylarca onu aradım. Kaydını buluyordum. Ancak yaşayıp yaşamadığını bilmiyordum. Siciline bakan arşivciler onun yaşadığını söylüyordu. Meğerse 4 Ekim 2014 tarihinde kardeşim yaşamını yitirmişti. 8 Ekim 2014 tarihindeyse, Suruç’ta defin edilmiş. O defin işleminde ben de vardım. MEYADER bize, yaşamını yitirenlerin Kobanêli olduğunu söylüyordu. Fotoğrafları tabutlarında yoktu. Aylar süren ısrarlı girişimlerimizin sonucunda, 14 Ağustos 2015 tarihinde kardeşimin Kobanê’de yaşamını yitirdiğini öğrendik. Suruç’ta 8 Ekim’de yedi cenaze defin etmiştik. Kardeşim yedinci sıradaydı. Kardeşimin yanı başında onunla birlikte yaşamını yitirenlere baktığımda, büyük çoğunluğu 18-23 yaşları arasındaydı. Suruç’ta defin edilen gençlerin aileleriyle dayanışma halinde olduk.
Ortak acılar insanların empati yapmasını sağlıyor. Musa’nın tez canlı ve bazı sıra dışı özellikleri olduğunu arkadaşlarından öğrendim. Bir arkadaşı yaşamını yitirdiğini öğrendikten sonra sosyal medyada bir paylaşımda bulunmuştu. Sevgili Musa sana şehit diyorlar. Senin zekanın farkında olsaydılar senin için o kadar ağıt yakardılar ki, bütün Adana senin için ağlardı. Bıra senin gidişin böyle sessiz olmamalıydı. Seni unutmayacağız. Tabi Kürtler’in kırk yılı aşan bir mücadeleleri var. Uğrunda şehit olmaya göze alınamayan hakikat hakikat değildir. Bu sözü Kobanê’de yaşamını yitiren bütün gençler için söylüyorum. Onlar hakikatin izinden yürüdüler. Musa’nın mahallede ve okulda benim dikkatimi çeken, en çarpıcı özelliği lider özelliklere sahip olmasıydı. Mahallede top oynarken top oynayanların lideriydi. Okulda ve dershanede arkadaşları onun doğal otoritesini kabul etmişlerdi. Zaten lider özelliklerini Kobanê’deki bir videosundan ve aileye yazdığı mektuplardan insan hissedebiliyor. “Ben Rojava’ya gidiyorum. Anne size söz devrim yapıp, geri döneceğim.” Ben onu Kobanê’de aradığım dönemde Musa zaman zaman rüyalarıma giriyordu. Rüyamda bana diyordu: “Abi ben yaralanmışım, vurulmuşum beni niye kurtarmıyorsun.” Bende ona dedim: “Senin nerede olduğunu bilmiyorum. Yerini söyle ben seni kurtarmaya geleceğim.” Ben Musa’ya bu cevabı verince susup gidiyordu. Bu rüyayı onlarca kez gördüm.
14 Ağustos 2015 tarihinde onun yaşamını yitirdiğini öğrendik. Kobanê Kantonu YPJ arşiv sorumlusu telefonla bana bilgi verdi. İlk duyduğumda sonsuz bir boşluk hissettim. Ölümün sıcaklığını ve çaresizliği ilk defa bu kadar yakınımda hissetmiştim. Ölümün kendisinin yaşamın anlamını belirlediğini düşünmeye başladım. Belki de yaşamı anlamlı kılan, insanın kendi yaşamını hakikat uğruna feda edebilmesidir. Özgürlük savaşçılarını diğer insanlardan ayıran yön, kendi şahadetlerini kendilerinin belirleyebilmesidir. Uğruna şehit düşmek için yaşamına son vermeyen hakikat, hakikat değildir. “Canım annem seni çok seviyorum. Ben kararımı çok önceden verdim ve bu kararımı verirken kimseden etkilenmedim. Tüm topraklarımız işgal altındayken benim okul okumam kendime, aileme ve halkıma yapılan en büyük ihanet olur. Şu dünya şartlarında her şey para ve çıkar olmuşken nasıl yaşayabiliriz. Her gün her an insanlar katledilirken nasıl normal yaşantıma devam edebilirim. Ben bu kadar onursuz ve haysiyetsiz bir insan mıyım ki, hala bu şekilde yaşayayım. İŞİD denilen caniler annelerimize, kardeşlerimize tecavüz ederken okumamı benden bekliyorsunuz. Ben bunu, yapamam. Sizi zaman zaman üzdüğümü farkındayım. Lütfen size verdiğim rahatsızlıktan dolayı beni affedin. Canım annem seni gerçekten çok seviyorum. Seni arayacağım merak etme. Anne başın dik olsun her daim. Ve asla devlet ile hiç muhatap olma, güçleri yetiyorsa Rojava’ya gelsinler. Değerli babam seni çok sevdiğimi bilmeni istiyorum. Anneme yazdığım mektubu burada tekrarlamak istemiyorum. Bu kararımdan dolayı ailemi üzdüğümün farkındayım. Ne yazacağımı bilmiyorum. Başınız dik olsun. Bu mektup aynı zamanda ailemedir. Ben yanlış bir şey yapmıyorum. Halkım için Rojava’ya gidiyorum. Lütfen benim için kendini üzme. Seni bir şekilde arayacağım. Anneme iyi bakınız. Pınar ablama, Yağmura selam olsun. Söz, tekrar döneceğim. Söz, devrim yapıp döneceğim.” (23.09.2014 Musa YILDIZ)
RÊNAS MÛSA
YORUM GÖNDER